• 526
    --- alıntı ---

    türkiye tarihinin en büyük maden kazası gerçekleşmiş üstelik muhalefetin "denetlensin" raporuna "gerek yok" diye cevap verilen bir yerde gerçekleşmiş. bak şimdi abi bak açıklamalara gel:

    "soma kazasında resmi rakamlar dışında bir takım kazmaların verdiği ürkütücü rakamlara inanmayın.başbakan bugün somaya gidecek". burhan kuzu

    "şehit olan işçi kardeşlerim var. ölü sayısı üzerinde şimdilik durmuyorum." taner yıldız - ilk açıklamasından

    "işçi sigara içip yangın çıkartırsa buna işveren ne yapsın. karbonmonoksitten ölüm çok tatlı bir ölümdür." orhan kural

    "kuran kurslarında hatimler indiriliyor.

    ingiltere’de geçmişe gidiyorum, 1862 madende göçük 204 kişi ölmüş. 1866’da 361 kişi ölmüş... ingiltere’de 1894 patlama 290.

    fransa’ya geliyorum 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası 1099. daha yakın dönemlere geleyim diyorum, japonya 1914’de 687. çin 1942, gaz ve kömür karışmanın neden olduğu sayılıyor ölüm sayısı 1549.

    değerli arkadaşlar yine çin’de 1960 metan gazı patlaması 684. ve japonya’da 1963’te yine kömür tozu patlaması 458. hindistan 375. 1975’te metan gazı alev aldı, maden çatısı çöktü ve 372.

    bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler.

    bakın amerika. teknolojisiyle her şeyiyle... 1907’de 361.

    arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. bunlar olağan şeylerdir. literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. bunun yapısında fıtratında bunlar var. hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. tabi işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır. bizi derinden üzmüştür. kontrollerle de burası gerçekten gerek işçi sağlığı gerek işçi güvenliği açısından da iyi noktada kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmış ve nisan-mayısta da çalışmalarına devam etmiştir.” recep tayyip erdoğan

    --- alıntı ---
  • 527
    --- alıntı ---

    siz kimsiniz ki başbakanı protesto ediyorsunuz? kardeşinizi, babanızı, kuzeninizi kaybetmiş olabilirsiniz; ama karşınızda türkiye'nin başbakanı var, acınızı asla tayyip erdoğan'a kusamazsınız. yok illa protesto ederim derseniz. hapislere de atılırsınız, jopta yersiniz, gazda yersiniz. burası türkiye.

    --- alıntı ---

    bir haber sitesinden aldım bu yorumu. öyle sözlüklerdeki, twitter'daki trollere, goygoyculara ait değil. yazıdaki tüm beyinsizlik ve kelime hataları yorumu ise yazana ait.

    anası babası 1 gece önce ölen kişi bile "istifa" diyemezmiş başbakana. eğer der ise de dayak yemeyi, şiddeti, işkenceyi hak edermiş. bu yorumu yazan piç, eşini tayyip ile yatakta bassa sevinçten çıldıracak, tezahürata başlayacak sanırım. bu ve benzeri "ilahlaştırma" sadece 1-2 kişide, çürük elmada olan bir şey değil, binlerce belki de milyonlarca bu kafada insan var.

