• 152
    passolig denilen şeyin güvenlikle veya maçı rahat izlemeyle yerine oturmayla hede hödö bilmem ne salak saçma şeylerle uzaktan yakından alakası olmadığının sayısız kanıtı vardır aslında. bunlardan bir tanesi 2014-2015 sezonu süper kupa finalinde gerçekleşen olaylar sonucu galatasaray'ın ceza alması olarak gösterilebilir.

    şimdi e-bilet gereğince stadlara çok efsane müthiş! kamera sistemleri konuldu ve kim ne yapıyor harika şekilde görüntülenebiliyor. yine de diyelim ki nadir rastlanan bir zeka örneği sergiledin ve kimin attığını anlayamadın, ulan atan tribün belli oraya giren her adamın adı soyadı adresi soyu sopu her bokunu almışsın zaten, bu adamları almazsın birkaç maça ve gereken cezayı kesmiş olursun. o maça gitmeyip eskişehir maçına gitmek isteyen adamın suçu ne?

    bunu başımıza getirenler üst düzey şerefsiz ve hırsızdır ve kusura bakmayın ama bu kartı alanlar da bu işe alet olmaktadır. yıllardır daha 1 dakika maç kaçırmamış ben o stada daha adımımı atmam bu e-bilet siksoku olduğu sürece. kahroluyorum ama direnmek zorunda olduğumu düşünüyorum.

    edit : kimseye hakaret etmedim veya söz söylemeye, eleştirmeye hakkı yok demedim. sadece bilerek veya bilmeyerek bu hırsızlığa alet oluyorsunuz diyorum düşüncem bu onun dışında ne yaparsan yap bana ne. adam gibi eleştiriyi anlayabilecek kadar bile sakin kalamıyorsunuz, bir sakin ya.
  • 153
    tekrar tekrar benzer şeylerin yazılması artık canıma tak etti.

    öncelikle hiç bir boka yaramayacağını düşündüğüm, sadece taraftara ızdırap, çıkartana rant sağlama adına birilerinin gönlü olsun, cebi dolsun diye alınması zorunlu kılınmış karttır.

    ancak, ben hiç bir şeyin doğru düzgün işlemediği ülkemde, her gün bir şekilde hakkımın ya da paramın gasp edildiğini bile bile yaşarken, şu hayatta en çok sevdiğim şeyden, onun da bana ihtiyacı olduğunu bile bile, ondan nasıl ayrı kalırım ? birilerini protesto edip, bir şeyleri eleştirmek uğruna neden ben kendi takımımı neden kendimi cezalandırayım. gerekirse aptal diyin gerekirse başka yakıştırmalarda bulunun ancak ben bu zımbırtı 100 lira da olsa bir şekilde bulur, lanet ede ede alır ve canımı tribünden izleyip desteklemek uğruna birilerin cebini doldururdum.

    "bunu alanların kalkıp da federasyonu ve sistemi eleştirmeye hakkı yok" vb. tezlerle sözde galatasaray'ı destekleyen kişilere de; dostlarım sizler değil misiniz yıllardır paşa paşa vergi vererek, vize alarak, ehliyet alarak, her türlü bürokratik işte bir dolu para ödeyerek başkalarının ceplerini dolduran ve ondan sonra kah burada, kah dost meclislerinde, kah iş ortamında bunları durmadan eleştiren? bu durumda sizlerin de bizim de tek kelime etmeye hakkımız yok nasıl yönetildiğimiz hakkında, çünkü bir noktada hepimiz hırsızların cebini dolduruyoruz.

    vallahi herkesin düşündüğünün aksine; bir şeyler uğruna bedel ödeyip passolig saçmalığını alan taraftarın bağırmaya, bozuk sistemi eleştirmeye ve soyulduğu gerçeğini konuşmaya hakkı var. ben birilerine haksız kazanç sağlatmam diyerekten paşa paşa her ay vergilerini ödeyip, ancak koca bir sezon takımını yalnız bırakacak olan sizlerin değil.
  • 158
    yıllık kart ücreti yasak. ama passolig de kart ücreti alınıyor.
    kartlar kredi kartı yerine geçecek deniyor ama onun için ayrı başvuru vs yapmanız gerekiyor
    stadyumlarda her şey belli olacak kim ne yaptı bilinecek kulüpler ceza almayacak dendi ilk cezayı kulübümüz yedi
    karaborsa vs yok dendi kombine kiralama olayı çok daha kolay hale geldi- ki tek güzel yanı bu-
    aslında yurdumda mantıklı uygulansa memnun kalınabilecek bir şey ancak öyle bir rant işi sağlanıyor ki allah belanızı versin dedirtiyor.
    en azından tribün abiciklerinin önü kesilecek dedik ama onlar da bi yolunu bulacak gibi...

    işte passolig in kısaca özeti.
  • 159
    kartini aldiginiz takdirde herseyi bir kenara birakiyorum. basbakan'in damadinin bankasina yillik para odeyeceksiniz. neden bir ihale yapilmiyor. her firsatta milletin gotunu sikmeye calisan bankalarin bu ihaleyi almak icin dunyalari verecegi asikar. ama yukaridakiler boyle istemediler. avrupa'da boyle bir sey olsa insanlar hapis yatarlar amk. burada kimse sesini cikartamiyor. burasi tam bir ortadogu ulkesi. kadinlar gotunu basini actiklari icin modernlestik diye dusunmeyin. bazen ataturk olmasaydi diye dusunuyor, garip oluyorum.

    bu arada merak etmeyin 22 adamin bir topun pesinden kostugu oyundan insanlari sogutmayi basardiniz amk
  • 162
    bir sistem kurulduğunu düşünün, sistemi kuran insanların bile sistemin nasıl çalıştığından haberi olmasın, bir de üstüne insanlar bu sisteme kayıt olmaya zorlansın ve bütün bunlar yetmezmiş gibi kayıt için üstüne bir de para ödesin. passolig tam olarak da budur işte. buradan bütün sözlük yazarlarına sesleniyorum, passolig çağrı merkezini arayacağınıza bana mesaj atın, inanın ben daha çok yardımcı olurum size...
  • 164
    bugün gazete haberine göre fenerbahçe passolig ile

    - kartın kredi kartı olarak kullanılmaması ve

    - fenerbahçe taraftarlarının 8 tl bedel ödemesi koşulu ile anlaşmış.

    şimdi ben ödediğim 25 tl ye mi yanayım, sabah akşam küfrettiğim rakip yöneticilerin kendi taraftarlarının çıkarlarını ne güzel koruduklarına mı imreniyim, hep savunduğum ama babasının kartıymış gibi "passoligsiz cl maçlarına bile giremezsiniz" diyen kendi yönetimime mi saydırayım?
  • 165
    fenerbahçe'nin avantajlı anlaşma koşullarıyla geriye kalan takımların passolig alan taraftarlarının hayal kırıklığına uğradığı kart.

    almayacaksın abicim almayacaksın. türlü türlü pislikler ortada. fenerbahçe'nin her platformda kayrıldığı ortada. saf saf yağ sürmeyeceksin bu adamların ekmeklerine. önce kendi yönetimine göstereceksin tepkini. gelmiyorum oyuna, sat kime satıyosan kombineni diyeceksin.

    ben dedim; sen demedin. bu yüzden kimsede suç bulma. en büyük suç sende. şimdi yana yakıla ağlaşın, hak ettiniz.
  • 169
    ilginç bir istatistik: 2 haftada toplamda 16 maç geride kaldı. ev sahibi galibiyeti sayısı sadece 3. ev sahibi kavramı ortadan kalktı sanırım. tabii bizim seyircisiz oynama cezamız vardı. bu sebepten 15 maç üzerinden değerlendirebiliriz. yine de teşekkürler devlet ve federasyon. kulüplere kim neden sponsor olsun? kime gösterecekler markalarını?

    edit: twitter'dan dreamstohopesfor'un farkettiği bir istatistik bu.
  • 171
    memleketimin spor yöneticilerinde sike sürülecek akıl olmadığını ispatlayan bilet sistemi. bir spor dalı düşünün: maç başına ortalama izleyen sayısı 40. bu 40 kişinin 10'u polis memuru, 10'u salondaki görevliler, 18 kişi sporcu yakını geri kalan 2 kişi ise "ben nereye geldim amk" tarzında hayatındaki ilk ve son maçını izleyen insan.

    senin bu spor dalına seyirci çekmek için daha fazla kolaylık sağlaman gerekirken sen bir de passolig saçmalığını bulaştırıyorsan hentbol'a senin amacın türkiye'de hentbol'ün izlenirliğini artırmak, bu sporu popülerleştirmek değil federasyonun kasasına girecek +2 kuruşu sağlama almaktır.

    bu arada `bir hentbol şubesi vardı n'oldu ona?`
  • 174
    bu sezon kombine almamama sebep olmuş, galatasaray sevdamla dolayısıyla futbol keyfimle arama girmiş uygulama. herhangi bir taşkınlık yaptığım yapacağım zaten yok en fazla 2 küfür ederim hakeme ya da rakibe. futbol o kadar çirkin ve depresif bir konu haline geldi ki zamanında gol kaçırınca bağırmaktan gözleri kararan ben şimdi tepkisizleştim. bu passolig denen dayatma da bu sürece tuz biber oldu. emeği geçenlerin ellerine sağlık.
  • 175
    11 aralık - 12 aralık 2013 galatasaray juventus maçı gibi 2 periyod halinde oynanacak maçlarda*, ikinci periyoduna nasıl girilecegi kafamda soru isareti birakan olusum. hatirlarsaniz ki juve'yle oynayacagimiz 2. periyod oncesi de kulupten biri cikip biletlerde "biletinizi etkinlik sonuna kadar saklayiniz." diyerek dikkat edilecek bir husustan bahsetmisti. bunun gibi velev ki tek maclik pass kart alindi, 16 eylül 2014 galatasaray anderlecht maçı baslamadan once stat girisinde pass kartlar toplandi, allah gostermesin bu mac ya da tek maclik pass kart uygulamasının uygulanacağı baska bir mac o ya da bu sebeple yarida kalsa akibeti ne olacak? tek tek binlerce adam tekrar mi pass kartla ugrasacak?
App Store'dan indirin Google Play'den alın