tanımam etmem. ilk defa hasbelkader teknik direktör olarak takımın başına çıkmak zorunda kaldığında adını duydum. takımı kurduğuna inanmak saflık olur. zaten beni ilgilendiren teknik direktör olarak aldığı kararlar değil.
6 mart 2016 galatasaray istanbul başakşehir maçı sonrası açıklamalarını dinledim. dedi ki: "ben, galatasaray'ın bir neferiyim. yarın 'galatasaray'ın kapısını süpür' deseler, beni kapı süpürürken göreceksiniz."
gençlerimizin hala "neferlikten, kapı süpürmekten" bahseden insanlara teslim edilmesi çok acı. bize bunlardan değil, şampiyonlar ligi'nde başarılardan, plandan programdan (ciddi ciddi) bahseden adamlar gerekiyor.
galatasaray'ın neferi olmayın efendiler, kapı süpürmeyin. bizim bunlara ihtiyacımız yok. futbolun neferi olun, kapı süpürmeye gelmedim deyin ama kulübümüzün geleceği için plan yapın, çalışın, değer yaratın.
tipine bakınca iyi birine benziyor diyebilirim. tek cümlesine bakarak yargılamak istemem. ama tekrar tekrar bu ülkenin güzide kurumlarında yetki sahibi olmuş kendi kendini küçülten, vizyonsuz insanlarını görmekten bıktım.