    bu fikirde olan ve internet sitesinde kendi gibi orospu çocuğu olan yüzlerce partidaşlarından beğeni alan, like toplayan bu gibiler varken bu memleket hakkında umut var mı sizce?
  • 529
    her şey lafta. ne zaman insanlar ihmalden, boşu boşuna ölse birileri hep bunların üzerinden karşıt kitlelere çakma derdinde. adamın biri çıkıp akp den önce daha fazla insan ölüyordu diyebiliyor. öbürü çıkıp biz olsaydık bunlar olmazdı diyebiliyor. orada bir hiç uğruna insan ölmüş, çocukları babasız kalmış vs. bunlar kimsenin umurunda değil. varsa yoksa birbirimizi yiyoruz. işçi hakları desen komünistsin derler, mısırda insanlar öldü desen şeriatçı olursun. öyle boktan bi ülkede yaşıyoruz. pusuda bekliyor herkes ihmalden birileri ölsün de ihmal edeni eleştirelim diye. maalesef o televizyonda gördüğümüz, özel jetleriyle oraya buraya uçan, güçlü kuvvetli adamların hiç biri samimi değil. hiç biri aylık 2 bin lira için ölümü göze almış adamlar değiller. ben artık bu ülkede kimsenin samimiyetine inanmıyorum. her koyun kendi bacağından asılırmış, kimsenin ideolojisine falan sığınmıyorum artık. çünkü hiçbiri olaya senin benim kadar duygusal yaklaşmıyor ne yazık ki.
  • 533
    tamamen kontrolünü yitirmiş başbakanın(!) bu ülkeye "nükleer santral" yapacağını hatırlıyorum,bir kez daha içim acıyor.herşey araştırılacak deniliyor ama verilen araştırma önergeleri "sırf gündem değiştirme" çabası adı altında kaale bile alınmıyor.acılı aileler hesap sormaya kalkıyor; özel kalem müdürü adı altında bir müsvette çıkıp vatandaşı yerlerde tekmeliyor,bir başkası çıkıyor ona da bizzat kendisi "yumrukla " müdahale ediyor.kimsin sen? çok sayın padişah bozuntusu ,kimsin? bu olayda provakatörler olacaktır,siyaset yapmaya çalışanlar olacaktır diyerek sözde uyarılarda bulunanlar ;kaç aydır "rabia" üzerinden siyaset yürüttüğünü unuttuğumuzu mu düşünüyor.hiçbir şey için geç değil diye düşünmek istiyorum,günlerdir üzülmekten,ağlamaktan yoruldum.bu insanlarında samimi olduklarına inanmak istiyorum ama yer altında çaresiz olan kardeşlerimi düşünüyorum ,yutkunuyorum,ihmaller şeklinde sıralanan ama asıl adı cinayet olan bu olay bir kez daha bana şunu gösteriyor ; türkiye için iyi günler çok uzakta.
  • 534
    bu amına koduğumun kapitalizmi var oldukça daha çok kar için daha çok can alınacak. yoksa akepe değil cehepe, mehepe de gelse ölen hep biz, kar eden hep onlar olacak.

    ayrıca istifa ederek en azından "ben bu boku hakkıyla yiyemedim" diyebilecek büzüğe sahip siyasetçi de ömrümde görmedim.

    son olarak eski bir aziz nesin sözü;

    ''halk partisi tüzük ister
    demokratlar yüzük ister
    söylenecek söz çok ama
    söylemeye büzük ister"
  • 537
    rahmetli dedem ve 3 dayımın madenci olduğunu belirterek sinirlenmeye hakkım var. o acıların nasıl bir duygu olduğunu az çok bilirim. bahane bula bula bu hale gelmedik mi ? bahane g.t gibidir herkeste bir tane bulunur. ulan şu ülkede bahane bulmadan bir şey çözebilecekmiyiz.
    mağrur olma padişahım senden büyük allah var!!!
    herkesin adaleti şaşar ama allah'ın adaleti şaşmaz...
  • 539
    herkes profil fotoğraflarını değiştiriyor, herkes elinden geldiğimce yardım etmeye çalışıyor, üç gün milli yas ilan edildi bunlar güzel ve olması gereken şeyler tabi lafımız yok. ama kimse de çıkıp demiyor ki bu ülke de insanlar ne şartlarda çalışıyor, insanlar askeri ücretle ev geçindirmeye çalışıyor. yeter amk cidden yeter. ulan milli gelir artmış diyorlar, iyi de koduğumun salağı senin aldığın askeri ücret hala 850 lira, sanane amk milli gelirden. başta da söyledim yapılması gereken şeyler elden geldiğince yapılıyor ama gel gelelim bu olay da unutulacak ve insanlar susmaya, sefil bir şekilde yaşamaya devam edecekler. cidden çok kötü durumdayız ülke olarak, askeri ücretle kiralık evde yaşayan yüzlerce adam var etrafımda. hergün ülkemden nefret etmek için yüzlerce sebep ortaya çıkıyor, nasıl olur yolu nedir bilmiyorum ama şu ülke de en azından çocuklarımız için daha refah bir gelecek sağlansın.

    ekleme: bu entryi yapılanları eleştirmek için girmedim, sadece daha uzun vadeli işçi haklarının düzeltilmesinden yana olduğum için girdim.
  • 542
    yine dini alet ediyorlar. bunu kaldıramıyorum.

    benim annem, babam, kardeşim o madenin içinde kalsaydı ve biri bana gelip ''onlar şehit oldular, sükunetini koru, saygı duy'' gibi şeyler söyleseydi yemin ederim yaşına başına bakmaz o holding patronuna atamadığım dayağı bunlara atardım.

    amaçları ölen madencilerimizin ailelerini rahatlatmak falan değil çünkü. bu işin sorumlusu olan holding patronlarını, devlet büyüklerini korumak.

    adi herifler.
  • 543
    ülke borçlandırılmış, köleleştirilmiş. tarım ve hayvancılık bitmiş. verimli topraklar betonlaştırılmış. madenleri satılmış. çiftçilik yapamayan madene inmeye başlamış. insanlar borçlu. kredi çekilmeden ekmek bile alınamıyor. köle olmak için can atar duruma gelmişiz. para babası diyor ki 3 kuruş için öleceksin. kabul ediyoruz. o 3 kuruşu alamazsak parasız öleceğiz çünkü. ev krediyle alınıyor. araba krediyle alınıyor. çocuk krediyle okutuluyor. ödeyemezsen banka öldürür çünkü. indik madene. para babası daha çok kazanacak. güvenlik yok. çalışma koşulu zor. yapmak zorundasın. başladın işe. ömrünü çürütüyorsun. 3 kuruş yetmiyor. daha çok çalışmak zorundasın. patron tutuyor kolundan başbakanın önüne atıyor. onu selamlamak zorundasın. çünkü işini kaybetmemek zorundasın. 3 kuruşa muhtaçsın. madene geri dönüyorsun. hayatın ucuz, kömür pahalı. uğruna ölüyorsun. öldükten sonra ne oldu bilmiyorsun. artık buraya kadar.

    çocukken orta çağ hiyerarşisinde hep takılır kalırdım. üçgenin en üstünde krallar, onun altında soylular, onun altında memurlar ve çiftçiler en altta köleler. 2014 türkiyesi böyle değil. en üstte padişah ve yoldaşları var. onun altında padişahın zengin soyluları var. geri kalanı köle. gayrisafi milli hasıla sürekli artıyor. çünkü ülkeye çok para giriyor. altta kölelerin emeklerini yukarıdaki padişah ve soyluları yiyor. köleler giderek fakirleşiyor. tüketilen her şey zamlanıyor. aynı oranda maaşlar zamlanmıyor. şükür kültürü doğuyor. 3 kuruşa şükür başlıyor. 5 kuruşluk iş 3 kuruşa yaptırılıyor. ama şükrettiriliyor. çünkü şükretmezsen arkanda 3 kuruşa köle olmaya razı binlerce insan var. patron için sorun değil. gömlek değiştirir gibi çalışan değiştirir.

    insan hayatının önemi yok. çünkü insan hayatı ucuz. pahalılaştırırsan patronun parası azalır, düzeni bozulur. yukarıdaki zenginler çok yakın arkadaşlar. birisi maden sahibi. öbürü bakan. öteki denetçi. diğeri mahkeme. aralarında anlaşıyorlar. bakan ruhsatı veriyor, maden sahibi açıyor, denetçi denetliyor. üçü de mutlu. mutsuz olanlar madenin içindeki şehitler. dördüncü adalet kardeş de öbür üçünü aklıyor. bugün bir felaket oldu. yarın her şey aynı düzende devam edecek. o maden açılacak, zenginler para kazanmaya devam edecek.

    patron sendikayı satın alıyor. madende bir sen varsın. bir de emanet olduğun allah var. güvenlik yok. onu denetleyecek denetim yok. seni savunacak sendika yok. zaten eğitimin yok. acemisin. tecrübeyle öğreniyorsun. hayat güvencen yok. patron istese 5 kuruş ödemeden işten kovar seni. kılıfını da uydurur. yapacak hiçbir şeyin yok.

    buraya kadar sadece madene değindik. hukuk, spor, eğitim, sağlık, ulaşım ve daha binlerce şey var konuşacak ama konuşmak istemiyorum. kölelik düzeni sadece işçiler için geçerli değil. memurlar ve daha nice 3 kuruşa çalışan var. yarın mezun olunca iş bulabilecek miyim? bulduğum ilk işe atlayacak mıyım? 3 kuruşa köle olacak mıyım? evet olacağım. çünkü benim için fazla seçenek yok. tanıdık bir zengin yok beni kollayacak. 50 bin lira maaşla danışman olamayacağım. hatta devlete basit bir göreve bile giremeyeceğim. çünkü onlardan değilim. onlarca tanıdığım var onlardan olmadığı için nice sınavlar kazanıp mülakatlarda elenen. ben de 3 kuruşa köle olacağım. çünkü ev almam lazım. mobilya almam lazım. araba almam lazım. 3 kuruşlarla alınacak şeyler değil bunlar. kredi lazım. taksit lazım. ölene kadar aylık 3 kuruşun 2'sini bankaya ödemek lazım.

    bu düzen bu saatten sonra değişmeyecek. eskiden de böyleydi belki ama bugün maksimum noktasına ulaşıldı. zenginler ve padişah takımı akraba oldu. birbirlerini besleyecekler. birisi çikolata kutusu ve saat alıp zenginleşecek. onun verdiği izinle de öbürü zenginleşecek. düzen böyle işlemeye devam edecek. onlar birbirini kollamaya devam edecekler. birbirlerini beslemeye devam edecekler. ülkenin üretiminden, ülkenin kazancından beraber yiyecekler. sonucu ne olursa olsun umursamadan yiyecekler. ormanlar yok olmuş önemsemeyecekler. inşaatlar dikilmeye devam edecek. insanlar ölmüş. önemli değil. kömür çıkarmaya devam edecekler. limanlar kurulmaya devam edecek. büyük şehirler yüzlerce avm ile dolmaya devam edecek. garibanın yaşam alanları bile işgal edilecek. stadyumlar, parklar, meydanlar, ormanlar yerlerini gökdelenlere bırakacak. pastadan kırıntıları da bizim önümüze atacaklar maaş diye. ama o maaş yetmeyecek. çünkü vergilerle verdiklerini geri alacaklar.

    ölüm korkusuyla yaşamak lazım. acaba nasıl öleceğim diye düşünmek lazım. iş kazası mı? maden mi? trafik kazası mı? terör mü? polis kurşunu mu? ihmal mi? gelişmiş ülkelerdekiler bu ihtimalleri ne kadar düşünüyor? kalp krizini mi yoksa gaz kapsülünü mü daha fazla düşünüyor? sonra soruyorlar neden gitmek istiyorsun niye gidiyorsun? aklı ve fırsatı olan gider tabi. aklı ve fırsatı olup vicdanı yüzünden kalanları ayırıyorum bir kenara. gidişatı değiştirme potansiyeli olan insanlar gidecek başka yerlere. başka ülkeleri değiştirecek, geliştirecek. ortalaması 4'e yakın olan bir arkadaşıma abd 10 yıllık vize vermişti. gel burada kal diyorlar resmen. uzun araştırmalarım sonucu abd'deki okulların master için türk öğrencileri kabul şartları şöyle: en düşük şart 4 üstünden 3.0 ortalama + yüksek seviyede toefl ve gmat yeterliliği. bu kadar önemli şartları olan insanlar kaçıp gidiyor. abd'de yaşayan/yaşamayı düşünen çok yakın akrabalarım var. doktorası olan çok yakın bir akrabam var kazakistan'da çalışan. okulu bitirince gitmeyi düşünen bir sürü fazlasıyla zeki ve başarılı arkadaşlarım var. niçin gidiyorlar yetkililer sorgulamıyor. sadece veryansın ediyorlar. ülkenin en önemli okullarını 15 yıldır gazlarsan, coplarsan, hakaretler edersen sana hizmet etmez tabi. güvence, güvenlik, insan gibi yaşama hakkı vermezsen kaçar giderler tabi.

    mesele sadece bunlardan ibaret değil tabi. yazacak yüzbinlerce satır var. ama yazmak istemiyorum. siz zaten biliyorsunuz.
  • 544
    13 mayıs 2014 soma faciasından sonra yaşananlar.

    "bunlar olağan şeylerdir. literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. bu işin fıtratında bunlar var."
    "haydi bir de benim yanımda yuh çekin."

    sayın başbakan! recep tayyip erdoğan

    "fakire dağıtılan kömürü, zenginler mi çıkartsın."
    "soma'da milletvekillerinin araçları pert edildi."

    ak parti genel başkan yardımcısı sayın! hüseyin çelik

    "yusuf (yerkel) orada kendini savunuyor."

    akp genel başkan danışmanı sayın! yalçın akdoğan

    "maksimum 302 işçi kaybetmiş olarak kapatırız."

    enerji ve tabii kaynaklar bakanı sayın! taner yıldız

    "hiçbir ihmalimiz yok bu olayda."

    soma holding işletme müdürü sayın! akın çelik

    buraya kadarı sinirlenme duvarı!

    "çizmelerimi çıkarayım mı? sedye kirlenmesin!"

    kurtarılan bir madenci...

    "abi beni bırakın! mahmut'u çıkarın! onun karısı hamile!"

    kurtarılan bir işçinin feryadı...

    işte burası ağlama duvarı!

    boğulmuşum! maden'in, kuytuluk bir ocağı'nda...
  • 546
    bu ülke sağlıklı bir insanın sinir sisteminin yıpranması ve kafayı üşütmesi için ideal bir yer. ve dünyanın en büyük tımarhanesi olma yolunda da hızla ilerliyor.

    son bir kaç yılda yaşanan felaketler öyle bir yıkım oluşturdu ki artık sağduyulu ve soğukkanlı tahliller yapmaya mecalimiz yok. herkes lanet ediyor, bela okuyor, küfrediyor.

    düşünün ya allahaşkına, uludere'de 30dan fazla kişi katledildi. suçlu? belli değil.

    reyhanlı'da en az 52 kişi kahpe bir saldırıyla öldürüldü. suçlu? belli değil.

    gezi direnişi sırasında 7 genç insan hayatından oldu. suçlu? belli değil.

    yolsuzluk ve hırsızlıklar açığa çıktı ama yargılama yapılmadı. tanık olduğumuz onca kepazeliğin üstü örtüldü, bir de buna "kurtuluş savaşı" dendi!

    ve şimdi soma'daki akıl almaz facia. en az 300 kişi gitti 300! ne gözaltına alınan var ne tutuklanan. üstelik işçi yakınları dayak yedi bir de!

    yemin ediyorum bıktım usandım artık. bıktık usandık. zulmün her türlüsüne şahit oluyoruz ama isyanımız da bir boka yaramıyor. elim ayağım titriyor artık yalancıları, düzenbazları, katilleri dinlerken. başıma ağrılar giriyor.

    hangi günahın bedelini ödüyoruz allahım?
  • 547
    sizin akpnizin de chp nizin de mhpnizin de bıdı bıdınızın da alayınızında canı cehenneme. orada insanlar öldü insanlar. hala yok o böyle yok bu böyle. yazıklar olsun. gerçekten yazıklar olsun. burada bir ihmal var ve bu ihmalin sorumlusu kimse bulunmalı ve ortaya çıkarılmalı. ama önce madenden o işçiler çıkarılmalı. yeter artık birbirinize b.k attığınız kusura bakmayın ama yok hiçbirinizin birbirinizden farkınız.
  • 550
    arkadaş ben böyle devlet işinin ta amına koyayım ya. midem rahatsız çok. doktora gittim, reflü dedi işte. ama yutkunamıyorum da, kbb doktoruna göründüm, reflüden olabileceğini ama ilaçlı film çektirmemi, böylece emin olabileceğini söyledi. buraya kadar her şey normal. tıbbi görüntüleme merkezine gittim, filmi çektirmek için. 11 gün sonrasına randevu verebildiler. 11 gün nedir ya? dev bütçeli oscarlık film mi çekeceksin amk? yemek borumun filmini çekeceksin işte. ulan ya. nebçim işler saçma sapan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın