efendim maça giderken stada yaklaşıldığında kalabalığı görür görmez bünyeleri saran koşma isteğidir. bir panik, bir heyecan, bir herkes girdi ben dışarıda kaldım endişesi ki sormayın gitsin. içeri girince geçer.
2
staddan yükselen seslerin gazına gelip ulan girmem lazım bende bağırcam cinsinden türeyeni de mevcuttur.
eski açığın arka tarafından geliyorsanız, içerden de oyuncuları tribüne çağırma sesleri geliyorsa kalbinizin atışlarının hızlanması sonucu fazlasıyla gerçekleşen durumdur.
orjin-kapalı-yeni açık- store-numaralı-carrefour-eski açık güzergahını koşarak katetmemize sebep olan istek. bunu bir de 20 kişilik bir grupla o kalabalığın içinde ayrılmadan yapmaya çalışmak ilerleyen yıllarda olimpik spor olarak kabul görecek düzeyde bir çabadır.
7
stad türk telekom arena ve oradaki ilk maçımızsa koşma isteği misteği olmaz.*
8
eğer o sırada harry harry kewell sesleri geliyorsa koşmayı bırak (bkz: uçma isteği)
9
o stad kadıköy'deyse, emekleme isteği bile duymazsın. zira çekirdek her yerde çıtlanır...
inönü'yse, yürüme isteğidir en fazla. eyvallah, sağlam taraftardır. manzarası da güzel stadın. ama bir şeyler eksiktir...
şayet bu ikisi de değil, mecidiyeköy'de bir stadsa bu stad... koşma, yürüme, uçma, ışınlanma... hepsi az gelir. orada her şey tamdır çünkü. şimdilerde eski günlerini arasa da, cehennemdir. yıkılacak olsa da, takımda aslan kalmamış olsa da, aslanların mabedidir. sarı kırmızıdır. galatasaray'dır...