resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 5051
    2000-2001 sezonu fiorentina ile coppa italia kazanmış,

    2003-2004 sezonu ss lazio ile coppa italia kazanmış,

    2004-2005 sezonu fc internazionale ile coppa italia kazanmış,

    2005-2006 sezonu fc internazionale ile coppa italia, italya süper kupası ve serie a şampiyonluğu kazanmış,

    2006-2007 sezonu fc internazionale ile italya süper kupası ve serie a şampiyonluğu kazanmış,

    2007-2008 sezonu fc internazionale ile serie a şampiyonluğu kazanmış,

    2010-2011 sezonu manchester city ile fa cup kazanmış,

    2011-2012 sezonu manchester city ile premir lig şampiyonluğu kazanmış,

    2012-2013 sezonu manchester city ile charity shield kazanmış,

    2013-2014 sezonu 'galatasaray' ile türkiye kupası kazanmış,

    teknik direktördür. bu kadar kupa tabiki de şans eseri alınmıştır. roberto mancini çok çok kötü bir teknik direktördür.*

    bir adamı kötü teknik direktör ilan etmeden önce keşke biraz araştırma yapsak nedir neler kazanmıştır oynattığı futbol nasıldır.

    teknik direktörlüğünün yanında adam gibi adamdır aynı zamanda. galatasaray'a imza atar atmaz juventus deplasmanında takımın başında olması karakter örneğidir. 'yok kardeşim ben ne çıkacam daha dün imza attım bugün maça mı çıkılır üstelik juve deplasmanına' diyip çıkmayabilirdi.

    bizim takımda kaldığı süreçte tek bir kötü kelimesini, yanlış hareketini hatırlamıyorum. gittikten sonra bile hala bir taraftar gibi takımı benimsemesi destek olması manevi yönden alkışlanacak bir hareket.

    manevi yönün dışında maddi olarak yaptığı hareketi kimse göz ardı etmiyor zaten.

    "ben burada mutluydum ve herkesle çok iyi ilişlilerim vardı. başkan aysal ile görüştüğümde, bana ffp nedeniyle sıkıntılar olduğunu söyledi. istediklerimi yapamayacaktım. gitmesem de, 4. yıldızı alacağımıza emindim. önemli olan 4. yıldızdı ve alındı."
    tazminat istemek doğru olmazdı, kulüp finansal olarak zor durumdaydı. galatasaray taraftarıyım, ama bu sene türkiye ligi çok zorlu olacak. ileride bir türk takımı çalıştırabilirim, neden olmasın. galatasaray'ı çalıştırdıktan sonra başka bir takıma gitmek zor ama, asla 'asla' dememek lazım"

    şeklinde bir demeç vermişti hatırlarsınız. başka söz söylemeye gerek olmadığını düşünüyorum.

    kendisi kral bir adamdır ve başarılı bir teknik direktördür.
  • 5065
    bu adam çok büyük taktisyen. bu konulara da ciddi kafa yoran bir adam. zaten bizde de o yüzden başarılı olamadı. taktiksel konulara o kadar kafa yoruyordu ki adam yönetimini hep ikinci planda tutuyordu. takımın "abi(!)"leri çok at koşturdu onun zamanında. drogba ve sneijder takımı biraz da zorunluluktan istedikleri gibi çekip çevirdiler. o yüzden deplasmanlarda taraftar desteği olmayınca çok da sallamadı oyuncular.

    zaten çok klas bir insandı. tazminatı bırakarak para sevgisinin aklından daha önde olmadığını gösterdi. akıllı bir adamın yapacağını yaptı yani. 12 milyon, mancini'yi olduğundan daha zengin etmez. zaten dünyalığını yapmış. mezarına paradan sırat köprüsü yapılmayacaksa zaten çok olana eklemek yerine çalıştığı kulüple gönül bağını koparmamayı tercih etti. saf akıl örneği.

    yolu açık olsun.
  • 5066
    kendisini çok severim.
    gerçekten cesur bir adamdır.
    avrupa’da başımızı dik tutmuştur, ayrıldıktan sonraki hazırlık maçımızda yaptığı karizma hareketle kuşları da göt etmiştir.
    arena’ya o başımızdayken her gidişimiz çok rahattı, rakibi boğar; paketler gönderirdik.
    ama deplasmanda yaşadığımız kısır ve aciz anlar aklıma geldikçe afakanlar basıyor. bu da bir gerçek ne yazıkki.
  • 5069
    futbolculuğunda, teknik adamlığından çok daha iyi ve akılda kalıcı şeyler yaptı aslında. sampdoria'nın ve lazio'nun efsane oyuncularından birisi oldu. özellikle sampdorialı 35-40 yaşındaki bir taraftara kendisinin ismini sorsanız, bizdeki hagi betimlemesi duyarsınız.

    premier lig şampiyonluğu kazanmak çok önemli ve büyük bir mihenktaşı. bunu becerebilen adam asla boş bir teknik direktör zaten olamaz da; bana göre burada olduğundan çok daha iyi, adeta bir guardiola, bir clough havası estiriliyor. bunun kendisinin sahip olduğu imajından, gittiği her yerde şık ve kaliteli kıyafetler giymesinden, oldukça nazik ve kibar bir insan olmasından ya da italyan bir aileden gelmesiden ötürü olduğunu düşünüyorum. tabi bütün bunların önünde, bıraktığı 12 milyonluk bir tazminat da etkili olabilir. bu gerçekten büyük bir iş, valla ben olsam bırakmazdım, açık ve net konuşayım.

    ancak işin teknik direktörlük meziyeti kısmında sıkıntıları mevcut. kendisine asla boş bir teknik direktördür demiyorum, ancak sanki olduğunun fazlasıymış gibi anlatılıyor. bence 10 üzerinden 6.5'tan 7'lik bir teknik direktör. ancak konuşulanlar en az 8-8.5 gibi.

    mesela igor tudor kendisinden daha kötü bir teknik direktör değil bence. mancini italyansa, tudor da senelerin italyan cevval stoperi. lippi ile, trapattoni ile, capello ile, bilmem kim ile çalışmış. bu işler de biraz şans, kısmet işleri. belki tudor da yarın öbür gün catania'nın başına geçer, oradan bir şekilde fiorentina ya da napoli yapar. milan, juventus, inter, her üçünün de sıçıp batırdığı bir sezonda da ipleri eline alıp şampiyon olabilir. olamaz mı?
  • 5070
    ben eskiden bizimle çalışmış futbolcu ya da teknik direktörlerin başarılı olmalarını çok istiyorum ya. bilmiyorum niye bu böyle, ama içimde garip bir tutku var. tudor buradayken çok salladım, mancini de galatasaray'dayken çok saçma işler yaptığından bahsettim. benzer şeyler riekerink ve rijkaard için de geçerli. ancak hangisi bizden sonra nereye gittiyse, aldığı her galibiyette, kupada ben de mutlu oldum.

    özellikle sen italyan, bizden sonra inter'e gidip, hiçbir şey yapamadın ya, ona çok üzüldüm. ne yap et, italya ile euro 2020'de en az yarı final yap.
  • 5071
    galatasaray’da son dönemlerde gördüğüm en iyi hocaydı, taktiksel bilgisi çok fazlaydı apar topar gelip juventus deplasmanına çıkmak gibi bir cesaret göstermişti o dönem günümüz teknik direktörleri daha spartak trnava maçına bile çıkmıyor bizde de mustafa denizli atletico madrid maçına çıkmamıştı. mancini öyle bir adamdı işte çıktı juvnetus maçına aslanlar gibi oynattı 1 puan alıp gelmişti.

    daha sonra ligde ilk maçında akhisar’a kaybetti onun sonunu hazırlayan olay da buydu zaten deplasman sorunu. oyuncular o dönem çok isim yapmış oyunculardı o oyuncuları bir türlü anadolu maçlarındaki deplasmana motive edemedi. ligin ikinci yarısı başlamış galatasaray deplasmanda gaziantep ile beraberlikle sonuçlanan maçtan sonra önce bursa’ya 6 gol sonra eskişehirspor’a 3 gol atarak inanılmaz bi hava yakalamıştık. fenerbahçe ise karabük ve sivasspor’a yenilince puan farkı sadece 4 kalmıştı ve fenerbahçe son haftalarda bizim sahamıza gelecekti avantajlı duruma yavaş yavaş gelmiştik ki ne yazık ki antalyaspor ile deplasman da oynanan maçı yine kazanmadık sonra evde kazanıp deplasman beraberlik şeklinde bir 6 hafta yaşadık burda koptu sezon zaten. o dönem galatasaray’a kendi sahamızda oynattığı futbolu yıllardır oynatabilen başka bir hoca yok. kopenhag, juventus’u evimizde yenip son 16da chelsea’yi kendi sahasına hapsetmiştik. ligde içerde beşiktaş’ı fenerbahçe’yi yenip bursa ve akhisar’a 6 gol atmıştık yani evde tam bir canavardık oynanan futbol ise tüm galatasaray’lının görmek istediği futboldu.

    hem taktiksel olarak hem oyuncu performansı yükseltme açısından da iyi bir hocaydı. semih kaya’yı sağ bek olarak kullanıp verim almıştır. felipe melo onun döneminde performansı zirveye çıkmıştı gerçi 2014 dünya kupasına gitmek için de olabilir ama onun o dönem gösterdiği performans mancini’ nin aklında kalmış olacak ki inter’e gider gitmez onu takımına kattı. içerde 3 savunma 5’li orta saha ile oynayarak savunmada güven veren bir galatasaray vardı.

    takımda doymuş futbolcu olması, dorgba’nın lay lay lom havasında takılması devre arası transferlerinin telles dışında hiçbir varlık gösterememesi o sezonu kaybetmemize neden oldu.

    sezon bittiğinde ünal aysal’ın önünde 2 yol vardı;

    1. mancini’nin yüksek ücretli transfer isteklerini kabul edecek yola devam diyecekti.
    2. mali tabloya bakıp mancini ile konuşarak durumu anlatması ve yolların ayrılması.

    ünal başkan ikincisini seçti ve mancini son derece beyefendi tavrıyla ceketini aldı ve çıktı hemde son yıllarda görülmemiş, camianın öz evlatlarının bile yapmadığı tam 12.5 milyon € gibi bir rakamı galatasaray zor durumda tazminat almak bana yakışmaz diyerek ayrıldı. ve bu tavrı ve saha içinde ki karizması bizlerin onu hep güzel anılarla hatırlayacağımız bir insan oldu.
  • 5072
    italyan hocadır, italyandır. italyanlar ki dünya futboluna trequartista, regista ve daha aklıma gelmeyen bir kaçı gibi birçok taktik terim kazandırmıştır. ki yanılmıyorsam mancini'nin de futbol ve taktikler üzerine makaleleri olması lazım. italyan futbolunun genelde sıkıcı gelmesi savunma oynamalarına bağlanıyor, ki öyle bir şey de yok. adamlar taktik üzerine kafayı yediği en ince ayrıntıya kadar taktik kasıp rakip çözdüğü için karşı taraf da yine bu taktiksel savaşa aynı oranda cevap verip açık kapadığı için birbirini nötrlüyor taktikler. mancini de o adamlar biri. deli gibi taktik parçalıyor ama bu taktik parçalama olayı o kadar efor, konsantrasyon istiyor ki adam yönetimi gibi daha insani ve psikolojik konularda geri kalmasını sağlıyor. kısaca italyanlar futbolun materyalistleri. galatasaray'da da kısmen başarılı kısmen başarısız olmuştur. eh bu da çok normal zaten.

    son olarak edin dzeko'nun sözleriyle bitirerim;

    "insanlar her zaman italya ve ingiltere arasındaki farkları soruyorlar. ingiltere hıza dayalı. daima, hız, hız, hız. italya ise taktikler üzerine kurulu. italya'da öğrendiğim çok şey oldu. burada, gerçekten her ufak detayı düşünüyorlar."
  • 5073
    tarihini hatırlamıyorum iç sahada oynadığımız bir sivasspor maçında takıma kontraatak futbolu oynatmış ve analizi başarılı olmuştur. sivas kontraataklara karşı zaafı olan bir takımdı.

    tabi o kadroyla sivas takımını ciddi bir analiz yapmadan da yenerdi ama oturmuş maçtan önce sivas'a çalışmış, zaaflarını bulmuş ve maçı bu şekilde kazanmıştı. aynısını juventus deplasmanında da yapmıştı. hatta çok eleştirildi her maça farklı dizilişler ve oyun anlayışıyla çıktığı için.
  • 5074
    son 5-6 senede takımımızdan taktiksel açıdan en zevk aldığım dönemi yaşatan teknik direktördür.

    özellikle 6 attığımız bursa, akhisar maçları, şampiyonlar liginde juventus ve kopenhag maçını ağzım açık izlemiştim.

    o sezon ikinci olmamızdaki sebeplerden birisi de fenerbahçenin şampiyon olsa bile şampiyonlar ligine gidemeyecek olmasıydı. bunun da etkisiyle 2014 dünya kupasında oynayacak bazı topçularımız biraz salmıştı. 2. olmanın şampiyonlar ligine direk katılım olmasının psikolojik rahatlığı vardı.
    .
App Store'dan indirin Google Play'den alın