459
--- alıntı ---
(gbkz: fenerbahçe : 62
beşiktaş: 19
galatasaray: 15
trabzonspor: 3
bursaspor: 1)
bu gördüğünüz rakamlar herhangi bir puan mücadelesi ya da bir takım istatistiksel veriler sonucunda ortaya çıkmadı. dün akşam tv’ nin başına geçip ntv’ yi açarak büyük bir heves ve merak ile beklediğim “% 100 futbol” programında takımlarımızın dakika üzerinden konuşulma sürelerinden ibaret bu veriler..
tam bir gün öncesinde türk futbol tarihinde bir ilk gerçekleşmiş, biri şampiyon diğeriyse kupa galibi olan iki anadolu takımı süper kupa finali’ nde karşılaşmış, ligde bir nevi şampiyonun ismini belirleyen ve türkiye kupası’ nda fenerbahçe’ yi mağlup eden trabzonspor, benim de bu sayfalarda "performansı doğrultusunda" sıklıkla eleştirdiğim teofilo' nun attığı üç golle bursaspor’ u devirmiş. tabii ki her şeye rağmen mantığı elden bırakmayan ve ülkemiz şartlarını gayet iyi bilen bir trabzonspor taraftarı olarak programın ağırlıkta bu konu üzerine döneceğini ummuyordum ancak böylesi vahim bir tabloyu da asla beklemiyordum doğrusu..
bırakın geçen yılın şampiyonu bursaspor’ u ve çifte kupalı trabzonspor’ u, ne galatasaray ne de beşiktaş dahi akıllara durgunluk getirecek cinsten bir psikoz halini alan fenerbahçe fenomeninin önüne geçemedi dün akşamki yayın boyunca. 21.00’ de start alan program daha onbeş gün öncesine kadar “çantada keklik” görülen young boys takımına elenen fenerbahçe’ de taşların nasıl bir araya oturabileceği hususuna odaklı beyin fırtınasıyla tam 62 dk. devam etti. güntekin onay sordu, rıdvan dilmen büyük bir iştah ile anlatıp durdu fenerbahçesini. reklam arasından sonra galatasaray muhabbeti tam 15 dk. sürdü. sonrasında biribirinden flaş transferler ile dikkatleri üzerine çeken beşiktaş hatırına bir 19 dk. ayırıldı..
büyük bir sabırla beklediğimiz süper kupa finaliyle birlikte trabzonspor ve bursaspor muhabbetiyse 3 dakikası bize bahşedilmek suretiyle toplamda sadece 4 dk. sürdü. alabildiğine yüzeysel bir şekilde trabzonspor’ un şampiyonluk adaylarından biri haline geldiği vurgusu tarafımıza lütfedildi. kadrosunu koruyan ve bir de üzerine transferler yapan son şampiyon bursaspor’ un ilk 5’ e girmesinin dahi başarı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekildi. nihayetinde uefa eşleşmelerine de 4 dk süreyle ucundan kıyısından değinilerek program son buldu..
fenerbahçe konusu açıldığında amatör bir gönüllü edasıyla alabildiğine iştahlı konuşan ama diğer takımlara sıra geldiğinde "madem bu işten para kazanıyoruz, onlara da değinecez mecburen" kıvamında bir tavır takınan rıdvan dilmen’ i geçtim ama güntekin onay gibi objektif yayıncılık konusunda en azından biz futbolseverlere karşı enikonu olumlu bir imaj çizen başarılı bir moderatörün böylesi taraflı ve dahası odaklı bir yayın politikasına alet olmasını kendisine hiç yakıştıramadığımı belirteyim. fenerbahçe’ nin yıllardır bitmek tükenmek bilmeyen kronik bir takım sorunlarını futbolumuzdaki güzelliklerin önüne geçiren ve daha da ötesinde gözümüze gözümüze pervasızca sokmakta herhangi bir çekince görmeyen bu anlayışın tam anlamıyla son bulmasa bile en azından biraz daha mutedil bir seviyeye çekilmesini ümit ediyorum artık..
bazı şeyleri tadında bırakmak gerek. hele ki tadı çok da lezzetli değilse..
--- alıntı ---
http://www.cezasahasi.net/...-program-baslad.html
(gbkz: fenerbahçe : 62
beşiktaş: 19
galatasaray: 15
trabzonspor: 3
bursaspor: 1)
bu gördüğünüz rakamlar herhangi bir puan mücadelesi ya da bir takım istatistiksel veriler sonucunda ortaya çıkmadı. dün akşam tv’ nin başına geçip ntv’ yi açarak büyük bir heves ve merak ile beklediğim “% 100 futbol” programında takımlarımızın dakika üzerinden konuşulma sürelerinden ibaret bu veriler..
tam bir gün öncesinde türk futbol tarihinde bir ilk gerçekleşmiş, biri şampiyon diğeriyse kupa galibi olan iki anadolu takımı süper kupa finali’ nde karşılaşmış, ligde bir nevi şampiyonun ismini belirleyen ve türkiye kupası’ nda fenerbahçe’ yi mağlup eden trabzonspor, benim de bu sayfalarda "performansı doğrultusunda" sıklıkla eleştirdiğim teofilo' nun attığı üç golle bursaspor’ u devirmiş. tabii ki her şeye rağmen mantığı elden bırakmayan ve ülkemiz şartlarını gayet iyi bilen bir trabzonspor taraftarı olarak programın ağırlıkta bu konu üzerine döneceğini ummuyordum ancak böylesi vahim bir tabloyu da asla beklemiyordum doğrusu..
bırakın geçen yılın şampiyonu bursaspor’ u ve çifte kupalı trabzonspor’ u, ne galatasaray ne de beşiktaş dahi akıllara durgunluk getirecek cinsten bir psikoz halini alan fenerbahçe fenomeninin önüne geçemedi dün akşamki yayın boyunca. 21.00’ de start alan program daha onbeş gün öncesine kadar “çantada keklik” görülen young boys takımına elenen fenerbahçe’ de taşların nasıl bir araya oturabileceği hususuna odaklı beyin fırtınasıyla tam 62 dk. devam etti. güntekin onay sordu, rıdvan dilmen büyük bir iştah ile anlatıp durdu fenerbahçesini. reklam arasından sonra galatasaray muhabbeti tam 15 dk. sürdü. sonrasında biribirinden flaş transferler ile dikkatleri üzerine çeken beşiktaş hatırına bir 19 dk. ayırıldı..
büyük bir sabırla beklediğimiz süper kupa finaliyle birlikte trabzonspor ve bursaspor muhabbetiyse 3 dakikası bize bahşedilmek suretiyle toplamda sadece 4 dk. sürdü. alabildiğine yüzeysel bir şekilde trabzonspor’ un şampiyonluk adaylarından biri haline geldiği vurgusu tarafımıza lütfedildi. kadrosunu koruyan ve bir de üzerine transferler yapan son şampiyon bursaspor’ un ilk 5’ e girmesinin dahi başarı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekildi. nihayetinde uefa eşleşmelerine de 4 dk süreyle ucundan kıyısından değinilerek program son buldu..
fenerbahçe konusu açıldığında amatör bir gönüllü edasıyla alabildiğine iştahlı konuşan ama diğer takımlara sıra geldiğinde "madem bu işten para kazanıyoruz, onlara da değinecez mecburen" kıvamında bir tavır takınan rıdvan dilmen’ i geçtim ama güntekin onay gibi objektif yayıncılık konusunda en azından biz futbolseverlere karşı enikonu olumlu bir imaj çizen başarılı bir moderatörün böylesi taraflı ve dahası odaklı bir yayın politikasına alet olmasını kendisine hiç yakıştıramadığımı belirteyim. fenerbahçe’ nin yıllardır bitmek tükenmek bilmeyen kronik bir takım sorunlarını futbolumuzdaki güzelliklerin önüne geçiren ve daha da ötesinde gözümüze gözümüze pervasızca sokmakta herhangi bir çekince görmeyen bu anlayışın tam anlamıyla son bulmasa bile en azından biraz daha mutedil bir seviyeye çekilmesini ümit ediyorum artık..
bazı şeyleri tadında bırakmak gerek. hele ki tadı çok da lezzetli değilse..
--- alıntı ---
http://www.cezasahasi.net/...-program-baslad.html