• 24601
    ''insan inanmakta güçlük çekiyor ama gerçek gün gibi ortada: m.başakşehir maçında bir sıkıntı doğsa galatasaray'da şu anda hamza hocanın gönderilmesi sürecinde ilerliyor olacaktık...

    bunun korkunç sonuçlar doğurabilecek utandırıcı bir cinnet hali olduğunu söylemenin bir yararı var mı, bilmiyorum. 8 aylık görev süresinde 3 kupa kazanmış bir teknik adamın dünyanın her yerinde en az 2-3 yıllık kredisi olur. bizde daha küçük bir sürçme olmadan bile kelle avcıları ortaya çıkıyor ve gelişmeler de onların öngörüleri doğrultusunda oluyor. üstelik bunu yapmaya kalkanlar hayatlarında bir kupa değil maşrapa bile kazanmamış olan adamlar!

    rapor konusu ve yönetimin öteki açıklamaları, kelle avcılarının ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. ‘hocamızın arkasındayız' söylemleri bile tek başına bunu kanıtlamaya yeter. başkan özbek ve yöneticilerin söylediklerinin satıraraları ile vücut dili herşeyi açık biçimde ortaya koyuyor. hamza hocanın açıklamaları da bunu destekliyor. hatta böylesi kırıcı bir yaklaşım nedeniyle artık dikiş tutmaz bir sürece girildiğini söylemek de mümkün.

    peki, durumu sükunetle gözden geçirmeye çalışalım. hangi nedenle görevden alınması gerekiyor hamza hocanın? efendim, atletico madrid maçına yanlış kadroyla çıkmış, başka maçlarda da hatalar yapmış da bilmem neymiş. efendim, astana maçı kazanılamamış da herşey berbat olmuş… bu memlekette zaten bir takımın sahaya hangi kadroyla çıkması ve nasıl oynaması gerektiğini sadece teknik direktörler bilmez; onların dışındaki herkes bilir!

    işin aslı şudur: teknik adamlar ellerindeki kadro olanakları çerçevesinde sürekli bir arayış içindedir. özellikle zor maçlar öncesinde değişik düzenlemelerle rakibi şaşırtmak ve bu yolla başarıya ulaşmak isterler. hamza hocanın a.madrid maçında da yapmak istediği buydu. düşüncesi doğru değildi ya da uygulaması felaket oldu. peki, bu hiç görülmemiş bir durum mu? galatasaray tarihinin en başarılı teknik direktörleri bile buna benzer nice fiyasko yaşadı. uefa kupasının kazanıldığı sürecin hemen öncesinde ali sami yen'de cim bom'un chelsea'den 5 yediğini unutmuş olabilir miyiz?

    astana maçında hamza hoca hemen herşeyi doğru yaptı. hata, birkaç dakikayı geçirme becerisi gösteremeyen oyunculardaydı. yenilen 2 gol de yüzde yüz kişisel hatalardan doğdu. oyuncuların kağıt üzerinde değerleri akılalmaz rakamlarla ifade ediliyor ama sahada kimi zaman en basit işler bile yapılamıyor. sonra da fatura teknik direktöre kesiliyor.

    işin insanı öfkelendiren yanlarından biri de şu: laf o taraftan açıldığında hemen herkes bu memleketin 3 teknik direktöre teslim oluşundan yakınıyor ve ‘hiç mi yeni adam çıkmayacak?' diye homurdanıyoruz. ismail kartal ve hamza hamzaoğlu gibi birileri çıkacak gibi olduğunda da onları yokedebilmek için elden gelen yapılıyor. bu ortamda mı yetişecek yeni teknik adamlar?

    hamza hoca buraya kimsenin torpiliyle filan değil tırnaklarıyla kazarak gelmiş biri. şu ana kadar da görevini beklenenin çok üzerinde bir başarıyla yerine getirdi. başkan özbek'in bu tuzağı bozmak için ‘elimde olsa hamza hocayla 3 değil, 6 yıllık sözleşme yapmak isterim ama bizden sonra gelecek yönetime sıkıntı çıkarmış olmak istemediğim için bunu yapmıyorum' demesi gerekir ama tam tersini yapıyor. rapor isteme gibisinden anlamsız zorlamaların doğal olduğunu savunuyor.

    şunun şurasında hamza hoca henüz 30. lig maçını geride bıraktı, yani 1 sezonu bile tamamlamamış durumda. oynadığı avrupa kupası maçı da sadece 3. yine de onun gönderilmesi gibisinden bir cinnet durumunun kolaylıkla ortaya çıkması mümkün. örneğin, istanbul'daki astana maçında istenmeyen bir sonuç doğduğunda yönetimin taraftar öfkesinden kendini kurtarabilmek için hiç duraksamasız hamza hocayı kurban edeceğini görebilmek için çok akıllı olmaya gerek yok.

    tabii sonrasında yaşanacak felaketi yönetimin göremeyişine üzülmemek elde değil. yerine getireceğiniz adam onun en az birkaç katı ekip maliyetinin yanında bu takımın bitip tükendiğini ileri sürüp en az 10 transfer isteyecektir. yönetim de ağlaya sızlaya da olsa bunların bir bölümünü yapmak zorunda kalacaktır. türkiye'yi tanıyordu, sistem kuruyordu, bilmem ne oluyordu derken cim bom kendini ligin orta sıralarında bulacaktır.

    bu yönetime hamza hocadan daha fazla yardımcı olabilecek ikinci bir teknik adam bulunabilir mi acaba? aylardır uefa'nın finansal fair play kurallarına uymak için geceli gündüzlü çalışma içindeki yönetim, kendi ayağına değil kalbine kurşun sıkması anlamına gelecek bu tuzağı nasıl göremiyor? bitmedi, şu anda hamzaoğlu yönetimin önündeki en güçlü paravan. onun gönderilmesi halinde çok kısa bir sürede ve şiddetli biçimde sıranın yönetime geleceğini anlayabilmek çok mu zor? bunu mu istiyor yönetim? öyleyse kolay gelsin...''

    ahmet çakır
  • 24602
    "avrupa'da çok ciddi hukuk mücadelesi veriyoruz. bunu da sürekli seslendirmek istemiyoruz. biz çekilelim ama gelecek olan yönetime yapılan baskılar kulübün aleyhine olur. bizim gitmemiz şike sürecini zayıflatır. tff de zaten bizim gitmemizi istiyor

    trabzonspor başkan yardımcısı prof. dr. yakup aslan gündemdeki şike süreci ve takımın genel durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. aslan, aralık kongresinde neden aday olmak istediklerini de açıkladı. yakup aslan, ligin bundan sonraki haftalarında hakem hatalarıyla karşılaşmayacaklarını da söyledi.

    "aralıkta kongremiz var. tff'de bazı adamlar bizi hırpalamak istiyor. seçime gireceğimiz de garanti değil. gelecek olan kasaya para mı koyacak? 20-30 bin euro koyacak olan varsa ben şahsım olarak yetkilerimi devretmeye hazırım. eski ahbap-çavuş muhabbetleri devam mı edecek?"

    "avrupa'da çok ciddi hukuk mücadelesi veriyoruz. bunu da sürekli seslendirmek istemiyoruz. tff 5 yıl ceza alacak, f. bahçe küme düşecek. biz çekilelim ama gelecek olan yönetime yapılan baskılar kulübün aleyhine olur. cumhurbaşkanı tek bir kelime söylemiyor. bizim gitmemiz şike sürecini zayıflatır. tff de zaten bizim gitmemizi istiyor. biz söz verdik bunu bitirmek istiyoruz. hakkımız yenirken basın dışında sesini çıkaran kimler var? nerede sadri şener, faruk özak ve özkan sümer? bunlar etkin insanlar. seslerini çıkaran yok. bu yönetim beceriksiz diyerek yönetime saldırabilirler. ama trabzonspor babalarının çiftliği mi?"

    "takımda sürekli başarısızlık olursa orada huzur olmaz. takım moral olarak bitince sorunlarda ortaya çıkıyor. eski cavanda olsaydı penaltı öncesi rakibi onu geçebilir miydi? konya ve g. saray maçında yenilgiyi hak edecek oyun oynamadık. yerel muhalefetle uğraşıyoruz, takım içi sorunlarla uğraşıyoruz. hakemlerle uğraşıyoruz. ciddi bir savaş veriyoruz. içeride tatsızlıklar olabilir, büyütülüyor. mehmet ekici ile erkan zengin arasında isteyerek yapılmış kavga değil, tartışırken eli suratına çarpmış. her şeye laf yetiştiriyorsun derken elini uzattı, yüzüne çarptı. biz kavga olsa ona müsaade eder miyiz?"

    "şota ile başkan görüşüyor. nihai karar verilecek olsa yönetim devreye girer. o da hakemlerin devreden çıkmasını istiyor. geri kalan sorumluluğu üzerine alıyor. osmanlı maçı hafızalardan silinmesi gereken bir maçtı. taraftardan özür dilemek lazımdı. bundan sonra hakem hataları eskisi gibi olmayacak. süleyman abay'ı sahalarda görmek istemiyoruz."

    yakup aslan trabzonspor başkan yardımcısı
  • 24604
    "bu istanbul'a ailece üçüncü gelişimiz. geçen sezon burada oynanan şampiyonlar ligi'ndeki g.saray-dortmund maçını tribünde izlemiştim. kevin o zaman dortmund'daydı, şimdi g.saray'da. ben kadere inanırım. kevin'i istanbul'da yalnız bırakmayacağız. 3 hafta burada, 3 hafta almanya'da dönüşümlü yaşayacağız."

    "kevin dortmund'da türkler'in yoğun olduğu bir yerde büyüdü ve birçok türk arkadaşı oldu. biz de ailece türkler'le samimiyiz. galatasaray tercihinde bu da etkili oldu tabii. balmumcu'daki başkanın otelinde kalıyoruz. istanbul trafiği ile tanıştık. kevin'a florya'da ev tuttuk. tesislere çok yakın, haftaya sevgilisi ile birlikte taşınacak."

    kevin grosskreutz'un babası martin grosskreutz
  • 24611
    "en büyük aşkım spordu. kaleciydim ben. hem lise takımının kalecisiydim hem de mardin’de iki amatör takım vardı, biri mardinspor, diğeri mezopotamya. ben mezopotamya’nın da kalecisiydim. kendimi bildim bileli galatasaraylıyım. turgay şeren resimleri vardı bende hep. reflekslerim çok iyiydi, o yüzden kaleciliği seçtim."

    nobel ödüllü türk bilim adamı aziz sancar
  • 24612
    uefa ile toplantı 4 kademelik bir süreç. ilk toplantıda bilançonu koyuyor ve her detayı açıklıyorsun. senden gelen rakamlarla, kendi gözlemlerini birleştirip raporlayarak kurula gönderiyorsun. o kurul bilirkişi heyeti gibi gidişata bakıp projelerimizin nasıl yollardan ne gibi sonuçlara gideceğini inceliyor. futbolculardan aldığımız borçsuzluk kağıdını uefa'ya yolladık. son evrakların 15 ekim tarihinde tesliminden sonra da kontrol günleri başlayacak."

    "fernando muslera'yı satınca bu kulüp rahatlamaz. 70 milyon euro'luk farktan bahsediyoruz. tek bir oyuncuyu satmakla bu tablo düzelmez. bu geçmişteki gibi günlük çözümlere benzer. biz uefa'daki sıkıntımızı da projelerimizle bitireceğiz. ekstrem bir teklif gelirse düşünürüz. zaten geçen yaz muslera'ya teklif de gelmedi."

    "biz bu mali sorunu çözmek için her şeyi yapacağız. biz gelirken bu riski biliyorduk. maalesef gerekli tedbirler alınmadığı için bu zarar büyümüş durumda. biz bu sıkıntıyı çözmek istiyoruz. ceza riski var mı; var! cezanın boyutu var. sen bu işi ne kadar iyi yönetirsen o kadar çabuk düzeltme imkanın var. taraftar da bunun farkında artık. lig ikincisiyiz, takım görece oturdu, düzgün sonuçlar almaya başladı."

    g.saray son yıllarda ilk kez transferi artıda bitirdi! +18 milyon euro karla kapattık. bunlara opsiyonları olan telles ve bruma dahil değil. onları da eklersek toplam +35 milyon euro oluyor. aslında adam yolladığımızda gelecekteki yüklerden de kurtuluyorsun. böyle bakarsanız bizim bu transfer dönemine yansıyan bilançomuz 27 milyon dolar... 40 küsürden 24-26 futbolcuya indirdik kadromuzu. bu maddi yönden iyi yansırken antrenmanların da kalitesi arttı!

    "ben hamza hoca'yı çok seviyorum. çok efendi ve pırlanta gibi bir insan. hamza hoca'nın geçen sezon sadece sultanahmet'teki kupaları kaldırmadığı kaldı yani! bir sezonda alacağımızı kupaları aldık. geçen sezonu başarılı tamamlamış bir hocayla devam ediyoruz."

    yarsuvat döneminden başlayan personel kısıtlamasını uefa'ya da anlattık. ayda 2 milyon tl kar sağladık. kişi sayısı düştüğü için verim de arttı.

    "muslera sevilmez mi! her sezon kaleyi duvar yapan bir adam. galatasaray'ın başarılarındaki bir numaralı isim. pırlanta gibi bir çocuk"

    fatih işbecer
  • 24613
    barış isteyen insanları öldürmek... bu bir terör saldırısının ötesinde.. katliam bu. herkesin görevini yapıp, bu işi yüzde 100 aydınlatmasını bekliyoruz. bunu, 'saldırı' deyip geçiştiremeyiz.

    bilmiyorum. maç oynanmayabilirdi bile... terörün hedefi hayatı durdurmaktır. buna verilecek tepki de hayata devam etmektir. ama dediğim gibi bu bir katliam... böyle bir durumdan sonra spor yapmak ne kadar doğru bilmiyorum.

    öncelikle izlanda'dan 1 puan almamız gerek. tabii şunu unutmayalım. bu hale biz getirdik. bir mucize olacaksa biz kendi yaptığımızı düzeltmiş olacağız. gruptaki en önemli problem hollanda'nın performansıydı. yoksa her şey normal gidiyor.

    gökhan töre ve volkan'ı (şen) 11'de görmeyince şaşırdım. özellikle volkan'ı... defansın arkasına sarkmada önemli oyuncular bunlar. abdullah hoca çekler için 'baskı altında hata yapıyorlar' diye anlatmıştı. doğru söylemişti. hakem de penaltıyı verdi. penaltıydı zaten ama kolay kolay çalınmaz bu tür penaltılar.

    bizim sahaya çıktığımız kadro hep almanya'dan avrupa'dan türk milli takımı'nı seçen oyuncular. hakan'ı tebrik etmek lazım. gökhan töre genç yaşında bizi tercih etti. bazıları da mecburiyetten geldi. en iyi imkan neresiyse onu tercih ediyorlar.

    ama biz ne oynuyoruz? orta sahamız belli değil. cumartesi 4-6-0 oynadık. biz hep kaos futbolu oynadık. bunlar ortadayken, hocaları bu tabloda eleştirmek doğru değil. güçlü e bir kadromuz var. bu durumda 53 takım içinden 23'ünün içine girmemiz lazım. daha önceden 8 takım gidiyordu. son maçta gidemiyorduk. eskiden yugoslavya'yla oynardık, kalelerine gidemezdik.ama şimdi gitmemiz lazım. evet hak etmediğimiz durumlar var ama birçok yönden de fransa'ya gitmeyi hakediyoruz.

    arda vücudundan çok aklıyla oynuyor. o instagram mesajından sonra 'acaba bir problemi mi var?' diye düşünmüştüm. arda futbolla mutlu olan bir insan. uzak kalmış olmak onu bir depresyona sokmuş olabilir. her zaman çok akıllıydı. sonuç odaklı olabilmesi, analitik düşünebilmesi onu barcelona'ya transfer ettirdi. adeta türkiye standartlarında bir üretim hatası. oynadığı takım dünyanın en iyi 3 kulübünden bir tanesi... yedek de olabilir. sorun değil. biz bir daha messi-neymar-suarez üçlüsünü zaten göremeyebiliriz.

    izlanda sistem takımı... kötüsü olmaz gibi geliyor. ceza sahasına sokmayan bir takım. daha dikkatli olmamaız lazım. çeklerle aynı değil bence... bu grubun en iyi takımı. beraberliğe oynayamayız. zaten beraberliğe nasıl oynanır zaten? bir korner olur, gol olur... savunmayı iyi becermenin çaresi de sürekli çıkmaktır. defansa çekilmek değildir. beraberlik nasıl planlanır bilmiyorum.

    galatasaray'ın ekonomik durumu

    ceza riski var mı? var. biz tartışmanın özünü kaybediyoruz. kırmızı ışıkta geçince, cezadan yırtmanın yolunu arayıp daha sonra tekrar kırmızı ışıkta geçiyorsun. buna benziyor. 'bizi biraz daha rahat bırak ki daha çok batayım' diyorsun adeta.

    hamza hocanın transfer istememesi zaten saçma. burak-selçuk başka oyuncu istememişse bu tartışılır. ama asıl meseleyi kaçırıyoruz. soru şu: 'şimşekler hamza hocaya gitsin biz de rahatlayalım' diye mi düşündüler, yoksa krizi yönetemediler mi? ibrahimovic konusunda sustular. sen doğru anlat herkes her şeyi anlar.

    mehmet demirkol
  • 24614
    "bir önceki maçtan sonra kalecimiz sakatlandı. omuzunda bir sorun yaşaması nedeniyle bu maçta oynayamayacak. onun dışında bir sorunu olan oyuncumuz yok. kaptanımız cezası nedeniyle bir önceki maçta oynamamıştı. bu maçta sahadaki yerini alacak. biz izlanda olarak buradayız. başka bir ülkenin maçı için gelmedik. 3 puan için geldik. takımın gelişimini ve şampiyonaya hazırlanmak adına önemli bir maç. biz burada sahaya çıkarken diğer takımların durumlarına bakmıyoruz. biz kendi oyunumuza bakacağız. letonya maçının 2. yarısında iyi oynamadık. biz izlanda milli takımı için buradayız ve izlanda için oynayacağız."

    yarınki maçta nasıl bir strateji izleyecekleri şeklindeki soruya ise hallgrimsson, "bizim burada bir stratejimiz var. bu değişmeyecek bir strateji. bu zamana kadar nasıl ilerlediysek aynı şekilde ilerleyeceğiz. takımın bir sonraki maça kadar daha iyi olmasını istiyoruz. takımın istikrarı açısından yarınki maçta da gol yememeye çalışacağız. takım olarak her geçen maçta daha iyi oynayarak ileriye dönük devamlılığı sürdürmek istiyoruz."

    "biz gruptan çıkmayı garantiledikten sonra birçok federasyon yetkililerinden ve teknik direktörlerden de tebrik mesajı aldım. bu doğrudur. tebrik mesajları atan ülkelerin içinde hollanda da var. şu anda maç için buradayız. türkiye'de ve hollanda'da oynayan oyuncularımız var. burada art niyet aramıyorum. sadece tebrik mesajı yollanmıştı ama ilk gruptan çıkmamızın garantilendiği zaman."

    heimir hallgrimsson
  • 24615
    "gruba bakıldığında bizi favori göstermemiş olabilirler ama biz her zaman takım olarak kendimizi ve takımımızı geliştirme yönünde ilerliyoruz. biz her zaman kendimize inanıyorduk."

    "çek cumhuriyeti ve letonya maçları dışında iyi ve istikrarlı bir tablo ortaya koyduk. bizim için önemli olan bu grubu iyi ve güçlü bir şekilde bitirmek. yarınki maça güçlü bir takım olarak çıkmak istiyoruz. çünkü avrupa şampiyonasına giderken bu tür maçların önemli olacağını düşünüyoruz. çünkü istikrarlı olursak daha başarılı olacağımıza inanıyoruz. gruba baktığımız zaman hollanda gibi türkiye gibi çok güçlü takımlar vardı. zor rakiplerle oynayacağımızın farkındaydık. ama bizim takım her zaman ileriye doğru gelişim ağırlıklı olduğumuz için kendimize inandık ve buna devam ediyoruz."

    aron einar gunnarsson
  • 24616
    "bütün kentte bu heyecanı yaşıyoruz. euroleague'de amacımız gidebildiğimiz yere kadar gidebilmek ve burada kalıcı olabilmek. perşembe akşamı çok güzel bir ortamda kazanmak en büyük hedefimiz olacak. başarırız, başaramayız ama oyunun içinde olacağız. her zaman olduğu gibi son topa kadar mücadele edeceğiz"

    ufuk sarıca

    'son topa kadar' bizim mottomuz değil miydi lan?
  • 24617
    "ben çok doluyum aslında."

    "burada uzun süre konuşurum. cezaevine gittim, arkamdan o kadar fotoğraf gösterildi ki. yok o yapıldı, yok bu yapıldı diye. benim bir arabamın fotoğrafını çekmişler. hem de evin önünde. bunun üzerinden dezenformasyon yapıldı. benim arabam evin önünde durmayacak da nerede duracak?"

    3 temmuz süeciyle alakalı

    "eskişehirspor-trabzonspor maçında bir pozisyon oldu. iki seçeneğim vardı. ya topu sezer'le buluşturacaktım ya da ben kullanacaktım. kendim kullanmayı tercih ettim. kasten bir şey yapmadım ama fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemezdim. mahkemede hakim bana "fenerbahçe'nin şampiyon olmasını ister misin?" diye sordu. ben de "hayır istemem." dedim. çünkü galatasaraylıyım. ben o sahada her türlü mücadelemi verdim. eskişehirspor adına elimden geleni yaptım. gerisi beni ilgilendirmiyor."

    "kaptanlık kolay bir şey mi? hiçbir kimse çıkıp da 'ümit böyle bir şey yapmaz.' demedi. eskişehirspor başkanı'yla her gün görüşüyordum. çıksınlar da konuşsunlar. mesut başkan'la 24 saatimi geçiriyordum. kaybolup kaçtılar. galatasaray tv'de benim gollerimi sansürlediler. ben, galatasaray'ı az mı sevindirdim? benim gollerimle sevindiniz kardeşim! o kadar doluyum ki... benim gollerimi niye sansürlüyorsunuz, bana güvenmiyor musunuz, ben galatasaraylı değil miyim?"

    ümit karan
  • 24618
    'türkiye artık elindeki şansı kaybetmez diye çok korkuyorum. gerçekçi olmalıyız. cumartesi günü türkiye, çek cumhuriyeti ile oynadığında ümidim vardı"

    "şu anda başka bir sonuca bağlıyız ki, bu olabilecek en kötü durum. çok zorlu bir konu. biz ne yapa biliyorsak yapmalıyız, yani kazanmalıyız. sonra da dua etmeli, umut etmeli ve bir mum yakmalıyız"

    arjen robben
  • 24620
    “işte biz zaten bu yüzden camia olamıyoruz. çok üzgünüm. biz ağaç kavuğundan mı çıktık? bu olay adana’da yaşanan ailevi bir olay değil ki. bu beşiktaş’ın davası. bir tek bugün yalnız değildik, hiçbir zaman destek bulamadık. bırakın desteği, beraat kararından sonra beni telefonla arayan yönetici bile olmadı. savcı beraat istediğinde kulübün yayın organlarında alt yazı geçin bari. beraat kararı çıkınca televizyonda o da gece saat 22.00’de alt yazı koydular.”

    serdar adalı
  • 24623
    galatasaray'da güven ortamı çok farklı. bu her meslekte aynıdır. patronunuzdan güven duygusunu aldığınız zaman, özgüveniniz yükselir ve daha iyi bir sonuç ortaya çıkar. g.saray ile şampiyonlar ligi’nde oynuyoruz, bu çok cezbedici. kulübün 20 milyon taraftarı var, büyük bir kitle gittiğimiz her yerde bizi takip ediyor. buradaki beklentiler bayern münih’teki gibi. burada sadece kazanmak ve kupalar geçerli. bu benim hoşuma giden bir şey, bu büyük bir motivasyon kaynağı.

    burada gol atmak daha kolay değil. çok güçlü bir lig, g.saray geçen sezon tüm kupaları kazanmış ve rakiplerin tamamı öncelikle aşırı defans yapmayı düşünüyor.

    “astana maçında oyundan çıkınca o anda şişelerde kola yerine su olduğu için tepkiliydim. şaka bir yana; bu olayın ardından gelen tepkiler anlamsız. hocamız o anda öyle karar verdi ve bu kabul edilmek zorunda. o anda memnun değilseniz bile... ama bu çok doğal, kendinizi değiştirmeye de gerek yok.

    “ligin tamamını kıyasladığınızda almanya, ingiltere ya da ispanya kadar güçlü bir lig değil belki ama her ligin ayrı bir zorluğu var. sonuna kadar savaşmak bir türk mentalitesi. türkiye’nin bir kaos ligi olduğu fikrine katılmıyorum. şartlar italya’dan iyi.

    eskiden durum neydi bilmiyorum ama kaostan bahsetmek yanlış. statlar, avrupa standartlarında. çok iyi bir atmosfer var. juventus ve milano’yu bir kenarda tutarsanız, buradaki teknik altyapının italya’dan daha iyi olduğunu söyleyebilirim.”

    “geçen haftalarda konya’da oynadık ve stada tam 40 bin kişi gelmişti. ancak maç saatleri çok geç ve bu nedenle de daha fazla kişi maçlara gelemiyor. sürekli geç saatte oynamak çok farklı.”

    “istanbul harika ve çok ilgi çekici bir şehir. ufkumu genişletti burası. oğlum burada uluslararası bir okula gidiyor ve ailecek kendimizi istanbul’da huzurlu hissediyoruz.

    köln halkının yüzde 101’i beni tanıyordu, istanbul’da da bu yönde çalışmalarım devam ediyor. sokağa çıktığım anda bir kalabalık oluşuyor, insanlar futbolu çok seviyor ve yüreği ile bana sarılıyor.”

    lukas podolski
App Store'dan indirin Google Play'den alın