dünyanın açık ara en kaliteli ligi başlıyor bugün. futbola doyacağız yine. bu sezon tarihinde ilk kez bu ligde oynayan bournemouth'u ve sarı kırmızı renklere sahip olan watford'u destekleyeceğim.
252
biz şl den gelecek paraya sevinirken, 20.sıradaki kulüp 10 mislini kazanıyor. dolayısıyla acayip fiyatlara oyuncu transfer ediyorlar. (bkz: premier league yayın geliri) son olarak şakiri 20 milyon euroya stoke city ye transfer olmuş. stoke city nin ibra yı transfer etme olasılığı bizden fazla resmen.
253
bizden çok fazla gelirleri olmasına rağmen bizim kadar kadro kuramayan takımları barındırıyor çok acayip şekilde. neden bu böyle hiç anlayamadım yıllardır.
254
tarihinin en başarılı 10 menajeri:
[biçim] m - g - b - y - % -----------------------------------------------------
bu ligi güzel yapan ne bilmiyorum; oynanan güzel ve akıcı oyun mu, zemin kalitesi mi, tribünlerin güzelliği mi, kamera açıları mı yoksa maçların gündüz oynanması mı bilmiyorum ama aşırı çekici bir lig gerçekten. tamam güzel pazarlıyorlar ama var ki pazarlıyorlar abi. bir de bizim iki anadolu takımı arasında oynanan maçlara bakıyorum, yazarken bunaldım.
258
geçenlerde bu sezon yapılan son yayın hakları anlaşmasına göre bu sezonu son sırada tamamlayıp bir alt lige düşen takıma bile 99 milyon £ ödeneceğini okumuştum. işte öyle bir lig.
259
dünyanın en güzel ligi. en güzel yani. daha iyisi yok.
260
oynanan futbolun yağ gibi aktığı, hakemlerin oyunu zırt pırt durdurmadığı, zeminlerin harika olduğu, taraftarın sahaya çok yakın olması, takımların açık futbol oynadığı dünyanın en güzel ligi.
261
bu ligin en takdir ettiğim özelliklerinden bir tanesi aynı ligden yapılan transferlerin elde patlamasına müsaade edilmemesidir. takımlar arasında gizli bir anlaşma falan var herhalde. 10 milyon pound'a aldığın adam potansiyelini sahaya yansıtamayınca elinde patlamıyor, başka bir takım çıkıp "bir de biz deneyelim panpa" diyerek, sana da çok zarar ettirmeden futbolcunu alıyor. çok afedersiniz bizim ligdeki takımlar gibi ölü sikiciliği yapmıyorlar.
262
her hafta en az bir tane dev maç ve bir adet local derbi oluyor. bu sebeple her haftanın kendi içinde özel öyküsü oluyor. kendini takip ettiriyor.
yayın geliri olarak kümeye oynayan takımın bile 90 milyon sterlin aldığı lig. birde bize bak 25 milyon taraftarı olan her türlü potansiyele sahip kulüp 2-3 milyon euro verip topçu alamıyor şaka gibi.
264
yayın gelirlerinin yüksek olması ligin kalitesiyle doğru orantılı. peki ligin kaliteli olması için ne gerekir dersek rekabet gerekir. adamların ülkesinde doğdukları şehrin takımını desteklemek gibi bir mevzu var, tabii istisnaları vardır. bizim ülkemizde öyle bir mevzu yok. doğan yeni çocuklar 3 tane takım arasından birisini seçiyor. bir ara anadolu takımını şampiyon yaptırmazlar ağbi yeaa tatavası da vardı. bu adamlar memleketlerinin takımına bağlılar, satın alma güçleri de ülkemizde yaşayan vatandaşa göre yüksek. adam formasını alıyor, maçına gidiyor sırtına dövmesini vurdurup reklam bile yapıyor. westham-crystal palace maçında bile dolu tribünlere oynuyorlar. siz gelin gençlerbirliği-karabükspor maçını izleyin bir de. sadece istanbul takımları gelince tribün doluyor.
anadolu takımını destekleyenlerin büyük çoğunluğu, gerçek anlamda gönül vermiş olduğu istanbul takımının rakibi gelince ona sövmek için gidiyor o büyük maça da. herşeyden ötesi gerçek anlamda istanbul takımları bile desteklenemiyor. beşiktaş geçen hafta mersin'i hallaç pamuğuna çevirmiş, yıldız transferler yapmış ama olimpiyat stadında oynanacak maça sadece 6 bin bilet satılmış. biz de futbol bir kültür değil kusura bakmayın. aynısı galatasaray taraftarı için de geçerli. geçen sezon 4'er golle mağlubiyetler alınınca, kimse ilgilenmiyordu, ama sonlara doğru takım yarışın içine dahil olunca ilgi gösterilmeye başlandı. 25 milyon tane galatasaraylı var, daha ali samiyen'e gitmemiş 20 milyon galatasaraylı vardır. onları suçlamıyorum yanlış anlaşılmasın. sadece rakamların yanıltıcı olmamasını istiyorum.
265
her maç ayrı bir heyecan. fırsat bulduğumda maçları izlemeye çalışırım. izlediğim 10 maçtan 9'u zevkli geçer. bazı maçlarda savunmayı abartır takımlar ama bu ligde savunmaları izlemek bile zevkli. bu arada premier ligi sikindirik la liga ile kıyaslayanı da allah çarpar.
266
bu ligin en iyi 6-7 takımı la liga'daki en iyi 6-7 takımdan daha iyi değil. son yıllarda ingiliz takımlarının avrupa kupalarında dökülmesi de bunun kanıtıdır. yani bu kıyaslamayı harcadıkları paralardan bağımsız yapıyorum.
premier ligi dünyanın en iyi ligi yapan unsur oynanan futbolun kalitesi değil; ambiansın, organizasyonun, rekabetin diğer liglerden daha iyi olmasıdır.
267
iki gündür özellikle dikkatimi çekti; oyun devam ederken yere 1-2 oyuncu düşüp kalkmasa bile takan yok. ne oyuncular ne hakem ne taraftar oyunun durmasına yönelik bir aksiyonda bulunmuyor. zaten oyuncuların da durumu ciddi değilse kalkıp devam ediyorlar.
isterse takımları avrupa kupaları'na katılamasın benim gözümde yine dünyanın en iyi ligidir. futbolun temposu, kalitesi çok iyi. çekim kalitesi muazzam. atletico-valencia maçını izleyeceğime everton-newcastle maçını izlerim.
269
bünyesinde 58 farklı ülkeden futbolcu barındıran dünyanın en iyi ligi. bu 58 ülkenin içinde türkiye yok. *
270
şayet bu sezon da batırırlarsa şampiyonlar ligi'ne gönderdiği takım sayısının 4'ten 3'e düşme tehlikesi varmış.
eski kalitesinden bir hayli uzak. real madrid, barcelona, bayern münih'ten herhangi biri bu ligde rahat şampiyon olur. hatta psg ya da atletico madrid ikilisinden biri de sene sonunda ipi göğüsler pl'de muhtemelen. kısa vadede (en az 3 yıl) şampiyonlar ligi şampiyonu veya finalisti çıkarabileceklerini düşünmüyorum. premier lig keyifli mi diye sorarsan eğer, keyifli. peki nedir buradaki seyir zevkini arttıran etkenler? takımlar arası kalite farkının elle tutulur olması, la liga ve bundesliga'daki uçuk farkların olmaması. stadlardaki doluluk oranı, saha zeminlerinin futbol oynamaya elverişliliği. hakemlerin oyunu durdurmaktan çok futbol oynatmaya odaklanması. zaten bunlar da olmasa serie a premier lig'den çok daha iyi bir alternatif olur futbolsever için.
272
yüz yıldan daha uzun sürelerdir devam eden ve başarıdan ziyade kültürel ve siyasi sebeplere dayanan derbi rekabetleri, güzel gol sevinçleri, maçların yüzde yüz doluluk oranlarıyla oynanması, deplasman tribünün her zaman ev sahibiymişcesine kalabalık olması, stadyumların sadece futbol oynamak gayesiyle inşa edilmesi ve tribünlerinin harika bir şekilde konumlandırılması, bilumum yıldız oyuncuyu barındırması ve sonucunun senenin başında bile asla kestirilememesi, yayıncı kuruluşun yayınlarda muazzam bir iş çıkartması gibi bir çok sebep yüzünden benim gözümde dünyanın en güzel futbol ligidir.
273
dünyanın en güzel, en kaliteli ligidir. futbol sahadakiler için savaş, büyük bir çoğunlukla tribünler için eğlencedir. passolig ihtiyacı falan hissedilmez.*
274
bayern, real, barca bu ligden her takımı farklı yenebilirler. ama bu ligde 3 günde 1 bu ligin takımlarıyla oynadıklarında şampiyon falan olamazlar.
275
dünyanın tartışmasız en rekabetçi, göze en hoş gele futbolunun oynandığı ligdir ki bu da kendisini çekici yapan en büyük özelliğidir, 2000 den beri neredeyse ligi sürklase eden takım yok, her sezon başlarken elbette bir favori oluyor fakat diğer takımlar da favorinin sadece bir tık altında lige başlayıp favoriyi ekarte edebiliyor, bir sene şampiyon olan diğer yıl ilk 5 e bile giremeyebiliyor, çok sürpriz bir alt sıra takımı lig sonunda şampiyonlar ligi katılım hakkını kazanabiliyor ve en önemlisi her takım her takımı içeride-dışarıda yenebiliyor, avrupa'nın diğer sıkıcı ve rekabetten uzak ligleri düşünüldüğünde premier leauge bir harika dostum. az çok diğer arkadaşlar zaten çok güzel açıklamış ama 1-2 cümle de ben söylemek istiyorum diğer liglerle ilgili;
almanya tam anlamıyla felaket, bayern utanmasa ilk yarı sonunda şampiyonluğunu ilan edecek, ispanya malum barça- real arsında geçiyor ama genelde barça işi bitiriyor diğer takımların ikincilik umutlar bile yok, fansa yıllar yılı lyon hegamonyasından sonra arapların olaya el atmasıyla psg nin diğer takılara zulüm ettiği bir lig oldu italyada juve iyice bokunu çıkardı son yıllarda üst üste şampiyonluklarla ki sorun üst üste şampiyonluk değil kimsenin juve'nin yanına bile yaklaşmaması diğer ligleri kale almıyoruz beyler
belki size komik gelecek ama pl ye rekabet olarak en yakı lig bence süper lig, rekabet olarak dedim bak başka yerinizden anlamayın, evet süper lig heresin birbirini yediği ama sonunda galatasarayımın şampiyon olduğu bir ligdir ama en azından son haftlara en az 2 kesin bazen de 3 takım kafa kafaya giriyor heyecan zirve yapıyor. neyse eyyorlamam bu kadar, bağlayamadım sonunu :/