• 803
    allah rahmet eylesin, çok iyi insandı,mütevaziydı, tam bir ıstanbul beyefendisiydi ama hayatımda gördüğüm en kötü 2-3 başkandan biridir hatta en tepeyi zorlayabilir.

    aklımda kalan başlıca sebeplerden bir kaçı;

    -aslantepe'ye taşınmak.
    -bayan basket takımın küme düşmesi.
    -amatör şubelerin sürünmesi.
    -6-0'lık maçta alkışlaması.
    -hakemlerin,tff sürekli bizi ezmesi ve hakem skandalları.
    -şampiyon olan lucescu'yu kovup terim'i getirmesi.
    -transfer fiyaskoları.ribery olayı.
    -olimpiyat stadı işkencesi.

    daha bunun gibi onlarca sebep var. tartışmaya bile açık olmayan bir konuda 6 yıl başkanlık yapması ise skandaldır. dursun özbek kendisi kadar uzun kalsaydı, rezalet rekorunu geliştirebilirdi.
  • 806
    kendisinin ibra olduğu yerde her başkan ibra olmalı dediğim eski başkandır. ayrıca hakkında yanlış bilinen bir gerçek ise ali aydın denilen şahsa düdüğünü astırmış olduğudur. söz konusu hakem zaten 2003-04 sezonu sonunda hakemliği bırakacağını açıklamış olup söz konusu galatasaray-beşiktaş maçından sonra bunu 1 ay önceye çekmiştir. ayrıca galatasaray taraftarına her türlü eziyetin çektirilmesinde kendi iş bilmezliğinin büyük payı vardır.
  • 809
    1- burak elmas
    2- dursun aydın özbek
    3- özhan canaydın

    allah rahmet eylesin centilmen başkandı. ancak döneminde genç bir taraftar olarak ben ve benim gibi milyonlar acı çekmiştik. fb karşısında ezim ezim eziliyorduk. herşeyin de farkındaydı ama sanırım iyi iz bırakarak gitmek istedi ondan direndi. herşeye rağmen dursun özbek ve burak elmastan sonra gelir. dursun özbeki kimse geçemez sanıyordum ama burak elmas farklı bir boyut kattı olaya. sonuç olarak özhan canaydını yine rahmetle ansak da berbat bir başkandı.
  • 811
    10 mart 2008 tarihinde konuk olduğu habertürk teke tek programını izlerken saygım iyice arttı. fatih altaylı gibi karşısına çıkabilecek en muhalif kişinin programına çıkabilecek kadar temiz bir insan. progamla ilgili önemli bir çok detay var;

    -ribery konusu için en üzüldüğüm olay dedi. anladığım kadarıyla ribery’yi marsilya, metz’den almak için bizi bypass olarak kullanmışlar. o dönem metz ile marsilya’nın arası açıkmış ve metz menajeri marsilya’ya geçmeden önce riberyi direkt marsilya’ya getiremeyeceğinden dolayı galatasarayı kullanmışlar. başkan canaydın tüm bunlara rağmen ribery için çocukcağızı da kullandılar gibi nefret içermeyen bir üslup takınıyor. 150 bin doların mahkeme için iyi bir bahaneleri olmuş.
    -fatih altaylı bülent korkmaz’a yapılan ayıpları bir taraftar gibi başkanın yüzüne vuruyor. özhan canaydın’ın söylediklerine bakarsak durum çok farklı. uefa kupası zaferi öncesi bülent korkmaz kadro dışı kaldıktan sonra canaydını arıyor ve özhan canaydın dönemin başkan yardımcısı ali dürüst’e kendi deyimiyle kaptan bülent korkmaz’ın affedilmesini rica ediyor. böylelikle bülent korkmaz takıma geri dönüyor. ilerleyen yıllarda yine kadro dışı kaldığı ikinci terim ile hagi dönemlerinde arkasında durduğunu söylüyor. jübile konusu çok hassas bu konu için bülent korkmazı sana jübile yapalım diye arıyor ulaşamıyor sonra başkanım ben triplerine girmek yerine dönemin üç kaptanı hakan şükür, hasan şaş ve ergün penbe’yi çağırarak “bakın ben bülent’e bu numaradan ulaşamıyorum. muhakkak sizde bunun ikinci bir numarası vardır ve benimle konuşmasını söyleyin dedim. futbolcularda bana bülente söylediklerimi anlatıklarını söylediler. telefonunu bekledim… aramadı.” dedi.
    -bülent korkmaz konusunun devamında galatasaray’a yardımcı antrenör olmasını teklif ettiklerini ancak gençlerbirliğine gittiğini söyledi. hatta kayseri erciyessporun başına geçmesi için kayseri belediye başkanını aradığını hatta kulüp başkanına ben kefilim diyerek takımın başına getirdiğini söyledi.
    -günümüz açısından en önemli kısım okan buruku neden takıma geri aldığını fatih altaylı eleştirel bir biçimde sordu. özhan başkan okan buruk ismini duyar duymaz “galatasaray için ayağını kırmış adamdır” dedi. okan buruk bizzat başkanın yanına giderek özür dilemiş ve maç başı para alayım oynamadığım zaman para almayım diyerek teklifte bulunmuş.
    -fatih altaylı başkanı gittikçe sıkıştırırken konu galatasaray içindeki fetö yapılanmasını bizim yönetimimiz( cansun yönetimindeydi 2001-2002’de fatih altaylı) temizledi siz ise onları tekrar takıma aldınız dedi. burada özhan başkan bir örgüt olarak değil dini bir arkadaş grubu olarak bu kişileri gördüğünü görüyoruz. futbolcuların özel hayatlarındaki yaşamlarına inançlarına karışmayız diyor. bir ek not fatih altaylı hakan şükür, arif erdem, hakan ünsal, emre belözoğlu, okan buruk isimlerini temizlik için göndermedi kendileri gitmek istediler. hatta arif’i geri getirende onlardı.
    -başkanlık yaptığı 6 yıl içinde 4 teknik adamla çalışması eleştiriliyor. bugün başkanlar sezonda en az iki teknik adam değiştiriyor. fatih terim’in kendisi ayrılmak istemiş yoksa kalması için başkan istekli, hagi konusunda başkan olmadı derken bir buruklaştı. o an fatih altaylı bile insafa geldi her başkan bu tarz hatalar yapar diyerek üzüntüsünün üstüne gitmedi. bundan dolayı gerets dönemine girilmedi.
    -konuşmanın başlarında mali olarak başlangıçta yaşadıkları zorlukları düşünülünce aslında enkaz almışlar. kulüp resmen gün be gün soyuluyormuş, gelirlerine zaporelli diye bir adam el koymuş, aig ile yaşanan süreç ayrıca incelenmeli. basında mali olarak adnan polat galatasaray’ı refaha çıkardı diye konuşurlar aslında adnan polat yönetimi canaydın yönetimine çok şey borçlu.
    -stat konusunu başkandan dinleyince ali sam yen üzerine yapmak yerine seyrantepe’de yapılması daha mantıklı gözüküyor. ali sami yen de olan arazi üzerine 40 bin kişilik bir stat yapmak bile 100 milyon dolar maliyete sebep oluyor ve elde oynayacak stad yok. fatih altaylı bizim projemizden devam etmeliydiniz diye başlarda bastırsa da konuşma ilerledikçe sus pus oldu.
    -amatör branşlarda döneminde yaşanan başarızlıklar konusunda yönetime ilk gelindiğinde son 6 yılda voleybol ve basketbola yaıplan harcamalara bakıldığında 36 milyon dolar kulübün zarara uğradığını görmüş ve sponsorlarla bu branşlarda var olabiliriz demişler. bu süreçte yaralar aldık ama en sonunda rayına soktuk dedi. bugünde baktığımızda galatasaray amatör branşlarda sponsor ortaklıkları ile mali çizgisini hizaya sokmuş durumda.

    programın sonunda bitiriş konuşmasında fatih altaylı sayın başkanı başarısızlıklarından yerden yere vururken özhan canaydın'ın üzgün bir şekilde yere bakmaları maalesef çok üzücüydü ve bunları kesinlikle haketmedi. sayın özhan canaydın zor dönemlerde iyi niyetiyle çalışmış çabalamış gerisinde mali miraslar bırakmış bir dede gibiydi. son olarak 2007-2008 şampiyonu genç bir takım bırakıyor ve o takımdan 8 oyuncu avrupa şampiyonasında yarı final oynayan milli takıma vermiş.

    programın izlemek isteyenler için linkleri bırakıyorum
    https://youtu.be/BODr1MXDg7Y
    https://www.youtube.com/watch?v=g0Bhy3Tw3fA
  • 814
    rahmetli başkanımız.
    kendisinin dönemiyle şimdiki dönemin kıyaslamayın doğru bulmuyorum. o dönem bazı hakemler kötüyken şimdi hakemlerin hepsi bize karşı art niyetli. talimat alıyorlar ve uyguluyorlar. sizce en basitinden 5 eylül 2022 galatasaray gaziantep fk maçında kitsiu torreira'ya taban girdiğinde kırmızı diye uyaramaz miydi serkan tokat denen zat? veya penaltıları veremez miydi? seferovic'in milimine ofsaytini bile hemen karara bağladılar ki ben dikkatli kontrol ettiklerini de sanmıyorum. son beş senedir çok kirli ve organize kötülük dozunu artırarak devam ediyor. tüm camianın genel kurul üyeleri de dahil olup tepki göstermeli ki yönetim yalnız kalmasın. biz taraftar olarak gerekeni yaparız ama tüm üyeler ortak tepki göstermeli bu siyasi kötülüğe!!!
  • 816
    aramızdan ayrılışının 13. yılı.

    başkanlığından önce kişiliğinden bahsetmek gerek bence. çünkü onun efsane oluşu başkanlığından dolayı değil karakterinden dolayıydı. konu doğruluk, centilmenlik, sevgi, saygı, aidiyet duygusu ve daha sayabileceğimiz pozitif ne varsa hepsine sahipti özhan canaydın. aidiyet duygusu o kadar güzel ve büyüktüki, daha ortaokul yıllarında "galatasaray'a başkan olacağım" diyerek kendine inanılmaz bir misyon edinmiş aynı zamanda aidiyet duygusunu belli etmişti. bu misyonu ise galatasaray'ımızın 33. başkanı olarak başarıyla tamamladı...

    galatasaray'a bağlılığını iki farklı örnekle eşi asuman hanımın sözleriyle daha iyi anlayabiliriz. eşi asuman hanım canaydın için "galatasaray'a o kadar bağlıydı ki, ben hep kumaydım" der kendisi için. ikinci örnek ise hastalanıp ölüm döşeğinde girdiği anda gerçekleşti. eşi asuman hanım şöyle sitem etmişti canaydın'a "senin genlerin kuvvetli, büyüklerin 90 yaşında. kendine yazık ediyorsun galatasaray uğruna." özhan canaydın ise şöyle anlamlı bir yanıt vermişti eşine "90 yaşına kadar iz bırakamadan gitmektense, genç ölüp iz bırakmayı tercih ederim." son nefesine kadar galatasaray'ı sevmişti başkan ama kalbinin bir yanı hep kırgındı. çünkü ali sami yen stadyumunda "dışımızdan biri özhan canaydın" pankartını görmüştü bir kere... o kırgınlıkla ne maça gidebildi yeniden ne de gitmek istiyordu.

    bazı projelerine ve başarılarına gelecek olursak, bu projelerden biri galatasaray dergisiydi. 2002 yılından beri aylık yayınlanan bu dergi kültürümüzü yansıtıyor. hagi'yle 2004-2005 sezonunda fenerbahçe ile türkiye kupası finaline çıkan galatasaray, kupayı 5-1 gibi farklı bir galibiyetle kazanacaktı (bkz: 11 mayıs 2005 galatasaray fenerbahçe maçı). belkide en iz bırakıcı olan başarılarından biri ise galatasaray'ın 16. şampiyonluğudur. fenerbahçe’nin son hafta denizli’de berabere kalmasıyla gelen bu şampiyonluğa 26 galibiyet,5 beraberlik3 de mağlubiyetle ulaşıldı. bu sezonun son maçı olan 3-0’lık kayserispor maçı ve o maçın bitiminden itibaren 16 dakika süreyle denizli’deki fenerbahçe maçının bitmesinin beklenmesi unutulmaz anlar olarak tarihe geçecekti...

    ama en büyük hayali, arena hayaliydi. gelişen futbolla beraber stadımız yetersiz geliyordu. sürekli gündemimizi meşgul eden ama hiç bir zaman gerçekleşmeyen yeni stadyum projemizin ilk adımı atmaksa özhan canaydın'a nasip olmuştu. başkanlığı süresince mali sorunlarlardan, borçlardan, sorunlardan kafasını kaldırdığı zaman tek bir dileği vardı canaydın'ın, hep gerçekleştirmek istediği ali sami yen spor kompleksi'ni hayata geçirmek. maalesefki bu misyonun ilk adımlarını atsada stadyumun tamamlanışını göremedi... ve bizlere şu sözlerle veda etti "sıhattim yerinde, her görevi yapmaya hazırım. ama bugün sizlere veda ediyorum. aday değilim. hatalarımızla, sevaplarınızla üç dönem geçirdim. takdir sizindir. hakkınızı helal edin...

    hakkımız sana helal olsun örnek insan... mekanın cennet olsun
  • 818
    iyi insandır vs. bilemem. bir taraftar olarak beni ilgilendirmez de. mekanı cennet olsun. ama ben daha kötü bir kulüp başkanı görmedim. verdiği hiçbiir sözü tutmadı. sürekli fair play adına taraftarın ve kulübün haklarının yenilmesine göz yumdu. 2003 yılında başkan gibi durabilseydi, meşhur çakıcı sezonunda biz rahat rahat şampiyon olurduk. (2005 yılı da aynı şekilde.) 3 golümüzün verilmediği adanaspor maçını hatırlayanlarınız olacaktır. hiç ses etmemişti. taraftarımız kadıköyde her türlü pisliğe maruz kalırken sadece fair play demişti. benim için en acısı da kendisi nike tedarikçisi iken koca galatasaray kadın basketbol takımı erkek takımının formaları ile maça çıkmıştı. o yıl da ağlaya ağlaya kümeye düştük. bu olay aslında başkanlığı nasıl gördüğünü gösteriyordu. galatasaray başkanlığı rahmetlinin hayaliydi ancak hakkı değildi maalesef. hayatımdaki galatasaray adına en karanlık yıllar kendisinin başkanlık dönemine ait. aziz yıldırım, murat özaydınlı, nihat özdemir, mahmut uslu...vs. ağızlarından salyalar akıtarak bizlere saldırıp hakaretler ederken kendisi fair play dedi ve sustu. karşılığında en az 2 şampiyonluk verdik. daha ribery vakası vs. var ama neyse. mekanı cennet olsun.
  • 820
    başkanlığı zamanında forumlarda hakkında 'x git' şeklinde başlıklar açılan merhum galatasaray başkanı. galatasaray forumları tarihinde şimdinin tabiri ile linç yemiş ilk başkandı. geçenlerde youtube'da efsanevi 2005-2006 sezonu şampiyonluğu klibini izlerken takıma soyunma odasında yaptığı konuşmaya denk geldim. şöyle diyor yutkunarak tribünler hakkında, 'çok yıprattılar, can-ı gönülden bana bağıramıyorlar bile, farkındayım. olsun! bundan sonra bağırırlar. ben onlara bakacak değilim. sevenimiz de olacak, sevmeyenimiz de.' kendim de zamanın protestocularından olduğum için başkanın bu konuşmasına denk gelince gözlerim doldu. ne olursa olsun zülfü yare dokunmamak lazımmış.
  • 821
    rahmetli başkan. mekanı cennet olsun.

    ancak başkanlık dönemi bizi düşürdüğü durum içler acısıydı. kadıköy deplasmanına giderken futbolcuların dizleri titrer, taraftarların gözüne uyku girmezdi. taze uefa kazanmış bir takımdan söz ediyoruz üstelik. fairplay adı altında bizi sahada ve saha dışında doğrayanlara sesini çıkarmamıştır. sürekli maddi sıkıntılar, maaş alamayan oyuncular, ribery vakası, psikolojik üstünlüğün yitirilmesi vs. hepsi bu döneme rastlar. galatasaray arması sağolsun yokluklar içinde 2006 ve 2008’de 2 şampiyonluk çekmiştir. fenerbahçe’nin yolunu kesen bu şampiyonluklar canaydın sayesinde değil, canaydın’a rağmen gelmiştir.
  • 822
    kendisi çok iyi bir insandır, mekanı cennet olsun.

    fakat kendisi çok başarısız bir galatasaray başkanı olduğu halde 6 yıl gibi epey uzun bir süreyle galatasaray başkanlığı yapmıştır. halbuki başarısız isen bırakacaksın, bu işin kuralı budur.

    mart 2002 ile mart 2008 arasında galatasaray başkanlığı yaptı. zannımca mayıs 2002'de kendisi başkan olsa da 2001-02 şampiyonluğu o dönemin çoğunda başkan olan mehmet cansun'a, 2007-08 şampiyonluğu da mayıs 2008'de adnan polat başkan olsa da o dönemin çoğunda başkan olan özhan canaydın'a yazılmalıdır.

    bakıldığı zaman üç kez başkan adayı olmuştur; 2002, 2004 ve 2006 yıllarında. 2002'de fatih terim'i geri getirmek vaadiyle seçimi kazanmıştır. fatih terim o zaman şampiyonluktan hiç fire vermemiş, uefa kupası kazanmış teknik direktörümüz konumuda tabi. milan'a kadar da gitmiş. onunla kavuşsak şampiyonlar ligi'ni kazanacağız diye inanılan biri. galatasaray'ın avrupa başarıları da kesintisiz sürüyor o dönem bir de. inancın nedeni de bu. fakat kulübe çok zarar veren zamansız ve gereksiz lucescu-terim değişikliği kulübü en az 10 yıl geriye götürdü.

    çünkü fatih terim gibi bir hamleyi kulüp başarısız olduğunda yapman gerekir kurtarıcı olarak takımı ayağa kaldırsın. oysa biz lucescu ile çok başarılı ilerliyorduk. bu kez durduk yerde terim gelip kendisi başarısız olunca galatasaray'ın kurtarıcısı da kalmamış ve özellikle 2004-2009 döneminde çok zor durumalarda kaldığımız olmuştur.

    özhan canaydın 2004'te bu kez de terim'i kovup yeniden bir yapılanmaya gideceğini ve gelecek on yılın galatasaray'ını kuracağını söyleyip ikinci bir şans isteyerek aday olmuş ve tekrar başkan seçilmiştir.

    galatasaray'ın hem ikinci terim döneminde yapılan onca verim alınamayan transferden kaynaklı borçlarla hem faruk süren yönetiminden devralınan borçlarla hem de şampiyonlar ligi'ne bu kez gidemeyeşi gibi sebeplerle en fakir sezonlarını geçirdiği 2004-05 ve 2005-06'da kılpayı kaçan bir şampiyonluk ve mucizevi şekilde gelen bir şampiyonluk dışında bir de 5-1'lik fenerbahçe galibiyeti ile gelen bir türkiye kupası dışında bir şey yoktur. bu devirde de tıpkı fatih terim gibi bu kez de gheorge hagi küstürülmüş, eric gerets bezdirilmiştir.

    2006'da son kez başkan adayı olduğunda da kazanmak için önce ünal aysal'a "yönetimime katıl" teklifi götürmüş aysal bunu reddedince adnan polat'ın kapısını çalmış ve olumlu yanıt alınca bu kez de adnan polat'ın yüzü suyu hürmetine son kez başkan seçilmiştir.

    son başkanlığı döneminde yaşanan 2006-07'de şampiyonlar ligi arenasına kısa süre de olsa geri dönmüş ancak hem ligde hem avrupa'da yine başarılı olamamıştır. son sezonu olan 2007-08'de kansere de yakalanınca görevi fiilen polat'a devretmiş, polat'ın feldkamp hamlesiyle o sezon şampiyonluk gelmiş, mart 2008'de de başkanlığa artık aday olmayarak 2007-08 şampiyonluğu ile kulüpten ayrılmıştır.

    keşke 2004'te yahut 2006'da bıraksaydın başkan. yine de iyi bir insandın. mekanın cennet olsun.
  • 823
    özellikle belirtmeye bile gerek yok, çok başarısız bir başkandı ama galatasaray başkanlarının kişiliğini yansıtan bir başkandı. düşünün, ne kadar beyefendi bir adamdı. ezeli rakibinin 6-0'ını ayakta alkışlamış bir adamdı. galatasaray açısından orada da konu kapandı, bitti, gitti. daha ötesi var mı yahu? karşımızdaki hödükleri görünce bazen galatasaray'a acıyorum. çok fazlayız size çok.
  • 824
    6 yıllık başkanlık döneminde kadın basketbol takımı'nın küme düşmesi, kadın voleybol takımı'nın önce kapatılıp sonra açılıp lige çıkıp küme düşmesi, erkek basketbol takımı'nın ise aslında küme düşse de son anda icat edilen playout sonrası sidik zoruyla ligde kalması gibi rezillikler yaşanması sebebiyle "şubelerde anamızı ağlattın" şeklinde şarkılara konu olan abimiz.

    rabbim nasip ederse 2023-24 sezonunda tüm bu olayların hepsini birden yaşayıp üzerindeki lekeyi ölümünden 15 sene sonra da olsa çıkaracağız...
  • 825
    zamanında bizi doğrayan hakeme düdük astıran rahmetli başkan.

    --- alıntı ---

    yıl 2002.

    galatasaray, hakem ali aydın'ın gösterdiği 4 kırmızı kart ile fenerbahçe derbisini 7 kişi tamamlıyor.

    emre aşık, joao batista, hasan şaş, bülent korkmaz.

    hakem ali aydın, bu karşılaşmadan sonra beşiktaş maçında şaibeli 2 penaltı vermesine karşı, rahmetli başkan özhan canaydın: “ali aydın, o düdüğü asacak!” dedi ve hakem ali aydın, düdüğünü astı.

    --- alıntı ---

    https://x.com/...458754663383041?s=20

    sayın başkan dursun aydın özbek'in de aynı tutum içerisinde bir icraatta bulunmasını bekliyorum artık. aday olduğu günden beri kendisini ve yönetimini en çok destekleyen taraftarlardan biriyimdir.

    çok sessiz kaldılar, ağırlıklarını ortaya koyup karşı tarafın anladığı tondan konuşmaları lazım.

    erden timur'un "bu ligi bitirtmeyiz" söyleminden sonra yaptığı geri vites ve dilediği özürlerin de bu günlere gelmemizde emeği var. karşımızdaki oluşmun farkında değil sanırım erden bey. çok sevdiğim, değer verdiğim erden bey'e de böyle bir eleştirim var. tekrardan karşı cenahın anladığı tondan konuşmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın