1
dünya futboluna gheorghe hagi gibi bir yetenek kazandırmış çingeneleriyle meşhur ülke.
romanya
-
-
2--- alinti ---
melih şabanoğlu galatasaray dergisi'nin ağustos sayısında romen takımlarının tarihimizdeki yerini konu alan bir yazı almış ve çok güzel bir yer ile bağlamış. aklımda kalanları özetelemek isterim. yazının tamamını galatasaray dergisinde bulabilirsiniz..
yazıya göre 1911'in nisan ayında kolojvar kentinin takımı istanbul'a galatasaray ile maç yapmaya geliyordu. nisan ayının 14. günü ittihadspor sahasında oynanan maç ecnebi bir takım ile oynanan ilk maç olarak kayıtlara geçiyordu. seyirciler galatasaray'ı ya ya ya şa şa şa temposu ile destekliyorlardı. bu maç aynı zamanda avusturya - macaristan imparatorluğu, transilvanya bölgesi ile osmanlı imparatorluğu'nun şampiyon takımlarının maçıydı. ilk şampiyon kulüpler kupası maçı denilebilir bu maç için. karşılıklı atılan 2'şer gol ile 2-2 biten maçtan 2 gün sonra tekrar karşılaşmışlar ve istanbul'un sarı kırmızılı takımı, beyaz formalı rakibini 4-2 yenmişti. bu skor başka coğrafyadan gelen yabancı takıma karşı alınan ilk galibiyet olrak kayıtlara geçmişti. daha sonra o bölge romanya'ya katıldı ve cluj adını aldı o kulüp. yani avrupa'da ilk maçımızı bir romen takımı ile yaptık. 1911 senesinin eylül ayında romanya'da maç yapmak üzere galatasaray yola çıktı. gittiği bölge efsane oyuncumuzun ilk kulübü olan köstence takımının bölgesiydi.( hagi ) kolojvar kentinin ilk stadyumunun açılış maçı olan maçlarda galatasaray farklı yeniliyordu. elbette ilk kez yurtdışına çıkmanın verdiği olumsuzluklar vardı. ama tecrübe çok önemliydi. geri dönüş yolunda bükreş'te duraklandı ve oranın takımları ile yapılan maçı galatasaray 11-1 kazandı. ilk deplasman galbiyeti bu olsa gerek. avrupa şampiyon kulüpler kupasında ağustos 1956 yılında ilk maçını yine bir romen takımı ile yapmıştı galatasaray.. bu maçta da ilk golü taçsız kral atacak ve avrupa kupalarında ilk golü atan oyuncu olarak tarihe geçecekti. galatasaray'ı eleyen ilk takım yine bir romen takımı oluyor. ulusal ilk maçı yine romanya ile yapıyoruz. bunu organize eden ali sami yen olduğuna göre tesadüf olmasa gerek. galatasaray'ın avrupa'da elediği ilk takım da yine romen takımı bükreş oluyor. kupa galipleri kupasında yarı finalde elendiğimizde çizgi üstüne saplanan topu romen oyuncu rotario'nun attığını da ekleyelim. 88-89 sezonunda final kapısından dönerken yine hagi'nin takımına eleniyordu galatasaray.. yine romen takımına. 10 yıl sonra hagi yine penaltıdan gol atıyor ama bu sefer galatasaray ağlarına değil leeds unıted ağlarına. bu sefer finale çıkıyor galatasaray. kupayı getiren gol yine bir romen oyuncu popescu'dan geliyor.. 1911 yılında kolojvar ile başlayan hikaye 2000 de devam ediyor. en büyük rakibini geçerek 3. yıldızı göğsümüze takarken takımın başında lucescu var. yine super kupa'yı alırken karşımıza çıkıyor romen hoca. 2-0 dan gelip 3-2 kazanılan destansı zaferde de onun adı var. 18.12.1960 dan tam 45 yıl sonra rakibimize yeniden 5 gol atarken takımımızın başında gheorghe hagi oluyor.
şu dönemde ülkesinde oldukça başarılı olan cluj galatasaray gibi 2007-2008 sezonunu şampiyon olarak bitirdi. aramızda oynanan maçın 98. yılındayız. aslantepe'nin açılışında yani bu karşılaşmanın 100. yılında cluj ile bir maç yapsak diye öneride bulunmuş melih şabanoğlu. gayet mantıklı bu öneri bence. dergideki yazı çok daha makul. ben burada özet geçmeye çalıştım ama orayı okursanız çok daha iyi anlarsınız.. acaba diyorum.. olabilir mi
--- alinti ---
kaynak: http://www.ofansif.com/...a-100.-yil/4646.aspx -
310' un yüzyılın futbolcusu ve 6 kere de yılın futbolcusu seçildiği ülke.
-
4
-
5
-
6bence buralara pek yıldız futbolcu çıkar diye bakmamak gerek. böyle dünya futbolunda ağırlığı olmayan ülkelerden 100 yılda bir hagi çıkar. o da 25 yıl önce çıktı zaten. 75 yıl bakmaya gerek yok. ha ama bakılacak farklı şeyleri var.
(bkz: #506188) -
7
-
8son yıllarda sadece iyi müzik yapan ülke.
-
9
-
10alttan gelen nesil yetenekli gibi görünüyor. bence romanya'ya futbol akademisi açılabilir.veya hagi futbol akademisini bünyemize katabiliriz ya da bir ortaklık kurabiliriz. hagi ve popescu gibi isimler sayesinde orada sevilen bir takımız.
-
11bana bir tek gheorghe hagi'yi hatırlatıyor hakkında başka hiçbir şey bilmiyorum.
temmuzun sonu gibi takimla beraber kampa gidebiliriz yaklaşık 20 gün. nedir ne değildir bilen varsa yeşillendirsin. mutfağı iyi mi? kızlar güzel mi çingen mi? aklımda deli sorular.. -
12sadece gheorghe hagi'yi hatırlatmayan ülke. nasıl türk erkeğisiniz oğlum, bunlar da mı aklınıza gelmiyor;
(bkz: inna)
(bkz: alexandra stan)
(bkz: otilia)
:( -
1310 sene evvel hagi'nin otelinin de bulundugu konstanta'da bulundum. kizlar da sehir de cok guzel. denize girmemistim ama hatirladigim kadariyla guzel bir plaji da vardi otellerin oldugu bolgede.
-
14
-
15tez danışmanım yüzünden hagi'nin yarattığı sempatinin yerle yeksan olmak üzere olacağı ülke. adam yüzünden depresyona girdim.
-
16
-
17tüm spor müsabakarını mart ayının sonuna kadar durduran ülke.
-
18covid-19 yüzünden durumların çok karışık olduğu ülke.
şoyle ki; romence ve italyanca birbirine çok benzeyen diller olduğu için, romenler'in ekseriyeti hem çalışmak, hem de turistik amaçlarla ilk olarak italya'yı tercih ediyor.
tabi italya'da da bu virus olayı patlak verdiği anda hepsi apar topar romanya'ya dönüyor. ama tadımız kaçmasın diye kimseye söylemiyorlar italya'dan geldiklerini. konu komşu şikayet ediyor da öyle ayyuka çıkıyor ve ilk vakalar tespit ediliyor.
ayrıca bilinçsiz ve gerizekalı da bir toplumdur (sözüm meclisten dışarı)...
iki örnek vereyim hemen;
1. okullar tatil ediliyor. bu aklı kıt millet çoluk çömbelek toplanıp parklara ve avm'lere doluşuyor. bakanlık tekrar açıklama yapmak zorunda kalıyor; "be gerizekalilar, çocukları parka götürün diye okulları tatil etmiş olabilir miyiz? oturun evde oturduğunuz yere", diye.
2. emekli bir polis memuru abimiz, genç manitasini alıp italya'ya gidiyor. e tabi hanım evde beklediği için italya'ya gittim demiyor. seminer filan ayağına şehir dışındaydım diyor. italya'dan kaptığı gibi covid-19 virüsünü getiriyor. ama diyor ki, ben şimdi eve kapanirsam hanim anlayacak. gidiyor emniyet müdürlüğüne eski arkadaşlarını ziyarete. evde tabi hanima da bulastirmis bi kere. karisi patent enstitüsünde çalışıyor. oğlu bakanlık binasının kantinini işletiyor. manitasi da bir hastanede hemşire mi ne. velhasil; emniyet müdürlüğü, hastane, bakanlık binasi ve patent enstitüsü kapatılıyor. ve bu dört kurumun bütün çalışanları karantina altına alınıyor. -
19stanciu, cicaldau, morutan, birkaç senedir kısık sesle de olsa hagi falan derken birkaç gündür tüm gündemin bu toprakların gençlerine ait olduğunu farketmemek imkansızdı.
hiçbir oyuncuya lafım yok. inanıyorum hepsi çok yüksek gelecek vaadediyorlardır. fakat iyi de niye hep romanya? seneler öncesinde kaldı bir ülke ekolüne bağlı kalıp, yalnızca ordan transfer yapmalar.
finansal fair play'den kurtulur kurtulmaz koştur koştur becali'nin topçularına 5'er 10'ar milyon euro vermek çok garip gelmiyor mu size de?
oyunculara lafım yok, ama niye illa romanya? dünya üzerinde 200'den fazla ülke var, bunların en aşağı 30-40 tanesinin genç oyuncu repütasyonları iyi seviyelerde, romanya'yı da dahil edelim hadi. ama başka ülke mi kalmadı? azıcık latin kovala, git fransa ligue 2'ye bak*, ne bileyim isveç, norveç, iskandinav ara.
dilerim hatalı bir iş yapmıyoruzdur. -
20
-
21
-
222.lig ekiplerinden corvinul, romanya kupası finalinde otelul'u penaltılarla mağlup etmiş ve şampiyon olmuş.
bu sonuçla birlikte; 2024-25 sezonunda bir 2.lig takımı daha avrupa ligi elemelerine katılacak. polonya'da da benzer bir durum gerçekleşmişti.* -
232024 yazından başlamak üzere bir daha hiç bir transfer sezonunda oyuncularına selam dahi vermememiz gereken ülke. tüm futbol otoriteleri birleşip yeni messi diye bir romen'i gösterse bile hem real madrid hem barcelona'da oynayana kadar uzak duralım. hagi ve popescu dışında kim geldiyse futbolculuğunu sorgulattı.
-
24son yıllarda iyice "bekleneni veremeyen futbolcular ülkesi" haline geldiler. evet, romanya eskiden de muazzam bir futbol ülkesi değildi ama kendi oyuncularını avrupa'nın birçok ligine gönderen ve bu lejyonerleri sayesinde zaman zaman milli takımda başarılı sonuçlar alabilen bir ülkeydi. o dönemlerden hagi, mutu, filipescu, chivu, ilie, munteanu, popescu, razvan rat, petrescu, stelea, lobont, lacatuş, contra, moldovan gibi isimler ilk akla gelenler.
bu konuda detaylı bir şekilde ve sosyolojiyi de işin içine katarak falan bir araştırma yapılmalı, zira aynı sonucu veren çok fazla örneklem var ve futbol dışı sebepleri de olmalı. son yıllarda radu draguşin ve biraz da dennis man dışında neredeyse kendisine verilen paraların karşılığını verebilen oyuncuları yok.
işin fiziksel ve teknik tarafının dışında, bizim cicaldau ve morutan'da gördüğümüz adaptasyon sorunu, ülke dışına çıkan çoğu oyuncularında yaşanıyor. bu oyuncular için söylenen şeyler ekseriyetle utangaç, hırssız, sessiz ve kendi halinde oldukları yönünde. futbolda özgüven, hırs ve adaptasyon becerisi çok önemli unsurlar. hele ki yurtdışına çıkan futbolcularda bu unsurlardan biri bile eksikse başarının gelmesi çok zor oluyor. neden dışa dönük olmadıkları ise gerçekten bir araştırma konusu.
beklentilerin büyük olduğu ama yeterli gelişimi gösteremeyen diğer oyunculardan bazıları; ianis hagi, florinel coman, nicolae stanciu, alexandru matan, răzvan marin, alexandru mitriţă, florin tănase, cristian manea, tudor băluţă.
