her yıl düzenli olarak katılmak, gruplardan en kötü avrupa ligine gitmek. 4-5 yılda bir katılıp her maçı kazanacağımızı sanmamak. rüyalarda yaşamamak. az city maçı izleyip, özenmemek.
150
2025-2026 sezonunda galatasaray'ın bulduğu formül.
savunmada dengeli oyun, hücumda oyunu topla tutabilmek, bireysel kalite, bolca tecrübe ve bolca şans.
28
bulduğun pozisyonları atmaktır.
95
2000 kadrosu gibi altyapı ve yerel ligden toplamda en az 8 adet çok üst seviye futbolcu olması gerekir. çok başarılı bir milli takımın iskeletine isabet eder bu durum. böyle bir kadroyu da icardi, osimhen, sanchez, torreira, sane gibi üstdüzey yabancılarla elit seviye yarışmacı hale getirirseniz avrupa kupalarında istikrarlı bir başarı gelir.
145
bu akşam ki maçı gördükten sonra allah’a dua etmekten başka şansımız kalmıyor. çoluk çocukla 3 atıp 5 kaçırdılar, şampiyonlar liginde düşünmek istemiyorum.
2000 uefa kupası sonrası oynadığımız avrupa maçlarının kaçında rakipten fazla koştuk merak ediyorum. cevap "0" çıksa inanın şaşırmam.
bi diğer toyluk da maçların başında ne var ne yok yüklenmek. bu tür maçlar ilk yarım saat city gibi hissettirir. cl finaline hangi formayla çıksak hayali kurdurur ama inanılmaz yanıltıcı bir durum bu. rakip ilerleyen dakikalarda daha diri kalır ve galatasaray gibi fıtratında defans yapmak olmayan takım moral bozucu bir skoru görür tabelada. sonra çıkarabilirsen çıkar..
bir başka mesele de diri ortasaha. açıkçası ne kadar iyimser düşünsek de mertens , sergio veya kerem ve torreira ile ortasahada diri kalabileceğiniz herhangi bir ucl maçı yok.
biz öyle riskli bir kadro kurduk ki, zaha, zieych, ndombele, icardi, mertens 5'i de as oyuncu fakat mecali yok denilecek kadar güçsüzler hele ki cl maçında elek olmama şansları yok.
65
şampiyonlar ligi’nde başarı, sadece yıldızlarla değil, akılcı planlamayla gelir. galatasaray, bütçe ve kadro kalitesi açısından dünyanın devlerinin gerisinde olabilir ama bu kulüp defalarca o farkı yürekle, inançla ve doğru sistemle kapatmayı başardı. her sene üstüne koymak gerekiyor ve bence bu günü kurtaran hamlelerle değil, net bir oyun kimliğiyle mümkün. okan hoca yakaladığı istikrar ve oluşturduğu takımdaşlık olgusu ile bu kimliği inşa ediyor. zaman zaman çok kızsak da, ona sabır gösterebilirsek, galatasaray yeniden avrupa’da hikâye yazan takımlardan biri olur — tıpkı geçmişte olduğu gibi.
4
gruplarda yenemiyorsan yenilme. bir de grubun agasiyla son macta karsilas, boylece onlar muhtemelen cikmayi garantilemis olsunlar ve maca yedek agirlikli ciksinlar.
128
fenerbahçe ile eşleşmek.
9
icardi gibi bir forvete sahipsen içeride veya deplasman fark etmez her zaman 0-0'a oynayacaksın. önceliğin asla gol yememek olacak, oynanan futbol belki gözleri kanatacak ancak durum bundan ibaret. ister otobüs çek, ister vapur gol yemeyeceksin. başka türlü başarılı olma ihtimalin ne yazık ki mümkün değil. çünkü yediğinden fazlasını en fazla molde gibi takımlara atabilirsin.
151
istikrardır. yönetim istikrarı, kadro istikrarı, fizyoterapist istikrarı, teknik direktör istikrarı ve tüm bunları harmanyalayacak karakterli ve kaliteli bir oyuncu grubudur.
hepsi bizde fazlasıyla var. hayırlısı bakalım.
99
genç, dinamik, yetenekli ve mental olarak güçlü oyunculardan oluşan bir kadroya sahip olmaktır. galatasaray son dönemde osimhen, ederson, akanji gibi isimlerin transferinde sona yaklaştığı için çeyrek final, final beklentileri havada uçuşuyor. ama bu çok yanlıştır.
galatasaray bir sezon es kaza çeyrek final yapsa bile sürdürülebilir değildir. önemli olan önce o kültürü yeniden hatırlamak, avrupa'da düzenli olarak ilk 24'e girmeyi başarmaktır. 2-3 sezon üst üste son 16 turuna kalmak, zaten artık çeyrek ve yarı final hayali kurabilecek bir takım olduğumuzu gösterecektir.
bu yüzden öncelik sürdürülebilirlik, öncelik istikrarlı başarı, öncelik ilk 24'e girebilmek olmalıdır. 80 milyon euro'ya futbolcu almış olsak bile, şampiyonlar liginde ilk 24'e girersek oldukça başarılı olmuş olacağız. az alkmaar, young boys gibi takımları düzenli şekilde yenebilirsek başarılı olmuş olacağız. adım adım gitmeliyiz.
27
kazanamıyorsan kaybetmemektir.
29
kolay kolay gol yememek, orta sahayı kolay kolay teslim etmemek, en az rakip kadar koşmak.
2
transferleri eylül ayına bırakmadan kampa yetiştirmek.
formül belli, takım savunması yapmak. -topu kaybeden geri koşacak, -kanatlar bekine yardıma gelecek, -29 ağustos 2023 galatasaray molde maçı'nda yediğimiz golde bön bön bakan kerem demirbay gibi eli belinde gezmeyecek, -gibi gibi
gol bir şekilde atılır, kornerden, frikiği baraja çarptırarak, icardi gibi bireysel beceri ile vs. ama savunma yapmak sanattır.
88
öncelikle iyi bir takım savunması olmalı. böylece kolay yenilmezsin. bunun için de ön alan oyuncuları barış alper, yunus, osimhen gibi basan ve kovalayan oyuncular olmalı. savunma forvetten başlar. geçiş oyununu çok iyi oynamalı. her zaman topa sahip olamazsın. bazı takımlar seni pas delisi yapar, sana top göstermez. deplasmanda puan almak istiyorsan buna göre oyuncuların olmalı. geniş bir kadron olmalı. bu kadroyu kullanması bilmeli. herkes sırası geldiğinde forma giyeceğini bilmeli. kaliteli bir yedek kulüben olmalı. fiziksel gücün yeterli olmalı. avrupalılar 120-130 km koşuyor. sen 105-110 koşarsan ocak ayını görmeden eve dönersin. en önemlisi de hızlı oynamalı. hızlı düşünmeli ve hızlı uygulamalıyız. avrupa seviyesinde bizi en çok zorlayan bu eksiğimiz. bu da maalesef yerel ligimizin bize bulaştırdığı bir hastalık. yavaş ve hareketsiz oynarsanız young boys bile sizi eler.
kısacası galatasaray şu anki haliyle avrupa'da, hele hele şampiyonlar ligi'nde üzülerek belirtmek isterimki hüsrana uğrar. bizim yerlere göklere sığdıramadığımız barış alper, sara, torreira bile sıradan bir oyuncu oluyor biraz sert takımlar karşısında.
101
bolca oyuncu, yüksek hızlı oyun, yorulmak bilmez bir kadro ve birbiri için canını dişine takan bir ekip ruhu gerekiyor.
103
kaybolan avrupa fatihi karakterinin geri gelmesi..
142
senin ligindeki en güçlü 3. takım lozan maçına daha iyi hazırlanmak için maç ertelettiriyor ve neredeyse elenmek üzere.ligdeki rakibin bunlarken nasıl başarılı olabilirsiniz ki.
6
doğu avrupa takımları için defansif futbol ve kontrollü hücum. galatasaray'ın lucescu ve mancini ile şampiyonlar ligi gruplarından çıkması tesadüf müydü? hayır.
8
devamlılıktır. devamlı turnuvaya katılmak, takımın birbirini tanıması ve kadro istikrarı en büyük etkendir. her sene 10 transfer yapıp şansın yaver giderse 5 senede falan 1 kez gruplardan çıkabilirsin. ama kadro istikrarın varsa devamlı gruplardan çıkmayı zorlarsın. manchester city bile bu turnuvaya senelerini verdi de zar zor geçen sezon kazandı. o yüzden hayal aleminde gezmeyip kendini bilerek ilk önce devamlılığı sağlayacak bir planlama yapmalısın.
34
oyun disiplini.
çok iyi oynadığın bir maçta gol yedin diye komple oyunu salıyorsan başarılı olma şansın yok.
aslında milletçe böyleyiz, saman alevi gibi parlayıp aynı şekilde sönüyoruz.
ne zaman ne olursa olsun oyun disiplininden kopmamayı öğrenirsin, o zaman bu arenanın gediklisi olursun.
40
koşmak.
bugünkü maçta da kopenhag bizden çok koştu, ve son 5 dakikaya 2-0 önde girdiler.