1
--- alıntı ---
futbol takımımızın kaptanı selçuk inan, florya metin oktay tesisleri’nde galatasaray futbol akademisi’nde forma giyen ufak meslektaşları ile bir araya geldi. kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan selçuk inan, genç meslektaşlarının yaşında futbola başladığını söyledi ve “nasıl buralara geldiğimi, hangi yollardan geçtiğimi anlatacağım” diyerek sözlerine başladı.
kaptan’ın genç meslektaşlarının sorularına verdiği cevaplar şu şekilde:
“çalişa çalişa bugünlere geldim”
futbola doğduğum yer olan iskenderun’da 8 yaşında başladım. 10 yaşında ilk lisansımı aldım. 14 yaşında da çanakkale’ye transfer oldum. orada tesislerde kalıyordum. çalışa çalışa bugünlere geldim
“şartlar değil ne istediğiniz önemli”
siz bize göre daha şanslısınız. bunu iyi değerlendirmelisiniz. çanakkale’ye 1999-2000 sezonunda gitmiştim. çanakkale o dönem en iyi altyapılardan birine sahipti. buna rağmen çok zordu. bir odada altı kişi kaldığımız da oldu. saha şartları şimdiki gibi değildi. nerede ya da hangi şartlarda olduğunuz değil sizin ne istediğiniz önemli. ben hep böyle davrandım. çok zorluklarla karşılaştım fakat üstesinden geldim.
“büyük hayaller kurup peşinden gittim”
futbola başladığımdan beri hep orta saha oynadım. belki de bu avantaj oldu. hiç mevki değiştirmedim. hep kendimi burada geliştirdim. hedefinizi gerçekleştirmek için hayaller kurmanız gerekiyor. benim hayalim türkiye’nin en iyi oyunculardan biri olup büyük takımlarda, özellikle de galatasaray’da oynamaktı. büyük hayaller kurup peşinden gittim. giderken de ne gerekiyorsa yaptım.
“altyapida oynamak profesyonel oynamaktan daha zor”
ilk profesyonel maçıma konyaspor’un sahasında çıktım. 17 yaşındaydım… çok heyecanlıydım. ‘artık futbolcu oldum, büyük bir futbolcu da olacağım’ diye ilk adımımı atmıştım. sizin bulunduğunuz durum daha zor. altyapıda olmak burada maça çıkmak daha zor. dişinizi sıkıp kendinizi iyi geliştirmelisiniz. profesyonel olup ilk maçınıza çıktığınızda çok rahat edeceksiniz. heyecanlıydım ama çok rahat geçmişti.
“orta saha ayni zamanda oyun kurucudur”
bir orta saha oyuncusu aynı zamanda oyun kurucudur. aynı zamanda oyunu yönlendirendir. bu yüzden eğer bir orta sahaysanız top kontrolünüzün ve hakimiyetinizin iyi olması gerekiyor. top gelmeden düşünmeniz gerekiyor çünkü sahanın merkezinde oluyorsunuz. boş alan bulmakta zorlanabiliyorsunuz. çabuk düşünmelisiniz. çevre kontrolünü geliştirmeli ve koşu kapasitesini arttırmalısınız.
“zidane hayraniyim”
örnek aldığım pek çok oyuncu vardı. bu isimlerden bir şeyler kapmak çok önemli. zidane hayranıyım. çok önemli bir isimdi benim için. onu izler, yaptıklarını denerdim. bana ilham verirdi. hep onu örnek aldım.
“kaptan olunca sorumluluk sizde”
kaptanlık yapmak gerçekten zor. bütün takım arkadaşlarınızdan sorumlusunuz. bunun dışında bulunduğunuz camianın sorumluluğu da sizin omuzlarınızda oluyor… davranışlarınıza dikkat etmeli ve herkese saygılı olmanız gerekiyor. saha içinde arkadaşlarınızla bazı şeyleri paylaşabilmeli gerektiği zaman ise sözünüzü dinletebilmelisiniz. bunları yapabilmek için de öncelikle takım arkadaşlarınızın saygısını kazanmalısınız.
“unutamadiğim maç…”
unutamadığım maç türkiye-izlanda karşılaşması. sonunda avrupa şampiyonası’nda gitmiştik.
“antrenman sonrasi çalişmalisiniz”
özellikle sizin yaşlarınızda her antrenman sonrası özel çalışıyordum. serbest vuruş çalışmaları yapıyordum… hocalarım eksiklerimi söylüyordu. ben de bunların üstüne gidiyordum. bunlar çok önemli. kendinizi eksik gördüğünüz yerleri kapatmak için antrenman sonrası çalışabilirsiniz.
“işletme okurdum…”
daha önce sorduklarında ‘futbolcu olmasaydım yine futbolcu olurum’ demiştim. eğer futbolcu olmasaydım büyük ihtimalle işletme okurdum. derslerim de iyiydi. sizin de okulu ihmal etmemesi çok önemli.
“savunma daha kolay öğrenilecek bir şey”
önemli olan yetenekli olmak. hücum yapabiliyorsan defansı öğrenebilirsin. hocaların zaten çalıştırıyordur. onlara sorabilirsin… defans yapmak kolay. arkadaşlarına yardım etmelisin. topu kaybettiğinizde arkadaşların ne kadar koşup mücadele ediyorsa en az sen de o kadar yapmalısın.
“ilk başta annem izin vermemişti”
ailemin benle ilgili başka hayalleri vardı. futbolcu olmak için çok uzak bir yere gitmek zorunda kaldım. aslında annem de izin vermiyordu. dediğim gibi hayallerinizin peşinden gitmeniz gerekiyor. ben de böyle yaptım. aileme karşı çıkmadım yanlış anlaşılmasın… ikna etmesini bildim.
“iyi olsaniz da çalişmalisiniz”
yeteneğiniz olabilir ama yine de çok çalışmanız gerekiyor. neyi iyi yaparsanız yapın geliştirmek için çalışmalısınız. birinden daha üstün olmak için ondan daha çok çalışmalısınız. iyi serbest vuruş kullandığımı biliyordum ama her antrenman sonrası bu konuda çalıştım.
“önemli olan antrenman sonrasi”
antrenmanlarımız sabah oluyor. iki saat önce kahvaltı yapıyorum. antrenman sonrası ekstra çalışmam gerekiyorsa çalışıyorum. önemli olan sonrası. masaj olup yemek yedikten sonra ne olursa olsun 2 saat uyuyorum. ondan sonra evde kitap okurum, televizyon seyrederim. varsa maç izlemeyi çok seviyorum. gece de 12 olmadan uyurum. bunları yapmazsanız vücudunuz zorlanabilir. sakatlanabilir ya da istediğiniz performansı sahaya yansıtamazsınız.
“her teknik direktörün istekleri farkli oluyor”
çok önemli teknik direktörlerle çalıştım. bu isimler hem türkiye’de hem avrupa’da çok önemli… psikolojinizi her hocaya göre ayarlamak zorundasınız. bütün hocaların sizden istedikleri hem mental hem de fiziksel açıdan farklı olabiliyor. ben hep onların istediklerini yapmaya çalıştım. bunu yaparken de saygımı korudum.
“tecrübeyle taraftar baskisi kalkiyor”
gençken büyük takımlara karşı oynarken zorlanıyordum. taraftarlar futbolcuyu etkileyebilir. bu nedenle onlara itici güç diyoruz. belli zaman geçip bu tip maçları çok oynadıktan sonra tecrübeniz artıyor. kendinizi saha içinde koruyabiliyorsunuz. ilk zamanlar heyecan normal ama artık olmuyor…
“kötü maç sonrasi düşmeyin”
kötü oynadığım çok maç vardır. futbolda böyle şeyler var. kötü oynadığınız zamanlar olacak… kendini çok kötü hissettiğiniz zamanlar da gelecek. fakat bu sizde ben kötü futbolcuyum hep böyle olacak algısı olmasın. saha içi performansı değişkenlik gösterebiliyor. kendinizi düşürmeyin. daha çok çalışın. bunlar olabilecek şeyler…
selçuk inan’dan kisa kisa
“forvet oynamak isterdim. gol atmak çok güzel.”
“15 yaşında ilk kez genç milli takımda maça çıktım. isviçre olması gerekiyor… hayatımda en heyecanlandığım maç olabilir. o karşılaşmada yedektim. 35’te oyuna girdim 70’te tekrar çıktım. heyecandan çok kötü oynamıştım.”
“çok kupa kazandım ama en güzeli fenerbahçe stadı’nda kaldırdığımız kupaydı. unutulmazdı…”
“çocukken en çok matematik ve beden eğitimi dersini severdim. sınıfta çok kaldığımda sıkılıyordum. dersleri seviyordum ama dışarıda oynamayı da seviyordum.”
“kişi olarak hatırlamıyorum. oynadığım mevki itibariyle birebir oynadığım isimler olmuyor. sürekli değişiyor ama şampiyonlar ligi’nde çok zorladığım futbolcular oldu.”
“a milli takım başka bir duygu. orada sahaya çıktığınızda bütün ülkenin sizin desteklediğini düşünüyorsunuz. hayallerimden biri de milli takımdı. onu da gerçekleştirdim. umarım bir gün siz de benim oturduğum yerde oturursunuz. ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.”
“küçükken hiç galatasaray maçı izleyemedim çünkü istanbul’da değildim.”
“takımda herkesle iyi anlaşıyorum.”
“ilk milli maçımda 21 yaşındaydım. moldova maçında oynamıştım…”
“küçük kardeşlerimle beraber olmak çok güzel. onların oturdukları sıralarda ben de oturmuştum. merak ettiklerini cevaplamak eğlenceliydi. iyi ki varlar. bulundukları yerin kıymetini bilmeliler. bundan sonra diğer takım arkadaşlarım da sizle bu sohbetleri yapacaktır. buraya geldiğiniz için teşekkürler. hedeflerin peşinden koşmaya devam…”
--- alıntı ---
kaynak: www.galatasaray.org/haber/futbol/selcuk-inan-ile-gelecege-donus/34140
futbol takımımızın kaptanı selçuk inan, florya metin oktay tesisleri’nde galatasaray futbol akademisi’nde forma giyen ufak meslektaşları ile bir araya geldi. kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan selçuk inan, genç meslektaşlarının yaşında futbola başladığını söyledi ve “nasıl buralara geldiğimi, hangi yollardan geçtiğimi anlatacağım” diyerek sözlerine başladı.
kaptan’ın genç meslektaşlarının sorularına verdiği cevaplar şu şekilde:
“çalişa çalişa bugünlere geldim”
futbola doğduğum yer olan iskenderun’da 8 yaşında başladım. 10 yaşında ilk lisansımı aldım. 14 yaşında da çanakkale’ye transfer oldum. orada tesislerde kalıyordum. çalışa çalışa bugünlere geldim
“şartlar değil ne istediğiniz önemli”
siz bize göre daha şanslısınız. bunu iyi değerlendirmelisiniz. çanakkale’ye 1999-2000 sezonunda gitmiştim. çanakkale o dönem en iyi altyapılardan birine sahipti. buna rağmen çok zordu. bir odada altı kişi kaldığımız da oldu. saha şartları şimdiki gibi değildi. nerede ya da hangi şartlarda olduğunuz değil sizin ne istediğiniz önemli. ben hep böyle davrandım. çok zorluklarla karşılaştım fakat üstesinden geldim.
“büyük hayaller kurup peşinden gittim”
futbola başladığımdan beri hep orta saha oynadım. belki de bu avantaj oldu. hiç mevki değiştirmedim. hep kendimi burada geliştirdim. hedefinizi gerçekleştirmek için hayaller kurmanız gerekiyor. benim hayalim türkiye’nin en iyi oyunculardan biri olup büyük takımlarda, özellikle de galatasaray’da oynamaktı. büyük hayaller kurup peşinden gittim. giderken de ne gerekiyorsa yaptım.
“altyapida oynamak profesyonel oynamaktan daha zor”
ilk profesyonel maçıma konyaspor’un sahasında çıktım. 17 yaşındaydım… çok heyecanlıydım. ‘artık futbolcu oldum, büyük bir futbolcu da olacağım’ diye ilk adımımı atmıştım. sizin bulunduğunuz durum daha zor. altyapıda olmak burada maça çıkmak daha zor. dişinizi sıkıp kendinizi iyi geliştirmelisiniz. profesyonel olup ilk maçınıza çıktığınızda çok rahat edeceksiniz. heyecanlıydım ama çok rahat geçmişti.
“orta saha ayni zamanda oyun kurucudur”
bir orta saha oyuncusu aynı zamanda oyun kurucudur. aynı zamanda oyunu yönlendirendir. bu yüzden eğer bir orta sahaysanız top kontrolünüzün ve hakimiyetinizin iyi olması gerekiyor. top gelmeden düşünmeniz gerekiyor çünkü sahanın merkezinde oluyorsunuz. boş alan bulmakta zorlanabiliyorsunuz. çabuk düşünmelisiniz. çevre kontrolünü geliştirmeli ve koşu kapasitesini arttırmalısınız.
“zidane hayraniyim”
örnek aldığım pek çok oyuncu vardı. bu isimlerden bir şeyler kapmak çok önemli. zidane hayranıyım. çok önemli bir isimdi benim için. onu izler, yaptıklarını denerdim. bana ilham verirdi. hep onu örnek aldım.
“kaptan olunca sorumluluk sizde”
kaptanlık yapmak gerçekten zor. bütün takım arkadaşlarınızdan sorumlusunuz. bunun dışında bulunduğunuz camianın sorumluluğu da sizin omuzlarınızda oluyor… davranışlarınıza dikkat etmeli ve herkese saygılı olmanız gerekiyor. saha içinde arkadaşlarınızla bazı şeyleri paylaşabilmeli gerektiği zaman ise sözünüzü dinletebilmelisiniz. bunları yapabilmek için de öncelikle takım arkadaşlarınızın saygısını kazanmalısınız.
“unutamadiğim maç…”
unutamadığım maç türkiye-izlanda karşılaşması. sonunda avrupa şampiyonası’nda gitmiştik.
“antrenman sonrasi çalişmalisiniz”
özellikle sizin yaşlarınızda her antrenman sonrası özel çalışıyordum. serbest vuruş çalışmaları yapıyordum… hocalarım eksiklerimi söylüyordu. ben de bunların üstüne gidiyordum. bunlar çok önemli. kendinizi eksik gördüğünüz yerleri kapatmak için antrenman sonrası çalışabilirsiniz.
“işletme okurdum…”
daha önce sorduklarında ‘futbolcu olmasaydım yine futbolcu olurum’ demiştim. eğer futbolcu olmasaydım büyük ihtimalle işletme okurdum. derslerim de iyiydi. sizin de okulu ihmal etmemesi çok önemli.
“savunma daha kolay öğrenilecek bir şey”
önemli olan yetenekli olmak. hücum yapabiliyorsan defansı öğrenebilirsin. hocaların zaten çalıştırıyordur. onlara sorabilirsin… defans yapmak kolay. arkadaşlarına yardım etmelisin. topu kaybettiğinizde arkadaşların ne kadar koşup mücadele ediyorsa en az sen de o kadar yapmalısın.
“ilk başta annem izin vermemişti”
ailemin benle ilgili başka hayalleri vardı. futbolcu olmak için çok uzak bir yere gitmek zorunda kaldım. aslında annem de izin vermiyordu. dediğim gibi hayallerinizin peşinden gitmeniz gerekiyor. ben de böyle yaptım. aileme karşı çıkmadım yanlış anlaşılmasın… ikna etmesini bildim.
“iyi olsaniz da çalişmalisiniz”
yeteneğiniz olabilir ama yine de çok çalışmanız gerekiyor. neyi iyi yaparsanız yapın geliştirmek için çalışmalısınız. birinden daha üstün olmak için ondan daha çok çalışmalısınız. iyi serbest vuruş kullandığımı biliyordum ama her antrenman sonrası bu konuda çalıştım.
“önemli olan antrenman sonrasi”
antrenmanlarımız sabah oluyor. iki saat önce kahvaltı yapıyorum. antrenman sonrası ekstra çalışmam gerekiyorsa çalışıyorum. önemli olan sonrası. masaj olup yemek yedikten sonra ne olursa olsun 2 saat uyuyorum. ondan sonra evde kitap okurum, televizyon seyrederim. varsa maç izlemeyi çok seviyorum. gece de 12 olmadan uyurum. bunları yapmazsanız vücudunuz zorlanabilir. sakatlanabilir ya da istediğiniz performansı sahaya yansıtamazsınız.
“her teknik direktörün istekleri farkli oluyor”
çok önemli teknik direktörlerle çalıştım. bu isimler hem türkiye’de hem avrupa’da çok önemli… psikolojinizi her hocaya göre ayarlamak zorundasınız. bütün hocaların sizden istedikleri hem mental hem de fiziksel açıdan farklı olabiliyor. ben hep onların istediklerini yapmaya çalıştım. bunu yaparken de saygımı korudum.
“tecrübeyle taraftar baskisi kalkiyor”
gençken büyük takımlara karşı oynarken zorlanıyordum. taraftarlar futbolcuyu etkileyebilir. bu nedenle onlara itici güç diyoruz. belli zaman geçip bu tip maçları çok oynadıktan sonra tecrübeniz artıyor. kendinizi saha içinde koruyabiliyorsunuz. ilk zamanlar heyecan normal ama artık olmuyor…
“kötü maç sonrasi düşmeyin”
kötü oynadığım çok maç vardır. futbolda böyle şeyler var. kötü oynadığınız zamanlar olacak… kendini çok kötü hissettiğiniz zamanlar da gelecek. fakat bu sizde ben kötü futbolcuyum hep böyle olacak algısı olmasın. saha içi performansı değişkenlik gösterebiliyor. kendinizi düşürmeyin. daha çok çalışın. bunlar olabilecek şeyler…
selçuk inan’dan kisa kisa
“forvet oynamak isterdim. gol atmak çok güzel.”
“15 yaşında ilk kez genç milli takımda maça çıktım. isviçre olması gerekiyor… hayatımda en heyecanlandığım maç olabilir. o karşılaşmada yedektim. 35’te oyuna girdim 70’te tekrar çıktım. heyecandan çok kötü oynamıştım.”
“çok kupa kazandım ama en güzeli fenerbahçe stadı’nda kaldırdığımız kupaydı. unutulmazdı…”
“çocukken en çok matematik ve beden eğitimi dersini severdim. sınıfta çok kaldığımda sıkılıyordum. dersleri seviyordum ama dışarıda oynamayı da seviyordum.”
“kişi olarak hatırlamıyorum. oynadığım mevki itibariyle birebir oynadığım isimler olmuyor. sürekli değişiyor ama şampiyonlar ligi’nde çok zorladığım futbolcular oldu.”
“a milli takım başka bir duygu. orada sahaya çıktığınızda bütün ülkenin sizin desteklediğini düşünüyorsunuz. hayallerimden biri de milli takımdı. onu da gerçekleştirdim. umarım bir gün siz de benim oturduğum yerde oturursunuz. ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.”
“küçükken hiç galatasaray maçı izleyemedim çünkü istanbul’da değildim.”
“takımda herkesle iyi anlaşıyorum.”
“ilk milli maçımda 21 yaşındaydım. moldova maçında oynamıştım…”
“küçük kardeşlerimle beraber olmak çok güzel. onların oturdukları sıralarda ben de oturmuştum. merak ettiklerini cevaplamak eğlenceliydi. iyi ki varlar. bulundukları yerin kıymetini bilmeliler. bundan sonra diğer takım arkadaşlarım da sizle bu sohbetleri yapacaktır. buraya geldiğiniz için teşekkürler. hedeflerin peşinden koşmaya devam…”
--- alıntı ---
kaynak: www.galatasaray.org/haber/futbol/selcuk-inan-ile-gelecege-donus/34140