*

  • 41
    cevabı sabırlı ve düzenli olmak olan formül.

    camia olarak sabırlı olacaksın. neticede burası şampiyonlar ligi. pendikspor gözüyle baktığın kopenhag da senden az bir şampiyon değil. her takımın her şeyi yapabilme ihtimali olan bir turnuva oynuyorsun ve maalesef bir günde real madrid olamazsın.

    düzenli olacaksın. her sene yapılanmanın üstüne koyacaksın. takım uyumun sezon başında olacak. planlı, tertipli olacaksın. düzenli olarak buralarda bulunacaksın. her ne kadar tüm futbolseverlerin tüylerini duyduğunda diken diken etse de şampiyonlar ligi müziğini 3-4 senede bir duyup hayranca kalmayacaksın. sürekli oralarda olup hakkını vereceksin.

    3 transfer imzasının 5 lig maçı galibiyetinin hype’ıyla ‘biz olduk’ diyen camiamızın tüm paydaşlarına, 20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçı en zararsız şekilde tokadı attı. yani umarım atmıştır. biz buraların en dişsiz ekiplerindeniz, ‘olmamıza’ daha çok yolumuz var. bu yolda desteğini esirgemeyen taraftara selam olsun.
  • 112
    1996-2000 arasındaki galatasaraydır. güçlü, uzun süredir beraber oynayan yetenekli ve genç yerli oyuncularla ördüğünüz bir yapı kıtasal başarıyı getirir. tabi ki eklemeler yapılmalıdır ama bu transferle gelecek bir başarı değildir; transferle gelecek başarı bizim gibiler için karşılayamayacağımız derecede pahalıdır.

    düşünün bülent korkmaz, hasan şaş, ümit davala, hakan ünsal, ergün penbe, emre b., okan buruk, tugay kerimoğlu ve o diğer iki arkadaş. bunların herhangi biri bir on yıl geri veya ileri tarihte olsa türk futbolu için dönemin baskın yıldızı olurdu. oysa hepsi bizimdi, bizimleydi. 1993'te u21'de başlayan hikaye önce yerel dominasyonu sonra 2000 başarısını getirdi, 2002 dünya kupasıyla birlikte haliyle sahneden çekildiler. dünya aynı dünya, futbol aynı futbol değil kabul ediyorum ama buradaki formülü göremeyen yönetici o başarıyı ancak rüyasında görür. başarı için öz kaynaktan gelen istikrar bizim gibi kırılgan mali yapıdaki ekonomiler için faydalı bir zaruret. istersen git her sene bir osimhen al * o seviyeye çıkman mevcut düzende mümkün değil.

    ha bence bugünün galatasarayı dediğim formülden uzak olsa da maaş yükü gibi ufak tefek(!) karın ağrıları hariç doğru yolda. çünkü başarılı iskeleti koruyor, geliştiriyoruz gibi görünüyor ki aslında bence bu sene büyük sınav. muslera ve mertens gibi iskeletin önemli iki parçasını kaybettikten sonra üzerine koyarak devam etmeyi becerirsek bu takım çeyrek finalin ciddi adayıdır, o başarıldıktan sonra kazanç-harcama dengesini zarar etmeden koruyabilirsek eğer devamı konuşulabilir. bunu denerken en başta söylediğim şeye de eğilebilirsek şahsen geleceğe daha umutlu bakacağım. bu konuda hem cesur hem mantıklı tercihler yapan okan buruk bizim için bir şans: riski seven bir hoca olarak başarıyı sağlama almak için gençleri zorluklarla yüzleştirmiyor gibi görünse de geçen sene metehan baltacı gibi çok da yüksek potansiyel göstermeyen bir oyuncu ve öz değerimize fazlasıyla sorumluluk vermesi bir anlamda geleceğin teminatı olabilir. şimdi bu yüksek potansiyel göstermiyor dediğim metehan, geçen sezonun facia transferi cuesta'dan daha faydalı olmadı mı bizim için? kesinlikle oldu. o yüzden sabır ve cesaret ihtiyacımız olan şeyler. bir altyapı reformu şart belki ama oradan mevcut halde alınabilecek maksimum fayda ile hedefe yürümeye devam etmeliyiz.

    belki bir on yıldan kısa zaman içinde müzede kocaman bir güzellik olabilir. hayal etsek de olmayabilir belki ama hayal etmezsek asla olmaz. bu cüreti göstermeliyiz.
  • 153
    yeri geldigi zaman tam saha pres yerine, sahanin 4'3u ya da 4'2sinde yapilan mantikli pres...pres islemiyorsa, presi birakmak ve savunmaya cekilip gecis oyunu kovalamak.

    gecis oyunu ataklarini bitirmek...

    bitiriciligi gelistirmek...ne yazik ki tek iyi taktikle avrupada basarili olmak zor, alternatif gelistirdiginiz zaman da iyi takimsaniz yenilmeniz zor oluyor.

    bunlari yaptigimiz icin su an bu durumdayiz, 4'te 4 de olabilirdi.
  • 154
    kado kalitesi, disiplin, iyi hazırlık, motivasyon hepsi tamam ama istikrar da bunlar kadar önemlidir. bana bu sene yarı final seneye katılmamak mı yoksa bu sene ilk 16 ve üç sene boyunca hep ilk 16 mı dense ikinciyi seçerim. önce oranın takımı olduğunu oradaki tüm rakiplere göstermelisin. sana saygı duymalılar. oyuncularına, hocana, taktiğine değil genel olarak sana saygı duymalılar.
  • 113
    1- oyun içinde tutkulu ama sabırlı olmak. avrupa maçlarında yenilmemizin büyük sebebi tutkulu oynayacağım derken sabırsız bir anlayışla hurra hücum hurra pres yapalım gibi bir kafaya bürünmemizdir.

    2- tempoyu düşürebilmek. bu top sendeyken de top rakipteyken de ara ara becerebilmelisin. aslında 1. madde ile biraz alakalı. sürekli saldırıp sürekli pres yapmaktan ziyade takımının oyun aklı olan bir orta sahan olmalı ve bu adam bazen topu tutup oyunu sakinleştirmeli.(örnek : hagi) top sendeyken de top rakipteyken de takım liderleri ve hoca takımı sakinleştirmeli. her şey iyi gidiyor iyi oynuyoruz derken 6 tane yediğimiz maçlar var.

    3- yerli futbolcular. bence şampiyonlar liginde özellikle türk takımları için olmazsa olmaz. biraz çimento görevi görüyor. kaliteli ilk 11 oyuncun en az 3 4 tane olmalı. aksi halde takımın ruhsuz olma ihtimali artıyor. çünkü buraya gelen yabancılar yüksek para ile geliyor ve doymuşlukları söz konusu oluyor.

    4- teknik direktörün grup aşamasını kafasında önceden oynaması. planlanan gibi gitmeyebilir ama mancini'yi bu konuda tebrik ediyorum tekrardan. juventus'a 3 puan alacağım diye değil beraberliğe gitmelisin bazen. yenilebilirsin ama planına göre bazı maçları bekleyerek oynamanda sakınca yok.

    5- orta sahanın ortasında koşulsuz 3 oyuncu ile çıkmak. bir tanesi öne bir adım çıkabilir ama geri gelmek koşuluyla. o arenada büyük takımlarla mücadele edeceksin ve orada senden daha iyi daha formda futbolcularla oynayacaksın. ki bu takımların bile bir çoğu 4-3-3 sistemini kullanıyor. biz ise tek orta saha ile mücadele ettik desem yeridir son iki yılda. orta sahanın üçlü sisteme geçmesi kanat oyuncularının patlayıcılığını ve kontra şanslarımızı arttıracaktır.

    6- paslı çıkış. paslı çıkmanın bokunu çıkarmadan önde yediğimiz baskıyı nasıl kırabileceğimize yönelik yoğun çalışmalar yapılmalı.

    7- set oyunu+kontra atak. her ikisini de becerebilecek yapıda bir takımı kurmak (ki kurduk.)
  • 66
    1. galatasaray’in dna’sina veya formulune gore normalinden de ustun performans gosterecek ikili.

    2000-2001:
    hagi-jardel

    2001-2002:
    sergen yalcin-umit karan (arif erdem)

    2012-2013:
    hamit altintop - burak yilmaz

    ve son basarili saydigimiz
    2013-2014:
    wesley sneijder-didier drogba.

    dengeli oyun savunma falan bunlar guzel ama ne yaparsak yapalim avrupa takimlari ile aramizda cok acik bir makas var. basarili oldugumuz sezonlarda da ikili oyuncularin mucizevi ve skora katkilari sayesinde basarili oluyoruz.

    2. buldugunu atacaksin. gol kacirma luksun yok.

    gecen sene de icardi-kerem ile bir ust tura cikip cok daha iyi yerlere gidebilirdik ancak hem fikstur dezavantaji hem de gerek ic saha bayern macinda gerekse bir diger ic sahadaki kophenag macinda comertce harcadigimiz firsatlar yuzunden 2 haftada 4 puanla basladigimiz seruveni 5 puanla avrupa ligi biletiyle bitirdik.

    3. ve en gereklisi. on elemelere iyi hazirlanip orta seviye avrupa takimlarini ama 1-0 ama 3-2 yenip surprizlere mahal vermeyeceksin.
  • 32
    bu arenada en öncelikli olan gol yememektir. hele kendi evinde yenik duruma düşmeyeceksin. yaşı yetenler hatırlayacaktır lucescu yönetiminde kiralık oyunculardan kurulu takım denge oyunuyla tüm devleri dize getirmişti. aceleyle dengesiz bir şekilde hücum yaparak ve arkada geniş alanlar bırakarak risk alırsak cezayı bize hemen keserler burası farklı bir arena. tam konstrasyon ve akıllı dengeli oyun gerekiyor, risk alınacaksa son 15-20dk denenebilir.
  • 74
    makas diyene asla katılmıyorum. nasıl 5-10 milyon euroluk takımla bizim aramızda 50 kat makas varsa bizimle en tepe arasında 3-5 kat makas var. 50 kat gerideki takım gelip koskoca galatasaray'a çelme takıyorsa, galatasaray da 5 kat ilerisindeki barcelona, madrid'e çelme takabilir, eleyebilir, önüne geçebilir.

    iş takım oyununa bakar. kompakt savunma kompakt hücum bu ikisini düzgün yap, yenemeyeceğin takım yok.
  • 152
    topu içeriye sokacak forvet. fatih terimin son döneminde porto, shalke 04 ve l.moskova gibi kolay bi kura çekmiştik. çok kısıtlı kadrolarla sürklase ettiğimiz maçlarda forvette eren derdiyok, sinan gümüş falan vardı. gomis'i o yaz göndermemiş olsaydık bu gruptan çıkabilirdik. son cl başarımız da burak yılmaz'ın 8 gollü performansı ile gelmişti. formda bi kadro önemli ama son vuruşları yapacak, topu içeriye sokacak forvet en önemlisi.
  • 43
    her maçı kazanmamız lazımmış gibi haldır huldur plansız programsız hücum yapmamaktır. anlıyorum kendi sahamızda oynayınca rakip kim olursa olsun boğalım istiyoruz, ben de aynı gaza geliyorum ama şampiyonlar ligi öyle bi yer değil maalesef. her maçı kazanmak zorunda gibi desteksiz yüklenerek oynayınca son maçları gerçekten kazanmak zorunda kalıyorsun...
  • 13
    gecis oyununu iyi oynayip iyi savunma yapabilmektedir. kapali savunmalara hucumunu gelistirememis buyuk takimlardan puanlar almanin tek yolu budur. biz benzer seviye takimlara karsi fatih terim son uefa doneminde gosterdik. schalke deplasmaninda gollerimiz gecis oyunu bireysel yetenek golleri. senol gunes besiktas ile grubundan sampiyon cikti, milli takim ile fransa hollanda gibi takimlari ezerek gecti. bir formul de asiri guclu pivot santrafor oyunlari oynayabilmekten geciyor. drogba bizi torino deplasmanindan karli mactan cekip almisti duzgun kosular duzgun pozisyon alan oyuncularla.
    baska onemli olay da grubun cikmayi garantilemis ingiliz takimini 6. macta evinde agirlamak. premier lig'i dusundukleri icin rotasyon yapip yenilmeye en yakin olduklari donemi yasiyorlar. fener yendi biz yendik. hele manchester united olursa deme keyfine.
  • 100
    öncelikle kadrosunun yeterli sayıda ve nitelikli oyuncularla doldurulmuş olmasıdır.

    son yıllarda yürütülen yanlış transfer politikaları yüzünden a takım kadrosuna 25 oyuncu yazamayıp 20-21 oyuncuyla mücadele etmeye çalışıyoruz. haliyle sakatlık ceza vb. durumlar ortaya çıkınca ya devşirme oyunculardan ya da hiç a takımda yer vermediğimiz alt yapı oyuncularından fayda almaya çalışıyoruz ve tabii başarısız oluyoruz.
  • 94
    evvela iyi bir savunma yapmak. bunun ön koşulu da az pozisyon vermek. bunun ön koşulu da topa daha çok sahip olmak. bunun ön koşulu da pas ağının iyi ve kalecinin dahi pas yeteneğine sahip olmasıdır. tabi tek başına bu da yetmez. olabildiğince sert bir orta sahaya ihtiyacımız var. kanat hücumcularının kanat beklerine yardımı da şart. geçen sezon avrupa'da 12 maçta 24 gol gol yedik. aynı defansı şampiyonlar ligi'nde yaparsak 48 gol yeriz.
  • 104
    disiplinli, proaktif çalışma, doğru transfer stratejisi ile alternatifli kadro imkanı ve en önemlilerinden biri kontrollü oynamak, bir nevi en zayıf rakibe karşı bile haddimizi bilerek oynamak. topla tüfekle saldırıp, bizim bütçemizin 1/4'ü bütçeye sahip takımlara yenilmemek. en zayıf takımlar bile bizden disiplinli ve ciddi oynadıkları için bizi mat ettiler yakın geçmişte. okan buruk'un bu sene buna kafa yoracağına inanıyorum.
  • 115
    geniş oyuncu grubu, zart zurt takımları yenmek ve şansın yanında olması gereken formül. müthiş bir 8 maç geçirip averaj ile 9.olup alt taraftan bayern falan çekebilirsin. geçen yıl grup aşamasını silindir gibi geçen liverpool bu yeni sistem yüzünden son 16 turunda şampiyon psg ile eşleşti. ilk hedef şampiyonlar liginde ilk 24’e kalmak olmalı. sonrasına tur tur bakılır ama bu takım çeyrek yapamadı diye de hemen başarısız damgası vurulmamalı.
  • 107
    şampiyonlar liginde her takım "kazanamıyorsan, kaybetme" diyerek oynar. bizim de sabırlı olup, fırsatları iyi değerlendirecek bir takım olmamız lazım.
    okan hocanın ligdeki uzun maratonda kazanmasını sağlayan aşırı risk alma olayı avrupa'da pek işe yaramıyor. çünkü telafisi çok zor. umarım ders çıkartmışızdır ve buna göre hazırlık yapıyoruzdur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın