resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:59
Uyruk:İtalya
  • 1170
    şu adama yapılan en büyük kötülük bizim kuzey kale arkasındaki malum gruptan yükselen imparator fatih terim sesleri!

    hala farkında değil bu grup terim'in şikeyi örten, yabancı sayısı saçmalığında ısrar eden tüpçü ile omuz omuza olduğundan!

    sabri'nin laubali penaltı atışı sonrası soyunma odasına çekip gitmesi bile çok şey anlatması lazım ama bizim küçük olsun bizim olsun kulüpçüleri bu adamı da yer elbet!
  • 1774
    kendisi benim wesley sneijder'den sonra bu sözlükte yazıp çizdiklerim arasında en büyük mahçubiyetimdir. affet sinyor, tanıyamamışız. eski takımını az izlemişiz, takımının sahibi petrol zengini bir arap, transfer bütçen büyük diye taktik dehana ve çalışma azmine değil de gelip giden oyuncuların bonservislerine bakmışız. ben de yapıyorum, ben de yanılıyorum, ben de ipe sapa gelmez laflar edip utanıyorum... sizler gibi, herkes gibi, olması gerektiği gibi...

    bu mahçubiyetimin temel sebebi henüz fatih terim takımın başındayken basında bizimle ismi geçtiğinde kendisinin yerine hamza hamzaoğlu dahi gelse daha iyi olur diyebilecek kadar aceleci ve çapsız bir yorumda bulunmuş olmamdır. öz eleştirimi vereyim burada, sizlerin huzurunda.
  • 801
    - ceyhun'u niye oyuna aldın?
    + geri 4'lünün önünde onu oynatıp melo'yu daha önde kul...
    - aydın'dan bir bok olmaz görmüyor musun?
    + dribling özelliği olan ve türk stat...
    - bruma neden oynamıyor?
    + rotasy...
    - böyle ilk 11 olur mu?
    + sezon öncesinde ben yoktum, takımı deniyorum. yakında en doğru şekli bulac...
    - dany oynar mı bu takımda?
    + sow ve emenike'nin deparlarından korunmak iç...
    - riera sol bekte çok kötü. kör müsün?
    + hakan sakat, başka sol bek yo...
    - muslera'yı oynatsana kalede allah'ın cezası.
    + lan adamın parmağı kır...
    - real maçında john terry'i oynat.
    + yok artık. dalga ge...
    - vurun kellesini!!!
  • 5435
    o kadar güzel ayrıldık ki takımdan ayrıldıktan sonra ali sami yen nef stadyumuna ilk gelişinde muazzam bir jest yapıldı kendisine. kağıtla taktik verişine gönderme yapılarak oyuncular tarafından kendisine iletilen 4 yıldızlı kağıdı açıp gösterdi kameralara. taraftarlar o maçta bağrına bastı. o da terim sonrası gelmişti. torrent’in maruz kalmadığı her şeye maruz kaldı. ona rağmen tek saygısızlık yapmadı. galatasaray taraftarı da her fırsatta kendisine vefa gösterdi.

    güzel hatırlanacak adam bu adam. gerçekten galatasaray’a yakışır bir beyefendiydi. yolu açık olsun. başarılarıyla kıvanç duyuyorum, duyacağım.
  • 5484
    manchester city'den ayrıldığı dönemden bu yana galatasaray, ınter ve zenit ile kulüp teknik direktörlüğü macerası yaşamış ve üçünde de tonlarca transfere rağmen başarısız olmuştur.

    rekortmen bir şampiyon teknik direktöre * aylık ömür biçelim sonra gelsin devre arası transferleri. bu hikaye bana tanıdık geliyor.

    not: düzgün adamdır, iyi galatasaraylıdır ama kulüp teknik direktörlüğü için isminin geçmesi abesle iştigaldir.
  • 3985
    ellerine, parmaklarına sağlık bunu yazanın. (bkz: vandalist psycho -ekşi sözlük-)

    üşenmeden okuyun lütfen, yazıdan hoşlanmayanlar im"para"torlarının piyonu olan hamza hamzaoğlu başlığına gidebilir.

    --- alıntı ---
    varlığında "her şey çok iyi" demediğimiz kişi.

    öyle olması da zaten neredeyse imkansızdı. asıl önemli olan, bir sene içerisinde, hazırlık dönemi geçiremediği takıma gelip, 4 hedeften üçünü başarmasıydı. çoğu kişi sandı ki mancini'ye duyulan güvenin nedeni imajıdır, atkısıdır, elbisesidir. ha böyle zavallılar vardı elbet, ama tek tük rastlanıyordu. oysaki mancini'nin sağladığı güven, 12/13 sezonunun sonunda resmen berbat oynamış galatasaray'ı daha ilk maçlarında bile toparlaması, düzene sokmasıydı.

    dediğim gibi, asıl önemli olan, hazırlık kampı yapamadığı, yalnızca ara transfer dönemi geçirebildiği, üstelik kendisinden önceki teknik direktör terim olduğu için kendisinden anlamsız şekilde, sanki suçlu oymuş gibi nefret edildiği bir sezonda, önündeki 3 kulvardan 2'sinde başarılı olması, ekstra olarak bir hedefi de gerçekleştirmesiydi.

    "kör öldü badem gözlü oldu" deniyor da, prandelli'nin gelmesiyle mancini'nin iade-i itibarı başka şekilde alakalı. prandelli'yle beraber anlaşıldı mancini'nin takımdaki bu rezillere rağmen neleri başardığı. şimdi anderlecht'e doğru dürüst şut çekemeden 2:0 yenildiğimiz, grupta rezil bir performansa imza attığımız, başakşehir'den 4 yediğimiz, dortmund'dan iki kez 4 yediğimiz, arsenal'den 4 yediğimiz, trabzonspor'a kendi sahamızda 0:3 kaybettiğimiz şu günlerde mancini'nin kıymeti anlaşılıyor.

    görüyoruz şimdilerde, geçen seneki takımın aslında ne kadar kötü olduğunu, mancini'nin bunlara rağmen neleri başardığını.

    hakkında tek bir eleştiri haklıdır, o da "90. dakikada neden o değişikliği yaptı" sorusudur. onun dışında mancini bu takımın yapabileceğinin en iyisini yapmıştır. hakkında sorulmuş onlarca, yüzlerce soruya da bu başlık altında cevap verdim.

    yazıyorsunuz ya "fenerbahçe nisan ayında şampiyon oldu" diye, bir de bununla beraber başka ne yaptığını yazalım mancini'nin. hayır yüz kez yazdım, belki de ekşisözlük'te en çok yazdığım başlık bu başlıktır ama yine de yazacağım üşenmeden.

    1. juventus ve real madrid'in olduğu gruptan çıktı.

    2. juventus'a maç kaybetmedi, maçların birini yendi.

    3. real madrid bizi 4:1 yendi. o maçta, muslera, sneijder, semih kaya yoktu. mevkisinin en iyileri yani. yediğimiz gollerin de mancini ile bir alakası yoktu.

    4. türkiye kupasını aldık.

    5. mancini'nin olduğu 46 maçtan 9 tanesini kaybettik. prandelli şu ana kadarki 16 maçtan 7 tanesini kaybetti, hani kıyaslamak isterseniz.

    6. kaybettiğimiz 9 maçın 7 tanesi deplasmandı.

    7. kaybettiğimiz bu 7 deplasman, akhisar, fenerbahçe, sivasspor, real madrid, chelsea gibi iyi iç saha takımlarına karşıydı. kabullenilebilirdi.

    8. 46 maçımız içerisinde sadece 4 tane maçı beklenmedik şekilde kaybetti: kayseri, kasımpaşa, elazığ, kopenhag maçları.

    9. bir şeyi fark ettiniz mi? bir fenerbahçe maçı dışında kaybettiğimiz derbi yok.

    10. fener, beşiktaş ve trabzon ile yaptığımız 5 derbi maçın 4 tanesini kazandık. (ilk beşiktaş maçında mancini yoktu hatırlarsanız) trabzon'dan sahasında taze 3 yemiş takımı izlerken unutuyorsunuz belki ama, trabzon'u deplasmanda 1:4 yenmiştik.

    11. en önemlisi de, bunları, hazırlık kampı yapamadığı, hazırlayamadığı, deneyemediği takımla yaptı.

    ***

    yani özetle, muslera'nın, sneijder'in, semih'in,mevkisinin as oyuncularının olmadığı maçta real madrid'den 4 yiyen, 5 derbisinin 4'ünü kazanan, 46 maçtan sadece 9 tanesini kaybeden, onların 7'sini de deplasman da kaybeden, o 7 deplasman maçının da 5 tanesini iyi iç saha takımlarına kaybeden, juventus ile real madrid'in olduğu gruptan galatasaray'ı çıkarabilen, juventus'u bir maç yenip bir maç berabere bitiren, türkiye kupasını alan, ligi de 2. bitiren (ki malum şike meselesi yüzünden avrupa için bu da yetiyordu) adamı,

    onun muslera'sız sneijder'siz semih'siz yenildiği real madrid'den bu üç oyuncunun olduğu maçta 6 yiyen adamın, cluj ve braga'nın olduğu gruptan takımı zar zor çıkartan adamın, dillere dolanmış "derbi üstünlüğü" hiçbir zaman 80% maç kazanma seviyesine gelmemiş adamın, "lig bitsin konuşacağım" deyip de galatasaray'ın kuyusunu kazanlarla çalışmaya gitmiş adamın, onun muslera'sız sneijder'siz semih'siz bir şekilde real madrid'den yediğini arsenal'den, dortmund'dan, ulan onları geç başakşehir'den yedirten adamın, çıktığı 16 maçın 7 tanesini kaybetmiş adamın, daha sayayım mı, takımı defalarca bir kanatı olmadan oynatmış adamın, anderlecht gibi takımdan beraberliği son dakikada stoperinin artık illallah etmesiyle alabilmiş adamın, sneijder gibi adamı derbide ilk 11 çıkarmamış adamın olduğu yerde,

    atkı, takım elbise, şekil şemal yüzünden desteklediğimizi sanıyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz. ve unutuyorsunuz ki, mancini, bu diğer iki kişi gibi takımla hazırlık kampı geçiremedi, ara transferden başka transfer şansı olmadı.

    ve yine unutuyorsunuz ki, dün "kara" dediğine bugün "ak" deyip, galatasaray'ı düşmanlarına satarak, tazminatı ödensin diye rezil rüsva ederek gitmedi.

    buradayken o hep onun için geldiğini iddia ettiğiniz tazminatına elini sürmeden gitti.

    buradayken haksızlık ettiniz de, artık halimiz ortadayken, daha fazla haksızlık etmeyin be.

    bu adamın son dakika değişikliğini, kağıt yollamasını, atkısını hatırlıyorsanız, bu kadar sevilmediği bir sezonda elde ettiği bunca başarıyı da hatırlayacaksınız. ve giderken de, yamyam gibi almasını beklediğiniz tazminatın tek kuruşuna dahi dokunmamasını hatırlayacaksınız.

    "çok iyi" demedik. bi bıraksaydınız, çok iyi olacaktık. elinde imkan yokken, hakkında neler neler söylenirken bunları yapan adam, düşünün bir de haksızlık edilmeseydi neler yapabilirdi. bu kadar dezavantaja rağmen, "iyi" olmayı başarabilen bir adam, düşünün bi, kıymetini bilseydiniz bu sene ne kadar iyi olacaktı.

    geldiği günden bu yana, mancini hakkında neler söylendi, ne iftiralar atıldı, ne saçmalıklarla kuyusu kazıldı hatırlamak istiyorsanız, buyurun, tüm süreci şuradan takip edebilirsiniz: (bkz: roberto mancini/@vandalist psycho)

    belki sonra, bu adama haksızlık ettiğinizi de, yazık ettiğinizi de hatırlarsınız.

    --- alıntı ---
  • 5423
    çok beğendiğim bir hoca olsa da, olası oyuncu satışlarının ardından gelecek büçenin kullanımı için tudor ve türevleri gibi başarısız olsa dahi arkasında enkaz bırakmayacak, kadro mühendisliğinden anlayan, oyuncu ağı geniş bir teknik adama ihtiyacımız var.

    mancini ise yapilanmaya giden zenit'in geleceğini bitirdi transferleriyle.

    16 milyon verdiği mammana topçu sınıfında bile değil şuan.

    15 milyon verdiği driussi 6 milyona mls'e kaçtı.

    9 milyon verdiği rigoni 2 milyona gitti.

    8.5 milyon verdiği kranevitter'i 2 milyona gitti.

    8 milyona aldığı mevlja şuan alanyasporda takılıyo.

    4.5 milyona aldığı nabiullin da köy takımlarına yöneldi.

    parades dışında tutan transferi yok, açıkçası romadan 23 milyon vererek aldığın bir adamın tutmuş olmasını da pek transfer başarısı olarak görmüyorum.

    özetle tıpkı terim gibi, yapılanma için uygun bir isim değil.
  • 1879
    mancini bu ülkede başarılı olamayacak. niye biliyor musunuz ? çünkü biz avrupalı filan değiliz. biz hala şark kafasıyla iş yapıyoruz. aile ortamından bahsediyoruz, biz galatasarayız en büyük biziz diyoruz. başka da bir şey bilmiyoruz. zaten şu uefa kupasının geldiği süreçten beri, bir takımda abi olmalı(aile ortamı) lafına acayip tav oluyorum. olmasın kardeşim takımda abi. profesyoneller olsun takımda. profesyonelce iş yapalım. top rakipteyken 10 kişi savunma yapmaya ''korkaklık'' değil, takım savunması diyecek adamlar olsun. ''madrid kimmiş, siker atarız'' değil, ''rakibimiz kuvvetli, deplasmanda akıllıca oynayıp, evimizde fişi çekelim'' demeliyiz. ama bizde profesyonelliğe yer yok.
    yok hocam, yok biz profesyonel filan değiliz, uğraşma. sen çıkar takımı ''haydi aslanlar'' de, gerisi gelirse ne ala.
    geçen sene xabi alonso'nun cristiano ronaldo için söylediği '' ronaldo nasıl bir insan bilmiyorum. arkadaşlığımız yok,antremanlar dışında konuşmuyoruz. arkadaş olabileceğim biri değil.'' demesi herkese garip gelir. düşünüyorum selçuk bunu takımdaki biri için söyleyecek, kıyamet kopar. ama adamlar profesyonel. sokarım aile ortamına herkes işini en iyi şekilde yapsın, kanka olmasalar da olur.
    eminim hocanın kafasında çok büyük planlar var, taktikler var. ama biz bekleyemeyiz hocam. kadro yapılanmasını, taktiklerini öğretmeni bekleyemeyiz. biz çıkıp harala gürele saldıracak takım yap. yenilirsek çıkarsın ''aslanlar gibi oynadık, korkmadık ama sonucu alamadık. galatasaray asla savunma yapmaz'' de. biz sana taparız. ama öyle planlara filan girme hocam.
    mesela bizim rakibimiz juventus dediğinde, nasıl kızdık. aaa madrid maçını hiç düşünmüyor dedik. bu herifin hedefi uefa dedik. ama senin bir planın vardı. hocam biz türküz geleceği yönelik düşünmüyoruz. bizim olayımız bugünü kurtarmak.

    velhasıl hocam olmaz burada. sen git bir an önce buradan. biz sabırlı, sistemli, profesyonel bir millet değiliz. biz duygularımızla hareket ederiz. duygularımızı okşayan herkese taparız. biz en büyüğüz hocam. bizim hedefimiz şampiyonlar ligi finali. nasıl çıkarız bilmiyoruz ama hedefimiz o. sistemimiz yok, yapılanmamız yok ama hedefimiz var. sen mesela ''bu sene galatasaray şampiyonlar ligini alacak'' deseydin çok severdik seni. ama sen daha takımın sisteminin, futbolcuların taktik bigisinin oturmadığını söylüyorsun. üzgünüm hocam biz en büyüyüğüz, ve sen bizi hak etmiyorsun.

    sen git bizden daha aşağı olan, juventus'u, inter'i, city'i, arsenal'i filan çalıştır. çünkü biz en büyüğüz.
  • 5193
    eski italyan teknik direktörümüz.

    valla fenerbahçe'den 9 puan fark yedik diye, 2 sene üst üste şampiyon olmuş takımı şampiyon yapamadı diye takımı şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale çıkaramadı diye adam gittiğinde çok sevinmiştim.

    1 ay sonra yerine prandelli gelince "nolur geri dön" diyerek kıymetini anlar olmuştum.

    fatih terim dahil hiçbir teknik direktör kolay kolay juventus'lu real madrid'li bir şampiyonlar ligi grubundan çıkamaz. ama mancini çıktı. hemde 6-1 yenilip özgüveni zedelenmiş şekilde devraldığı bir takımla yaptı bunu. chelsea'yi takım pes etmese, drogba kafasında galatasaray'ı bitirmemiş olsa eleyebilirdi de. bir önceki sezon çeyrek finale kaldık diye mancini'nin bizi son 16'ya çıkarmasına burun kıvırdık. son 20 senede kaç kez son 16'ya kalabildik şampiyonlar ligi'nde?

    9 sene sonra türkiye kupası kazanıp takımımız için bir hasret serisinin başlamasının önünü kesti.

    o sene* şampiyonluk gelmedi ama direkt katılım hakkını biz kazandık. yani fenerbahçe sadece kupanın tenekesini alabildi, özünü ise biz. üstelik fatih terim yine 2019-20, 2020-21 gibi sezon esintileri sunmuştu. 5 maçta 3 beraberlik...

    bence mancini başarılıydı ama sürekli pahalı transferler isteyen, kadro istikrarı yakalanmaktan uzak bir teknik direktör olması bizle pek örtüşmedi.

    tabi lucescu gibi o da terim'in ardılı olma talihsizliği yaşadı.

    ama 2011'den beri terim dışında gelen tek iyi teknik direktör de odur.
  • 5559
    kendisinin zamanında yaşadığımız en büyük sorun, yabancı sınırıydı aslında. türkiye'deki başarısızlığında çok büyük bir etkisi vardı. kadrodaki oyunculardan yeteri kadar faydalanamıyorduk. 6+0+4 gibi aptalca bir yabancı sınırı vardı. muslera, drogba, sneijder, melo yazdıktan sonra iki tane hakkımız kalıyordu. eboue, elmander, amrabat, riera, telles, bruma, dany, chedjou arasından iki kişi seçip oynatmak gerekiyordu. bu nedenle kadro kurmak bir hayli zordu.

    avrupa performansıyla türkiye performansı arasındaki farkın sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.
  • 1818
    biz türkler sıcakkanlı insanlarız, bilmeyiz öyle sakin davranmayı, abartmadan normal tepkiler vermeyi. alıştırmışlar bizi de tabi ki kavgalara, kargaşaya. en büyük başarıları kazandığımız hocamız inandırmış bizi hırsa, ''allah'a emanet olun''lara nereden bilebilirdik sakin kalarak mantıklı davranarak da başarıyı yakalayabileceğimizi.

    bam bam bam oynamayı öğrenmiştik yıllarca, savunma nedir nasıl yapılır tam da bilmeden. belki hala bam bam oynuyoruz ama aklımızı da kullanıyoruz savunmada, biliyoruz artık kim nerede durmalı.

    biz taraftarlar da öğreniyoruz belki futbolu yeni baştan. prens diye küçümsenen adamların takımın nasıl kilit oyuncusuna dönüştüğünü görüyoruz. önceleri ilk 11'de olduğunu görünce bu maçı izlemem diyenler onsuz maça çıkılmaz demeye başlıyor artık.

    daha ön yargısız davranmayı öğreniyoruz zamanla. kim oynarsa, kim emek verirse bu armaya, saygı duymayı öğreniyoruz.

    biz terim'den hırsı, azmi, pes etmemeyi; senden soğukkanlılığı, futbol mühendisliğini öğrendik. bu bir bayrak yarışı ve bizler de gereken tüm desteği veririz kim hakkıyla durursa o kulübede.

    daha öğreneceğimiz çok şey var senden, daha kalkacak çok kupa var o ellerde.

    yüreyedur sinyore!
  • 5270
    kendisi fatih terim kovulduktan sonra gelen ilk hoca olarak girdiği inanılmaz derecede baskılı ortamdan kendini sevdirerek çıkmıştır.

    futbol olarak kafamız uyuşur-uyuşmaz, beğeniriz-beğenmeyiz ayrı konu fakat baskı altındaki güzel tavrı asla unutulmayacaktır. galatasaray kulübesine yakın dönemde fatih terim ve eric gerets'ten sonra gerçek anlamda yakışan tek teknik direktör.
  • 4866
    taraftarımızın bazı şeyleri çabuk unuttuğunu gösteren teknik direktör.

    yabancı sınırının 6 olduğunu düşünün.
    elinizde oynaması banko muslera, eboue, melo, drogba, sneijder olduğunu düşünün.
    6. yabancı için bazı arayışlara girmek zorunda olduğunuzu düşünün. zira oynatmanız gereken, telles veya riera, chedjou veya dany ve hajrovic olduğunu düşünün.
    orta sahada dönen topları alamadığınız için 2 atağınız arasında 3-4 dakika geçtiğini de düşünü öyle yorumlayın drogba-ceyhun değişikliğini.
    bu sezon muhtemelen final oynayacak olan (ki bu takımlardan en az biri son 3 sezonda finale çıktılar) iki takım arasından cl grububndan çıktığınızı düşünün.
    6 derbi maçından 5'inin kazandığınızı da düşünün tabi. bir de öyle veya böyle ligi 2. bitirip bizi cl'ye direkt götürdüğünü ve aynı sezon kupayı da kazandığını düşünün.
    istese kendini kovdurup 9 (dokuz),(nine) milyon €'ya konabilecekken bu paraya sırtını dönüp gittiğini düşünün.
  • 5334
    2014 2015 sezonunun başlangıcında kendi isteğiyle galatasaray'dan ayrılmıştır. zaten geçtiğimiz sezonun sonlarına doğru takım gayet iyi toparlamış ve yanlış hatırlamıyorsam son 5 maçta 5 galibiyet veya 6 maçta 5 galibiyet gibi bir istatistik yapmıştı. kimse gitmesini de istemiyordu, iyi sinyaller veriyordu takım mancini döneminin sonuna doğru.

    ayrılma kararını da ünal aysal'ın kendisine verdiği sözleri finansal fair playden ötürü gerçekleştiremeyeceğini anladığı anda vermişti zaten. avrupa'da yarışmacı bir takım kurma vaati ve projesi vardı ve mancini'yi de böyle tavlamıştı aysal. gelecek sezon için planlama yapılırken mancini istediklerinin olmayacağıno anladı bir de üzerine sattığın kadar al muhabbeti dönmeye başlayınca çok beyefendi bir şekilde ceketini alıp gitti.

    yani kimse kendisini göndermedi, son döneminde de takım gayet iyi oynuyordu. kendisi ayrıldıktan sonraki sene şampiyon olduğumuz için keşke bir sene daha kalsaydı diyemiyorum ama keşke daha güzel bir zaman diliminde karşılaşsaydık diyebilirim mancini için. klas adamdı.
  • 5105
    en çok da ersun yanal'a şampiyonluk kaybettiği için üzüldüğüm hoca. fenerbahçe o yıl kaç maçı son dakika golleriyle kurtardı, bizimkiler deplasmanda boş kaleye topu sokamıyordu, hepsi birer mehmet batdal oldu o sezon. gerçi o şampiyonluk adamlarda nasıl bir illüzyon yarattıysa hala yanal diyolar, iyi de oldu bi yerde. kaybederken bile hizmet etti galatasaray'a canım hocam. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın