2001
öncelikle 25 ekim 2016 galatasaray dersimspor maçında podolski ile arasındaki muhabbet büyütülecek bir muhabbet değil, atar gider de yapmıyor podolski'ye. oyun içinde olur öyle şeyler ki bir kaç kere sağ kanattan içeri takım arkadaşına diye rakip stopere pas atan sinan o pozisyonda topu podolski ile buluşturamazdı bence. çünkü öndeki stoper ve kaleciden o topu geçirip podolski'ye boş kaleye gol attırmak için biraz usta ayak olmak lazım. ben sinan'a o pozisyonda kaleye vurdu diye kızmam, podolski'ye cevap verdi diye de kızmam. çok saçma podolski'ye cevap verdi diye linç edilmesi.
sinan'ın gol atıp atmaması çok da önemli değil, sinan önce bunu idrak etmeli. rakip 3. lig takımı gol attın diye kimse seni yıldız yapmayacak. eskiden oynamıyordun a2 de attığın gollerle, alt lig takımlarına yada düşmemeye oynayan takımlara attığın gollerle bu taraftar seni yıldız yapmıştı. ama artık kral çıplak. kimse işte dersime 3 gol attı yerli robben geliyor demeyecekti. sinan'ın bunun farkına varıp bir takım oyuncusu gibi oynamaya çalışması lazım.
diğer bir husus sinan cidden çok abartılan bir futbolcu. sinan'ın taraftarı heyecanlandıran tek özelliği geniş alanda rakip bekini dengesiz yakalarsa hızını kullanıp geçiyor olması. dar alansa ise öyle sanıldığı gibi bir çalım atma yeteneği yok. topu rakibin destek ayağının olduğu tarafa çekip önünü açmak dripling yapmak demek değildir. sinan dar alanda çalım atmıyor önünü açıyor sadece. karşısında çevikliği ve ivmesi oldukça yüksek bir bek varsa ne geniş mesafede ne de dar alanda bişey yapamıyor. bir de dar alanda o kadar hızlı değil. yani nasıl diyeyim ivmesi düşük sinan'nın. bruma gibi 2. vitesten ansızın 5. vitese geçip rakiplerini ekarte edemiyor dar alanda.
sinan şuan galatasaray'da ilk 11 oynayacak seviyede değil. sinan'ın çalışması, çok çalışması özellikle de mantelitesini geliştirmesi lazım. sinan'ın mevcut oyun yapısı ahmet ilhan özek'in sol ayaklı versiyonunu andırıyor. bu şekilde galatasaray'da oynamayaz. kontraatak kovalayan bir anadolu takımına gider sağ önde bekler orada. arada skor yaptığında da bazı yazarlar sözlüğe gelir yediniz gül gibi çocuğu yazıklar olsun falan der.
sinan'ın gol atıp atmaması çok da önemli değil, sinan önce bunu idrak etmeli. rakip 3. lig takımı gol attın diye kimse seni yıldız yapmayacak. eskiden oynamıyordun a2 de attığın gollerle, alt lig takımlarına yada düşmemeye oynayan takımlara attığın gollerle bu taraftar seni yıldız yapmıştı. ama artık kral çıplak. kimse işte dersime 3 gol attı yerli robben geliyor demeyecekti. sinan'ın bunun farkına varıp bir takım oyuncusu gibi oynamaya çalışması lazım.
diğer bir husus sinan cidden çok abartılan bir futbolcu. sinan'ın taraftarı heyecanlandıran tek özelliği geniş alanda rakip bekini dengesiz yakalarsa hızını kullanıp geçiyor olması. dar alansa ise öyle sanıldığı gibi bir çalım atma yeteneği yok. topu rakibin destek ayağının olduğu tarafa çekip önünü açmak dripling yapmak demek değildir. sinan dar alanda çalım atmıyor önünü açıyor sadece. karşısında çevikliği ve ivmesi oldukça yüksek bir bek varsa ne geniş mesafede ne de dar alanda bişey yapamıyor. bir de dar alanda o kadar hızlı değil. yani nasıl diyeyim ivmesi düşük sinan'nın. bruma gibi 2. vitesten ansızın 5. vitese geçip rakiplerini ekarte edemiyor dar alanda.
sinan şuan galatasaray'da ilk 11 oynayacak seviyede değil. sinan'ın çalışması, çok çalışması özellikle de mantelitesini geliştirmesi lazım. sinan'ın mevcut oyun yapısı ahmet ilhan özek'in sol ayaklı versiyonunu andırıyor. bu şekilde galatasaray'da oynamayaz. kontraatak kovalayan bir anadolu takımına gider sağ önde bekler orada. arada skor yaptığında da bazı yazarlar sözlüğe gelir yediniz gül gibi çocuğu yazıklar olsun falan der.