• 154
    son günlerde daha da kendini belli eden bir topluluk.

    arkadaş tuttuğunuz takımın her maç rakibini döve döve yenmesini bekliyorsanız bir zahmet bayern münih falan destekleyin. ne kadar kolay sallıyorsunuz fatih terim gibi bu toprakların belki de en önemli futbol figürüne. hayallerinizin bittiği yerde gerçeklerimiz başlar diyebiliyorsak bu adamın inadı sayesinde diyebiliyoruz. o günlerde sosyal medya olsa ilk derbi mağlubiyetinden sonra yollanmıştı ve bugün diğerlerinden pek bir farkımız olmazdı. ülkede eşi benzeri olmayan şekilde bir planlamaya imza attık. illa ki bunun sancıları olacak. başka teknik adam gelince birden bire uçacak mıyız? iki maç sonra onu da harcarsınız nasıl olsa.

    hiç bir isim kulüpten büyük değildir elbette. lakin artık şımarıklığı bırakıp destek olma zamanı. destek olmayan da en azından köstek olmasın. eleştiri başka, şımarıklık başka. işler yoluna girince herkes sahip çıkıyor zaten.
  • 155
    2021-22 futbol sezonu özelinde hiçbir taraftarımıza getirilemeyecek eleştiri türüdür.

    3 senede 50 tane oyuncu aldırıp hala adam akıllı bir oyun oynayacak hale gelemediğimizde 'ama ffp var, oyuncular hep kiralık' diye geçiştiriliyordu. yahu 25 milyon euro harcadı yönetim bu sene transfere, ne istendiyse aldılar, hala mıymıy pas futbolu oynatırsa hoca eleştiren şımarık değildir ama eleştirmeyen saplantılıdır. 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçında sadece 4 kez çalım atmışız, bunların ikisi muslera'nın bir pozisyonda kendini zora sokması yüzünden, diğer ikisi de ömer'in orta açmak için kaleden uzağa, taç çizgisine doğru attığı çalımlar.

    galatasaray takımı tempolu oynar, coşkulu oynar, yana geriye pas yapa yapa değil dikine gümbür gümbür oynar. bu oyunu değil fatih hoca kralı oynatsa eleştirilir, eleştirene şımarık demek de terim biatçılığına açık örnektir.
  • 156
    (bkz: 21 temmuz 2021 psv galatasaray maçı)
    (bkz: 28 temmuz 2021 galatasaray psv maçı)
    (bkz: 5 ağustos 2021 galatasaray st. johnstone maçı)
    (bkz: 12 ağustos 2021 st. johnstone galatasar maçı)
    (bkz: 16 ağustos 2021 giresunspor galatasaray maçı)
    (bkz: 19 ağustos 2021 randers galatasaray maçı)
    (bkz: 23 ağustos 2021 galatasaray hatayspor maçı)
    (bkz: 26 ağustos 2021 galatasaray ra ders maçı)
    (bkz: 29 ağustos 2021 kasimpaşa galatasaray maçı)
    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)
    (bkz: 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı)
    (bkz: 19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçı)
    (bkz: 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı)

    yab ben tüm bu maçları izlemediğim için ya da izlemeyi bilmediğim için baskılı oyunumuzu gorememisim! bildiğiniz şımarıklık bu efendim!
  • 157
    4 senedir takımın iyi oynadığı ışık verdiği maç kaç tanedir? tamam her sene kadro değişti tamam pandemi çıktı falan da bu mu bahane yani? ben de çok isterim fatih terim kalsın iyi oyun oynayalım hocaaaam diye tezahürat yapayım öveyim. hatay'ın kadrosu da değişti sağdan soldan çöplerle yeni takım kurdular yine. ilk 2 haftada bunlar düşer diyorlardı şimdi gayet iyi görünüyorlar. türkiye ligini abartmaya gerek yok. bu ligde top oynamak için 25 milyon euro para harcamaya da gerek yok. kandırmayalım kendimizi artık. taraftar en ufak bir şey görse övmeye yer arıyor zaten. ortada olumlu pek bir şey görmüyorum ben istifa diyene de lafım yok. ben ne şekilde olursa olsun bu seneyi fatih hoca tamamlamalı diyorum. istifa isteyen bıraksın diyen gayet haklıdır.
  • 158
    her hafta portekiz liginden, fransa 2. ligine pek çok maç izlerim. izlerken sahada ne oynadığını anla(ya)madığım, bana izlerken acı veren yegane takım kendi desteklediğim takım. belki beklenti içinde izlemekten dolayı bu böyle. sonuçta santa clara takımının maçını aynı beklenti ile izlemiyorum ama buna rağmen evet, izleyebiliyorum. izlenebilir buluyorum. kendi takımım için bunu bir çırpıda söyleyemiyorum. ya da daha başka türlü anlatmaya çalışayım, blind review gibi yani takımı bilmeden izlesem, bizim maçları muhtemelen pas geçerim.

