• 223
    bugün yazdığı yazıyla artık tamamen rengini, niyetini belli etmiştir kendisi. şu takımın başında başka biri olsa, hakeme sarar maç analizi yapmazdı. bu adamın 5-2 kocaelispor mağlubiyetinde takımı savundugunu bilirim. ama bugün yazdıgı yazıda savunma elek gibi, disiplin vs yok gibilerinden gevelemiş. bu maç öncesine kadar rakibe çok az pozisyon veren, gökhan zan'ın hatalı pasları dısında savunması hata yapmayan bir takımın savunmasına elek diyebilmek için, insanda kallavi bıyık olması lazım! hepsini okuyamadım yazının, savunma elek dedi, sonrasını hatırlamıyorum.
  • 224
    http://gss.gs/Bs

    26 ekim 2011 galatasaray gaziantepspor maçına dair yazısından yapacağım birkaç alıntıyla fatih terim' e geçirebilmek için ne kadar zayıf bir kurguyla maç yazısını yazdığını görebilirsiniz.

    --- alıntı ---
    bunlar hakemin hatalı kararlarından kaynaklanan hak gaspı.
    --- alıntı ---

    burada hakemin hatalarını 3 maddede saymış ve hemen ardından eklemiş:

    --- alıntı ---
    sonuç;
    galatasaray 2 – gaziantepspor 4
    galatasaray bu açıdan mağdur.
    --- alıntı ---

    burada da fatih terim' in maçtaki hakem hatalarıyla ilgili " susmak çok şey anlatır. " sözüne ve gerekli çıkışları - takıma karşı yapılan haksızlıklarla ilgili - camidan beklemesine karşılık yazdıkları:

    --- alıntı ---
    başkan'dan ve camiadan tavır bekleniyor.
    başkan ve camia kime, neye, niçin tavır koymalı acaba?
    --- alıntı ---
  • 225
    kendisi bugünkü yazısında galatasaray'ın gol atmakta hala zorlandığını, haziran'dan beri gelişme olmadığını yazmış. hmmm... düşündürücü.

    geçen sene hatırlarsanız, öne geçtiğimiz maçlarda bile rakip geriden gelip bizi yenmekte zorluk çekmezdi; lakin biz geriye düşmüşsek, o maç üzerine takımda özgüven denen bir şey kalmıyor, puan almamız mucizelere kalıyordu. geçen sene arda sezonun çoğunda sakattı, kazım ikinci devre geldiğinde biraz daha gole dönük bir yapıya büründük, culio da gerekli desteği sağlayınca atıyorduk, ama yine de çok zorlanıyorduk geçen sene gol atmakta, bilhassa deplasman maçlarında.

    bu seneye baktığımızda, geçen seneden farklı olarak 16 ekim 2011 galatasaray bursaspor maçında 88.dakikada gol atarak öne geçiyoruz, ki golü de 82. dakikada yemişiz. yani sonradan atabilme özelliğine tekrardan kavuşuyoruz, geçen sene olsa 82. dakikadan sonra bir de 85. dakikada gol yer, 2-1 mağlup bitirirdik muhtemelen. öte yandan muslera'nın atıldığı karabükle oynayan maçı hatırlayın, tamam gol penaltı menaltı ama penaltıyı da 10 kişilik takımın yakaladığı pozisyon sayesinde atabiliyoruz. yine eskiden olsaydı, o maçı en iyi 1-0 mağlup bitirirdik derdim. ama bu sene görünen o ki, belki çok fazla hücum varyasyonumuz yok, beklendiği kadar pozisyona da giremiyoruz; lakin "atıyoruz", en azından en gerekli dakikalarda "atmaya başladık". dünkü maç* da gösterdi ki, yine 10 kişilik galatasaray, kaleci hatasından da olsa golü bulup durumu 2-2'ye getiriyor. tamam tt arena iyi güzel hoş da, geçen sene ağır bir krizden geçmiş takım için geride kalan haftalarda bu sinyaller iyi bile.

    velhasıl kelam, haziran'dan beri bunlar değişti. ama görebilene.
  • 227
    alaturka klavye ile gezen yazardır. aynı şekilde bu tip yazarların bayıldığı yazardır.

    ikinci yarıya maç 1-2 iken ve takım 10 kişiyken fatih hoca defans oyuncularına ofsayt taktiği ile başlattı. harika bir çözüm ve harika bir baskı ardından durum 2-2 oldu. sonra bir topçumuz (genelde isim vermem ama kızgınım tarif veriyorum; sağ bek olduğu iddia edilen ve yerinde oynamadığı yazılsa da o anda sağ bekte olan kişidir, hani uzun boylu, belki kimisine göre yakışıklı) bu taktiği 1.5 metre bozdu ve golü yedik.

    melo golden sonra yan hakeme saldırdı çünkü arkadaki uzun boylu topçumuzun hatasını (herkes hata yapar ama bu hatası çok kritikti) göremedi.

    alaturka klavye ile gezen yazar bunu atlamış 3. golde melo'ya sallamış ama gerçek dışı. hata yapan o tarifte bulunan topçumuzdur. umarım sürekli ve kararlı çalışır ve kendini toplar. yoksa kendi bilir, fatih hoca gereğini yapar.

    eksik oynamanın bir üslubu var demiş yazar. evet fatih hoca bunun çözümünü çokta buldu, uyguladı. takım bir kişi eksik oynarken 3 lü defans ile ofsayt taktiği uyguladı ve başarılı oldu. o dönemde takım rakibi ezmedi mi? ve sonucu almadı mı? bireysel bir hatadır 3. gol.

    hakem hatalarının önemi yokmuş gibi fatih hoca'ya ayar vermesin kimse?

    günümüz futbolunun; hatalar oyunu + lider sorumluluk alan oyuncudan ibaret olduğunu da kimse unutmasın.

    dünkü maç ligin kırılma anıdır. ya bizi şampiyonluğa götürecek veya ilk 4 e giremiyişimizin başlangıcı olacaktır.

    her halükarda başkan ve fatih hoca desteklenmelidir.

    tapmıyoruz tersine seviyoruz + linçin kaybolan yıllar olduğunu biliyoruz.

    biraz da çözüm odaklı olalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın