• 2180
    yine katliamlar oluyor. bunu dinlere bağlayan cihangir solcuları var. lenin, stalin, mao ve türevlerinin yaptığı katliamlardan bir haber herşeyi dinler yaptırıyor zannediyorlar. hz muhammed ''masum bir insanı öldüren bütün bir insanlığı öldürmüş gibidir'' demiş. masum insanlar ölüyor. insanlık ölüyor. buna odaklanın. dine değil. askerde ahmet hoca dediğimiz bi abimiz vardı. çok dindar bir kişilikti. bazen soruyorduk mahkum kaçsa vurmayacak mısın diye. vurmam diyordu. nizamiyede nöbet tutuyordu saldırı olsa vurmaz mısın diyorduk asla diyordu. bu adam karakolda bile fırsat buldukça kur'an okuyan bir adamdı. karınca incitmeyen bir adamdı. bu adam da müslüman. hatta bu adam müslüman, öbürlerinin müslüman olduğundan bile şüpheliyim. ne namaz kılarken, ne kur an okurken görmedim hiç birisini. yani olayları bu kadar din bazlı düşünmeyin. insanları kendilerini bomba bağlayıp patlatacak, 100 lerce masum insanı öldürecek bir psikolojiye bürüyüp yetiştiren küresel güçlere odaklanın. o güçlerin dini yok. tek inançları güç ve para.
  • 2181
    bebekler olmus abi, cocuklar. gece gece arkadaslarla otururken geldi dustu haber. once anlamaya calistik, sonra olayin detaylari, goruntuleri geldikce kanimiz dondu abi. masum insanlar. havai fisek gosterisi icin toplanmislar. tipki ankara guvenpark civarinda nefeslenmek icin oturan insanlar gibi, tipki ahl'de bir yerlere seyahat etmek icin kosusturan insanlar gibi. yemin ederim kanimiz dondu. cocuklar, bebekler, anneler, babalar, gencler, yaslilar.. 100'e yakin insan. ezilerek oluyorlar. kollari bacaklari carpik acilarla ayrilmis, her yerde kan.. ne ulan derdiniz? dininden, irkindan, renginden bize ne? derdiniz ne masum insanlarla.. niye dunyaya bu acilari cektiriyorsunuz? sizin de kafaniz beyniniz yok mu? gormuyor musunuz size neler yaptirdiklarini, size ne yaptiklarini? bunca masum insani niye oldurdunuz? turkiye'de, fransa'da, amerika'da olmasi neyi degistirir? hepimiz insaniz ulan.. neyi ispatladiniz cocuklari tirla ezerek serefsiz herifler!

    cagimiz oyle rezil bir cag ki, gidin en saglikli, en dogal, en temiz, en hormonsuz ortamda dogayla ic ice yasayin, en hormonsuz gidalarla beslenin, yine de aksam televizyonunuzda ya da telefonunuzda su goruntuleri gormeniz sizin omrunuzden omur goturur abi. yureginiz daralir. kalbiniz zayiflar yemin ediyorum. vahset her yerde, teror her yerde, en cok da guzel ulkemde.. yaklasik 20 gun sonra nisanim var, korkuyorum yeminle, nisanlanacagim, sonra kismetse evlilik, ya bundan 3-4 sene sonra cocugum olursa ve cocugumu ya da esimi boyle kansiz serefsizlerden koruyamazsam, ya kendimi koruyamazsam da onlari yalniz birakirsam?..

    nisanlimla en buyuk hayalimiz avrupa'yi dolasmak mesela, en cok da paris ve roma.. hep maddi durumumuz ilk elverdiginde gider gezeriz diyordum. artik diyemiyorum. korkuyorum cunku. bir ben olsam "kalkip bana mi denk gelecek" derim, "denk gelse ne olacak zaten bir basimayim" derim, en fazla annemi babami uzmemek icin gitmem falan.. ama yaninizda hayat arkadasiniz varken, onun sorumlulugu onuzlarinizdayken oyle diyemiyorsunuz..

    lafi uzattim, icimden geceleri anlattim, kusura bakmayin. afedersiniz ama bok cukuruna dondu hayatlarimiz.. bir kotu niyetli insanin bir teli cekistirmesi, ya da bir dugmeye basmasiyla en sevdigimiz insanlar bir saniyede yok olabilir.. cocugumuz ya da anne babamiz yaralanabilir. ve onteli cekistirecek olan, o dugmeye basacak kadar beyni sulanmis olan o insanlar aramizda dolasiyor, yurudugumuz yollarda yuruyup yemek yedigimiz yerlerde karinlarini doyuruyor.. korkuyoruz abi.. kendimiz icin degil, sevdiklerimiz icin korkuyoruz..

    umarim bir gun aklimiz basimiza gelir. carenin masum insanlara saldirmakta degil, bizleri kukla gibi gorenleri, kendi cikarlari icin, para icin, cebini az daha doldurmak icin kacimizin oldugunu umursamayanlari basimizdan defetmekte oldugunu farkederiz.. umarim..
  • 2182
    evet din tehlikelidir, insanları uyuşturmak veya fanatikleştirmek için en uygun araçlardan biridir. ama bu insanın yapısında var, emin olun din olmasaydı insan başka bir şey de bulup kan dökerdi. dökmedi mi tarihte? döktü. 2 dünya savaşında toplam 55 milyon insan öldü, hangi birisi dinden dolayıydı? buna rağmen toptan bir dini veya ideolojiyi karalamak nedir arkadaş. bu nasıl düz mantıktır, bu nasıl düşüncesizliktir. menfaatçi, yavşak, sosyopat tiplere böyle yaparak malzeme vermiş olmuyor musunuz? maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek anlaşılan.

    son 500 yıl hariç bilinen 6500 yıllık tarihte ortadoğu bilim ve medeniyet merkeziyken şimdilerde bok çukuru oldu, yani öyle deniliyor. 1000 yıl önce dünyanın en vahşi insanları olan vikinglerin torunları şimdilerde dünyanın en medeni insanları belki de. tezatları görmüyor musunuz? tarih boyunca 20-30 defa haçlı seferi düzenlenmiş, zamanında çoluk çocuk dahil 70 bin insanı kudüs'te katleden batı dünyası, 300 yıl mezhep savaşları yaşayan batı dünyası, cadılıktan-kölecilikten-kapitalizmden-sosyalizmden insan katleden batı dünyası. ben de çıksam batı medeniyeti hakkında kötü konuşsam haksızlık olmaz mı? tabi ki olur. mesele genel olarak insan. ne olur herhangi bir ırkçılık veya nefretçilik yapmayın. din dediğimiz bazı insanların en önemli kutsalına da saçma sapan saldırmayın. kafanızı kullanın, tarafınızı doğru seçin. iyi bir insansanız zaten aynı taraftayız.
  • 2183
    evet bir grup muslumanin yaptigi tum muslumanlara mal edilemez ancak bu saldirilarin nedeni islam dinidir. bu iki soylemi ayirt etmek gerekir. tipki yuzyillar boyunca olan din bazli savaslardaki gibi insanlar, din yuzunden ölmüstür. din safsatasi devam ettikce de boyle olmaya devam edecek. dunyanin tek kurtulusu ortadogu masallarini degil bilimi ve gercekleri hakim kilmaktir. insanlari yonlendirmenin en kolay yolu onlari egitimsiz birakip dinle asilamak oldugu icin kapitalist sistem hakim oldugu surece bu biraz zor olsa da bu duzeni degistirmek insanligin elinde.
  • 2184
    "yavaş yavaş delirdim kimse fark etmedi. çok acı var, dayanamıyorum.." intihar notuna bu sözleri yazmıştı dicle koğacıoğlu...
    aramızdan ayrılalı çok oldu ama nedense gün boyu aklımın bir köşesinde bu cümleler saplandı kaldı...
    ne tarafa baksam acıdan başka bir şey göremiyorum...
    bir yanda aldığı emri yerine getiren daha doğrusu getirmek zorunda olan erlerin dövülmesi ve vahşice öldürülmeleri...
    bir yanda ölen yüzlerce sivil...
    bir yanda deli gibi kutlama naraları atan insanlar...
    evet bugün bu sözlere bir kaç adım daha yaklaştım, ama henüz yanına gidebilecek kadar güçlü hissetmiyorum kendimi...
  • 2186
    hani uzerinize sobanin ustunde kaynayan su dokulur. haslanirsiniz, gunlerce haftalarca gecmez o aci. kremler ilaclar fayda etmez. dokunsaniz yanar, ruzgar esse yanar, sicak olsa yanar, soguk olsa yanar, giyinirken yanar, soyunurken yanar.. yanar da yanar.. iste o aci gibi bir sey hissediyorum. her an yaniyor, her saniye daha cok daglaniyor. yuzlerce sehit verdigimiz dun geceden beri sokaklarda yas olmasi gerekirken, korna calarak gezen, nobet adi altinda bir adamin koltugunu kurtarmasini kutlayan, ama o koltuk kurtarilirken giden canlari zerre umursamayan bir guruh var, her korna sesinde daha cok curuyor cigerim. kin duyuyorum icimde. darbecilere, rantcilara, ulkenin bu noktaya gelmesine neden olanlara, bu kaostan beslenenlere, polise ates edenlere, en cok o sucsuz gunahsiz 20 yasindaki cocuklarin kafasini kesenlere.. hic hissetmedigim bir yogunlukta bu kin. ayrisiyoruz falan derken coktan ayristik. biz polisimizi, askerimizi, vatandasimizi gozumuzden sakinirken, 20 yasinda cocuklari odunlarla doven, mudahale etmeye calisan polislere de vurmaya kalkisan olunca, polise el kalkmaz bu itlere vurun diyerek mehmetlere daha cok zarar veren insan musveddelerine kin duyuyorum. icimden turlu iskence yontemleri geciyor bunlar icin. o cocuklar doguda sehit olurken kendileri kahve koselerinde okeye donen haysiyetsizler, bir serefsizin lafiyla her seyden bihaber onlarca cocugu katlettiler. dayanamiyorum. katlanamiyorum bu aciya. yuregim catlayacak gibi oluyor. soyleyecek daha fazla soz bulamiyorum...

    yine de sunu soylemeden gecemeyecegim, su saatten sonra yakinimda bir akpli sehitlere falan uzulurmus gibi yaparsa, kavgaya gurultuye karsi bir insan olarak tekme tokat dovecegim. agzini burnunu dumduz edene kadar da birakmayacagim. umurumda degil bana ne olacagi. sokaklarda asker bogazlayip sonra da sehide uzulen insan musveddesinin benim sozlugumde tek karsiligi haindir. bu sozlukteki yandaslara da lafim, aklinizi basiniza alin, asker bogazlayan bir guruhsunuz artik. bir gun hepiniz hesap vereceksiniz, toprak kabul etmeyecek sizi bilesiniz.
  • 2187
    bazen ne kadar çalışkan ya da zeki ya da düzgün bir insan olduğunuz önemli olmuyor; bir tanıdık, bir akraba sayesinde ya da ailesinin parasıyla sizin verdiğiniz emeğin binde birini vermiş insanlar sizin on katınız güzel hayat yaşayabiliyor, yarına mutlu uyanıyor.

    hayatın adaletinden şüphe duyduğum anlarda şevkim kırılmıyor aksine hırslanıyorum. ama sonunda galip gelemeyeceğimi de biliyorum. ilk yarıda 5 gol yemişiz de maç 5-3 bitsin bari diye bir yerlerimi yırtar gibiyim. hayat şartlarım gayet iyi aslında yanlış anlaşılmasın. bahsettiğim şey alınan yolla ilgili daha çok. ben kanla terle koştururken diğerleri bitiş çizgisinin önüne bırakılmış da beni geçmiş gibi...

    aslında bu entry'i de hayatımda istediğim birinin hayattan beklentisini karşılayamayacağımı fark ettiğim için yazma ihtiyacı hissettim. daha büyük bir kayıp olabilir mi, başka bir adamlara elinde olmayan şartlar yüzünden yenilecek olmak... hem de o kadar iyi mücadele ederken.

    özel hayatımda dertlerini, üzüntülerini paylaşabilen bir adam değilim, en yakın arkadaşıma bile zayıflıklarımı göstermekten çekiniyorum. insanların beni mantıklı ve nispeten sert bulduklarını biliyorum ama aslında öyle değilim. yanlız kaldığımda oldukça duygusallaşıyorum ve kendi kendine atlatmak çok zor oluyor. zor bir hafta oldu arkadaşlar, umarım birileriniz okur ve hissiyatımı paylaşmış olur. çünkü bunu anlatabileceğim tek yer burası. entry'e de farklı bir giriş yapmıştım farkettiyseniz sonradan dökülebildim burada bile...

    sevdikleriniz için mücadele edin, kendiniz için mücadele edin, kalp kırmayın..
  • 2189
    genc yasta akli olan herkes nasil kacarim diye dusunuyor ulkeden. su duruma geldik herkes acik bir sekilde kacma yolu ariyor bir devlet 1 2 sartla gel dese kosacak durumdayiz yeter ki su bok cukurundan kurtulalim.

    24 yasina geldim okul devam bitse bile yuksek yaparim calisirken parasi neyse gitsin hic bir kuvvet beni askere gonderemez bedelliye kadar yolu var bu isin. hayata 1 kere geliyoruz rant cabasi icin ne savasirim ne elime silah alirim.
  • 2193
    askere yapılan linç görüntüleri kaç gündür psikolojimi bozdu, kaldı ki ışid mışid videolarını etkilenmeden izleyen biriyim ama bu etkiledi. demek ki bizde de rahatlıkla bir suriye olma potansiyeli var. bu gelecek için çok ürkütücü.

    meclisin bombalanması da acı bir olay. televizyondan canlı canlı izlerken o da çok koymuştu. allah devletin içindeki hainlere de darbe karşıtı görünen psikopatlara da fırsat vermesin. başka ne diyelim. bu ülke bitmiş.
  • 2194
    darbe darbe iki gündür epey gerildik. ben 14 temmuzu 15 temmuza bağlayan gece vuku bulan nice saldırısı için ayrı bi üzüldüm. ne yalan söyleyeyim, fransızları hiçbir zaman çok sevmedim* ama nice bana izmir'i hatırlatan, hayatımın 8 ayını geçirdiğim 3. memleketimdi. aşk acısından her gün defalarca kat ettiğim o sahil yolunda katliam yapılmıştı. kah arkadaşlarımla içinden dondurma yiyerek geçtiğim, kah banklarına oturduğum o beyaz kamelyayı çevresi itibariyle bir mezarlığa ev sahipliği yaparken görmek beni üzmüştü. arkadaşlarla içmeye gidilen publara, cours saleya'ya doğru terörden büyük korkuyla kaçan insanları görmek... bilmiyorum, çok farklı bir ruh haline sokuyor insanı.
  • 2195
    hocaların hocası, tarihçilerin kutbu halil inalcık'ı tam 100 yaşında kaybettik. kendisi ilber ortaylı'nın da hocasıydı ve muhtemelen fuat köprülü ile beraber cumhuriyet döneminin en önemli iki tarihçisinden de biriydi. şu an osmanlı hakkında bildiğimiz şeylerin neredeyse yüzde doksanı onun çalışmalarının ürünüydü.

    çok ama çok büyük bir kayıp. umarım gerekli istifadeyi edebilmişizdir kendisinden.
  • 2196
    artik insanlar bir birilerini öldürmesinler sözlük.

    dünya nereye gidiyor bilmiyorum. insanlik beni endi$elendiriyor.

    ayriyeten herkes dü$mü$ bir para derdine, hep daha fazlasini istiyor, elindekine $ükredecegine.

    iyi insanlar da var elbet ama $u siralar o kadar kötü haber okuyorum ki, bu durum beni ciddi ciddi endi$elendirmeye ba$ladi.

    umarim bunu ucunda büyük bir felaket yoktur..
  • 2197
    --- alıntı ---

    günümüzde internet ve sosyal medyanın yardımıyla, en sevdiğimiz ünlüler hakkında hiç olmadığı kadar fazla bilgiye ulaşabiliyor hatta paylaştıkları şeyler sayesinde onları yakından tanıdığımız hissine kapılıyoruz. hal böyle olunca masum bir hayranlık oldukça tehlike boyutlara ulaşabiliyor. bu durum, zaman içinde ünlülere tapma sendromu adı verilen obsesif bir bozukluğa dönüşebiliyor.

    --- alıntı ---

    arkadaş kurtulamadık bu obsesif damgasından ya...
    sevmekten başka ne yaptık o da meçhul...
  • 2198
    geçmişe gidebilsem ve her şeyi şu anki aklımla yeniden dizayn edebilsem keşke. çok mutsuzum lan. hayatta artık hiçbir şeyden zevk alamıyorum. hayatımdaki her nokta boğazımı sıkıyor sanki. sürekli yorgunum, sürekli yalnız kalmak istiyorum, sürekli yatmak istiyorum. yoruldum lan artık. hakikaten dermanım kalmadı. ayağa kalkıp silkinmek istiyorum başaramıyorum. her denememde daha ümitsizce oturuyorum kalkmak istediğim yere. yoruldum be sözlük her şeyden yoruldum.
  • 2199
    bugün 17 ağustos.
    büyük gölcük depreminin üzerinden tam 17 yıl geçmiş.
    45 saniye süren bir deprem ve yaklaşık 18 bin insanın ölmesi, 24 bin kişi yaralanması...

    depremin yaşattığı acılar bir yana, deprem sonrasında yapılan yağmalama olayları, organ mafyasının kaçırdığı çocuklar, kolundaki bilezikler için testereyle bilekleri kesilen kadınlar, kulaklarda yankılanan "sesimi duyan var mı" sözleri ve çaresizliğin yarattığı hüzün.

    depremler, maden kazaları, seller, doğal afetler, terör olayları, iş kazaları vs vs...
    önlenebilir sebeplerden ötürü ölmek bu ülke insanının makus talihi ne yazık ki.

    dilerim ki gece uykusunda iken bu depreme yakalanıp ölmüş insanlarımız şehit kabul edilir.
    rabbim bizlere bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın inşallah.
  • 2200
    bugün 17 ağustos. 1999 yılında binlerce insanımız için bir son, onlarla birlikte yüz binlercesi için farklı bir başlangıç tarihi. hepsinin mekanı cennet olsun.

    bunun bir de 1991 17 ağustos'u var. yan komşumuz olan imamın eşi bir kız dünyaya getirdikten iki saat sonra henüz yeni gitmiş ebenin gelmesini beklemeden doğmuşum. bakmayın böyle çapkın başladığıma, sonrasında hep geriye gittim. yan komşumuzun kızını hiç görmedim. doktor olmuş. birkaç sene evvel memlekette babasına denk gelip elini öpmüştüm.

    konu kızlardan açılmışken, insan hep mi kaybeder? kaybetmek bu işin özünde var, kabul, ancak bu kadar yenilgi artık insanın canını bile yakmıyor be sözlük. sanırsın 2010-11 sezonu, sanırsın 2015-16 sezonu. ve bunca yenilgiden sonra bir shalke deplasmanı bekliyorsun hayatında, elenecek olsan dahi bir real madrid dirilişi bekliyorsun, buz gibi havada ellerin soğuktan hissedilmez hale gelmişken drogba'nın indirdiği topta sneijder'in vuruşu ile kalbin alevlensin istiyorsun. çıka çıka astana deplasmanı çıkıyor. olmuyor.

    banka kartı şifrelerim ve bazı diğer şifrelerim eski sevgililerimin doğum tarihleridir. aslında şu anda iki tanesi duruyor hala. hiçbiri de bilmez bunu. ne birlikteyken nede ayrıldıktan sonra söylemişimdir. numaralara takıntılıyım. 17 numarasına ise özel zafiyetim var. burak yılmaz fanboyluğumun yarısı bu zafiyetten kaynaklanıyor diyebilirim. sonra 8 numaralı selçuk var. burak yılmaz - selçuk inan ikilisi. getir bakalım yan yana. 17.8. yani 17 ağustos. 17+8 kaç etti? 25. peki ben bugün kaç yaşadım? 25. öyleyse doğum günüm kutlu olsun :(

    hani bir şey beklemiyorum eskilerden, ne bir mesaj ne bir sürpriz ama insan bekliyor be işte. bilmiyorum ne beklediğimi. doğum günlerinden de nefret ederim. 2000 yılında bir pasta almışlardı. onun dışında hiç kutlamadım. dedim ya, benimki rakamsal bir takıntı. herhangi bir ayın 17'inde de heyecanlanırım. 2017'de şampiyon olacağımıza eminim mesela. ayrıca benim için çok önemli bir şey olmasını bekliyorum 2017 yılında. ölebilirim, evlenebilirim, zengin olabilirim. bu üçünden ihtimali en yüksek olan ilk söylediğim gibi görünüyor. ama olsun birinden biri. sorun değil. yeter ki 2017'de olsun. olmalı! ya ben yıllarca 2017'yi bekledim. hiçbir şey olmadan yine böyle aşk acılarıyla, çalışmayla, şampiyon olmadan geçirirsem kahrolurum. bu 17'lerin bir anlamı olmalı!

    son birkaç haftadır sürekli dinlediğim barış manço abimizin şarkısı ile sonlandırayım. pek bilinmeyen ama en güzel şarkılarından birisidir.

    'bu akşam yine garip bir hüzün çöktü üstüme...'' diye başlar.
    https://www.youtube.com/watch?v=KHbAZ94kP-o

    edit: olum entry'i girdikten sonra bu doktor kız aklıma geldi. dur lan belki facebook'tan bulurum dedim. daha önce hiç bakmamıştım gerçekten. hemen de çıktı. kız beklediğimden güzel görünüyor. gerçi bir tane fotoğrafı var ama saçma salak şeyler beğenmemiş. tus mus tıp sayfaları. şairler, yerli yabancı birkaç dizi, kitap, şarkıcı. en öenmlisi galatasaray sayfasını beğenmiş <3<3<3 tek olumsuz yönü ekşi sözlük sayfasını da beğenmiş. onu geçtim onedio mudur ne boktur o saçmalığı da beğenmiş. umarım galatasaray sözlük'ü takip edecek derecede hasta galatasaraylı değildir :( neyse ekledim gitti. kabul ederse yarın doğum günümüzü kutlarım :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın