• 26
    ici bos soylem. soyledigi tek sey daha cok insan olsun daha cok kan aksin. ne icin? yuz yildir iskence edilenler daha cok genc oldursun daha cok kayip verelim. kazanc ne? koca bir hic. bakiyorsun duzelebilir mi diye. hikaye. savas isteyen oyle buyuk bir cogunluk var ki iki taraftan da. yazik. ulkenin kaybina yazik. counter strike veletleri icin degisen bir bok yok. baba parasi yiyip savas cigirtkanligi yapmakta bir sakinca yok. neymis sehitler olmezmis vatan bolunmezmis. sehitler oluyor arkadasim. ates dustugu yeri yakiyor. sen savas zaiyatini overek vatanin yaninda birey bir hictir diyorsun. sebep? gercekten vatan mi mesele yoksa devlet mi? yonetenlerin yalanci oldugunu bilirsin de bu konuda samimi olduklarini nereden bilirsin amk? o da yok.

    vatanin kurtulusu milliyetcilerin elinde kardesim. inatci tahta kafa avarel denilen hirsiz katili sirf kan davasi ugruna savundugu muddetce bu boyle devam edecek. milliyetci kardesim de kan davasi ugruna memleketi atese atacak mi yoksa tarih kitaplarina gercek bir asi kurt gibi bas kaldirip baris isteyebilecek mi? mesele bundan ibaret. ikinci adresiniz bellidir kardesim. erken secimde bozun bu oyunu. aman ha abartmayin tahta kafa mecliste 10,01 de olsa lazim.
  • 27
    ölüyor arkadaşlar. ölüyor abilerim, ablalarım. ben daha askere gitmedim okuduğum için. gitmem yakın. olaylar da 1-2 sene içinde çözüme kavuşturulacak gibi görünmüyor. belki ben de öleceğim. askere gitmeden anneme de söyleyeceğim vatan sağolsun deme ölürsem diye. acını yaşa, kız bağır çağır. ben ölmüşüm ulan vatandan bana ne? amerika'nın idoha eyaletinden jonathan partiden partiye koşacak, iyi bir yaşam ve iş sahibi olacak, 50'li yaşlarında da kısa şortu ve elinde fotoğraf makinesiyle türkiye'yi dolaşacak; bense burada ne uğruna olduğu belli olmayan bir şekilde, bok yoluna ölmüş olacağım ve vatan sağ olacak he mi? ben öyle vatanın içine tükürürüm.
  • 30
    şehitler ölmez vatan bölünmez.

    şehitlerin durumu zaten ayet ile bildirilmiş. “allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler zannetmeyin! bilakis onlar diridirler; rab’leri katında rızıklanırlar. allah’ın fazlından verdiği nimetlerle mutludurlar"

    vatan ise allah'ın izniyle bölünmeyecektir.

    bizler sadece konuşuruz, üzülürüz, ama ateş düştüğü yeri yakar, allah ailelerinin yakınlarının yardımcısı olsun, sabır versin, bu topraklar üzerinde fitne, fesat, hainlik, terör peşinde olanlara da fırsat vermesin inşallah.

    edit: doğrusu bunları yazarken işin slogan boyutu çok aklımda yoktu. daha çok mana boyutu ile alakalıdır yazdıklarım.
  • 32
    bu sloganı atmak ne şehitlerimizi geri getiriyor ne de geride bıraktıklarının acısını hafifletiyor. yapılması gereken tek şey israil taktiği uygulayarak bire bin karşılık vererek, binlerce onbinlerce terörist leşini istifleyerek millete göstermektir ki o zaman askere giden yiğitlerimiz ve aileleri, olası bir şehitlik durumunda kanlarının yerde kalmayacağının bilinciyle huzurlu olsunlar. ayrıca bu taktik uygulanınca bakalım o zaman teröristlerin kımıldamayı bile bir tarafları yiyor mu? ama nerede öyle devlet. ülkeyi türk olmayanlar üstelik şuursuz dinciler yönetiyor. ama bu düşünce birgün olacaktır.
  • 34
    valla şehitler de ölür, vatan da bölünür. gidin çocuğu ölen anne babaya, yada babası ölen çocuğa anlatın şehitler ölmez diye. ateş sadece düştüğü yeri yakıyor. burdan konuşması kolay yok allah yolunda ölen şöyle olur, cennette böyle olur falan. ölenin müslüman olup olmadığını bile bilmeden din güzellemesi yapmak vicdanları rahatlatıyor da kim ne derse desin ortada bir tane gerçek var; kimisinin eşi gidiyor, kimisinin oğlu, kimisinin babası.

    elden ayaktan düşmüş yaşlı anne babaya bakan oğul öldü.
    bir kadın bebeğiyle beraber bir başına kaldı kirasını ödeyemeyip intihar etti.
    babası ölen çocuğa anası hem annelik hem babalık yaptı ama yetmedi çocuk okulu bırakıp çalışmak zorunda kaldı.

    gidin yukarıdaki sonsuza kadar arttırabilinecek insanların yüzlerine deyin şehitler ölmez, allah, din, cennet bakalım ne oluyor. ağzınıza geri sokarlar o lafları. insanların canının içi gidiyor.
  • 35
    içi boş olan mekanize şekilde atılan slogan.

    son günlerde artan şehit haberlerine her gün bakıp hayıflanıyordum kendi kendime. üzülüyordum aileler için sabır diliyordum. onlar için üzüldüğümü düşünüyormuşum aslında. bugün 8 askerimiz şehit edilmiş hain bir saldırıda. ben bunu hastanemizdeki arkadaşımızın attığı mesaj sonucu öğrendim, şehitlerden biri başka bir mesai arkadaşımızın amcaoğlu. aradım hemen başın sağ olsun diyebilmek için, meşgul tabii telefonu. sonra döndü bana, abi diyebildim sadece.

    - abi
    + hocam
    - abi ne denir bilemiyorum(sesim iyice çatallandı) böyle bir durumda, başın sağ olsun, vatan sağ olsun çok anlamsız geliyor bana.
    + hocam ne istediler 20 yaşındaki çocuktan.
    cümlenin sonunda ağladık ikimizde hıçkırarak; abi, yapabileceğimiz ne varsa çekinme, maddi- manevi ne olursa dedim. bir yandan ağlayıp diğer yandan veryansın ediyoruz. 'hocam allah razı olsun, görüyorsunuz ateş düştüğü yeri yakıyor' diyebildi.
    kapatmadan önce şehitlik mertebesinden bahsedebildim hıçkırırak ama biliyorum bir anlam ifade etmiyor bu durum, farkındayım çaresizliğimizin, umutsuzluğumuzun. 20 yaşında daha, bana ilk haberi veren arkadaştan küçük. biz tüm hastane olarak ona çocuk muamelesi yaparken, güvenemezken, bir anne, bir baba yavrusunu toprağa verecek. ve biz saçma sapan sloganlarla, saçma sapan argümanlarla vatan sağ olsun, başımız sağ olsun, şehitlik en güzel mertebe martavallarını okuyacağız o ailenin yüzüne. anne oğluyla birlikte kendini de toprağa verecek, baba gururlu gözükecek, ama o haberin geldiği dakikada zaten öldü. ve biz burda saçma sapan argümanlarımızın içinde, sağ duyu kasıp bir süre sonra unutacağız. siyasiler o pislik yuvası ağızlarından aynı argümanları düşürmeyecekler, oy telaşesine düşecekler. ve o ateşin düştüğü haneler her gün yanacak, kül olacak, uykuda belki soğuyacaklar biraz ama her sabah yanıp, her akşam kül olacaklar. benim tanımadığım birisiydi, mesai arkadaşım amcaoğlu, ama emin olun bir nebzede olsa acılarına ortak oldum, 'hocam ne istediler 20 yaşındaki çocuktan' cümlesini hayatım boyunca unutabileceğimi sanmıyorum ve yine emin olun şuanda vatan sağ olsun, başınız sağ olsun ve şehitlik mertebesinin önemini vurgulayan sözleri duyduğumda öfkem ve üzüntüm katlanıyor. keşke elimde imkanım olsa, şuanda tüm ülkeyi ayağa kaldırabilsem, keşke bu olayların kökünü halk olarak kazıyabilsek. ama 1 gün sonra gazete manşetlerinde yer alacak bir haber olacak bu şehit haberleri.

    ne diyeyim allah başka ocaklara bu ateşin düşmesine izin vermesin, 20 yaşındaki çocuklar önlerindeki hayatı yaşayabilsinler...
  • 37
    gün geçmiyor ki bu ülkede trajikomik argümanlar üretilmesin. bugünkü trendimiz de "şehidin ailesine söyleyin bakalım ne diyecekler" olmuş. ulan şehidin ailesine gidip de niye bunu söyleyeyim? başınız sağolsun ya da allah rahmet eylesin derim. zaten başka birşey diyen olduğunu da pek sanmıyorum. bu bir slogandır, şehidin ailesini teselli etmek için söylenen bir söz değildir. toplu yürüyüşlerde, kalabalık yerlerde, maçlarda falan atılır bildiğiniz üzere. şehit cenazelerinde de atıldığını gördük ama benim bildiğim çıkıp da kalabalığın önüne defolun gidin lan dediğini duymadım. olduysa da %1'dir. mesela atıyorum siz devrimci birinin cenazesine gittiğinizde ailesine "faşizme karşı omuz omuza" mı diyorsunuz yoksa "başınız sağolsun" mu? daha neler göreceğiz acaba?

    sloganın mahiyeti hakkında yorum yapmak gerekirse de her slogan kadar dolu, her slogan kadar boştur. ekstra bir özelliği olmadığı gibi zararı da yoktur. altında türkiye'nin terör gündemi tartışması yapılacak kadar ciddi bir başlık da değildir.
  • 38
    duramadım:(
    allah yoluna ölenler için öldü denilmez doğru.
    peki zannediyor musunuz ki allah, birilerinin çıkarları için ölmemizi emreder?
    neredeyse her sûresinde bizlere barış emreden allah, neredeyse her sûresinde hak yememeyi, haksızlığa boyun eğmemeyi emreden yaradanımız, birileri daha rahat uyuşturucu kaçırsın, birileri daha rahat kaos yaratıp bunun üzerinden cenazelerimizin üzerinden bir ellerinde mikrofon bir elleri tabutumuzda ahlaksızca oy kovalasın diye ölmemizi ister mi?
    haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır düsturuna sahip bir inanış, bizlere bu boktan ve sahte kavga yüzünden ölen ve çok büyük bir çoğunluğu da allah'ın emrettiğinin aksini yapıp paylaşmayıp biriktirmemiz yüzünden fakir kaldıkları için ölen canların gidişine isyan etmemizi mi yoksa onları sahte bir mertebeyle güya onurlandırıp bu boktan kavgayı körüklemeye devam etmemizi mi emreder?

    adı barış olan bir din, bizim boktan savaşımızı onurlandırabilir mi?
    cihad nedir bilir misiniz? kafanızda vardır bir şeyler eminim.
    cihad, çaba sarfetmek demektir kardeşlerim. adalet ve özgürlük için çaba sarfetmektir. insanlara isterlerse islam'ı seçebilecekleri istemezlerse seçmeyecekleri özgür ve adil bir ortamı sağlamak için zulme başkaldırma demektir cihad.

    özgürlük ve adalet ise önce barışla olur; savaşın ve silahın olduğu yerde hiçbir şey konuşulmaz.

    birileri lanetler olasıca rantlarına devam eder.
    biz de onlar rantlarına devam etsin diye ölürüz.
    biri sarayında rahat otursun, birileri rahatca toprak ağalığına uyuşturucu kaçakçılığına devam etsin, birileri koltuklarını korumak pahasına savaşı pompalasın, birileri pislik silahlarını iki tarafa da yine bizlerin paralarıyla satabilsin diye de biz ölürüz.

    allah bizlere önce bu devranı bozmamız için ve bu devran uğruna başka canların gitmemesi için isyan etmeyi emreder bunu unutmayın.

    madem bu çocukları anacaksınız, madem yüce ve kusursuz allah'ın ayetlerini alıntılayacaksınız; bu çocuklar öldüklerinde değil, onlar yaşarken esas hatırlayın emirleri.

    vatan dediğiniz, evdir yuvadır.
    önce evinizde sonra da dünyanızda daima barışı ve adaleti aramalısınız.

    bu pis savaşı bitirmek için gerekirse yalnız kalmayı, gerekirse dünya görüşünüze tamamen ters insanlarla birlikte hareket etmeyi göze alacaksınız; alacağız, almalıyız.

    yoksa orda maun sûresi de duruyor. gösteriş için ibadettir bu çocukların ölüme sürüklenmesini izleyip ölünce basitçe "şehit oldular" deyip geçmek kimse kusura bakmasın.

    ölümü değil yaşamı sağlayın. savaşı değil barışı övün.
    herkes için barış ve adalet.
  • 43
    idlib'de verdiğimiz otuzüç şehitten sonra, fedarasyon şehitlerimiz için saygı duruşu kararı almış. tribünlerde muhtemelen yine bu tezahüratı duyucağız.

    kendimle ilgili; askere gitmeden önce babama, bana bir şey olursa sakın devleti temsilen kimse gelmesin, tek isteğim bu demiştim.

    bu tezahürata gelecek olursak, maalesef doğru bir tarafı yok. ilk önce o gencecik babalar, baba adayları, doğmak üzere olan ya da kundaktaki bebeğini hiç görmemiş ya da bir kez daha göremeyecek olanlar ölüyor. bir kez ölüyor onlar, umarım neden öldüğünü sorgulama şansı olmuyordur son nefesini vermeden önce, yoksa bir kez daha ölüyorlardır bunları düşünürken.

    sevenleri ise kaç kez ölüyordur kim bilir, her gün ayrı can veriyorlardır, hele kaybettikleri şehitlerinden sonra, diğer şehit haberlerini duyunca...

    evet bu vatan bölünmez ama kağıt üstünde, yoksa çoktan bölündük, ayrıştırıldık, yabancılaştık birbirimize. kimse kimseyi dinlemez oldu, karşı görüşe düşman kesildi. şehit, hayatını kaybettiği ile kalıyor. ne bir kurtuluş savaşındayız, ne de özgürlüğümüzü kazanma peşindeyiz, egolar uğruna, adi çıkarlar uğruna ölüyoruz.
  • 46
    olgusal hiç bir karşılığı olmayan slogan. pandemide dayanışma gerekirken bir çoğunun zararını başkalarının sırtından telafi etmeye çalıştığı; trafikte, kalabalıkta insanların patlamaya hazır bomba gibi gezdiği; adeta vahşi doğada karın doyurmaya çalışan ilk insanlar gibi birbirimize düşmek zorunda bırakıldığımız bu zamanda daha ne kadar bölünebiliriz ki?
  • 48
    yüce rabbim bakara suresi 154. ayette şöyle buyurmuştur:
    "allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz."
    bizim gibi islamiyet dinine inananlar için bu bir emirdir, gerçektir. o nedenle biz şehitler ölmez deriz. yine türk töresine göre de devleti böldürmemek, sancağı indirtmemek için ölmek şereftir. o nedenledir ki türk var olduğu sürece vatanını böldürmemek için savaşır.
    fakat rehine operasyonu olduğu belli olan bu operasyonda nasıl bir hata yapıldı ki o kadar sivilin ölümüne sebebiyet verildi? birilerinin çıkıp bunun hesabını sorması ve birilerinin de bunun hesabını vermesi gerekir. rehine kurtarmada birinci amaç rehineleri mümkünse burunları bile kanamadan kurtarmaktır. düşman öldürmek sonraki amaçtır. bu nedenle bu operasyon başarılı olarak kabul edilmemelidir.
    son cümle olarak masum sivilleri öldüren bu aşağılık örgüte destek olan, sempati duyan, ses etmeyen herkesin allah belasını versin.
    şehitlere allahtan rahmet, geride kalanlarına da sabırlar diliyorum.
  • 49
    hayatım boyunca ağzıma almayacağım ve almaktan en çok korktuğum, çekindiğim slogan. başkasının evladının, anasının, babasının, kardeşinin, abisinin, ablasının hayatı üzerine böyle bir slogan atacak had yok bende. bu sloganı atarken şunu iyice anlayın; kendinizi hiçbir zaman ne ölenin ne de kalanın yerine koyamazsınız. bir insanın; evladını, annesini, babasını, kardeşini, abisini, ablasını böyle kaybetmenin ne demek olduğunu hiçbirimiz anlayamayız.
    14 şubatın ilk saatlerinde aldığımız 13 şehidimizin haberine gelirsek detaylarını can ataklı'dan dinleyebiliriz;
    https://www.youtube.com/...amp;feature=youtu.be

    3:25'ten sonrasını dinledikçe üzüntüm kat be kat arttı.
  • 50
    kolayca yanlışlanabilecek bir sözdür. bakıyorum, ölmüşler.

    bu size duygusuzca gelebilir ancak asıl duygusuzca olan birebir aynı durumu yaşasanız dahi acısını anlayamayacağınız insanların acısı hakkında böyle atıp tutmaktır. bir olay sizi farklı etkiler, ötekini farklı. bu kısmı geçiyorum, eğer bir ahiret varsa, ben "şehit" olursam, arkamdan "şehitler ölmez" diyenleri cehennem ateşiyle kovalar, çok enteresan şeyler yaparım.

    rahmet dilemeyin, sabır dilemeyin, değişim sağlayacak insanlara destek olun, doğru insanlara oy verin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın