1
zaman zaman başka takımlarda da görsek de bu bir galatasaray futbol takımı klişesidir. gözümüzün önünde bir klişenin doğmasına şahit olduk resmen. kornerleri ön direğe kullanmak gibi. rivayete göre ali sami yen bile bu kulübü kurarken şöyle demiştir: “maksadımız ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir isme ve renge malik olmak, türk olmayan takımları yenmek, kornerleri ön direğe kullanmak ve defansif orta sahamızı stoperlerin arasına sokmaktır.” tabii lan. nick bile olur bak bundan, kaçırmayın.
felipe melo ile başlayan bu akım selçuk inan, nigel de jong, fernando reges, lemina, seri ile devam etmiş ve günümüzde de taylan antalyalı tarafından sürdürülmektedir.
tabii bunun bir taktik ya da oyuncu tercihi mi yoksa galatasaray’ın oyun kurarken ıkınmasının bir sonucu mu olduğu hala muammadır. oyuncular, hocalar hatta başkanlar değişmiş ama bu olay 2013’ten beri* değişmemiştir. ne hikmetse diğer takımlarda orta sahada canavar gibi top oynayan, topu alıp kaleye yüzünü dönen, basıp giden arkadaşlar bize gelince halı sahada hevesli hevesli “paslı beyler” dedikten sonra geriye gelip sağa sola 2 metrelik paslar veren ve tiki taka yaptığını zanneden tiplere dönüşmektedir. genelde bir halta da yaramaz bu mevzu bakmayın. “hemen uzun vurmayalım.” kafasındaki takım bu araya giren arkadaş sayesinde topu az daha oyalayıp öyle vurur ya da kaybeder.
bir de bu durumun tespitini yapmak bu ara çok modadır. yapana “ulan oyunu okuyorum resmen.” hissi verirken dinleyene “adam biliyor bu işi.” dedirtir. hadi ilk çıktığında neyse de hala çok orijinal bir şey söylüyormuş havasıyla bunu söylemek artık komik.
o değil de felipe melo bu işi çok iyi yapıyordu be. topu alırdı ya merkezden basar giderdi ya da 40-50 metrelik topları eboue’nin ağzına bırakırdı. gerçi felipe melo her şeyi çok iyi yapıyordu.
felipe melo ile başlayan bu akım selçuk inan, nigel de jong, fernando reges, lemina, seri ile devam etmiş ve günümüzde de taylan antalyalı tarafından sürdürülmektedir.
tabii bunun bir taktik ya da oyuncu tercihi mi yoksa galatasaray’ın oyun kurarken ıkınmasının bir sonucu mu olduğu hala muammadır. oyuncular, hocalar hatta başkanlar değişmiş ama bu olay 2013’ten beri* değişmemiştir. ne hikmetse diğer takımlarda orta sahada canavar gibi top oynayan, topu alıp kaleye yüzünü dönen, basıp giden arkadaşlar bize gelince halı sahada hevesli hevesli “paslı beyler” dedikten sonra geriye gelip sağa sola 2 metrelik paslar veren ve tiki taka yaptığını zanneden tiplere dönüşmektedir. genelde bir halta da yaramaz bu mevzu bakmayın. “hemen uzun vurmayalım.” kafasındaki takım bu araya giren arkadaş sayesinde topu az daha oyalayıp öyle vurur ya da kaybeder.
bir de bu durumun tespitini yapmak bu ara çok modadır. yapana “ulan oyunu okuyorum resmen.” hissi verirken dinleyene “adam biliyor bu işi.” dedirtir. hadi ilk çıktığında neyse de hala çok orijinal bir şey söylüyormuş havasıyla bunu söylemek artık komik.
o değil de felipe melo bu işi çok iyi yapıyordu be. topu alırdı ya merkezden basar giderdi ya da 40-50 metrelik topları eboue’nin ağzına bırakırdı. gerçi felipe melo her şeyi çok iyi yapıyordu.