    şimdi başka perspektiften bakmaya çalışayım: sevdiğim marka kalitesiz bir ürün çıkarıyorsa eleştiriyorum; beğendiğim bir oyuncu kötü bir performans sergilerse de; sürekli alışveriş yaptığım market hizmet kalitesini düşürüyorsa arayıp şikayetimi bildiriyorum. bunu yapma nedenim de hizmetin/performansın standartların altında kalması ve sağlayıcının daha iyi noktada olması. bu açıdan eleştirmek, değerlendirmek geliştirmenin temel noktasıdır.

    taraftarlık maddiyatla karşılaştırılamaz diyebilirsiniz. kısmen doğrudur da ama yazının girişinde de anlatmak istediğim gibi insan, taraftar da olsa bağ kurduğu, ilişkilendiği nesneye yatırım yapar. maddi olmak zorunda değildir bu. duygusal yatırım yapar, zaman ayırır, özdeşleşir, sembolleştirir vb. burada bu takımın ölçütünün ne olduğunu bilen, iyi futbol izlemek isteyen milyonlarca insan, her hafta ekran karşısına bu tür beklentilerle geçiyor, stada gidip boğaz patlatıyor ve sonuç çoğu zaman bunların karşılanmaması oluyor. bu durumun tepki doğurmasından doğal olan bir şey yok. ya da şöyle söyleyeyim: bunun tersi işin doğasına aykırı. o zaman ne siz taraftar olursunuz ne de ortada takım olur. çünkü aradaki tutku bağını yok etmiş olursunuz.

    takımımın maçında iyi futbol beklemek, bunu göremediğimde daha iyi olması için düşünsel değerlendirme yapmak, insani tepkimi dışarı vurmak şımarıklıksa sanırım bu durumda şımarık taraftar oluyoruz. öte yandan insanların bu beklentilerine uzak performansların ortaya çıkmasına neden olan, tutku ile bağlanan takıma olan tutkuyu dibe çeken sorumluları nasıl tanımlamak lazım, onu da okuyucunun takdirine bırakalım.
  • 160
    1 gecede 5, toplamda 10'dan fazla transfer gelince kendini kaybetmiş grup.

    yusuf demir gibi 19 yaşında cv'ye barça yazdırmış adamın, kendisi de gurbetçi bu arada, türkçeyi çok doğru kullanamadığı gibi yol yorgunu, heyecanlı vs bir çocuğa gece gece salça oldular.

    şımarık o değil kardeşim şımarık sizsiniz. daha çocuk ne sağlıklı bir röportaj verdi, ne sahaya çıktı, ne gördünüz de ahkam kesiyorsunuz ben anlamıyorum?

    19 yaşında lan bu çocuk. çocuğu sarıp sarmalayıp, destek olup iyi hissettirip, aidiyet duymasını sağlamak varken yaptığınız şu tavır galatasaray taraftarına yakışmaz. demek ki 2 maç kötü oynasa ana avrat gireceksiniz...

    yazık.
  • 163
    dembele, lukaku, weghorst’a burun kıvıran taraftardır. sanki bu futbolcular bizim kapımızda yatıyor da biz almıyoruz gibi bir kafada mı yaşıyorlar anlamış değilim ama alt tarafı lig şampiyonu olduk hemen şımarmaya gerek yok, galatasaray’ın ölüsü bu kıytırık ligte kaç kere şampiyon oldu bi sakin. hayır santrafora kimi bekliyorlar onu da anlamadım yazdığım topçuların bir üstü benzema lewandoski falan onları bekliyorlar herhalde.
  • 165
    başarılı oluyoruz çünkü takımı eleştiriyoruz gözümüz kapalı değil sözlerini farklı yorumlayan taraftar. eleştiri olur ancak hele bir bismillah yeminle ne twittera ne de sözlüğe kayseri maçı sonrası girmek istemedim.

    99-00 takımı sezona ilk maçını içerde antep'e yenilerek başladı. bugün olsa 3 yıl üst üste şampiyon olduk ama hagi yaşlandı, illie satılır mı, hala stoper transferi yapılmadı falan denilirdi heralde.
  • 167
    daha ilk haftadan okan buruk gitsin, zaha kaçar gider, zaniolo bir an önce satılsın demek düşünce zenginliği değil, şımarıklıktır. hatta, itham değil düşüncedir, aralarında trollerin olduguna da inanıyorum.

    evet, kayserispor maçında yaşanan kayıp hocanın hatalı ilk11 tercihi ve geç mudehalesine yazar.

    evet, zaniolo takım oyunumuza uygun değildi, kontrolsüz failleri oluyordu.

    evet, zaha nereye geldiğine şaşırdı. takımın onun ritmine, hemen ayak uydurması zaman alacak.

    lakin bu isimlerin hiç birisi boş degil. 13.bitirilen 2021-2022 sezonundan, dursun özbek başkan olacak, sonra şu isimler bize gelecek, onlarla şampiyonluk kazanacağız deseydik, herkes birbirine s*ktir cekerdi. yaşı 50'ye gelmiş abilerimle transfer muhabbeti döndüğünde, adamlar çok rahat. yönetim halleder diyorlar. takım kötü oynadi dendiğinde sezon başı, oturacaktır diyorlar.

    biliyorum, troller haric, hiç birimizin niyeti kötü değil. ama öfkeyle, panikle, simariklikla yapılacak işler bizi zararlı çıkartacaktır. biraz müsterih olalım lütfen.
  • 169
    her futbolcusuna kusur bulan, her yöneticisine bir kulp uyduran, üç maça çıkmış oyuncusuna boklu püsürlü lakap takan, kötü geçen bir sezonda kulübü 3. lig takımı zannederken iyi geçen bir sezonda kulübü bayern münih zanneden, yönetici-idareci-futbolcu-antrenör ayırt etmeksizin galatasaray’a faydalı olmuş veya olmaya çalışan insanların motivasyonunu kıran, sosyal medyada maskelerin arkasına saklanıp her şeye ‘yangın’ diye koşan, muhakeme yeteneğinden yoksun, algılama becerisi sıfıra yakın olan ve hiçbir şeye faydası olmadığı gibi kulübü takip eden herkese hayatı zindan eden güruh.

    özellikle 2023-24 yaz transfer dönemi, sezon öncesi hazırlık süreci ve şampiyonlar ligi ön elemeleri süresince iyice zıvanadan çıkmış durumdalar. bir deli kuyuya bir taş atıyor, hepsi arkasından atlıyor sonra da yangın yangın diye başlıyorlar.

    bonservisi için kapıyı çaldığında 30-40 milyon euro istenen futbolcular, hiçbir resmi kaynakça doğrulanmamış haberlerde mucizevi transferlerin öznesi olarak bizimle anılıyor. muhakeme kabiliyeti olan bir insan hiçbir şey diyemese şunu der: ya ben bunu bir sene önce duysam bir yerlerimle gülerdim, şimdi bir ihtimal verebiliyorum. demek ki benim kulübüm doğru yönde adımlar atıyor. destek olayım, son dakika varsa eleştirim yaparım.

    ama yok. yapılan muhakeme süreci şu şekilde: geçen sene 2 tane transfer tuttu, bu sene de şampiyonlar ligine 4. torbadan katıldık. e florya-riva işlerinden 1 milyar dolarımız gelecekti(!?). nerede kaldı felix-gravenberch-verratti-ramos-de paul transferleri???

    yemin ederim artık bu sezon özellikle twitterda o kadar fazla hesap engelledim ki. yine sözlükte bir nebze nefes alıp mantık çerçevesinde yorumlar ve eleştirilere erişebiliyoruz. dalga geçtiğimiz fenerbahçelilerden taraftarımızın ciddi bir kısmının en ufak farkı yok, hatta başarının da verdiği şımarıklık eklenince daha da beter bir hal alabiliyor.

    makul galatasaray taraftarına naçizane çağrım bunlardan mümkün olduğunca uzak kalmaları. insanı negatiflikle ve fantazi dünyalarının mahsulleriyle zehirliyorlar. dev bir projenin daha en başında olan yönetimimize, hocamıza ve her biri birbirinden kıymetli futbolcularımıza sahip çıkalım. unutmayalım ki bugün bu şımarık kesim dün yaşadığımız bütün kötü günlerde de genel kanı neyse onun en ekstrem köşesinde fikir saçıyordu.
  • 171
    victoria perezlerle tur atladık nou camp’te barcelona’ya kafa tuttuk.

    bratu petre’li kadro son 45 dk.ya grup 2.si olarak girdi elendi ama 3.oldu.

    taylan berkanlar lazio marsilya harcadı.

    8 yedek 6 ramos önemli mi gelirlerse müthiş olur.

    ama asıl önemlisi olan galatasaray olmak, galatasaray gibi davranmak. onu yapınca nelet yapabileceğimiz ortada.

    hatta bu en önemlisi. çünkü falcaolu kadro nasıl bir avrupa serüveni yaşadığımız ortada.

    x y z kuşağı camia takım okan hoca yönetim erden timur başkan dursun özbek teknik heyet tercüman aşcı masör biz bir olup galatasaray olduk mu her şey olur.

    bunu herkes çok iyi biliyor.

    galatasaray olalım, galatasaray gibi davranalım.
  • 172
    türk futbolundan da, sözlükten de, sosyal medyadan da bıktıran taraftar tipi. bunun gerçek ve görünmez işsizlikle büyük bağlantısı var. akşama kadar internette sosyal medya ve haber takip eden bir insan hangi ara çalışmaya fırsat buluyor ben çok merak ediyorum.

    transfer obezliği gerçekten inanılmaz seviyelerde. hayattaki başarısızlığının, sıradanlığının ve sıkıcılığının hıncını futbolcudan, hocadan ve diğer taraftarlardan almaya çalışıyor. hayatında 50bin kişi önünde futbol oynamayı geçtim, 20 kişi önünde sunum yaparken dili damağı kuruyan adam takım gömüyor. tüm futbolcuları gönderip yerine yenilerini alıyor.

    tamam transfer önemli ama bugün takım olmak, olabilmek her şeyden daha önemli. evet, yıldız futbolcularınız size maç kazandırır, kupa kaldırtır ama her futbolcu 3 milyon euroya oynasa bütçeniz yetmez. bazıları o paraları kazanacak, yıldız olacak. bazıları sadece rotasyonunuzda yer alacak, bazılarını da siz yıldız yapıp satacaksınız.

    bizim taraftarımız herkes wonderkid olsun, herkes yıldız olsun, kimsenin sahada ayakları titremesin istiyor. 300 bin euro alan futbolcudan da 3 milyon euro'lük futbolcu oyunu ve olgunluğu istiyoruz. daha şimdiye kadar 10 resmi maça çıkan futbolcudan 200 üst düzey maç oynamış futbolcu performansı bekliyoruz.

