stadın çevresinde tezgah açıp korsan ürün satmak

• 1

  genelde atkı ve benzeri ürünlerde kan kırmızısı ve iğrenç fenerbahçe sarısı kullanılır.kesinlikle renklerimizle uzaktan yakından alakası yoktur.boka benzer.kokar ve tiksindirir.
  
  atkıların üzerinde, dünya üzerinde herhangi bir takım için kullanılabilinece sloganlar yazar.
  
  "forza galatasaray"
  "şampiyon"
  "en büyük galatasaray"
  
  hiçbir spesifikasyon yoktur.kesinlikle geneldir.aynı atkının sadece renkleri ve takım ismi değişmiş olanlarını saraçoğlu çevresinde, gaziantep atatürk stadı çevresinde, asaş çevresinde.. vs.. de görebilirsiniz.
  
  ayrıca daha da ileri gidip ürünlerinin reklamını ve kalitesini betimlemeye çalışan korsan ürün evlatlarının şöyle cümleler kurduklarıda görülebilir;
  
  (bkz: gel abi amina koyim bu ürün çadırda bile yok)
  (bkz: ya abi sen napıcan orjinali bak bunlar 2000 fahrenheit a kadar dayanıklı)
  (bkz: çek bak sünerse adam değilim)
  (bkz: çadırdaki mallarıda biz yapıyoruz ya sen rahat ol)
• 2

  bu korsan ürünleri alanların yarattığı bir oluşumdur. hiçbir galibiyette sevinmeye hakları yoktur korsan forma giyenlerin, yazıktır, emeğe saygısızlıktır.
• 3

  maç bileti satılan gişeye yaslanmış, rahat rahat karaborsa bilet satan karaborsacı'ları gören bünyede pek fazla hayret duyguları uyandırmayan durumdur, bunu binlerce polisin ortasında yapmaları ya da kulüp yetkililerinin gözünün önünde olan bu olaylara kayıtsız kalmaları da ayrı bir tartışma konusudur.
• 4

  5 milyona olduğu için bilinçsiz seyircilerin forma aldığı, bir türlü ortadan kaldırılamayan(!) parazitler.
• 5

  barosların, kewellların, lincolnların yıllardır ülkemize getirilememe sebeplerinin bir kısmını oluşturan eylemdir. avrupa'da bir kulüp bir sporcu aldığı zaman sadece forma satışlarından o sporcunun bonservisini karşılayabiliyor.
• 6

  (bkz: gel abi ikinci kalite bunlar)
• 7

  çakı çakmak, ayna tarak, ustura bıcak, el feneri bel kemeri, beş metre don lastiği, çek sündür sündürebilene, nerde aldın nerde buldun, nerde gördün 1 milyon.. orjinal çadırda yok bunlar.
• 8

  maç öncesi ve maç sonrası fiyat farkı gözeten, yarı yarıya düşüren, bir nevi kısa günün karı zihniyeti.
  (bkz: kayıtdışı ekonomi)
• 9

  store çadır'ın neredeyse önünde yapılması çok ilginç olan harekettir. ne yazık ki açıyorlar, ne yazık ki alıcı buluyorlar.
• 10

  kanımca kabahat o ürünleri satanlarda değil,alanlardadır.
• 11

  5 ytl'ye forma sattıklarına şahit oldum maçtan sonra, gariban gidip alıyor. onları uzaklaştıramıyorsan ordan, satın alanda suç bulmayacaksın.
• 12

  (bkz: lisansli urun al takimina sahip cik)
• 13

  bu konuyla ilgili; 24 mayıs 2009 pazar günü, tv8'de yayınlanan "...ve gool" programında efsane liberomuz erhan önal türkiye'ye ilk gelişinde yaşadığı bir anıyı anlatmıştır.
  
  "türkiye'ye ilk geldiğim seneydi. o zamanlar yer bilmem, yurt bilmem. maçın oynanacağı gün, şimdi gibi 1 saat öncesinde değil, saatler öncesinden gelirdik ali sami yen'e. yine böyle bir gün bana yolu tarif eden arkadaşımla mecidiyeköye girdik. pazarlarda kurulan tezgahlar gibi tezgah açmışlar, üstünde galatasaray arması, renkleri, futbolcu arkadaşlarımın isimleri yazılı ürünler satılıyor.
  
  arkadaşıma; 'bu ne yahu? burada olanlardan kulübün haberi var mı? adamlar bu satıştan kulübe para veriyorlar mı?' diye sordum. arkadaşım şaşırmış bir şekilde kulübün herşeyden haberi olduğunu ve buradaki satışların hiçbirinden kulübün para kazanmadığını, üstelik de bunu gayet normal birşeymiş gibi anlattı. 'iyi de, bu adamlar sizin cebinizden sizin adınızı kullanarak, markanızı kullanarak para çalıyorlar, neden önlem almıyorsunuz?' diye sorduğumda bana sadece 'hadi ya, doğru aslında biryerde' demişti"
  
  o karton şapkalar, kötü kumaş parçalarıyla oluşturulmuş uydurma sırt numaraları, bozuk türkçeyle yazılmış isimler ve birbirinden çok uyumsuz arma motifleri. şimdi bunların hepsi, ali sami yen çevresinden yayılan köfte kokularıyla beraber uçtu gitti, tabi artık gözleri görmeyen ama evine 3 kuruş ekmek parası götürmek için yarım yamalak uhuyla tutturduğu karton şapkayı satmaya çalışan yaşlı amca ve kör taklidi yapan su satıcılarının samimiyetleri de havaya karıştı. pazarlama eğitimi alanlar ve ekonomist renktaşlarım beni bağışlasınlar belki doğru olan da budur, belki trend budur, hakikat bunu gerektirir ama ben o dönemlerde kaldım be! hala anneciğimin gecenin bir yarısı körlemesine beyaz penyemin arkasına diktiği "1" yazılı kaleci kazağımı saklarım, her ne kadar annemin yerini doldurmasa da beraber aynı yöne baktığımız eşim, bu penyeyi "artık toz bezi olur bundan, ergenleşmiş bu artık darth, bunu askere yazdıralım gayrı" diye diretse de.
  
  şimdi artık "store" ve "avm" çağını yaşıyoruz. yukarıda anlatılan herşeye artık "korsan" damgası vuruluyor. sevemedim ben bu "globalleşmeyi", "yeni dünya düzeni" denen nesneyi. sınırlar kaldırılacakmış, öyle diyorlar. yani şimdi bu "yasallaştırılmış korsanlık" olmuyor mu? kaldıralım sınırları, sömürelim ülkeleri hesabı...
• 14

  25 subat 2010 galatasaray atletico madrid macinda yine yerlerini alıp peynir ekmek gibi satma olayını gerçekleştireceklerdir. ne yazık ki galatasarayımda hala bazı bilinçler gelişmedi. gidin fener stadının önünde satmaya kalkın, adamlar ne yapıyor size. kulübümüzün de korsana karşı kampanyalar başlatıp bu gibi kişilere önlem almaması çok üzücü. herkesin formaya verecek 89 lirası olmadığını biliyorum. o zaman çadır'a girip bir tane atkı alırsın 15 liraya helalinden, olur biter. ya da en kötü, hiç mi forması olan arkadaşınız yok, bir maçlığına ödünç alın. *
• 15

  dövülerek uzaklaştırılması gereken adamlardır. döversin, defolup giderler, alacak olan da store'dan alır. bence epey basit.
• 16

  bilinçli taraftarlar tarafından, stad çevresinden defedilmesi gereken emek hırsızlarının yaptığı faaliyettir. yasayla, kanunla filan bu iş olmaz arkadaş. bu açık net. ben sizleree bu konuyla ilgili çözüm önerimi belirteyim müsadenizle; gönüllü taraftarlar tarafından oluştulacak bir "korsan imha timi" . tim dediğim 100-150 kişilik gönülden galatasaraya bağlı ve adam dövme ve tartaklayabilme yetisine sahip taraftarlar topluluğu. bu tim maç öncesinde organize bi şekilde stad çevresinden o lanet olası pislikleri tespit edip bölgeden uzaklaştıracak. çok basit bi örnekle biraz daha açıklayayım. x kişisi her zamanki pişkin tavırlarıyla korsan ürünlerini satmaya çalışıyor diyelim. tak, hemen kosran imha timi devreye giriyor burda. sattığı ürünleri el koyuyor ve korsan satıcının ağzını burnunu kırıp bir daha stad çevresine uğramaması gerektiğini, üstüne basa basa vurguluyor. ve stad çevresinde tüm korsan ürün satan hırsızlara aynı muameleyi uyguluyor.
  
  evet. benim çözüm önerim şiddet. kimse bana kızmasın ama bunun başka bir çözüm yolu yok. o pişkin, adi hırsızlarla mücadele etmenin kanuni bir yolu yok malesef. o adamların evinize girip alın teriyle kazandığınız parayı çalan hırsızdan hiçbir farkı yok. ancak beş on tanesinini yüzünü asfalta yapıştırdığınız zaman bazı gerçekleri görebilirler. umuyorum ki yeni mabedimizde korsan ürün olayı tarihe karışır.
• 17

  asy arena metro çıkışlarında ilk geçiş, ikinci geçiş noktalarında gs store'un hemen yanlarında polislerin ve kulüp yönetiminin önünde, yaya yolunda önünde çıkış noktalarında, seyrantepe metro giriş noktalarında, araba ile ilk giriş noktalarında olan durum. kapımızın önüne sahip çıkamama durumu var. yıl olmuş 2012 binlerce taraftarın var, öyle veya şöyle mal satacaksın 10 tl'lik atkıyı 5 tl'ye satan adamlar gözümüzün önünde kulübün cebinden parayı araklamakta.
• 18

  stadın çevresinde açılmış tezgahtan korsan ürün satın alan adam, bu eyleminden vazgeçerse, kendiliğinden tükenecek olaydır. almayın arkadaşım almayın, korsan ürün almayın..
• 19

  klüplerin ikinci kalite mallarını ucuz yollu olarak stat çevresinde satış yapan adamlara satarak oradan da gelir elde edebilmesini sağlayacak uygulamadır. örnek olarak bir ürünü defolu yaptın diyelim ver adama ucuz yollu üç beş de olsa birşey girsin senin de cebine. bu adamlar sonuçta sattıkları ürünü beleşe almıyorlar. o adamlar da ekmeğini kazansın sen de kazan. parası olmayan taraftarın da suçluluk duygusuna kapılmasın sırf korsan ürün aldı diye.
• 20

  ne alan, ne satan suçludur. bu eğer bir suçsa, suçlusunu başka yerlerde aramak gerekir. korsan alma aldırma gibi içi boş sloganlarla çözülecek sorunlar değil buınlar. adım gibide eminim ki klavye başında korsan alanlara kızanlar, onları aşağılayanlarda korsan ürün kullanıyorlar.
  
  asgari ücretle geçinen, ya da düşük maaş alan bir adam yediğinden içtiğinnden arttırıp maça gelebiliyorsa bırakın atkısıda korsan oluversin. 5 tl verip bir atkı almak varken 50 tl neden versin o adam atkıya?
  
  başındada söyledim suçluyu başka yerde aramak gerekir. maç biletinin fiyatımı düşer, stad içindeki büfeler bilmemnelerin fiyatımı düşer, çadırda satılan ürünün fiyatımı düşer yoksa insanların cebine giren paramı artar orasını bilemem ama herkesi sabancının oğlu zannedip korsan alanı aşağılamakta bana pek doğru gelmiyor.
• 21

  (bkz: gerçek aslan almaz korsan)
• 22

  diğer ispanyol takımlarında uygulama nasıldır denk gelmedim ama atletico madrid'in sistemi ülkemizde de örnek alınabilir. telif ücreti ödeyerek atletico madrid ürün lisansını alanların, kendi üretimleri olan atkı, bayrak, şapka, bere gibi daha basit ürünleri maç günleri izin alarak ve kulübe ücret ödeyerek stadyum çevresinde işporta tezgahı gibi ufak tezgahlarda satması durumu söz konusu. stadyum çevresinde işporta'nın önüne geçemiyorsan, bunu belirli şartlara bağlayıp, telif ücreti almak da fena bir fikir değil gibi.
  
  https://gss.gs/0qA.jpg
  https://gss.gs/loT.jpg