türkiye'den yetişen kanat oyuncuları pırpır ama tüy siklet futbolcular olur, omzu yiyince dağılırlar. türkiye'den yetişen santrforlar ise kalıplı ve uzun olur ama gerektiğinde savunma arkasına koşmayı, gerektiğinde duvar olmayı bilmezler. tekdüze bir oyun oynarlar. işte oğulcan bu genellemelerin dışında, biraz biraz da olsa bu meziyetlerin hepsini taşıyan bir isim. türkiye'de alıştığımız yerli hücum oyuncusu profillerine uymuyor.
teknik kapasitesi kötü değil, ikili mücadelelerde ayakta kalıyor, duvar oluyor, savunma arkasına da koşuyor, bekini de kovalıyor, asist de yapıyor, iyi kötü gol vuruşu da var. dediğim gibi bu adamın altyapı eğitimini türkiye'de aldığına inanmak zor, bir gurbetçi gibi oynuyor. ama zurnanın zırt dediği yere gelirsek
oğulcan gurbetçi oyuncular gibi düşük zekalı da değil. bugüne kadar çok parlak bir performans veremese de potansiyeli çok yüksek, çalışmayı bırakmadığı sürece yapamayacağı bir iş yok. böyle bir oyuncu galatasaray için büyük bir şanstır.
gönül isterdi ki oğulcan ilk haftadan itibaren yedekten girerek dahi olsa forma şansı bulsaydı, ortasaha rotasyonumuz güçlüyken, sırf hücum kısırlığımız yüzünden puan kaybettiğimiz maçlarda da sahada olsaydı... şimdi o maçlara yanmamak elde değil.