• 7
    rengini iyiden iyiye belli eden, bunu artık yapmaktan çekinmeyen bir oluşumdur...

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25100427/

    şaziye ivegin başlığı altında şunlar mevcuttur: "kariyerinde 5 cumhurbaşkanlığı, 5 türkiye ligi ve 4 türkiye kupası şampiyonluğu bulunan ivegin, yeni antrenörümüz laszlo ratgeber'in spartak moskova'yı çalıştırdığı dönemde diana taurisi ile birlikte ter dökmüştü."

    yeni antrenörümüz ne demek kardeşim?

    şu saatten itibaren ntvspor benim için bitmiştir...

    edit 1: işte o link--> http://img210.imageshack.us/...kimehizmetediyor.jpg *

    edit 2: goosfraba ve substance bir uyarıda bulundu, teşekkür ediyoruz. haber resmi siteden alınmış. ancak haberin herhangi bir yerinde resmi siteden alındığına dair bir not göze çarpmıyor. yani total olarak batırmışlar...
  • 14
    taraflıdır ya da tarafsızdır, yorumcuları iyidir ya da kötüdür tartışılabilir. ama benim için kumandamın 1 numaralı kanalıdır. sebebi içeriğinin sadece spor olmasıdır. özellikle yayınladıkları belgesellerle beni mest etmektedirler. mesela dün akşam beğenmediğim futbolculuğunu da çok bilmediğim birisi olan zico yu göstermişlerdir. meğer ne büyük bir adammış zamanında bizim hagi ye verdiğimiz değeri flamengo taraftarı da ona vermişler. bu bir örnekti sadece. bunun gibi bir sürü efsane futbolcu ya ait belgesel yayınlamaktadırlar. demem o dur ki ister izleyin ister izlemeyin ama belgesellerini kaçırmayın, gerçekten çok şey kaybedersiniz. futbol manyağı olan beni, bu belgeseller sayesinde daha da manyaklaştırmışlardır.

    http://www.facebook.com/....php?v=1410687478889
  • 15
    galatasaray taraftarlarının twitter üzerinden başlattıkları bir protesto kampanyasıdır. epeydir süren ntv ve ntvspor’un fenerbahçe yanlısı yayınları dün akşam bir anda öfkeye dönüştü bende.

    olay sadece rıdvan dilmen’in yorumcu olması değil. bu grubun genel haber yapma ve yorum yapma tarzıdır bu protestonun sebebi.

    www.nontvspor.com adresi de alındı, ve site oluşturulacak. bana söylediler bir şeyler yazalım diye. epeydir izlemiyorum ki güncel konulara değinip bir yazı koyayım. ama dün gece ki öfkemin sebebi : galatasaray ikinci başkanı ile canlı röportaj sırasında aniden yayının kesilip fenerbahçeli futbolcuların basın toplantısına geçilmesi oldu.
    bu yeni bir şey değil ki. bu grup sürekli bunu yapıyor.

    ben çok biliyorum spor haberlerini bekleyip galatasaray’la ilgili tek satır haber vermediklerini. örneğin, galatasaray bir transfer yapmış ama arkadaşlar haberlerde önce fenerbahçe’nin rutin idman haberini verip sonra galatasaray’ın transfer haberini geçiyorlar. standart olarak üçüncü, dördüncü haber galatasaray. mutlaka ilk haber olarak verdikleri de olmuştur, ama nadiren.

    rıdvan dilmen bu ülkenin erman toroğlu ile birlikte sahanın içini en iyi bilen yorumcusu. dikkat, sahanın içini, yedek kulübesini, soyunma odasını.
    ama futbolcu jargonu ile konuştuğu için itici gelebilir, ben bu dili iyi bildiğim için beni rahatsız etmiyor doğrusu.
    erman toroğlu, yorum yaparken hakem, futbolcu, takım, hoca, başkan seçiyor. sevdikleri ile sevmedikleri hakkında aynı durumlarda farklı yorumlar yapıyor.
    rıdvan dilmen’in durumu pek öyle değil. rıdvan önce fenerbahçeli. diğer sevdikleri sonra geliyor. aslında ilk başladığında bu kadar bariz de değildi yorumları, şimdi artık alenen fenerbahçeli yorumları.
    mesela “60 tane cana bulurum” ne demek? avrupalılar salak elbette, bizim büyük potansiyelimizi görmüyorlar. şu anda en iyi türk orta saha oyuncusu emre belözoğlu’nun avrupa’da neler yapamadığını hep beraber gördük. gittiği her takımda banko oynamış, kaptanlık yapmış bir futbolcu için böyle bir ifade kullanması çok yanlış. başka biri olsa “talihsizlik” diye bahsederdim, ama rıdvan olunca, yorum normal aslında.
    hepsini geçtim, bir futbolcu için 45 dakika izleyip yorum yapmak, ne desek boş.

    ben aslında rıdvan’ı bundan birkaç sene önce izlemeyi bırakmıştım. bir taraftarın tribünde silahla yaralandığı everton hazırlık maçında, bu konuyu güntekin onay gündeme getirmiş, programda anlatmış ancak rıdvan kafasını önünden kaldırmamış, hiçbir yorum yapmamıştı. sen yorumcusun be kardeşim, adam silahla yaralınıyor ve sen ses çıkarmıyorsun. işte burada bıraktım rıdvan’ı izlemeyi, rengini iyice belli etmişti. sonra da 40 yılda bir izler oldum.
    galatasaray sözlükte bir entry var : galatasaray galibiyet alır "yendi, ama kötü oynadı." der; fenerbahçe galibiyet alır “kötü oynadı, ama yenmesini bildi." der. disciple yazmış.
    işte rıdvan dilmen budur ve ntv + ntvspor bu adama çok para ödüyor.

    bu grupta ismiyle ilgili yorum yapılması gereken tek adam rıdvan dilmen. diğerleri işlerini yapan, memur gibi profesyoneller genellikle. gerçi bazıları patrona yaranmak için saçmalayabiliyorlar zaman zaman, ama affederim onları.
    patron demişken, ferit şahenk’in fenerbahçe adına grafite için devreye girdiği haberleri çıktı her yerde. bir tek bu grup yapmadı böyle bir haber. hatta o günlerde patron canlı yayına bile çıktı ama sormadılar/soramadılar adama “var mı böyle bir şey” diye. bence olmasaydı yalanlamak için güzel fırsattı ama topa girmemeyi tercih ettiler.
    bu tavır eskiden “hangi takımı tutuyorsun” diye sorulduğunda, “milli takımı” diye cevap veren ama aslında kapalıda, numaralıda ana-bacı küfür eden halk dalkavuğu sanatçılarımızı hatırlattı bana.

    türkiye’nin en elit spor ve haber kanalına sahip bir medya grubunun alenen galatasaray düşmanlığı yapması, objektiflikten bu kadar uzak olması ve de bunu çok iyi kamufle etmesi sebebiyle bu protesto başlatıldı.

    umarım işe yarar, ntv grubu dahil herkes için.

    http://captano.blogspot.com/...vspor-nontvspor.html

    edit: bu yazıyı öğleden sonra yazmıştım, direkt buraya ve bloga koydum. bir de ne göreyim kızdığımız her şeyi yine yapmışlar. doğru bir yorum var, “bu tepki twitterdan nontvspor yazmakla olmayacak daha ciddi bir şeyler lazım.” diyor cibil cibil harry kewell. yetmez demek istiyor sanırım. kesinlikle haklı. birlikte daha ciddi bir şeyler yapmamız gerek.
  • 16
    "galatasaraylı taraftarlara pek çok ayrıcalık sunan ve dünyada ilk olan özelliklere sahip gs bonus card, türkiye'nin en başarılı ve en yenilikçi kulübü galatasaray spor kulübü ile kredi kartı dünyasının lideri bonus'un dağıtıcıları denizbank ile garanti bankası işbirliği ile 2009 kasım ayında taraftarlara sunuldu."

    (bkz: nazar değmesin)

    http://beta.ntvspor.net/...bir-ilke-imza-atiyor
  • 17
    --- alıntı ---

    ntv'de rıdvan dilmen isyanı

    ntv spor çalışanları bir yıldır maaşlarına zam yapılmadığını belirterek gizli imza kampanyası başlattı.

    spor servisi çalışanları uzun süredir tüm güçlerinii kullanarak çalıştıklarını belirtirken, spor müdürü fuat akdağ'ın ilgisiz kaldığını belirterek, "rıdvan dilmen hiç bir şey yapmıyor, sadece fenerbahçe yönetimini övüyor. dünyanın parasını alıyor. bizlere ise tek kuruş zam yapılmıyor." diyerek isyan ettiler.

    --- alıntı ---

    http://www.internethaber.com/...n-isyani-280190h.htm
  • 18
    --- alıntı ---
    (gbkz: fenerbahçe : 62
    beşiktaş: 19
    galatasaray: 15
    trabzonspor: 3
    bursaspor: 1)

    bu gördüğünüz rakamlar herhangi bir puan mücadelesi ya da bir takım istatistiksel veriler sonucunda ortaya çıkmadı. dün akşam tv’ nin başına geçip ntv’ yi açarak büyük bir heves ve merak ile beklediğim “% 100 futbol” programında takımlarımızın dakika üzerinden konuşulma sürelerinden ibaret bu veriler..

    tam bir gün öncesinde türk futbol tarihinde bir ilk gerçekleşmiş, biri şampiyon diğeriyse kupa galibi olan iki anadolu takımı süper kupa finali’ nde karşılaşmış, ligde bir nevi şampiyonun ismini belirleyen ve türkiye kupası’ nda fenerbahçe’ yi mağlup eden trabzonspor, benim de bu sayfalarda "performansı doğrultusunda" sıklıkla eleştirdiğim teofilo' nun attığı üç golle bursaspor’ u devirmiş. tabii ki her şeye rağmen mantığı elden bırakmayan ve ülkemiz şartlarını gayet iyi bilen bir trabzonspor taraftarı olarak programın ağırlıkta bu konu üzerine döneceğini ummuyordum ancak böylesi vahim bir tabloyu da asla beklemiyordum doğrusu..

    bırakın geçen yılın şampiyonu bursaspor’ u ve çifte kupalı trabzonspor’ u, ne galatasaray ne de beşiktaş dahi akıllara durgunluk getirecek cinsten bir psikoz halini alan fenerbahçe fenomeninin önüne geçemedi dün akşamki yayın boyunca. 21.00’ de start alan program daha onbeş gün öncesine kadar “çantada keklik” görülen young boys takımına elenen fenerbahçe’ de taşların nasıl bir araya oturabileceği hususuna odaklı beyin fırtınasıyla tam 62 dk. devam etti. güntekin onay sordu, rıdvan dilmen büyük bir iştah ile anlatıp durdu fenerbahçesini. reklam arasından sonra galatasaray muhabbeti tam 15 dk. sürdü. sonrasında biribirinden flaş transferler ile dikkatleri üzerine çeken beşiktaş hatırına bir 19 dk. ayırıldı..

    büyük bir sabırla beklediğimiz süper kupa finaliyle birlikte trabzonspor ve bursaspor muhabbetiyse 3 dakikası bize bahşedilmek suretiyle toplamda sadece 4 dk. sürdü. alabildiğine yüzeysel bir şekilde trabzonspor’ un şampiyonluk adaylarından biri haline geldiği vurgusu tarafımıza lütfedildi. kadrosunu koruyan ve bir de üzerine transferler yapan son şampiyon bursaspor’ un ilk 5’ e girmesinin dahi başarı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekildi. nihayetinde uefa eşleşmelerine de 4 dk süreyle ucundan kıyısından değinilerek program son buldu..

    fenerbahçe konusu açıldığında amatör bir gönüllü edasıyla alabildiğine iştahlı konuşan ama diğer takımlara sıra geldiğinde "madem bu işten para kazanıyoruz, onlara da değinecez mecburen" kıvamında bir tavır takınan rıdvan dilmen’ i geçtim ama güntekin onay gibi objektif yayıncılık konusunda en azından biz futbolseverlere karşı enikonu olumlu bir imaj çizen başarılı bir moderatörün böylesi taraflı ve dahası odaklı bir yayın politikasına alet olmasını kendisine hiç yakıştıramadığımı belirteyim. fenerbahçe’ nin yıllardır bitmek tükenmek bilmeyen kronik bir takım sorunlarını futbolumuzdaki güzelliklerin önüne geçiren ve daha da ötesinde gözümüze gözümüze pervasızca sokmakta herhangi bir çekince görmeyen bu anlayışın tam anlamıyla son bulmasa bile en azından biraz daha mutedil bir seviyeye çekilmesini ümit ediyorum artık..

    bazı şeyleri tadında bırakmak gerek. hele ki tadı çok da lezzetli değilse..
    --- alıntı ---
    http://www.cezasahasi.net/...-program-baslad.html
  • 19
    şu anda ekşi sözlükte delice bir tartışması var ntvspor'un. abiler tartışıyor. ya, ntvspor'un tarafsızlığını filan geçtim de, alexsei belyakov çok hoş bir şeyler karalamış hakkında. böyle erken uyandığım zamanlarda keşke hep böyle yorumlar görsem. işte o yorum;

    --- alıntı ---
    bırakınız konuşsunlar efendim ne zararı var. zira küçük maçlardan alınan galibiyetleri destanlaştırması büyük maçlardaki hezimetlerin geçiştirilmesi kadar güldürürken bir yandan da merhamet duygusunu bize tekrar hatırlatıyorlar zaar. nefret uyandırma seviyesini çoktan aştılar zira.
    bir galatasaraylı olarak volkanın her başarılı kurtarışını gözyaşları içerisinde avuçlarımı patlatırcasına alkışlar oldum. her duran top organizasyonunda heyecandan kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyor artık. lugano ve bilica ile hırslanıp televizyona bilimum kuruyemiş atar oldum fenerbahçemiz alehinde çalınan her düdükte. rıdvanlı türk futbolu zamanlarına özlem duyar oldum. o dönemki kalitenin bir türlü yakalanamamasından dolayı efkardan ispirtoya verdim kendimi. hele o young boys yok mu ben onun ta o amına koyum.

    --- alıntı ---

    http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=19956959
  • 20
    aylar önce (2009 aralık) bunları yaşayacağımızı bilerek bir şeyler karalamıştım. o günler kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    ilk olarak: (bkz: #251164)
    --- alıntı ---

    galatasaray taraftarı sinirlidir, öfkelidir bu basına hizmet eden kişilere. bunun sebepleri vardır ve de çok olağandır bu sinir ve öfke harbinin olması. fakat bilindiği gibi bu durum fenerbahçe yakasına daha pozitif yansır. kadıköy'ün egemenliği vardır spor sayfalarında. en ufak başarısı derhal yazıya dökülür, en büyük başarısı günlerce manşetlerden inmez. bunların yanında beşiktaş camiası ile basın pek fazla ilgilenmez. çünkü bu ülkede spor alanında gündemi en kolay değiştirebilecek iki takım vardır. birinin renkleri sarı kırmızı, diğerinin ki ise sarı lacivert. geri kalan renkler teferruattır.

    şimdi bir adım daha ileriye giderek daha net konuşuyorum: '' türk spor basını taraflıdır'' peki neden?
    bunun belli başlı sebepleri vardır. körü körüne kimse taraf olmaz. fakat burada adı geçmeyen sebepleri bulabilmek için hemen kişileri hedef göstermenin lüzumu da yok. çünkü onlar bir yere kadar taşırlar. geri kalanını siz, ya da biz, bu yazıyı okuyanlar taşıyor. bu ülkede spor makamında çakmak çakan, kıvılcımı açığa çıkaran birkaç kişi vardır. alevin oluşmasında en büyük pay vatandaşa aittir.

    not: bununla ilgili bir yazım var ve köşede tutuyorum. çünkü ne kadar yazarsam yazayım hep bir eksiklik olacak o yazımda. fakat elimden geldiğinca mantıklı, rahat ve hatta en anlaşılabilir şekilde bu sözlüğe yazacağım. belki de bu basında taraf olmanın en önemli payının kime ait olduğunu bu şekilde anlayacağız. biraz da olsa katkım olur ve bunun üzerine elimizden bir şey gelirse, akabinde bir faydasını görebilirsek ne mutlu bize.

    --- alıntı ---

    sonra: http://tamsaha.wordpress.com/...kisaca-yandas-olmak/

    --- alıntı ---

    bitmek tükenmek bilmeyen yakınmamızdır ”türk spor basını”. taraflı oldukları yönünde eleştirilerimiz olur ve beğenmeyiz. halbuki spor basınımız vatandaşın, günceli takip eden okuyucunun tarafını tutuyor. aslında yok değil zamanında yerleştirilen piyonlar. fakat onlara ekleyebileceğim bazı konulardan birisi de futbol seyircisinin takipçiliği. misal bir fenerbahçe galibiyetinden sonra gazete bayilerinde ekstradan 3 gazete satılıyor. fakat galatasaray ve beşiktaş galibiyetlerinde taraftarlar umursamıyor neredeyse. bunu hangi gazete patronuna, editörüne sorarsanız sorun. aynen de bunu söyleyeceklerdir size. hakikaten de böyle. bu da doğal olarak etkiliyor stratejiyi. en ufak sarı lacivert başarısı manşetlerde iken, galatasaray tekerlekli basketbol takımı’nın şampiyonlar ligi şampiyonu olması 3-5 satır ile kendisine yer buluyor gazetelerde. bunun için diyorum ki taraftarın büyük önemi var yandaşlık hususunda. en çok para fenerbahçeli’den geliyorsa bunu değerlendirmeyi kim istemez?

    ha tabii ki gazetecilik etiğini bir kenara bırakıyorum. kim uyuyor bana bir söyleyin!..

    --- alıntı ---
  • 25
    kendilerine mail göndermek isteyenlere nacizane ufak bir önerim var. muhtemelen birçok kişi taraflı yayıncılıktan dem vuracak, yine muhtemelen gönderilen maillerin birçoğu benzer nitelikte, kendisini tekrar eden türden olacak.(yalnızca buradan yollayanlar için söylemiyorum bunu, genel anlamda)

    benim düşüncem ise biraz daha nesnel, kesin belgelere dayanan türden bir eleştiri maili atılması yönünde. mesela bu başlık altında hangi programda, hangi takımın, kaç dakika konuşulduğu, hangi haber programında fenerbahçe'ye öncelik verildiği defalarca belirtilmişti. o entrylerden gün ve saatler de belirtilerek bir derleme yapılsa, hepsi tek tek maile aktarılsa, söylediklerimizle tutarlı ve daha yapıcı bir eleştiri olur diye düşünüyorum.

    edit: kendine iyi bak'tan örnek bir tane geldi mesela:

    http://www.cezasahasi.net/...-program-baslad.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)