    şampiyon hocadan her maçta kendisini yeniden ispat etmesini bekliyoruz. galibiyet rekoru mu kırdı, yeniden kırsın. avrupa'da üst üste maç kazanma rekoru mu kırdı, yetmez, bir de iyi futbol oynasın. sezon başında da iyi olsun, ortasında da, sonunda da. elindeki oyuncular mı gitti, yenileri gelmeden aynı oyuna devam etsin.
  • 174
    erden timur'un bırakmasını isteyen, dileyen tüm taraftarlardır. elimde olsa hepsini fenerbahçeli yaparım. bakın bu takımdan ünal aysal gitti, fatih terim gitti o gitti bu gitti. sonunda hala fener denen spor garabetinin çirkeflikleriyle uğraşıyoruz. bir kez olsun doğrusunu yapın erden timur'u savunun. kıymetini yokluğunda anlayacağınız bilmem kaçıncı adam olacak. ama fatih terim'den sonra şu an yaşayan en büyük gsli olduğunu anladığınızda iş işten geçmiş olacak.
  • 175
    gına getiren topluluktur. bunların saçmalıklarını okumaktan illallah ettik. öyle şeyler okuyorum ki şımarıklık dışında bir şeyle açıklayamıyorum. kasım 2022'den beri her maçı kazanıyor olma durumu taraftarın şirazesini kaydırdı sanırım.

    ocak ayının yarısına geliyoruz. bu takım temmuz ortasından beri maç yapıyor. bunların 8 tanesi şampiyonlar ligi maçı. çok ciddi eforlu, sert, yıpratıcı maçlar. yaptığın transferlerden davinson hariç hiçbiri net ve istikrarlı bir katkı verememiş hatta birçoğu sahaya bile çıkmamış istikrarlı şekilde. davinson da 1.5 aydır sakat. ekim sonundan beri de en büyük yıldızı sakat ve çok düşük bir verimle sahaya çıkıyor. buna rağmen şampiyonlar ligi'nde çok iyi performanslar verip göğsünü kabartmış, 3. olarak avrupa'da yoluna devam ediyor bu takım. dahası, %100'üyle oynayan, tek kulvarda oynuyor diyebileceğin kadar dandik bir organizasyonda maçlar yapan ve sadece 2 defa puan kaybetmiş* fenerbahçe ile aynı puanda. bunu yaparken de kadıköy'den 0-0 ile dönmüş. böyle bir ortamda ben sürekli hoca eleştirisi okuyorum. hocanın varlığına şükretmesi gereken topluluğa bak sen.

    gelgelelim artık filmi koparan kısım dün akşam oynanan konyaspor maçı* esnasında yapılan yorumlar. takımın istikrarı ve standardı en yüksek 2 futbolcusu torreira ve boey yok. oyununu çok belirgin şekilde ileri taşıyan davinson yok. öyle veya böyle ziyech yok. golcün ve yedek golcün yok. sol bekinde sağ kanat oyuncusu, sağ bekinde orta saha ve stoper rotasyonunda yer alan futbolcu oynuyor. bu takım 30 tane şut çekmiş dün. ilk yarı kerem 2 tane bomboş topu uzaya vurmuş ceza sahası içinde, mertens bomboş pozisyonda kalecinin üstüne vurmuş, zaha ceza sahası içindeki 2 şutta golü bulamamış, 2. yarının ilk anlarında kerem kale önünden topu yine uzaya vurmuş. biz ne okuyoruz? ''okan hocanın set oyunu zayıf, yine bir rakibi kolay çözemedik, çok sıkıcı oynuyoruz'' yorumları. artık gözlerime inanamıyorum.

    her maçı kazanan hocayı art niyetle eleştirenler, birkaç ay önce kafasında 40 tane dikişle belki de sana maç kazandıran sezonun oyuncusu nelsson'a 2 hata yaptı diye küfür yağdırmalar, 13. takımı 1.5 yılda bu noktaya getiren ve bütün galatasaray düşmanlarının düşmanı olan erden timur'a saçma sapan yakıştırmalar, muslera'ya kova çekmeler, icardi'yi 2 günde harcamalar... oğlum siz nerede büyüdünüz lan? nerede öğrendiniz futbolu, taraftarlığı? ne ara çoğaldınız böyle? bırakın lan. bırakın bu takımın yakasını. tiksindirdiniz lan artık kendinizden. hayatsızlar. 2 yıl önce konya deplasmanına giderken ''çok zor maç ya'' çeken heriflere bak, ''bayern deplasmanında nasıl kazanamadık'' diye üzülmesini sağlayan hocaya sallıyor sürekli. nankör herifler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın