9176
2015-2016 sezonunda dile kolay tam 43 maça çıkmış, 14 gol ve 5 asist istatistikleriyle oynamıştır.
öncelikle attığı gollerin 7 tanesi penaltı, 1 adedi frikik, asistlerinin de 3'ü duran top, 1'i penaltı yaptırma şeklindedir. demin hepsini açıp tek tek izledim. duran top yeteneğine zaten kimse laf edemez fakat oyun içerisindeki etkinliği de bizim için çok önemli. haliyle geriye kalıyor 5 gol 1 asist.
bu son kısımdan da 1 golü normal, 2 tanesi ceza sahası içinde güzel bitiricilik, 2 tanesi de ekstra derecede güzel iken yaptığı tek asist de yine ekstra derecede güzel şeklinde tanımlanabilir. imkanı olan açıp izlesin derim.
selçuk inan hiçbir zaman aşırı hızlı, ince çalımcı ya da böyle oyunu domine eden oyuncu olmadı fakat kilit pasları, asistleri ve de özellikle de uzaktan cesur ve isabetli şutları ile fark yaratırdı. artık bunları yapmadığı gibi oyunun savunma yönünde de tembel ve dağınık bir profil ortaya koyuyor. tüm cesareti yerle yeksan olmuş, sorumluluk almayan ve pısırık bir oyun anlayışını benimsemiş durumda. icap eden bazı durumlarda ortaya koyduğu o meşhur tek ve zekice çalımları da yerini arkasını rakibe dönüp faul aldırmaya ya da geriye oynamaya bırakmış durumda, hem de tamamen... kafa olarak bittiği için orta sahada akıllı pozisyon almada sıkıntı yaşadığı gibi koşma isteği de göstermeyerek orta saha dinamizmini hatırı sayılır derecede düşürüyor. oysa kendisi tüm bunları yine bir miktar yapar, ekstra hareketleriyle de taçlandırırdı...
geçen sezon osmanlıspor ve kasımpaşa'ya attığı goller ile karşıyaka maçında sinan'a yaptığı asist gerçekten de eski selçuk'tan kesintiler sunan hareketler ama o kadar işte... eskiden bunların gol olarak en az iki üç, asist olarak da kafadan dört beş kat fazlasını yapar, yapmasa bile yapmaya gayret ederdi... artık denemiyor bile, uzaktan şut dahi atmıyor, oysa ne biçim gollerini biliriz.
selçuk kafa olarak bitmiş, ya da bizi kafasında bitirmiş... her iki koşulda da zarardayız demektir ve de kendisine artık yeni bir yol çizmesi kaçınılmaz.
öncelikle attığı gollerin 7 tanesi penaltı, 1 adedi frikik, asistlerinin de 3'ü duran top, 1'i penaltı yaptırma şeklindedir. demin hepsini açıp tek tek izledim. duran top yeteneğine zaten kimse laf edemez fakat oyun içerisindeki etkinliği de bizim için çok önemli. haliyle geriye kalıyor 5 gol 1 asist.
bu son kısımdan da 1 golü normal, 2 tanesi ceza sahası içinde güzel bitiricilik, 2 tanesi de ekstra derecede güzel iken yaptığı tek asist de yine ekstra derecede güzel şeklinde tanımlanabilir. imkanı olan açıp izlesin derim.
selçuk inan hiçbir zaman aşırı hızlı, ince çalımcı ya da böyle oyunu domine eden oyuncu olmadı fakat kilit pasları, asistleri ve de özellikle de uzaktan cesur ve isabetli şutları ile fark yaratırdı. artık bunları yapmadığı gibi oyunun savunma yönünde de tembel ve dağınık bir profil ortaya koyuyor. tüm cesareti yerle yeksan olmuş, sorumluluk almayan ve pısırık bir oyun anlayışını benimsemiş durumda. icap eden bazı durumlarda ortaya koyduğu o meşhur tek ve zekice çalımları da yerini arkasını rakibe dönüp faul aldırmaya ya da geriye oynamaya bırakmış durumda, hem de tamamen... kafa olarak bittiği için orta sahada akıllı pozisyon almada sıkıntı yaşadığı gibi koşma isteği de göstermeyerek orta saha dinamizmini hatırı sayılır derecede düşürüyor. oysa kendisi tüm bunları yine bir miktar yapar, ekstra hareketleriyle de taçlandırırdı...
geçen sezon osmanlıspor ve kasımpaşa'ya attığı goller ile karşıyaka maçında sinan'a yaptığı asist gerçekten de eski selçuk'tan kesintiler sunan hareketler ama o kadar işte... eskiden bunların gol olarak en az iki üç, asist olarak da kafadan dört beş kat fazlasını yapar, yapmasa bile yapmaya gayret ederdi... artık denemiyor bile, uzaktan şut dahi atmıyor, oysa ne biçim gollerini biliriz.
selçuk kafa olarak bitmiş, ya da bizi kafasında bitirmiş... her iki koşulda da zarardayız demektir ve de kendisine artık yeni bir yol çizmesi kaçınılmaz.