http://gss.gs/2727503ilgili entry de yaptığım analiz sonucu (aslında takımın genel taktik anlayışıyla ilgili eksiklerini anlatan bir analize dönüşmüştü) sebepleriyle ortaya koyduğum sorunlardan birinin reçetesinde kendisinin özelliklerini taşıyan bir futbolcu profilinin transferi vardı. hava topu hakimiyeti olan, rakibin bize doğru dikine oynadığı anlarda dönen ve seken topları toplayabilecek bununla beraber topu defanstan hem sürerek hem de paslarıyla çıkarabilecek bir futbolcu profilinden bahsettim. bu saydığım özelliklerin melo’ da toplandığını da anlatmıştım. şimdi n’ zonzi’ nin takıma kazandırılması halinde takımda nasıl etkiler uyandırabilir ona bakalım.
1. n’ zonzi’ nin hava hakimiyetiyle ilgili konuşulacak en ufak bir soru işareti yok. bu noktada kocaman bir artı alıyor. kornerden yenecek golün daha az olması senin için 5-9 arası daha az puan kaybı yapman demektir. bu da hem cl için hem de lig için çok değerli.
2. n’ zonzi dönen ve seken topları toplayabiliyor pekala. fiziksel üstünlüğünü birebir fiziksel mücadelelerde ortaya koyabiliyor. fakat şu anki galatasaray savunmasının kalitesini yukarı çekebilecek kadar mı? buna emin değilim. bunun etkisini cl grubuna düşen takımların ismi, gücü ve oyun sistemleri belirleyecektir. eğer geçen seneki gruba benzer bir gruba düşersek pekala n’ zonzi’ nin savunmaya katkısı yetecektir.
* * ancak diğer takım ihtimallerini, gruplar belli olmadan konuşamayacak olsak da, n’ zonzi’ nin savunma katkısı cl seviyesindeki bir çok takıma karşı en az kılpayı yetmeyecek gibi görünüyor...
3. üçüncü olarak beklediğimiz özellik bu futbolcunun hem pasla hem de taktik pres yediğimizde topu 3.bölgeye sürerek taşıması. bunu pasla çok çok iyi yapacaktır. hatta o kadar iyi yapacaktır ki takımın şu an oynadığı pas oyununa seviye atlayacaktır. peki topu sürerek çıkarabilecek mi? tabi ki refere ettiğim yazıdaki eksikliği ortaya koyan selçuk’ dan kat be kat daha iyi yapacaktır. nitekim selçuk hiç yapamıyor. n’ zonzi de bunu seri kadar yapamacaktır ancak selçuk kadar da demarke halde bırakılmaz rakipler tarafından. çünkü topu ayağına aldığında üreteceği pas oyunu başlangıçları tekrar söylüyorum, seviye atlatacak seviyede.
bu üç maddeyi yan yana koyduğumuzda ancak “fena bir transfer olmazmış” gibi dursa da ikinci bir melo’ nun elimize düşme ihtimalinin ne kadar olduğunu hesapladığımızda, kulübe ileride mali olarak külfet olmaması halinde evet, transferi mantıklı görünüyor.
ancak şuna eminim. eğer takımımıza imza atarsa fatih terim kendisini ilk olarak 8 numarada deneyecektir. nitekim n’ zonzi’ nin top sürme yeteneğini, kaliteli bir baskı yersek, topla çıkmaya engel olacağını düşünecektir. “hali hazırda keşfedilmiş amerika’ dan daha iyi amerikalar vardır belki” diye tanımlandırdığım huyu ile denemesini yapacaktır. bu huy bana göre çok güzel ve nadir bir huydur, orası ayrı. ancak sezonu n’ zonzi’ yi 6 numarada oynatarak bitirecek ve şampiyon olacaktır. bu hatasından dönüş süresi ne kadar kısa olursa, cl fikstürüne de bağlı olarak, avrupa’ daki akıbetimiz ortaya çıkacaktır.
peki böyle bir futbolcuyu 6 numarayı takıma kazandırdıktan sonra türkiye liginde şampiyonluk zaten kendiliğinden gelmez mi? rakiplerle kıyaslandığında böyle bir ilk 11 ile “kağıt üstünde” tabi ki gelebilir gibi görünüyor. lakin hedef avrupa ise ve rakiplerin de transfer dönemleri bitmeden daha da güçleneceklerini göz önüne alırsak, son eksiğimizi tamamlayarak, refere entry’ de belirttiğim gibi “onyekuru stili” bir futbolcu daha almak zorundayız.
fatih hoca’ nın şu anki oyun sisteminin yani; “mükemmelleşmeden ne olduğu kimse tarafından anlaşılamayacak olan” pas oyununun karşılığını almak çok kolay değil. futbolcular bu oyunu ancak kendinden eminken verimli hale getirebilir. sonuçların istendiği gibi gitmemesi futbolcular üzerinde de stres yaratarak pas oyununun öncül gerekliliklerinden olan soğukkanlılıklarını kaybetmelerine neden olabilir. bu olumsuzluk, yavaş ve %100 konsantrasyonla maça hükmeden oyun sistemini baltalayarak, domino etkisiyle, hem daha kötü bir futbol sergilenmesine hem de kazanamadığın bir dönem yaşamana neden olabilir. zaten “sürekli kazanma alışkanlığı” tüm takımlar için görünmeyen bir şampiyonluk kuralıdır. bunun veri düzleminde bir açıklaması olmaması, bunun bir realite olduğunu değiştirmez.
son ve başka bir tanım ile bitirelim;
şu anda galatasaray’ ımızın bir çok eksiğine pansuman olabilecek, bir melo efekti ve baskınlığı ortaya koyamayacak olsa da, taktik anlayışımızın kalitesini iki belki de üç katına çıkarabilecek bir “kataliz” etkisi yaratacaktır. lakin geldiği taktirde sonuç alabilmemiz hala “onyekuru” etkisi yaratabilecek, hızlı, içeri kat eden ve kat ettikleriyle gol silahını çekebilen bir futbolcunun transferine bağlı olacak olan futbolcudur.