• 28
    profesyonellik tek taraflı değil çift taraflıdır, karşılıklıdır. eğer tek taraflı olarak düşünülürse, karşıdaki kişi tarafından kolaylıkla suistimal edilebilir.

    futbolcular için de aynen böyledir. sözleşme imzalamadı diye bir futbolcu profesyonel olmamakla suçlanmamalı. onun önüne cazip teklifler koymayan yönetici de en az sözleşme imzalamak istemeyen futbolcu kadar profesyonel değildir.
  • 31
    sadece sporcular icin degil toplum icinde gecerli olan olgudur.

    profesyonel olmak demek ulkemizde sadece isi yapan kisinin her anlamda kendine ve meslegine olan saygisini ifade etmektedir halbuki profesyonelligin bir baska yani ;

    toplum olarak her kisinin her konuda master degree olmadigidir.

    futbolu; futbolcudan, antrenorden daha fazla bildigini iddia eden kisiler oldugu surece profesyonelligin bizim ulkemizde olmasi komik degil mi gercekten ?
  • 32
    http://i.imgur.com/ntCNwyo.jpg

    türk futbolcuların çok uzağında olduğu olgudur.

    nasıl kola içersiniz lan? yok yani anlamıyorum nasıl içersiniz? teknik ekipten bunu gören kimse yok mu? çoğu arkadaşım bile sağlığa zararlı diye içmiyorken siz nasıl içersiniz? bi bok olmaz bu ülkenin sporcularından. *

    edit: kolalar light ve zero diye zararsız olduğunu düşünenler yanılıyor. sezon öncesi kampı fiziksel yüklemenin yapıldığı, futbolcuların yediklerine içtiklerine uyku vakitlerine en çok dikkat etmeleri gereken dönem diye düşünüyorum. kaynak: g.tüm =(
  • 35
    http://i.imgur.com/ntCNwyo.jpg

    türk futbolcuların çoğu bu kavrama para alma haricinde yabancılar ancak bu fotoğrafın bunla ilgisi yok. zaten light ve zero içiyorlar.

    futbolcular, -c. ronaldo gibi ruh hastaları haricinde- futbol yeteneklerini etkilemeyecek gıdaları, bilhassa alkollü içkileri mütemadiyen tüketmekteler. kendilerinde kilo yapacak veya nefes alışlarında sorun yaratıp futbollarını etkileyecek şekerli gıdaları ve tütün ürünlerini kullanmasalar da futbolla alakası olmayan "zararlı"ları tüketebilirler.

    http://store.donanimhaber.com/...06D2EFD92E41A008.jpg
    http://icube.milliyet.com.tr/...kalandi-2795537.Jpeg

    bunlara her türlü lafı söyleyin.
  • 38
    kola içmekle bağlantılı olmasa da, light veya zero olmasının savunulacak bir yanı yoktur.

    --- alıntı ---

    bir; tatlandırıcı kimyasallar, yapay-suni-sentetik şekerlerdir. güvenli olup olmadıkları, orta ve uzun vadede zararlı olabilecekleri pek çok bilimsel platformda dile getirilmektedir. tatlandırıcıların sağlığa zararlı olup olmadığı konusu en az kırk yıldır tartışılıyor ama bunların bazıları en çok 8-10 yıldır yaygın olarak kullanılıyor. üç beş kaloriden tasarruf edeyim derken aklınıza hiç gelmeyecek noktalarda sağlık sorunlarıyla karşılaşabilmeniz her zaman mümkündür.

    iki; arka arkaya yayınlanan birçok çalışma, tatlandırıcıların kilo vermeye yardımcı olmak bir yana kilo almaya yol açabileceklerini gösterdi. şaka yapmıyorum, bu kesinlikle doğru! araştırmacılar, tatlandırıcı kullananlarda karbonhidratların bağırsaklardan daha hızlı emildiğini saptadı. ayrıca dilimizdeki tat reseptörlerinin benzerleri bağırsaklarımızda da var ve onlar siz bu suni tatlandırıcılardan vazgeçmedikçe bir türlü uslanmıyorlar.

    şu noktaları da aklınızda tutmanızda fayda var diye düşünüyorum: tatlandırıcıların unutkanlığa, cilt döküntülerine, migren krizlerine, baş dönmelerine, kulak çınlamalarına, huzursuzluğa sebep olabileceklerini gösteren çok sayıda bilimsel bulgu var.

    --- alıntı ---(bkz: osman müftüoğlu)*

    ayrıca,

    --- alıntı ---

    tatlandırıcılar hamilelikte bebekte birikme yapabiliyor
    tatlandırıcılar çok sık kullanılsa da yan etkileri konusundaki söylentilerin ardı arkasının kesilmiyor. yapılan araştırmalar sonucu, food and drug administration (fda) 1977 yılında yüksek doz sakarin tüketimi yasaklamıştır. fakat daha sonra amerikan tıp konseyi kısıtlı kullanımın (2,5 mg/kg/gün) sağlık üzerine güvenli olabileceğini bildirdi. fakat daha sonra yapılan çalışmalarda sakarinin zararsız olmadığı epitel dokuda yapısal değişikliklere neden olacağı bulundu. ayrıca, hamile annelerde bebeğe geçip birikme yaptığı belirlenince hamile annelerin kullanımı da yasaklandı.

    aspartam beyin tümörlerine neden olabiliyor!
    son yılların en gözde ve en fazla kullanılan yapay tatlandırıcısı olan aspartam’ın da baş dönmesi, baş ağrısı, adet düzensizliği gibi belirtileri bulundu. aspartam’ın aşırı tüketiminin ileride beyin tümörleri ve beyin hasarına neden olduğu klinik çalışmalarla açığa konulmuştur.

    siklamat'ın aşırı kullanımı ishale neden oluyor!
    diğer bir yapay tatlandırıcı olan siklamat’ın aşırı kullanımı ishale neden olabiliyor. yapılan araştırmalar sonucu, erkek farelerde mesane tümörleri geliştiği tespit edildi.

    --- alıntı ---*
  • 41
    bir bu bir de kurumsallık galatasaray için geçerli değil kardeşim. biz asla bir profesyonel camia olamayacağız. her türk takımı gibi biz de duygularla, düşüncelerle ve motivasyonla yönetileceğiz.
    18 yaşına gelen çocuğa "koca adam oldu" deyip de kız arkadaşının olmasına karışılan bir memlekette 28 yaşında bir adamın da hala yuhalanmaktan etkilenmesiyle karışık bir ülkeyiz.

    2.5 milyon euro kazanmak meseleyken, profesyonel olmak mesele değil bizde.
    ben 2.500 tl kazanınca kendimi ali ağaoğlu kadar profesyonel hissederken bu adamlar nasıl 7 trilyonla çocuklaşıyorlar anlayamıyorum ya...

    yani işin özü. bize bu profesyonellik haram. mancini de bunun kurbanı oldu, zamanında çoğu gelen giden de.
    dany beşiktaş'tan bu yüzden yaka paça gönderildi mesela. sen sözleşme yap, parasını ödeme. parasını isteyen adama "hain" de.

    ben niye küsemiyorum lan galatasaray'a? ben de az önce balıkesir maçını kahvede izledim. evet kahvede izledim. sigarayı bırakan ben üst üste sigara yaktım. şimdi sinirden ölüyorum ama küsmüyorum ya.
    yine florya'ya gidelim diyin kalkıp gidelim. biz amatörüz. bunu da seviyoruz.

    biz his takımıyız. hem iyi ki hem de maalesef.
    galatasaray ve türk futbolu asla profesyonel olamayacak.
  • 42
    biyonik insanlarin duygusuz dunyasinin oznesi.

    profesyonellik nedir abi? isin orospusu olmak gibi bisey. hani istemeden de olsa olayin geregini yerine getirmek falan. e zaten bu olay daha tanimda cuvalliyor aq. selcuk simdi gorevini yapmadi mi? baksan baksan en cok kosan adam olmustur. icki sigara icmiyodur da. saatinde yatip her antremana katiliyodur. al sana profesyonel adam amk. herseye uymus muthis bir profesyonel. e sahaya cikinca noluyo? husran.

    zaten profesyonel olmak bizi siradanlastirir. sizin hayalinizdeki profesyonellik taniminda amator ruh %99 yer kapliyor farkinda misiniz? ronaldo sadece isine profesyonelce bagli olsa yilda altmis gol atabilir mi be. adam o isi ruhunda yasiyor. en iyi olmanin hirsini her an hissediyor. sen saniyor musun ki idman bitince kramponunu cikartip ertesi gun idman gelince tekrar giyen ve geri kalan hayatinda siradan yasayan bir ronaldo var. herif canini disine takiyor kazanmak icin. buna profesyonellik degil azim yurek ve savasma hirsi denir dense dense. profesyonellik dediginiz sey anca devlet dairelerinde olur. sabah 8 aksam 5 isini yapar sonra siktirolup gidersin. sirket yansa umrun olmaz cunku sen yapmissindir isinin geregini.

    bizim pforesyonel selcuklara degil, kolu ciksa bile ikili mucadeleden cekinmeyen bulent korkmazlara ihtiyacimiz var. yemisim profesyonelligi.

    amator ruh her zaman kazanacak. sirket sahipleri ise bunu asla anlayamayacak.
  • 44
    biz de olmayandır. neden mi?

    - bayer münih schweingsteiger gibi bir adamın gözünün yaşına bakmadan yollayabiliyor. neredeyse efsaneleşmiş, sembol isim olmuş bir kişi.

    - real madrid iker casillas gibi bir efsaneyi yapa paça gönderebiliyor.

    - chelsea drogba gibi bir efsaneyi gayet de iyi oynarken yollayabiliyor.

    biz ise adam kötürüm olup futbol oynayamayacak duruma gelene kadar tutuyoruz takımda. bizden giden ikinci lige gidiyor neredeyse.

    son yıllarda en profesyonel şekilde yolladığımız adam felipe melo' dur. maximum katkıyı aldık. ciddi düşüş yaşamaya başladı. 32 yaşındaydı. istediler iyi paraya verdik. *

    aynı tren burak yılmaz için geçen sene kaçtı. bu sene son fırsatımız devre arası. tıpkı selçuk gibi.
  • 46
    yıllar yılı sahada zaman geçiren, topu köşe direğinde saklayan, oyundan çıkarken yürüyen, sakatlık numarasıyla maçı yavaşlatan futbolculara, spiker ve yorumcular tarafından kullanılan tabir. futbol seyircisi de bunu böyle öğrenince, kendi katkısını yaptı, anasına bacısına küfür edilmesini normal karşılamak da buna dahil edildi. 'sadece ona mı küfür ediliyor, diğer oyuncular neden tepki göstermiyor' tarzı bir saçmalıkla savunulması da cabası. yanlış örnek, örnek değildir. şuurunuzu ne zaman kaybettiniz bilmiyorum ama umarım en kısa zamanda bulursunuz. aksi takdirde bundan sonra bizim alehimize yaşanacak hiç bir olayda savunacak yanımız olmayacak, terim'in kızına da küfür edilse, ali sami yen'e de sövülse kimseye tepki göstermeyeceksiniz(!) bizi galatasaray yapan, diğerlerinden ayıran en büyük özelliğimiz göte göt demektir, o yüzden bizde hıyar oyuncu/yönetici/hoca, diğerleri gibi barınamaz. biz şikeci başkana, sırf bizim başkanımız diye destek verip, maskelerini takıp gezmeyiz. herkesten önce biz bineri tepesine, insan içine çıkacak yüz bırakmayız bir daha. eski oyuncularımızın alayını bu sebeple, yanlış işler yaptıkları zaman sildik attık. diğer kulüplerin mideleri her şeyi kaldırıyor, kabulleniyorken, biz tavrımızı hep net koyduk. böyle bir mevzuda, böyle bir dönemde, sırf daha fazla nefret ediyoruz diye doğrudan sapmak bize yakışmaz. umarım kendine gelir herkes, şu kelimenin doğru anlamını hatırlar, ve insan olmayı da...
  • 47
    katır yüküyle para kazanan, fiyatlarını ödediğimiz için bizim olan, kulübü sahipleniyormuş gibi yapıp arma falan öpen hatta metin oktay selamı veren(u: en çok canımı yakan da bu. siz 2 gol atınca zam isteyen adamsınız. metin oktay'ı hiç anlayamamışsınız ki) ama gel gelelim burada hiç bir yerde kazanamayacakları paraları kazanmalarına rağmen gel maaşında 2 kuruş indirime gidelim desek gözleri dolacak, surat yapacak menajerine bana takım ara diye talimat verecek adamlara gerçekten çok fazla anlam yükleyen taraftarlarımız var. bununla da yetinmeyip bir de satılamaz, satılması teklif dahi edilemez, satan haindir, satılırsa ürün almam vs gibi muhabbetler dönüyor. taraftar olarak önce bizim profesyonelleşmemiz ve galatasaray formasını para için giyen futbolculara gereğinden fazla anlam yüklemeyi kesmemiz gerekiyor.

    çünkü en profesyonel değil dediğimiz futbolcu bile söz konusu para olduğunda gayet profesyonel davranıyor.
  • 49
    gomis'in maaşına zam istemesi onun profesyonel olmasındandır. profesyonel değil de amatör olsa "kulübümün canı sağolsun" deyip indirim bile yaptırabilirdi.

    profesyonelliğe ulvi anlamlar yüklüyorsunuz. karşınızdaki insan gerçekten profesyonel davranınca da kafanızdaki profesyonellik tanımı ile gördüğünüz davranış uyuşmuyor. uyuşmayınca da "gerçek profesyonellik bu deyil" diyorsunuz halbuki sizin kafanızdaki profesyonellik değil.

    mesela şu başlık tam bir facia --> (bkz: ezeli rakibe transfer olmayı profesyonellik sanmak) nedir peki rakibe transfer olmak? amatörlük mü?
  • 50
    dünyanın her yerinde futbolcuların, açgözlülüklerini saklamak için öne sürdükleri durumdur. başka takıma yüksek ücretle transfer olurken başarısızlık durumunda kendini sağlama almak için 3 yıldan aşağı imza atma,1 sene iyi oynayınca sözleşmeyi hiçe sayıp zam iste. 3 yıl boyunca başarılı olup sözleşmen bitince yenisi için yüksek ücret talep et anlarım. madem o kadar profesyonelsiniz 1 yıllık sözleşme ile transfer olun, 1 yılın sonunda isterseniz maaşınıza 5 kat zam isteyin.
    bir de başarısız olunca, kendinize bakmadığınız için uzun süreli sakatlık yaşayınca maaşınızda indirime gittiğiniz günleri görmek isteriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın