❮
1980❯
  • 24651
    "aradan iki gün geçmesine rağmen inanın hala rüyada gibiyim. tabii bu kahramanlık, hepimizin kahramanlığı. kişiye eklemek doğru değil. gerçekten bu bir inanmışlık göstergesiydi. bir puanımız varken bile her futbolcu, her demecinde bile 'biz bitti demeden bitmez' demiştik. bu gerçekten önemli bir başarı. bunun tadını çıkaralım. bu mutluluğu, bu gururu hep beraber yaşayalım.

    kulağımız bizim hep dışardaydı. çünkü kazakistan ve hollanda maçlarından gelecek haberler de bizim için çok önemliydi. kazakistan'ın 1-0 galip olduğunu öğrendikten sonra daha fazla ofansif oynamaya başladık. ben hep içimden diyordum ki, gol atabiliriz ama biraz zor gözüküyordu. çünkü 10 kişi kalmıştık. eğer bir frikik olursa belki de bu işi değiştirebilirim diye düşünmüştüm açıkçası. firikik olduğunda arda yanıma geldi, 'paşa dedi eğer uzaksa istersen orta da yapabilirsin, istersen girelim içeri' dedi. 'sen git' dedim, 'ben orta' yapacağım. ama ben inanmıştım çünkü hissedersiniz ya 'bu gol olacak' dersiniz, o anlardan biriydi benim için. ama öyle bir gol oldu ki sonrasında sizlerin de gördüğünüz gibi hepimiz kendimizi kaybettik. belki de hayatımın en anlamlı golü oldu. o yüzden çok mutluyum, çok gururluyum. ama en önemlisi insanlarımızı mutlu ettirdiğimiz için, onları sevindirdiğimiz için ayrıca mutluyuz. bu avrupa şampiyonası'na gitmek ülkemize armağan olsun.

    arda ile sahada sarıldığımız an anlatıılmaz, gördüğünüz kadar, başka da bir şey söylemeyeceğim. fransa 2016'da olduğumuzu öğrendikten sonra ne desem boş. görüntüler zaten her şeyi anlatıyor.

    turnuvaya gittikten sonra artık rakip ayırt etmek doğru olmaz. bütün takımlar çok güçlü ama şu an orayı konuşmak için çok erken. önce biz gitmenin tadını çıkaralım. herkes bunu doya doya yaşasın.

    fatih hocanın olduğu her yerde başarı vardır, hedef vardır. onu bize gerçekten çok iyi aşıladı. fatih hocanın da her zaman söylediği gibi, 'biz bitti demeden bitmez'. yine öyle oldu. bunu da başardığımız için çok mutluyuz."

    selçuk inan gstv röportajı.

    (bkz: selçuk inan'ın izlanda'ya attığı gol)
  • 24655
    “arda’yı çok beğeniyorum. yetenekleriyle ispanya ligi’ne renk katıyor. transferi gerçekten herkesi şaşırttı. ocak’a kadar oynamaması üzücü. hem bir futbolcu hem de futbolsever olarak böyle düşünüyorum. herkes onun sahada olmasını istiyor. umarım bir çözüm bulunur.”

    “elemelerin son bölümünde türkiye’nin yaptığı müthiş çıkış övgüye değer. açıkçası finallere kalmanız beni sevindirdi. türkiye zaten bunu haketti. türk seyirciler şampiyonaya renk katacaktır. türkiye’ye ve özellikle arda’ya turnuvada başarılar diliyorum...”

    “esm (avrupa spor medyası) ödülü’nü almak benim için çok önemli. 1-2 avrupa gol krallığı ödülü alırım diye düşünüyordum ama 4 oldu. umarım seneye de alırım ama önemli rakiplerim var. rooney’yi beğeniyorum, aguero çok formda ve lewandowski adeta şov yapıyor. benzema da gününde olursa çok tehlikeli...”

    cr7
  • 24656
    karşı karşıya oynadığın en iyi futbolcu kim?
    "messi. her zaman messi olmuştur. ona karşı bir çok maç oynadım."

    en iyi kurtarışın?
    "bayer leverkusen maçındaki tüm kurtarışlarım güzeldi. dünya kupası finalinde arjen robben'in karşı karşıya şutunu çıkarmıştım. o çok özel bir andı."

    en iyi takım arkadaşın?
    "zinedine zidane'ı her zaman çok sevmişimdir."

    çocukluk idollerin kimlerdi?
    "manchester united efsanesi peter schmeichel'ı idolümdü ancak vitor baia, buffon, santi canizares ve oliver kahn'ı de severim."

    iker casillas
  • 24657
    "bence danny blind bu takım için ideal isim. hoca konusunda paniklemeye gerek olduğunu sanmıyorum. elemeler boyunca ilginç şeyler yaşadık. blind bir çok sakatlık problemiyle baş etmek zorunda kaldı. ama heo birlikte başarısız olduk."

    "biraz geçmişe gidersek blind'den önce görevi van gaal ve hiddink gibi önemli isimlerin aldığını görürüz. blind göreve geldiğinde önünde 4 maçı vardı. şans da pek yanında değildi ve başaramadık. bence blind'e güvenmeye devam edilmeli."

    wesley sneijder
  • 24658
    "üzülerek milan'ı reddettim çünkü real madrid'den sonra 1 yıl ara verme kararı almıştım. milan'a dönmek isterdim ama araya ihtiyacım vardı. moral-motivasyon olarak yüksek düzeyde olmadan bu görevi alamazdım."

    "sinisa'yı(mihajlovic) çok severim. iyi bir hoca ve büyük karakter. milan'da başarılı olacaktır. şu anda kadroda sorunlar var ve bunlar çözülmeli. carlos bacca ve luiz adriano gibi iyi oyuncular transfer edildi. gençlerle bu isimler desteklenmeli ve ortaya iyi bir milan çıkarılmalı."

    carlo ancelotti
  • 24661
    "bu sezon deplasmanda oynadığımız 3 maçtan 1 galibiyet 2 beraberlik aldık. bu haftaki rakibimiz beşiktaş ligin lideri. kaliteli oyunculara sahip.

    bizde lige iyi başladık. son maçımızda sahamızda bursaspor'a mağlup olduk. bu bizim için şansızlıktı. sahamızda kaybettiğimiz puanın telafisini deplasmanda yapmak istiyoruz. futbolun doğrularını yaparsak, beşiktaş'ı istanbul' da yener ve döneriz. bunu başaracak güce de fazlasıyla sahibiz. rakip fileleri havalandırarak takımımın kazanmasını sağlamak ve gol sayımı artırmak istiyorum."

    leonard kweuke
  • 24662
    http://www.socratesdergi.com/.../16/basarinin-sirri/

    “sizleri görmek güzel. 1 ekim’le birlikte kulübün başındaki 19. yılımı kutlama şansına ve ayrıcalığına eriştim. güveniniz için sizlere ve yönetime teşekkür etmek istiyorum. bazı fantastik günler yaşadığımız gibi bazı zor zamanlardan da geçtik fakat onlar hep benim yanımda oldular. ve ben buna değer veriyorum. eğer buna değer vermeseydim burada olmazdım.

    buraya geldiğimde kulübün 80 hissedarı vardı ve hisse bedeli 400 sterlindi. şimdilerde 550 hissedar var ve tam bedelin ne kadar yüksek olduğunu bilmiyorum. fakat endişeniz olmasın, benim hissem yok. asla olmasını istemedim zira bazı kararları hisse bedelinin değerini yükseltmek için verdiğim suçlaması ile karşı karşıya kalmak istemedim. ve böyle olduğu için mutluyum.

    arsenal’deki ilk yıllarımda, 1996’dan 2005’e kadar, işlerin bir hâyli yolunda gittiğini söylemeliyim. her şeyin çok kolay, düzgün, güzel gittiği zamanlardı. bir hegemonya kurmuştuk, çoğunlukla premier lig’de ve federasyon kupası’nda.

    arkasından yeni stadyuma taşındığımız ikinci dönem geldi. rekabetin artışıyla birlikte işler zorlamışmıştı, ayrıca daha sınırlı bir bütçeye sahiptik ve hedefimiz ligin tepelerinde dolaşmaktı, böylece şampiyonlar ligi’nden aldığımız paralarla borcumuzu ödeyebilecektik. bunu başardığımızı söyleyebilirim. bize şüpheyle yaklaşılan zamanlarda, çoğunlukla ligin son maçının son dakikasına kadar mücadelemizi verdik.

    bir kulübün taraftarı ya da antrenörüyseniz size her zaman yapamadıklarınız söylenir. bunu anlayabiliyorum, yaşadığımız toplumun yapısı bu. geri dönüp baktığımda gururla lig ve federasyon kupası şampiyonlukları kazandığımızı görüyorum ama kulüp olarak ilk başta gelen özelliğimizin istikrar olduğunu düşünüyorum. şampiyonlar ligi’ne tam 18 yıl arka arkaya katıldığımıza dikkatinizi çekerim.

    avrupa’da sadece bir kulüp, 19 kez arka arkaya katılan real madrid daha istikrarlı olabildi. elbette bu başarının bazılarına yeterli gelmediğinin bilincindeyim. fakat en azından bu sonuç anlamındaki istikrarımızı kanıtlayan bir özellik. daha fazla istiyoruz, elde ettiklerimizin kafi olmadığını söyleyecek ilk insan benim. ancak yakaladığımız istikrar da düşünüldüğü kadar kolay olsa herkes bunu yapardı. bazen insanlara zirvede kalmanın ne kadar zor olduğunu hatırlatmak çok mühim. zira buna yeteri kadar değer vermiyoruz.

    yaklaşık iki buçuk senedir bu süreci atlattık, ekonomik anlamda çok daha kuvvetliyiz. artık şampiyonlar ligi’nden gelen gelir öyle çok büyük değil. yayıncılık çok büyümeye başladı, reklamlardan büyük paralar kazanılıyor ve kupanın mali değeri eskisi kadar büyük değil.

    son birkaç senede takımı ileriye taşıyabilecek isimlerden bir çekirdek oluşturduk. teknik direktör olarak, muazzam seviyede bir data alabiliyorum, her güne, her maça dair. 18 sene önce sadece gözlerimle bu işi yaparken, şimdi bilgi sağanağı içerisinde seçim yapmak zorundayım. çevremde çalışan 20 insan var ve her gün daha güçlenmemiz için çaba harcıyorlar. bu, çok enerji isteyen bir iş.

    daha ileriye gittiğimize inanıyorum ama bunun her geçen gün zorlaştığı da ortada zira artık 19 yıl öncesine göre çok daha fazla şey biliniyor. futbola dair en fantastik şeylerden biri de şu, siz burada diyelim 10 kişi olabilirsiniz ama tek profesyonel benim, bazen o ortamda profesyonel olmayan kişi haklı olabilir.

    emin olduğum tek şey, kulüp için doğru kararı verdiğimi düşünmem. bu, doğaçlama alınan bir şey değildi. alabileceğimiz bütün tavsiyeler doğrultusunda ilerledik. lâkin bizim sahip olduğumuz bilgiler, sadece bir görüşe sahip olanlardan çok daha donanımlıydı. dünya değişiyor. takımımızı yapılandırdık ve çalışma, hazırlanma, oyuncu geliştirme noktalarında ilerlediğimizi kesinlikle söyleyebilirim.

    bana şunu sormak istiyorsunuz: “bu sene şampiyonluk kazanacak mıyız?” ben, zirve yarışına döndüğümüzü düşünüyorum, şansımız yüksek. yakaladığımız pozisyonlar, verdiğimiz şanslar, yarattığımız fırsatlar… bakınca bütün rakamlar, bizim bu mücadelede potansiyelimiz olduğunu anlatıyor. 2015’te bence kulüp için dönüm noktası olan şey, takvim yılında herkesten daha fazla puana sahip olmamız. bu, doğru yolda olduğumuzun nişanesi.

    yaptığımız şey tutarlı gidiyor. sezona kötü bir başlangıç yapsak bile geri dönmeyi başardık ve liderin iki puan uzağındayız. bu, istikrarı yakaladığımızı gösteriyor. manchester united’a karşı gösterdiğimiz performansı daha sık ortaya koyabilmeliyiz. büyük maçları kazanmak, her maçın önemini kavramak ve 2015’in başından beri elde ettiğimiz çizgiyi devam ettirmek mühim.

    geçen sene ligi üçüncü bitirdik ve federasyon kupası’nı kazandık. arka arkaya ikinci kez kupanın sahibi olduk ve bu alanda herkesten daha başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. elbette, daha fazlasını istiyoruz. daha fazlasını yapmaya muktediriz ve bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

    para harcamaktan korkmuyoruz, bu konuda kötü bir şöhretim olduğunun farkındayım. son üç senede gösterdiğimiz şey şu, eğer kaliteli bir oyuncuyla karşı karşıyaysak bunun için para harcarız.

    başarıyı yetenek ve bağlılıkla ilgilidir. bağlılık, kulüpte yetişten oyuncuların getireceği bir şeydir. bu formayı giymek onlar için farklı bir anlam taşır zira erken yaşlardan itibaren bu seviyeye gelmenin ne olduğunu öğrenirler. bunu gözden çıkarmak istemeyiz. bir nesilden başkasına bu değerleri taşıyacak isimlere ihtiyacınız var. transfer ettiğimiz oyuncular kadar francis coquelin ve héctor bellerín gibi bu kulübün tedrisatından geçen, altyapısından çıkan oyuncularla da gurur duyuyorum. bu da bir hâyli önemli. bu isimler gollere imza atmadıkları için her zaman hak ettikleri övgüyü alamıyor ama takım için çok çalışıyorlar. iyi bir karışım yaratmak zorundayız, başka yerlerden gelen büyük oyuncularla yetiştirdiklerimiz arasında. bu nedenle gençlere yatırım yapıyoruz.

    bazen sıkıntılarla karşılaşıyoruz lâkin ben her zamankinden daha motiveyim, daha istekliyim. 19 yıl önce çok daha rahattım, şöyle düşünürdüm: eğer işler yolunda gitmezse yapacak bir şey yok.

    bugün bunun ne anlama geldiğini çok daha iyi biliyorum. iyi sonuçlar alamadığımızda, yenildiğimizde bunun insanları nasıl üzdüğünü görebiliyorum. omuzlarımdaki yük artık çok daha ağır. sözleşmemin son gününe kadar bu kulübe büyük başarılar getirmeye gayret edeceğim ve bir gün bu işi başkasına bıraktığımda arsenal’in geleceği çok daha parlak olacak. benim için çok mühim olan şeylerden biri de kulübü benden sonra gelecek olan kişiye sağlıklı şartlarda bırakabilmek.

    dürüst olalım, artık daha zorlu rakipleriyle karşı karşıyayız. ingiltere’de bile bu böyle. bu şartlar altında mücadele etmek için çok daha güçlü olmalıyız. ve olacağız. herkese çok teşekkürler, gelecek sene görüşmek üzere.”

    (bkz: arsene wenger)
  • 24668
    "portekiz'in fransa kadrosunda olmak istiyorum. ispanya'ya gelip burada oynamam milli takım teknik heyeti için daha görünür olmam anlamını taşıyor. milli takıma girmem gerek."

    "portekiz u21 takımı kadrosunda olmadığını öğrendiğimde çok üzüldüm ama geride kaldı. artık yeniden takımdayım. iyi ve kaliteli oyunculardan kurulan bir takımımız var."

    armindo bruma
  • 24670
    "hakan balta'ya bir parantez açmak lazım. şaşkınlıkla seyrediyorum. yaşı ilerledi, o kadar hırpalandı ki çocuk. galatasaray'ın bütün maçlarında banko. 90 dakika oynuyor, çok darbe aldı son dönemde. tekmeler, bileğine geldi darbeler, dizine geldi. bu yaşta bir oyuncunun hiç fiziksel temastan da kaçmadan oynaması nedeniyle aslında çok yıpratıcı bir süreçten geçti. bugün hakikaten içine maldini kaçmış. hem sağlam, hem çok akıllı, hem çok dengeli, hem de çok faydalı. yaptığı işlerde 'aaa uçuyor' demiyoruz belki, ama uçuyor. dikkatli bakınca, nazar değmesin, inanılmaz faydalı futbol oynuyor. bana göre çok doğru bir hamle yaptı galatasaray kulübü. çok değerli bir profesyonelinin kontratını 2 yıl daha uzattı"

    önder özen
  • 24672
    gençlerbirliği, bu maçtan önce ligin en az şut atan takımıydı. ancak galatasaray henüz ilk 10 dakikada rakibine 2 önemli şut fırsatı verdi, birisi direkten döndü. sonrasında rodriguez’in oyuna ağırlığını koymasıyla oyun üstünlüğünü ele geçirdi. 25. dakikada galatasaray, gençlerbirliği’ne karşı % 63’lük bir topa sahip olma üstünlüğü kurmuştu. 35. dakikaya kadar da galatasaray hücumda ne zaman tempoyu arttırdıysa o kadar tehlikeli pozisyon geliştirdi. ilk golü galatasaray’ın atmasına engel olan saha içi sorun ise bu hücum temposunu arttırma işini ilk yarıda yeteri kadar çok yapmaması oldu. tabii ki bu sorunun kökeninde sneijder’ın en verimli olduğu yerde görevlendirilmemesi de büyük etkendi.

    ilk yarıda sneijder sahanın en çok top kaybeden ismiydi çünkü anlamsız bir şekilde son 10 yılda dünyanın en iyi 10 numaralarından birisi olan hollandalı maestro, rakip ceza alanı merkezi ve kaleden uzakta solda görevlendirilmişti. sneijder sola hapsedilince en verimli olduğu sol kanat yerine sağda görevlendirilen podolski ile hücumda alan ne kadar genişletilebilirdi ki? hâlbuki galatasaray’ın mehmet özdilek göreve geldikten sonra takım savunması kurgusunda 2014 model levante’leşen gençlerbirliği karşısında hücumda alanı genişletmesi o savunma dengesini bozmak adına en etkili panzehirdi.

    bilakis 2. yarıda yasin’in sol açık olarak oyuna dâhil olup sneijder’ın asıl yeri olan merkeze geçmesiyle galatasaray hücumda alanı genişletmeye ve hücum sürekliliği sağlayıp tempoyu yükseltmeye başladı. skoru 1-1’e getiren golde galatasaray takım hücumu, stoper chedjou sol çizgiye açılıp asisti yapacak kadar oyunu geniş alana taşımıştı. birkaç dakika sonra galatasaray için bir stoperden daha fazlası olan chedjou, duran toplar mühendisi selçuk’un kornerinde sarı-kırmızılıları 2-1 öne geçiren gole imza attı.

    yasin, sadece sneijder’ın merkezden oyuna hükmetmesini sağlamadı; kendisi de solda oyuna dâhil olduğundan beri adeta “süper yedek” etkisi yarattı, golünü de attı. soldaki yasin-carole koalisyonu, ortadaki sneijder-bilal-selçuk kolektif yaratıcılığı sonucu gençler kalecisi hopf henüz 77. dakikada 7. net kurtarışını yaparken galatasaray bu sezon ilk kez bir lig maçında bu kadar çok isabetli şut atmayı başardı. bu da fazlasıyla skora yansıdı. herhalde galatasaray’da sezonun kalanında yasin varken sneijder bir daha solda hapsedilmez. ne dersiniz?

    ali ece
  • 24673
    galatasaray’ın dün sahaya çıktığı 11’e diyecek yok, ama ilk 45’teki diziliş felaketti. selçuk-rodriguez-bilal orta sahayı üçleseler, hoca merkezdeki geçirgenliği çözmek istemiş diyip anlaşılabilirdi. rodriguez sağ açık, sneijder on numara başlasa hakeza; herkesin orijinal yerinde görev aldığı bir diziliş olurdu bu. ama bilal’in on numarada, sneijder’ın sol açıkta başlaması seçeneklerin en kötüsüydü. sneijder solda sayısız top ezdi, bir devrede 12 top kaybıyla oynadı. bilal ilk yarıda on numarada görünmez gibiydi. ki hamza hoca onu akhisar’da da on numara pozisyonunda kullanmıyordu, bu oyuncunun o pozisyonda sahayı yeterince geniş göremediğini düşündüğünü bizzat bana söylemişti... 46’da yasin sola, sneijder on numaraya, bilal orta ikiliye geçince herkes rahatladı, formasyon normalleşti. chedjou ve yasin’in ekstralarıyla da 10 dakikada gençlerbirliği’nin fişi çekildi.

    yalnız, galatasaraylılar’ın farklı kazandıkları bu maçta, 37’de yedikleri golden çıkarmaları gereken dersi de ıskalamamaları gerek: golden önce bilal yere düştüğü anda, top henüz orta sahada. galatasaray geride eksik değil, topun arkasında 6 sarı-kırmızılı oyuncu var. tek bir gençlerbirliği oyuncusu el kabir, bu 6 kişinin arasından elini kolunu sallaya sallaya atıyor zaten golü. chedjou, carole, sabri, hakan, biraz arkalarında selçuk ve rodriguez, herkes donup izliyor pozisyonu. çünkü herkes, özellikle de tecrübeli yerliler, faul düdüğü çalacağından o kadar eminler ki... türkiye’de bu düdüklerin nasıl kolay çalındığını o kadar iyi biliyorlar ki... bilal’in kendini bu kadar kolay bırakması da, sabrilerin hakanların selçukların izlemesi de hep bu yüzden. galatasaraylı (birçoğu da a milli formalı) futbolcular, şunu unutmamalı: bu düdükler şampiyonlar ligi’nde çalınmıyor (bkz. astana maçının 41’inci dakikasında selçuk’un poposunu yaslayıp kendini yere bırakıp topu eline alışı). bu düdükler euro 2016’da da çalınmayacak. o yüzden bu faul alma hastalığından vazgeçip futbola odaklanmalısınız ivedilikle.

    uğur meleke
  • 24674
    "napoli'den galatasaray'a gittim. çünkü büyük bir kulüptü ve takımın başında cesare prandelli gibi beni isteyen önemli bir isim vardı. ancak sonra kendisinin görevine son verildi.'2

    ''bu yüzden şanssızdım ve benim için işler ondan sonra yolunda gitmedi. genoa geçen sezonun sonuna doğru beni istedi. hemen karar vermek istemedim. bir süre beklemeyi tercih ettim. çünkü kendimi galatasaray'da yeniden kanıtlamak istiyordum. ancak beklediğim gibi olmayınca gelen teklifi değerlendirdim.

    "genoa hakkında bana bilgi vermesini istemiştim. işlerin yolunda gitmesi için orada şartların müsait olduğunu iletti. pandev'e güvendim ve şimdi baktığımda haklı çıktığını görüyorum"

    blerim dzemaili
  • 24675
    ''zor bir maçtı. milli takım arasından önce iyi bir çıkışımız vardı. onu devam ettirmek istiyorduk. milli takımdan yorgun gelen oyuncularımız vardı. onun için zor bir maçtı. ilk yarıda pozisyon bulmakta zorlandık, ilk yarı istediğimiz oyunu ortaya koyamadık. ama ikinci yarıda konuştuk. ileride baskı yaptığımız zaman maçı çevireceğimizi biliyorduk. ikinci yarıda bu sezonun en iyi oyununu oynadık. gol attığım için kendi adıma da çok sevinçliyim. bugün umut'un arkasında oynadım. hocam da söylemiştim. mutluyum.''

    "ilk transfer olduğumda eleştiriler olmuştu. formayı giydiğim sürece formanın hakkını vermeye çalıştım. burada olduğum sürece, 1 sene olur, 2 sene olur elimden geleni yapacağım. şu an işler istediğimiz gibi gidiyor. 4 maçtır iyi sonuçlar alıyoruz. ben de oynuyorum. oynadıkça istediğim seviyeye geleceğim."

    bilal kısa
❮
1980❯
App Store'dan indirin Google Play'den alın