6457
bak şimdi; kimseyi gömmek, linç etmek gibi bir derdim yok. o linç tayfasından da değilim. ama futbol izlerken, hele galatasaray'ın maçlarını izlerken sahadaki sarı kırmızı forma giyen oyuncuların aklıyla oynaması taraftarıyım. tamam efor sarf et, hırs yap, koş, uğraş bunlar çok önemli. ama bunları birazcık zeka ve kurnazlıkla birleştirmeden yaparsan, umut bulut olursun, engin baytar olursun, bir anlık bile yaparsan uefa finalinde atılan hagi olursun (yazar burada hagi'ye bok atmıyor), takımını eksik bırakırsın, geriye düşürürsün, gol atmasına mani olursun, anlıyor musun?
şimdi bu bizim sağ bekimiz, maçı izlediğim mekanda elli kere beni çileden çıkardı, ayağa kaldırdı, arkamda oturan insanların benim yüzümden maçı düzgün izleyememesine neden oldu. abiler, ablalar, kardeşler, bacılar, analar bakın; sağ bek dediğin adamın ilk görevi sağ kanadın en geri bölgesini rakip ataklara kapatmaktır. bunda mutabık mıyız? bu sağ bekler kendi aralarında bir kaç çeşittir. kimisi sakin sağ bektir, kademesine girer, gerektiği yerde stoperin açığını kapatır, orta sahayı çok geçmez. kimisi hücumcu sağ bektir, hücumcu bek dediğiniz adam, kendi kanadının gerisini ataklara kapattıktan sonra aynı zamanda hücuma da destek vermeyi seven ve başarabilen adamdır. bir de bu sağ bekler arasında sabri diye bir tür vardır. şimdi gelelim o türe;
sabri bugün iyi oynadı mı? kısmen... nerede iyi oynadı, sağ açıkta... peki sabri sağ açıkta iyi oynarken kaptırdığımız toplarda yediğimiz kontralarda onun bölgesini kim kapattı? chedjou, semih, emre çolak, bruma, selçuk inan... yahu bir pozisyon oldu ilk yarı, rakibin bir oyuncusu sağ kanadımıza topla ilerliyor, chedjou kendi bölgesindeki adamı ve ilerleyen oyuncuyu aynı anda kontrol etmeye çalışıyor, sabri bey takımın yıldızı gibi orta sahada kendi bölgesinden gelişen atağı yürüyerek izliyor? bu nasıl bek mantığıdır? o zaman bruma'yı beke koyalım sabri açıkta orta açmaya devam etsin. ben maçta sayamadığım kadar çok defa sabrinin bölgesinden atak yediğimizi gördüm ve çıldırdım, hele ikinci yarı bir pozisyonda yine sağdan atak yiyoruz, sabri bey yine orta sahada yürüyor, emre çolak geldi sağ bek kendisiymiş gibi o alanı kapattı, rakipten topu çaldı ve kendisine bağıran sabriye topu attı, sabri ne yaptı? aldığı pası 10 metre ötede iki kişinin markajındaki adama atmaya çalıştı ve top kaybı yaptı, sonrasında sabri'nin kaybettiği o topu alıp yine sağ tarafımızdan gelen rakibe yine emre çolak yetişti. sabri nerede? yine orta sahada yürüyor...
bakın aman sabri kötü oynasın da gidip linç edeyim diye bir derdim yok, adam kötü oynama konusunda bir çığır açtı ve bunu da bize kabul ettirdi. isyanım buna. o kadar ilginç bir şekilde kötü oynuyor ki biz rezalet oynadığı maçtan sonra burada sabri'ye sağ açıkta orta açtı diye iyi oynadı diyoruz.
mesela; sağ açığa gidip aslında oranın asıl sahibi olan sağ açık oyuncusuna kendi bölgesini kapatma talimatı verip, aldığı topları ayağında beş saniye bekletip isabetsiz şekilde ortalayıp, sonra o isabetsiz ortalar kendi kanadından kalemiz adına tehlikeye dönüştüğünde ben çıldırıyorum, ama insanlar helal lan sana demeye devam ediyor amk. neden mi? sağ açıkta rakiple didişiyor çünkü sabri, hakeme bağırıyor, hırs yapıyor, koşuyor, ama sağ açıkta koşuyor. top sağ tarafımızdan atağa dönüşünce o az önce koşan, deliren, hırslanan sabri orta sahada yürüyor!
ulan gelmişiz son beş haftaya, iç sahada önemli bir maçımız var, daha maçın ilk on dakikası, koskoca seksen dakika var, sabri bey sağ açıktan beke gelmek bilmiyor. sanırsın şampiyonluk maçının 85. dakikası ve tüm hatlarımızla yükleniyoruz. peki hasbel kader yemediğimiz o golü, sabri yüzünden yeseydik ve sıfır sıfır devam eden maçta, 11 kişi 30 metrede defans yapan konya karşısında sabri yüzünden geriye düşseydik nasıl çıkartacaktık o golü? ki konya hücumcuları, bizim pazar 9-10'a gelen atahan kadar yetenekli olsa kesinlikle yerdik biz o golü.
maçı izliyorum, sabri hep sağ açıkta, bruma'ya en az üç defa yerimi kapat işareti yaptı, ya sen kimsin? takımın neyisin be adam? git önce asli görevin olan kademe işini yap, sonra fırsat buldukça sağ tarafa yaklaşıp ofansa katkı ver.
kusura bakmayın ama hırsı harici hiç bir şeyi yoktu sabrinin bu gece. 60-80 arası sağda aldığı neredeyse her topu içeri doldurdu, içeri doldurduğu topların neredeyse tamamı duvara çarpmış gibi döndü ve kalemize kontra atak oldu.
bu sene son 4 maçta beşer gol atıp şampiyonluğu tek başına bile getirse artık takımda yeri yok gözümde. futbol gelişe gelişe artık tamamen akılla oynanan bir oyun oldu, kusura bakmasın ama sabri'de futbol aklının zerresi yok, sen beksen, önce asli görevini yerine getirip kalenin esenliğini sağlarsın, sonra rakibin kanadının bekine yardıma gittiği pozisyonlarda sen de kendi kanadına yardıma gidersen. bizim beyefendi dani alves'in barcelona'da sahip olmadığı özgürlüğe sahip takımda. 8 mayıs 2015 galatasaray konyaspor maçında kendi kanadından gol yemediysek diğer futbolcularımızın özverisi sayesindedir. önümüzdeki mersin, beşiktaş, gençlerbirliği gibi maçlarda bu laubaliliği bize pahalıya patlamaz umarım.