---
alıntı ---
gönlümü çalkaladım umarsızca, tüm kırıntıların yapışmış.
sabah ezanı garipliğinde saklı kalan hikayem.
dört tarafım acınası flu suretinle kaplı.
dört tarafın umudumun hapsine yenik düşsün.
dört gözle bekliyorum dudağını bana büzmeni.
dört yıl oldu gülüşün gönlüme düştü.
ve gecemi zehir eden sen büyüsü 6 kelimelik 6 hikaye yazdırdı saat 6'ya 60'ardan 60 dakika kala.
tonlarca anı bıraktın birisini dahi unutmadı hastalıklı beynim.
susmayı tercih etti ufaldı dilim. büyüdü göbeğim incelirken kollarım ve bacaklarım. sebebi ise en güzel dudaklarımız arasında gidip gelen biranın mayasıydı.
bira içerken idi en güzeli seni öpmelerin. bir de denizin tuzlu tadını aldım dudaklarından.
hiçbir kadının kasıklarını öpemedim belki ama deniz tuzu ile marine edilmiş dudakları da yaşamımın menüsünden çıkarmıştım artık.
sen kal orada öyle sahte mutluluğunun tablosunda. ben yapılan her hüzün resminin baş karakteri oluyorum.
ressamlar benim bakışımla çiziyor hüznü tuvallerine. nefes almayı manuel hale getirdiğimiz gibi zorundalık şeklinde yaşıyorum hayatı.
ve her gece sokak köpekleri şahidi oluyor bir aşkın veresiye defterine. borcunu ödemek zorunda kalma. ben huzur şantiyesinde çalışır kapatırım bana olan borcunu. sen aşkın ev hanımı ol, yüreğinin sobasını yak sevişmelerimize...
---
alıntı ---
not: bir gece ansızın sigarayı oksijen sandığım bir anda dilimden dökülen satırlardır.