bu sezon futbolda özel bir sezon çünkü 2020'de avrupa şampiyonası yapılacak. kafası biraz çalışan ve kariyer planlaması yapan her futbolcu iyi bir sezon geçirip bütün dünyada takip edilecek bir turnuvaya katılmayı ve podyuma çıkmayı hayal eder.
mesela, (bkz:
emre mor) biraz kafası çalışan bir futbolcu olsaydı bu senenin kıymetini bilir, instagramda karıya kıza eskorta yürüyeceğine maçta ciğerleri patlayana dek topun peşinden koşardı.
aynı şeyieri (bkz:
steven nzonzi) için söylemeyeceğim. çok açık bir şekilde hedefinin 2020 avrupa futbol şampiyonasında arkadaşlarıyla birlikte fransa milli takımı ile turnuva şampiyonluğunu kovalamak olduğundan eminim. turnuva bileti ise kendi takımında istikrarlı bir sezon geçirmesine bağlı.
sezon başından beri hem stadtan hem de televizyon başından bütün maçları yakınen takip eden futbolsever bir taraftar olarak n'zonzinin neden kesik yediğini anlamış değilim. gayet iyi bir futbol oynarken bir anda kızağa çekildi. özellikle şampiyonlar liginde arenadaki real ve paris maçlarında fark yememizi çok bariz bir şekilde engellediğini düşünüyorum.
hoca'nın transferine onay verip sonra aradığım oyuncu bu değil demesini de anlayamıyorum. önde basmayan çakılı ön libero olduğunu, çapa görevi gördüğünü, gerekirse geriye sarkıp stoperi 3'leyen bir oyuncu olduğunu eminim transferi öncesi hoca dahil herkes biliyordu.asıl problem ise sezon başından beri bir oyun planımızın olmayışı ve bunun sorumlusu nzonzi değil.
eh şimdi hocadan, fizik olarak sponge bob'un kankası patrick'e dönüşmüş (bkz:
arda turan)'a ikinci şansı vereceğine kadrosunda bulunan fransa milli takımı oyuncusunu değerlendirmesini beklemek çok da mantıksız olmasa gerek.