901
(bkz: karizması çizilen futbolcu)
futbolcunun ağzından "benim karizmam çizildi" gibi bir laf duymak, rasyonal düşünebilen insanlar tarafından şöyle algılanmalıdır; sözkonusu futbolcu topa vurmadan evvel takılıp düşmüştür, veya şut çekeceğine boşa ayak sallamıştır ya da ne bileyim, kendi kalesine röveşata falan atmıştır. yani ne bileyim, ben bunu böyle algılarım. işin ciddi kısmına gelirsek, bir futbolcu teknik direktörüne "benim karizmamı çizdin" diyorsa bu 2 anlama gelir.
1. anlam: futbolcu ciddi ciddi bir karizması olduğunu düşünmektedir, ki ben böyle bir karizmayı servet'te göremiyorum. azıcık empati yapmaya çalışırsam, mesela ayhan akman'ın da servetin böyle bir karizması olduğunu düşündüğünü gözümde canlandıramıyorum.
2. anlam: servetin takım arkadaşları ve taraftar gözünde karizmatik olduğunu varsayalım (ki tekrar söylüyorum, bence değil), teknik direktör isteyerek ve bilerek servet'i taraftar ve takım önünde küçük düşürmüştür. bunu nasıl yapmıştır, geçen sene kadroya almayarak, bu sene maçtan önce kadroya almayarak.
şimdi güzel kardeşim servet, karizman var mı yok mu onu etrafındakilere sor. ancak kadroya alınmamak senin için "karizmam çizildi" anlamına geliyorsa, senin algılama problemin var güzel kardeşim. profosyonel futbolcusun, zaten sezon öncesi yaptığın saçma sapan açıklamalarla var olan karizmanı da kendi kendine çizdin, kadroya alınmamak (üstelik mantıklı da bir açıklama ile) bu oyunun gerçekleri arasında var. senin bu yaptığın düpedüz çocukluktur. tarif etmek için başka kelime bulamıyorum.
galatasaray dışındaki futbol hayatında başarılar diliyorum, zira bu kulüpte kaldığın her dakika bize zarardır. o "takıma zarar vermemek için konuşmayacağım." mevaline gelen populist ve şark kurnazlığı kokan saçma beyanatına da şöyle cevap veriyorum.
"bence de konuşma servet, ortada hiçbirşey yokken konuşunca bile zarar veriyorsun, şu durumda asla konuşma."
not: bu yazı zürriyet müsvettesinde yazanların doğru olma ihtimali üzerine yazılmıştır.
not2: yazdıklarımı tekrar okurken aklıma geldi, karizmayı çizmek fiilinin ingilizcesini bunca senelik ingilizcemle bulamadım. mert çetin bulduysa helal olsun.
futbolcunun ağzından "benim karizmam çizildi" gibi bir laf duymak, rasyonal düşünebilen insanlar tarafından şöyle algılanmalıdır; sözkonusu futbolcu topa vurmadan evvel takılıp düşmüştür, veya şut çekeceğine boşa ayak sallamıştır ya da ne bileyim, kendi kalesine röveşata falan atmıştır. yani ne bileyim, ben bunu böyle algılarım. işin ciddi kısmına gelirsek, bir futbolcu teknik direktörüne "benim karizmamı çizdin" diyorsa bu 2 anlama gelir.
1. anlam: futbolcu ciddi ciddi bir karizması olduğunu düşünmektedir, ki ben böyle bir karizmayı servet'te göremiyorum. azıcık empati yapmaya çalışırsam, mesela ayhan akman'ın da servetin böyle bir karizması olduğunu düşündüğünü gözümde canlandıramıyorum.
2. anlam: servetin takım arkadaşları ve taraftar gözünde karizmatik olduğunu varsayalım (ki tekrar söylüyorum, bence değil), teknik direktör isteyerek ve bilerek servet'i taraftar ve takım önünde küçük düşürmüştür. bunu nasıl yapmıştır, geçen sene kadroya almayarak, bu sene maçtan önce kadroya almayarak.
şimdi güzel kardeşim servet, karizman var mı yok mu onu etrafındakilere sor. ancak kadroya alınmamak senin için "karizmam çizildi" anlamına geliyorsa, senin algılama problemin var güzel kardeşim. profosyonel futbolcusun, zaten sezon öncesi yaptığın saçma sapan açıklamalarla var olan karizmanı da kendi kendine çizdin, kadroya alınmamak (üstelik mantıklı da bir açıklama ile) bu oyunun gerçekleri arasında var. senin bu yaptığın düpedüz çocukluktur. tarif etmek için başka kelime bulamıyorum.
galatasaray dışındaki futbol hayatında başarılar diliyorum, zira bu kulüpte kaldığın her dakika bize zarardır. o "takıma zarar vermemek için konuşmayacağım." mevaline gelen populist ve şark kurnazlığı kokan saçma beyanatına da şöyle cevap veriyorum.
"bence de konuşma servet, ortada hiçbirşey yokken konuşunca bile zarar veriyorsun, şu durumda asla konuşma."
not: bu yazı zürriyet müsvettesinde yazanların doğru olma ihtimali üzerine yazılmıştır.
not2: yazdıklarımı tekrar okurken aklıma geldi, karizmayı çizmek fiilinin ingilizcesini bunca senelik ingilizcemle bulamadım. mert çetin bulduysa helal olsun.