*

  • 401
    hep daha iyisi olabilecekken kendimi hep daha kotusune soktum sozluk. cok iyi dostlarim arkadaslarim var ama dertlesmek cok farkli bir dunya. onlar beni biliyor taniyor dertlesirken karsi taraftan hep "evet abi" lafini bekliyorsun. onlar da buju sana veriyor. hal bu ki ben kimim ?

    buraya niye yaziyorum sozluk. cunku sen beni tanimiyorsun. sen beni bilmiyorsun. en buyuk ortak noktamiz sari kirmizi zannedilirken belki en buyuk ortak noktamiz ayni dünyada nefes aliyor olusumuz.

    sozluk bu ara cok dertliyim. kpss olmadi 30 kisi atiyorlardi ama inanmistim olmadi, muhendislik olmadi , okulu cok uzatmistim bi o bitti sozluk. bu sene bi bunu yapabildim. zamanımi bosa gecirdim hep. will smith filmlerinde dunyayi kurtarmadan once alarmini susturur dun aksamdan kalma krakerleri goturur sporunu yapar dusunu alir ve kasarli tostunu yer ya. ben hep boyle duzenli olmak istedim ama ben hic boyle olamadim sozluk.

    hep oteledim kendimi. icime girisken distan hep pasif adam kaldim. simdi askere mi gitsem hazirlansam mi is mi bulsam ama bizim sektorde de para yok bunun icin kpss ye daha az asilicam deger mi yoksa askerligi uzun donem yapip hem para biriktirip hem kafa bosaltip orada da sinava tekrar mi girsem. ya benim kafam turlu corbasi gibi olmus sozluk her seyden var.

    bir donem surekli uyku sorunum vardi. b12 cok dusuk cikti. odaklanma sorunum hala var aslinda. kafam dunku iki olaya bugun ki uc olaya ve yarin ki dort olaya birden calismaya calisiyor. rahatsiz degilim ama odaklanamiyorum o kotu.

    ya sözlük dert ne biliyor musun ? dert aile. allah bozmasin cok iyi insanlar ve ben onlarin beni dusunup bu yastan sonra kendi hayatlarina yogunlasmalarinu isterken surekli benle kaygilanmak zorunda kalıyorlar. uzuluyorum sozluk. beni en cok uzen bu. insanlar hayatlara bir kere geliyorlar ve bunun tadini çıkarmalari gerekirken calisiyorlar ugrasiyorlar ve stresleniyorlar. buna bakkim yok.

    sozluk 25 yasindayim. ve kimse bilmez 3 yildir bende yaşlılık korkusu basladi. nedenini bende bilmiyorum. 30 da evlensem 40 yadindayken daha 10 yasinda cocugum olmus olabilir. aradaki ucurumu dusunuyorum ve bu beni dertlendiriyor.

    yurtdislarini gezmek istiyordum bunu hala basaramadim. ya tamam sozluk bu hayatt herkes istedigini yapamiyor ama bunh yapabilecekken yapamamak ertelemek zorunda kalmak da ayrica uzuyor beni.

    sozluk daha var ya var. biliyorum bunlar dert degil ne hayatlar be insanlar var. ama allah da dagina gore kar vermez ki be sözlük?

    seviyorum sizleri.
  • 402
    gastrit ve reflü sıkıntılarım var sözlük. yaklaşık bir senedir diyetisyene gidiyorum ve sayesinde 12 kilo alıp normal bir insan görüntüsüne büründüm. evimde rahatım ama aberdeen üniversitesi doktoraya kabul etti. geleceğim için oraya gitmem lazım fakat bu illetler tekrar beni rahatsız edecek ve oradaki hayatımı mahvedecek diye korkuyorum. işin kötüsü 7 senelik kız arkadaşımla farklı şehirlere kabul edildik ve yanına gidebilmem için vize almam gerekecek ama sanırım oradayken alamıyorum. mutluluk ve gerginlik arasında gidip geliyorum.
  • 403
    bu gece yine onu düşündüm sözlük. zaten dün de düşünmüştüm. evelsi gün de...

    bu hafta bi tek cumartesi günü düşünmedim galiba. çünkü o gün sabahlamıştım, uyumamıştım. zira hep başımı yastığa koyduğumda aklıma geliyor. ne zaman ki uyumaya heveslenip gözlerimi kapasam hep o gülüş karşımda. sanki bana gülüyormuş gibi. oysa benim gözlerim kapalı.

    kime gülüyor o zaman?
    bana olmadığı kesin gibi.

    bak bu gece de uyku yine haram olacak gördün mü sözlük? böyle böyle saati 4 ediyorum her gece. sonra zaten uyumuyorum, uyuyakalıyorum. onun her gece benden daha fazla uyuduğuna eminim oysa. çünkü düşünülenler düşünenlerin yerine de uyur sözlük. öğrendim ben bunu.

    ha bi de saçları var tabi. rüyalarımdan uzun saçları... sanki saçı ilk kez onda gördüm ben. diğer herkes kel benim için. valla bak sözlük.

    şimdi gözleri, gülüşü falan diyeceğim de yazıyı bitirememekten korkuyorum.

    neyse umut işte bizimki de.

    ama ben inanıyorum ki o milan'a değil galatasaray'a gelecek sözlük. yine o yüzündeki tatlı tebessümle 2 yıllık sözleşme imzalayacak. belki de futbolu bizde bırakacak be sözlük. inanıyorum ben.

    zlatan'ım benim <3
  • 405
    çok dertliyim sözlük. öyle böyle değil. en son 4 yıl önce bu kadar dibe vurmuştum. tam normalleştik diyoruz yine darbe.

    kaç aydır iş bakınıyorum. geçen ay farkında bile olmadan youtube'e başvurmuşum. ancak kadın arayınca öğrendim böyle bir durumdan. bir cuma günü aradı. yarım saat kadar konuştuk. ardından mail yolladı, oradaki sorulara cevap verdim. pazartesi yine aradı, cevapları beğendiklerini ve salı sabahı google ofisine davet etti. salı sabahı gittim. iki tane müdür ile görüştük, konuştuk ve çıktım. iyi geçti. çarşamba sabahı aradılar ve son 3 arasına kaldığımı, öğleden sonra yapılacak toplantıda karar vereceklerini, ama ekibin beni çok sevdiğini falan söyledi. neyse, öğleden sonra tekrar aradı ve beni seçtiklerini söyledi. bu arada henüz seçilmeden önce ne zaman başlayabileceğimi sorup duruyorlardı ve bir an önce başlamamı istiyorlardı. acayip bir ilgi söz konusuydu. zaten maaş, iş saatleri, işin içeriği vs hepsinde daha önceden konuşup anlaşmıştık. kadın pasaport fotokopisini istedi sözleşmeleri hazırlamak için kabul edildikten sonra. yolladım. ancak sözleşme mail olarak bir türlü gelmedi. oysa pazartesi işe başlıcam. tekrar yazıştık, insan kaynakları ile konuşacağını söyledi. işin içeriği ile ilgili birkaç pürüz varmış, tam netleştirememişler falan. gevelediler, kıvırdılar. sonra dediler ki artık bu pozisyona ihtiyacımız kalmadı, başka bir çalışan ile doldurduk.

    sen google'sun. sen youtube'sün. bu nasıl kurumsallık? o kadar heyecanlanmıştım, dualar ediyordum. serbest kıyafet var bir defa. yemekler bedava ve güzel. spor salonu var ne güzel. londra'nın merkezinde. ben kötü biri değilim, neden böyle oluyor ki. hatta pazartesi başlayacağım da söylenince kesin gözüyle baktım. geriye sadece imzalanması gereken iki üç kağıt parçası kalmıştı. ilk maaşım ile karı kız sefası sürmeyi hayal etmedim. içki masaları hayal etmedim. yeğenlere, yakın akrabalara hediyeler, türkiye'de ihtiyacı olanlara biraz yardım, hatta kurban kesip ihtiyaç sahiplerine dağıttırmayı planlamıştık türkiye'de. ciddi ciddi işe başlamadan bunların planını yapıyordum. yapılan iyilik söylenmez tabii ama ben yapamadığım için söyleyebilirim herhalde. yapsam söylemezdim. yapamadım. aşırı cenabetim.

    tek sorun iş olsa yine iyi. daha anlatamadığım bir ton şey var sözlük. hayatımdaki her şey belirsiz. galatasaray'ın yeni sezon transfer politikasından bile belirsiz. üstelik içerisinde bir ''ibrahimoviç gelir mi acaba'' umudu bile yok. çünkü ibo benim. kendime gelmem lazım. gelemiyorum. son zamanlarda boşuna nefes alıp veriyorum gibi. o kadar içi boş. futbolsuzluk da olabilir. galatasaray güldürse bari bizi biraz. vallah başka dostumuz yok şu takımdan başka. hayır ağlamıyorum. gözüme dördüncü yıldızımız kaçtı :(
  • 406
    dertliyim be sözlük. okulumun bitmesine 1 yıl kaldı. babam geldi 56 yaşına hala benim için çalışıyor. ablam 1 ay sonra evlenip gidiyor. okulum bitse askerliğim başlıyor. askerden geleceğim iş bulma derdi. mühendis olacak olsam da hemen iş bulunmuyor. bulunsa da maaşlar ilk girişte düşük. babamın emekliliği için yaşını beklemesi gerekiyor. hala bir ev alamadık kira ödüyoruz enayi gibi. sevdiğim bir kız var. askerden döndüğüm zaman 25 yaşında olacağım. düğün dernek işleri başlayacak hemen. para lazım bunlar için. hem bana hem aileme. şu para çok lanet bir şey. bir şekilde evlendim diyelim. ev alacağım onun kiredisi var daha. aileme nasıl yardım edeceğim. babam 65 yaşına kadar nasıl çalışacak. ben 2 eve birden nasıl bakacağım. off off renkdaşlar. bunları düşündükçe içim daralıyor.
  • 408
    çok tembelim be sözlük. gece 5 te yatıyorum öğlen 1 de kalkıyorum. bütün gün evde oturuyorum. nabıcam lan ben? depresyona mı girdim acaba hiç zannemiyorum ama. az önce lululu lukas podolski şarkısını üstüste 10 kere dinledim çok iyi şarkı yapmışlar: ) siz yaz tatilinde ne yapıyorsunuz olum hepiniz mi çalışıyorsunuz? herkes çalışıyorsa ya da mantıklı şeylerle uğraşıyorsa bu ülkenin durumu niye böyle amk. karı kız yok. gram umrumda değil olmasın zaten. buraya çok sık takılıyorum. kurtlar vadisini baştan başladım 65 e kadar geldim çok iyi dizi yemin ediyorum. ama dizi de sıkıyor. evde gitar vardı bir tane. kimse çalmayı bilmiyordu. dedim şunu öğreneyim. yemin ediyorum o kadar boş vaktim var ki oturdum internetten gitar çalmayı öğrendim. yani müzisyenlik başka birşey onlara saygım sonsuz. ama 1,5-2 ayda istediğim şarkıları çalabilecek kadar gitar öğrendim. sesim de fena değildir. çal söyle çal söyle nereye kadar. ağustos böceği oldum iyice. bana evde yapılabilecek mantıklı bana birşeyler kazandırabilecek önerileriniz varsa özelden mesaj atarsanız sevinirim. dışarı çıkıp gezmeyi sevmem çok yoruyor:( asosyalimdir. arkadaş edinmeyi de çok sevmem. oyun oynamaktan nefret ederim 22 yaşındayım amk ne oyunu. önerilerini bekliyorum.
  • 409
    istediğim hiçbir şey ama hiçbir şey olmuyor demiştim ya. artık bu olmama işinin sınırı falan da kalktı. en basitinden şu dwayne johnson'ın oynadığı san andreas fayı filmini izlemek istedim. başka bir san andreas fayı filmi izlemişim. dwayne johnson'ı göremedim. film zaten bok gibiydi. sonradan farkettim yanlış film olduğunu. imdb'de 2 bile alamamış. yok artık olmuyor. ne istesem olmuyor. hayatımın özeti işte bu olay.
  • 410
    stajyer mali müşavirim ve stajımın bitmesine 2 yıl daha var. 1200 lira gibi komik bir rakamla çalışıyorum ve yaşadığım yer bodrum. 25 yaşına girmeme bir kaç ay var, 6 yıllık da bir ilişkim var ve haliyle kız arkadaşım yavaştan dokundurmaya başladı. şaşıranlar çok olacaktır ama mesleğimi seviyorum fakat ekonomik olarak geç açılan bir meslek. benimse kısa vadede o kadar çok paraya ihtiyacım var ki. geceleri sıcak bir yandan kafamda gezen tilkiler bir yandan uyuyamaz oldum. arkadaşlarımla gezip tozamaz oldum. bir tünelin içinde karanlıkta yürümeye çalışıyorum ve en ufak bir ışık bile görmüyorum. o değilde ek iş yapanlar ne yapabileceğim hakkında bir fikir verse ya.
  • 411
    madem konusu açıldı.. kendi başıma konuşup amacım kendimi rahatlatmak...

    yeni mezunum ve iş arıyorum. pazartesi hayal ettiğim firmadan mülakat daveti aldım. heyecandan telefonda sürekli "olur efendim" , "tabi efendim" gibi cümleler kurduğumu hatırlıyorum. cidden çok sevindim ve heyecanlandım. allah'a çok şükür insan kaynakları ile yaptıgım görüşmede benim açımdan olumlu geçti. bilmiyorum yani ilk mülakat diye mi ama ne maaş konuşuldu, ne de işin tanımı hakkında bilgi verildi. sadece mülakata girmeden önce doldurdugum biri test olmak üzere doldurduğum 3 form kagıdını adam sesli şekilde okudu. "hiç mahkemeye çıkmamış görünüyorsun, öyle mi?" , "baban mali müşavirmiş öyle mi?" gibi sorular sordu ve 10-15 dakika görüşmeden sonra "biz sizi arayacağız" dedi. ha birde "biz çok çalışırız" dedi sürekli. bende çalışkan bir insanım ama. "10'da mesai bitti ne yaparsın ?" diye sordu. "11'de evde olurum" dedim. yani anlayacağınız hiç bir şekilde olumsuz bir davranışım, sözüm olmamıştı. çarşamba aradım şirketi. "kusura bakmayın heyecandan soramadım bana olumsuz da olsa geri dönüş olacak mı ve ne zaman olacak" dedim. "en geç cuma gününe kadar aranacaksınız olumsuz olsa da" dediler. salıdan bu yana telefon elimde dolaşıyorum. salak salak evin içindeki odalarda geziyorum. hiç bir şey yapasım yok. kız arkadaşım arıyor bazen ya da bahis şirketleri falan. her telefon sesini duydugumda kalbim atıyor ama şirket aramıyor. saat 4 oldu gene aramadılar. 2 saat sonra mesai bitiyor. pazartesi ben arayacağım tekrar olmazsa. ama gerçekten çok dertli bir şey şu mülakat aşaması...
  • 414
    "her şeye rağmen, hayat devam ediyor." aymazlığında olmak çok koyuyor. başka çaren yok, devam edeceksin. yine de güzel bir yemek yerken sevdiklerin yanında yoksa boğazından geçmez ya, iyi geçen her anın buruk bir tadı var. hep mi böyle olur bilmiyorum ama; mutlu olmaya, mutlu görünmeye utanır olduk. hep böyle gitmesin. haber bültenleri habersizlikten fille ayının dostluğunu versin. böyle gitmesin. yarım kalmasın kimsenin hayatı.
  • 416
    bu dünyaya gönderilirken bize sorulmadı. geldik yaşıyoruz. ne olursa olsun hayat gerçekten devam ediyor. anan da ölse baban da ölse komşun da ölse şerefsiz de ölse kahpe de ölse sevgilinden de ayrılsan, en yakın arkadaşınla da küssen, galatasaray' da yenilse hep bir sonraki güne uyanıyoruz. neler gördük neler geçireceğiz daha belki. belki gördüklerimiz daha hiçbirşey. belki yarın bu sözlükten biri ölecek. belki yarın ben yokum. hepimiz beklenen sona gidiyoruz. durdurabilen varsa ne mutlu ona. beklenen sona ne kadar hazırsın? niye yaşıyorsun.? niye geldin ki zaten? nasıl yaşıyorsun? nereye sürükleniyorsun günden güne.? ölünce sonra ne olacak kendine güveniyor musun hazır mısın?

    iste bu sorulara sırayla cevap verdiğimde halim içler acısı sözlük. dilerim hepimiz bu sorulara hergün içtenlikle cevap verdiğimizde beklediğimiz huzuru buluruz. asıl olay gerçekten insanın iç huzuru. ne para bitiyor ne hırs ne mevki. hiçbirşeyin sonu yok. çok mu boş şeylerin peşinden koşuyoruz acaba?
  • 421
    üniversiteyi bitireli neredeyse 2 sene oldu sözlük. * hatta neredeyse filan değil bildiğin 2 sene oldu... ve bu 2 senenin en fazla 5 ayında çalışmışımdır. 3 farklı işte ve sadece biri kendi alanımdaydı.* sabah akşam ilanları kontrol ediyorum. bazısı geri dönüş yapıyor sonrasında mülakat, biz size geri dönüş yaparız ve haber yok!

    en çok benim için üzülen insanlara üzülüyorum be sözlük. yoksa bir şekilde çıkarız herhalde bu durumdan ama ben hayatım boyunca kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. geçen yılki roma - bayern maçında robben'e karşı oynayan, ashley cole bile kendini bu kadar kötü hissetmemiştir.

    bir şeye tutunmaya çalışırken motivasyonunun olmamasını bir yana, ipin tamamının kendi elinde olmaması kadar lanet bir durum yok... eğer olurda şu saatlerde bu entryi okuyan bir tane sözlük yazarı veya okur varsa %90 benimle aynı dertten müzdariptir. allah yardımcımız olsun hanımlar-beyler ne diyeyim...

    birde madalyonun şu tarafı var; hadi iş bulduk diyelim, çalıştık cabaladık yaş oldu 50 emekli ne yapacağız ? şimdiki gücümüz kuvvvetimiz olmayacak. onu geçtim bu şehrin havası, stresi bizi 50'li yaşlara gelince olmamız gerekenden daha fazla yıpratacak. o zaman ne yapacağız ? bunu geçtim günümüz şartlarında herkesin para biriktirme olanağı yok. varsa da sinekten yağ çıkarmak zorunda sonuçta asgari ücret belli. 50 yaşına gelince bu 65 yaş muhabbetini bekleyecek. ya birader sanki ülkedeki iş koşulları çok iyi 65'e kadar çalışacağız diyorlar lan!

    aman neyse işte hanımlar-beyler yazı baya düzensiz oldu. zaten şu kafa yapısıyla doğru dürüst bir şey istesemde çıkaramazdım herhalde... okuyan varsa allah razı olsun.
  • 422
    felsefe mezunuyum sözlük. düşünmeyi, üretmeyi; yaratıcılığı seviyorum. dil bilgim iyi, yazıyorum. sanatı seviyorum, sinema hakkında hatırı sayılır bir temel bilgim var, kendimi geliştiriyorum. ama bu ülkede bu meziyetler hiç para etmiyor. açıyorum iş ilanlarını, satış danışmanı, eğitim danışmanı, halkla ilişkiler. pazarlamacılık temelli işler dışında iş yok. yanlış anlaşılmasın, pazarlamacılığı küçümsediğimden değil. ama benim doğama çok ters. en kötüsü de, 5 yıllık kız arkadaşım memur oldu sözlük. ayda 3000 tl alacak o, bende ne babadan mal var ne cepte 5 kuruş. neler olacak göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın