resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:59
Uyruk:İtalya
  • 4053
    galatasaray dışı başarılarıyla övülen hoca. maksat sidik yarıştırmaksa, rijkaard kendisini donunda sallar.

    la liga şampiyonlukları, şampiyonlar ligi şampiyonlukları. rijkaard'ın önünde diz çöker tövbe ister sinyor.

    galatasaray'da oynattıkları futbolda da rijkaard öndedir. mancini'nin sahip olduğu takımdan çok daha kalitesiz adamlarla on numara top oynatmıştır rijkaard 2009-2010'da.
  • 4054
    kendisine hak ettiği saygıyı gösteremeyen ve her fırsatta bok atmayı ihmal etmeyen kişiler futboldan anlamıyor değiller. bunların sorunu başka. teşbihte hata olmaz. mancini düşmanları sorunlu evlilik sonrası boşanmalar sonrası çocuklarda yaşanan huysuzlukları yaşıyorlar. babalarının evlendiği üvey anneyi iyi bir kadın olduğunu bilmelerine rağmen sevemediler. her fırsatta onu aşağılayıp zorluk çıkardılar. orda burda sürten, paragöz ve evine ihanet eden annelerine inanıp, evine hizmet etmeye çalışan üvey annelerinin hakkını bir kez olsun vermediler. halbuki o da insandı, hata yapardı ama iyiniyetliydi. aslında iyi şeyler de başarmıştı. ama olsun, asıl annelerinin yerini alan hadsize sürekli kin kusup psikolojik olarak rahatlamalıydılar. ve eksik olmasınlar en sonunda o iyi kadını pes ettirip emellerine ulaştılar da ama hala rahatlayamadılar. ne kadar fazla söverlerse gerçek analarının birgün geri döneceğine inanıyorlar demek ki. bu örnekteki huysuzlar gerçek analarını keskin zekalarıyla bulabilirler sanırım.
  • 4062
    city nin başında 3.5 sezon geçirip (2009-10 sezonunda 124 milyon euro, 2011-2012 sezonunda 94 milyon euro, 2012-2013 sezonunda 57 milyon euroluk bir transfer bütçesi kullandı. onun bulunduğu dönemde 38 farklı futbolcu manchester city'den geldi geçti) tek şampiyonluğunu son maçın son dklarına bırakan adamın hocalığını ben savunamam.
    bize gelince fenerbahçenin 2.ligde olup beşiktaşın eksi puanla başladığı bir lig olsaydı o zaman şampiyon yapabilirdi heralde.
  • 4065
    kendisi sadece şampiyonlar ligi maçlarında ve iç sahada takımın başında sahaya çıksın yeterdi bence. deplasmanda da hamza hoca çıkartırdı takımı. iç sahada gelene 5 gidene 6 atıp deplasmanda pozisyona bile giremediğimiz, değişik bir taktikle oynatıyordu bizi kendisi.

    yine de prandelli'den bin kat iyiydi. o kadar da bok atılacak bir hoca değil bana göre.
  • 4068
    mourinho abrahamovic'in parasıyla chelsea'ye şampiyonluklar kazandırınca taktisyen, aynı şeyi mancini yapınca auuuuvvvv. city'de aldırdığı adamlar agüero, silva, yaya toure, kompany gibiler hala takımın iskeleti. mancini gittikten sonra takım transfer yapmadan kafadan şampiyonluğa oynayabiliyor ki bu zamanında mancini'nin gerçekleştirdiği doğru transfer politikasıyla ilgili. içlerinden bir hayırsız balotelli çıktı zaten, onu da kimse adam edemiyor. öyle scout raporuyla 5 yıldızlık genç yeteneği 1 milyon euro'ya kapatıp menager oyunlarında gibi teknik direktörlük yapılmıyor. yok öyle bir dünya. bak bayern'e, bak r.madrid'e. deli gibi para harcıyorlar mı, harcamıyorlar mı? harcamayan ama artık yavaş yavaş kıpırdanan arsenal'e de bak, endüstriyel futbolla artık tanış, yüzleş.
  • 4069
    çok büyük taktisyendir. çok büyük hocadır. eksik yönleri mutlaka vardır ancak kendisi galatasaray'ın başına gelmiş en iyi teknik direktörlerden biridir. maçları maçtan günler önce kafasında oynatıp, rakibin her eksiğini, her kronik hatasını bulup, maça çıkardığı kadroları ona göre kurgulayıp kendine önlem aldırmayan bir tarza sahiptir. city kariyeri boyunca da galatasaray kariyeri boyunca da bunun sayısız başarılı örneğini vermiştir. taktik manada çok üst düzey olmasına rağmen şahsi kanaatim oyuncuları maça motive yönünden bazı eksikleri vardır. elbette "hadi koçumcu, yaparsıncı, aslanım benimci" türk futbolcularına yaranamamıştır. hocanın taktik vermeden önce kendilerine mahalle kahvesindeki ağabeyleri gibi ara gazı vermemesi maalesef türk futbolcuları için yıkımdır. forma çıkarma sebebidir.

    kendisinin fan boyu değilim, ancak taktisyenliğine, hocalığına, kişiliğine laf ettirmem. eğer galatasaray'ın başında kalabilseydi, ya da farklı bir zamanda galatasaray'ın başına geçebilseydi uzun vadede kalıcı başarılar yakalayabilecek, ve hem galatasaray'ın hem de ligin dinamikleriyle oynayabilecek bir hocaydı. olmadı maalesef.

    şu an kendisine dilendiğim falan yok, ancak efsane sayılan bir teknik direktörün kulüpten gönderilmesinden sonra ligin 6. haftasında göreve gelmiş, kendi kurmadığı, aslında kuranın da kadro mühendisliği pek iyi olmadığı için kaliteli ama düzensiz bir kadronun başına geçmiş, kulübün, taraftarın ve oyuncuların yaşadığı travmayı kısa sürede söndürmeye gayret etmiş, her maç arkasından "imparator fatih terim" diye bağıran taraftarı duymamaya çalışarak işini yapmaya çalışmış, yanlışlarına ve eksiklerine rağmen eser derecede başarılı da olmuştur. kimsenin itiraz edemeyeceği bariz transfer yanlışları yapmıştır evet, ancak bunu değerlendirirken de elindeki kadroyu, yabancı sınırlamasını, ligi hiç tanımamasını ve daha önce hiç bir türk takımında çalışmadığı ve kimyayı çabuk anlayamadığı için ingiltere ya da italya kıstaslarıyla transfer yaptığı gerçeğini de göz önünde bulundurmalıyız.

    kendisine galatasaray yönetimi bir proje sunmuş, mancini bunu kabul etmiş, ancak sonrasında proje şartlarının ihmal edilemeyecek kadar değişmesiyle (mali durumu) kendisi başarısızlık riskinin arttığını görmüş ve hem kendinin hem de kulübün önünü açmıştır. klişe olacak ama isteseydi bu kulübü 9 milyon euro zarara sokabilirdi ancak kaliteli bir kişiliğe sahip olduğu için bunu da yapmamıştır. ben inanıyorum ki kalsaydı ve yabancı sınırı da kaldırılsaydı, kendisi uzun vadede bu kulübü özlediğimiz hedeflere yürütebilecek bir isimdi. transfer teknik direktörü olduğu konusuna gelince; evet kısmen doğrudur, mancini kaliteli kadrolarla çalışmak isteyen ve kalite bazlı kadroları bir yerlere getirmeyi hedefleyen bir teknik direktördür. baktığınız zaman galatasaray'ın başına geçmesini uygun gördüğümüz elit teknik direktörlerin tamamı böyledir. fatih terim de geldiği ilk sezondan itibaren ciddi meblağlar ödenerek getirilmiş kaliteli futbolcularla başarılı olmuştur. yanlış anlaşılmasın kimseyi kötülediğim yok ama endüstriyel futbolun gerçekleri bunlar. en basit örneği; sneijder gibi bir oyuncuyu getirebilmek için yüksek meblağlar ödemek zorundasınız çünkü futbolcunun kalitesi bellidir ve günümüz futbolunda ederi budur.

    her neyse, bir galatasaray taraftarı olarak şu an hamza hocanın takımın başında bulunmasından memnunum, umarım uzun yıllar bizimle olur. ancak önümüzdeki senenin yabancı sınırsız süper liginde mali durumumuzu bir nebze de olsa düzeltebilseydik ve hamza hoca takımın başında olmasaydı, benim takımın başında görmek isteyeceğim ilk kişi de sinyor'dur. geçenlerde bir yazarımızın entrysinde okumuştum, kimdi hangi giriydi hatırlayamıyorum affola; "lige uyum sağlayacak değil ligin dinamiklerini değiştirebilecek bir teknik direktör" diyordu entryde, işte mancini benim gözümde bu ligin dinamikleriyle oynayabilecek, belki de değiştiribilecek bir adamdı (hemen yanlış anlamayın hamza hoca'da belki öyledir, umarım öyledir, zaman gösterecek) ama olmadı, hem galatasaray hem de kendisi için hayırlısı olmasını temenni etmekten başka çaremiz yok.

    yine söylüyorum, kimsenin fan boyu değilim, belki muslera - melo - sneijder üçlüsü hariç :( belki bir gün takımın başına geçerse mourinho da olabilir :( ama sırf rezalet şartlar yüzünden takımı şampiyon yapamadı diye elit kulüplerin güvenip takımlarını emanet ettikleri, elit bir hocaya da gömmenin alemi yok.

    not: şahsi fikirlerimdir, kimseyi bağlamaz canısı :(
  • 4070
    soru su; eline 200 milyon euro versek gidip orta sira bir takimi premier ligin sampiyonu yapabilir misin? bence zor. bunu basarabilecek kac hoca taniyorsun? bir elin 5 parmagini gecmez.

    premier seviyesine kiyasla populeritesi ve gucu eskisehirspor - bursa ayarindaki city'i, ingiltere'nin ve avrupanin en tassakli takimlarindan biri yapmis hocaya bok atarken iki kere dusunmek lazim.
  • 4071
    galatasaray'da ciddi bir transfer politikasi sorunu oldugunu ortaya cikartan teknik direktor.

    soyle ki, inter'in ve galatasaray'in ortak iki noktasi var, ikisinin de kanatlari yok ve ikisi de hantal futbol oynuyor. peki galatasaray'daki mancini ne yapti inter'deki mancini ne yapti?

    galatasaray'daki mancini sacma sapan merkez oyunculari (defans ve orata saha) hicbirinden verim alamayacagi halde doldurdu.

    inter'deki mancini ise hemen iki kanat ve kanat forvet oynayabilecek adami takima katti.

    soru su: mancini mi degisti, akli basina geldi yoksa galatasaray'da isler farkli mi isliyordu?

    cevabi bence hepimiz biliyoruz. mancini gercekten zeki adam. yaptigi ilk islerden biri ikinci yari basinda aydin'i takima hazirlamaya calismak oldu cunku takimda hic kanat yoktu ve kanata en cok benzeyen adamlardan biri aydin'di. bruma ve aydin arka arkaya sakatlaninca eli kolu tamamen baglandi.

    inter'de de ilk eline gecen firsatta kanat oyunculari aldi. cunku avrupada basari kazanmak istiyorsan oyununa hiz katmalisin. hem bireysel hem pas hizi. inter'in ikinci yari cok daha fazla puan toplayacagini cok rahat soyeleyebiliriz. cunku podolski de shaqiri de hem uzun hem kisa kosu yapabilen cabuk adamlar. ve ikisi de bitirici adam.

    galatasaray'da bu transferleri yapamamasinin tek sebebi galatasaray'in transfer butcesi uzerinden cebini doldurmaya calisan asalaklar.

    kulubun icinde kommansalist yasayan parazitler var. acikcasi bulent tulun ve adnan sezgin gibi adamlari hep bu kategoriye koymusumdur. onlara yetki verdigin anda basinda alakasiz adamlarla ilgili sisirilmis haberler duyarsiniz, sonra bir iki hafta icinde o adam milyonlarca dolara transfer edilir. sonra forma yuzu bile gormezler. bu ya tutarsa transferi degil. bu oynamasin bir de giderken is yapariz transferi. 300 bin euro edecek adama 4 milyon verdirirsen, 1'ini menejer ve futbolcuya, 1'ini aldigin takima, kalanini da cebine cok rahat atarsin. kimse de seni sorgulamaz.

    bu donguyu kiran tek teknik direktor lucescu olmustu. terim bile ikinci geldiginde bu transferlerle takim copluge donmustu ve basarisiz bir sezon sonu istifa etmisti. lucescu ise bu adamlar alinirken kimseye sirin gorunmeye calismadi, oynatmayacagini acik acik gosterdi sonra da kimsenin ummadigi bir takimla muhtesem bir sampiyonluk kazandi. belki de sirf bu dogru bildigini yapma huyundan dolayi sampiyon yaptigi takimdan gonderildi.

    mancini, elindekiyle cok dogru dusuncelere baslamisti ama sanirim sonra onun da kulube karsi inanci bitti. baska turlu aciklayamiyorum denedigi dogrulardan vazgecmesini.

    sozun kisasi, devre arasi transferler icin ben mancini'yi suclamiyorum, bunlari kimin yaptigindan neredeyse eminim. ona kizabilecegim iki sey var, birincisi bu transferler yapilirken lucescu gibi tavrini net koyabilirdi. sirinlik yapmak zorunda degildi. ikincisi dogru denemelerinden asla vagzecmeyecekti.

    inter'de kendisine basarilir. bence 2 sene icinde sampiyonlar liginde is yapan bir inter izlemeye baslayacagiz.
  • 4072
    vay anasını ya, gerçekten vay anasını.
    şunu tekrar söylemekte fayda var; hepimizin ağzının suyu akarak izlediğimiz prömiyer lig'de şampiyonluk yaşamış hocadır.
    hani "şu ligi kazanan hocaları say lan" diye biri sorsa gak guk etmeden sayacagınız 5 bilemediniz pellegrini ile birlikte 6 isimden biri bu adam.****
    bu birincisi.
    bu adam galatasaray'dan ayrıldıktan sonra önce italya milli takımı için ismi uzuncana bir süre geçti, muhtemelen kapalı kapılar ardında konusuldu ve biraz da kendi tercihinden orası olmadı. bu arada bu italya milli takımı bildiğiniz üzere san marino'nun bir tık üstü. duayenler, bir tık üstü dediğim kuzeyi yani.
    yine bu adam devraldıgı enkaz ile ilk maçında delle alpi'ye çıktı. önce ordan çıktı, ardından da efsanevi bir maç ile karlar altında kalan devi şampiyonlar liginde bir üst tura taşıdı. öyle ya da böyle senin 9 senedir alamadıgın kupayı müzene getirdi.
    ulan bu adam futbolun beşiğinden türkiye'ye geldi. belki de işler yalnızca sahada bitiyor olsaydı, burda da başarılı olurdu.
    ama dediğim gibi türkiye la türkiye.
    dünya kupası alan hoca gelir, 3 ay sonra teneke baglanır, şampiyonlar ligi alan hoca gelir 1 yıl geçmeden ağza alınmayacak küfürlerle uğurlanır, bu adam beş para etmez denilip yaka paça kovulan adam üst üste avrupa ve dünya kupalarına ambargo koyar. olur da olur, burda her şey olur.
    neyse yukarıda anlattıgım adamı şimdi de italya'nın en köklü kulüplerinden birine getirdiler işte.
    böyle bir kariyer. hem de o kariyerin daha başları.
    biz hala tartışalım, neyi tartışıyorsak?
    he hala bu adama ben söverim arkadaş diyorsanız, gözünüzü iki saniye kapatın juventus maçını ve yaşadığınız o iki günü düşünün.
  • 4074
    kimse zaten mancini'nin kariyerine laf etmemiştir ettiyse de akıl tutulmasıdır. mancini'nin orda burda yakaladığı başarılar beni zerre ilgilendirmiyor bana mı kazandırdı? size mi kazandırdı ? en önemlisi galatasaray'a mı kazandırdı o başarılarını? premier lig'teki başarıları seri a da ki başarıları bunlar bizi enterese etmemeli türkiye'de ne yaptı asıl o etmeli. juventus'lu madrid'li gruptan çıkması haricinde elle tutulur hiç bir şey yok adamın biz le başardığı o maçlarla ilgili de konuşulur da bir tarihçi olarak olmamış la değil olanla ilgilendiğim için kendimle çelişmemek istiyorum ha diyorsanız daha ne yapsın eyvallah. velhasılıkelam kendisine bizden uzak başarı dolu günler dileriz .

    (bkz: italyansız deplasmanlar artık daha güzel)
  • 4075
    mancini'nin kendisi için en üzüldüğüm nokta hayatının bir noktasında salih dursun transferini gerçekleştirmiş olması. düşünsene bir önceki takımın manchester city'ye aldığın oyuncular yaya toure, aguero, kompany iken hiç tanımadığın bir lig'e gidiyorsun. takımda yabancı fazlalığı var ve yerli transferi yapmak zorundasın, kendi takımındaki yerli oyuncuları da çok iyi tanımadığın gibi ligde hangi seviyede yerli bulabileceğini de çok iyi bilmiyorsun. bu sırada yerli oyuncuların fiyatları da hormonlu, fiyata göre de yorum yapamıyorsun. ve gidip fiziği de iyi diyip sağ bek'e salih dursun'u alıyorsun. sonra tabi üstüste üç beş maç sabretsen de bu adamın futbolculukla alakasının olmadığını görüyorsun. sonra da ulan şimdi yaya'yla ibra'yla oynamak vardı. olum adamın cidden ağırına gider ya, yurtdışında fıstık gibi kızlarla takılıp türkiye'ye dönünce belinden yağ fışkıran kezbanın 'sanane be salak' demesi gibi oturur içine. yazık amk :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın