• 22777
    basketbolcu kardeşlerimin hepsinin alınlarından, gözlerinden öpüyorum. çok gitmek istiyorum maçlara ama gidemiyorum. sürekli toplantılardayım. hepsini tebrik ediyorum

    abdurrahim albayrak

    başka söze gerek yok. 7 -24 florya'da olan ve her iç, dış futbol maçılarına giden adam bunu söylüyor.. tebrikler başgan. gs sevgin gerçektende dünyalara sığmıyor.
  • 22778
    maçın genel görüntüsü için şu ifadeyi kullanmak yanlış sayılmaz.. "fenerbahçe, galatasaray'ı ezdi.."
    ama bence daha doğru olanı "galatasaray kendisini ezdirdi.."
    daha da doğru olanı,
    "galatasaray ezilirken, hamza hamzaoğlu, bağıra bağıra gelen yenilgiyi seyretti. oyuna müdahale edemedi."
    ilk 10 dakika, galatasaray, fenerbahçe'ye karşı kazanmanın tek yolu olan futbolu oynadı.. hücum!..
    oyunu rakip sahaya yıkmak..
    volkan bir mucize kurtarış yaptı, burak da bir mucize kaçırış..
    sonra, mal bu kadar meydanda iken, galatasaray anlaşılmaz bir şekilde kendi sahasına çekildi.
    hücum presle başlayan takım orta sahada da bastırmayı bırakıp kendi 18'inde toplandı.. fener de "mecburen adeta" üzerine geldi.
    galatasaray ligin küçük takımlarının düştüğü hataya düşüyor ve fenerbahçe'nin istediği oyunu oynuyordu. "devre 0-0 biterse soyunma odasında hamza hoca takımı toplar ve bu aptal oyunu düzeltir" diyordum. ikinci yarıda aptal oyunu da aradık. galatasaray tam gerzekçe oynadı. fener geldikçe geldi. kuyt iki mutlak golü kaçırdıktan sonra "allahın hakkı üç" dedi, üçüncüyü attı. daha doğrusu onu da muslera yedi.
    oysa ismail kartal, bu yarıda yaptığı yanlış değişikliklerle galatasaray'ın ekmeğine yağ sürmüştü, ama hamza, galatasaray'ı da derbiyi de taşıyacak güçte değildi.
    1-0 mağlup takıma uzatma dakikalarında emre çolak'ı sokması, ezikliğinin, şaşkınlığının ve bitikliğinin simgesi oldu. hem de galatasaray'da gol şansı en yüksek futbolcu hamit'i çıkararak..

    hıncal uluç
  • 22779
    "6 kişi ile galibiyet bizi gururlandırdı. aslanlar! biz kadıköy'de maçı kazanamadık ama şampiyon olup bunu telafi edeceğiz."

    "bu derbiyi kazansaydık da başakşehir maçı önemliydi şimdi daha da önemli. şampiyonluk için önümüzdeki 3 maçı da almamız lazım."

    "duygun yarsuvat'ın açıklamaları basına yapılmış açıklamalar değil. o yüzden maç sonrası o ifadelerini ciddiye almamak lazım."

    ali dürüst
  • 22788
    --- alıntı ---

    galatasaray, 21. yüzyıla yine giremedi… pazar gecesi saracoğlu’nda oynanan derbinin ‘tarihi’ olması için tek bir sonuca ihtiyaç vardı: bu statta 1999’dan beri galip gelemeyen galatasaray’ın geceyi üç puanla kapaması ve böylece literatüre geçebilmesi… ama mücadele ev sahibinin 1-0’lık galibiyetiyle biterken sarı-kırmızılıların başkanı duygun yarsuvat’ın ifadesi durumu gayet iyi özetliyordu: “gelenek bozulmadı…”

    bu topraklarda futbolun, modern zamanlardaki öncelikli kahramanları hagi, alex gibi isimler olsa da bir alttan alta sahaya sürülen ’yabancı düşmanlığı’, eline ilk fırsatı geçirdiği aşamada kıyıya vuruyor. bunun somut örneğini bu sezon galatasaray’ın kulübesindeki değişimde net bir şekilde hissediyoruz. süper lig’deki serüveni ‘puan cetveli’ bakımından hiç de kötü olmayan cesare prandelli takımdan uzaklaştırılıp görev hamza hamzaoğlu’na verildiğinden bu yana, aslında futbol kalitesinde gözle görülür bir düzelme olmayan ama biraz da şansla kazanılan maçlar sonunda genç teknik direktör son derece abartılı bir biçimde göklere çıkarılmaya başlandı.

    mesele aslında basitti; bruma, emre çolak, telles, olcan gibi yetenekli ama bir türlü işlenemeyen (ki bazıları bence ‘halı saha topçusu’ vasıflarından başka özelliklere sahip değil) isimlerin yanı sıra tarık gibi ortalamanın bile altında futbolcularla zaten kim gelirse gelsin mucize yaratması imkânsızdı. takımın elinde uluslar arası ölçüde tek bir yıldız var; o da malumunuz sneijder. burak yılmaz’ın zaman zaman fırsatçılığı, umut bulut’un emekçiliği, melo’nun azmi (ve her daim takımı eksik bırakacak potansiyeli), hamit altıntop’un dirayeti, chedjou’nun yüreği, muslera’nın tecrübesi vs. derken eldeki artılar da böyleydi…

    şans bu kez yanında değildi

    hamzaoğlu’na biçimler rolün içeriğini ise daha önce mustafa denizli ve fatih terim için çokça söylenegelen, “bizden, futbolcumuzu tanıyor, onun dilinden konuşuyor, oyuncular tarafından çok seviliyor, sayılıyor” gibi motivasyona yönelik tanımlamalar dolduruyordu. lakin hamzaoğlu, söz konusu ustalar kadar elbette ki tecrübe sahibi değildi. ama futbol madem sonuç oyunu, alınan galibiyetler fenerbahçe maçı öncesi camiayı umutlandırmıştı. kadıköy’de gelecek olası bir galibiyet, ‘makus talih’in yenilmesi demekti. ve genç teknik direktör lucescu, hagi, gerets, skibbe, rijkaard, mancini gibi isimlerin gerçekleştiremediğini başararak tarihe geçecekti. lakin pazar geceki maçta gördük ki ortaya konan futbol, birkaç pozisyon (özellikle yasin’inki) hariç trabzonspor’un kadıköy performansından farklı değildi. ve genç teknik direktörün uzun süredir yanında taşıdığı şans, bu kez (mesela 0-0’lık maçtaki bordo-mavililer kadar) yanında değildi ve mücadeleyi hak eden kazandı.

    aslında buraya kadar bütün aktardıklarım yaşananların bir tekrarı. benim derdim şu: bu topraklarda hayat aklıselimle ve vicdanla birlikte akmıyor. futbol, hayatın belki de en iyi yansıdığı alanlardan biri olduğu için ‘ayak topu’nda da genellikle benzer ritüeller tekrarlanıyor. biz her alanda iç sularda yüzmeye çok seviyoruz, bu da bilinçaltındaki ‘yabancı düşmanlığı’nı körüklüyor. oysa her alanda kriterler bellidir: iyi ve kötü… yerli ve yabancı değil…

    ‘kendi oyunu oynarım’ dedi ama…

    toparlarsak derbi hamza hamzaoğlu yönetimindeki galatasaray’ı gerçek anlamda test edecek bir mücadeleydi, bu sınav verilemedi. genç teknik direktörün, “ben rakibe bakmam, kendi oyunumu oynarım” sözü de havada kaldı. ya bundan sonrası? galatasaray, bu topraklardaki kurulu düzenin üç ana bileşeninden biridir. ve tecrübesiyle kalan maçlardaki hata oranını en aza indirgeyerek mutlu sona ulaşabilir. yani şampiyon olabilir; ama yazmayı düşündüğü tarihi, bu sezon da yazamadığı gerçeğini aklında tutarak…

    küçük bir not: hamzaoğlu için yeni bir fırsat da (yani galatasaray’ın başındayken fenerbahçe’yi yenmek), belki türkiye kupası finalinde gerçekleşir…

    --- alıntı ---

    uğur vardan
  • 22789
    göktürk'ü kadro dışı bıraktıktan sonra asistan koçlarıma dedim ki; "genç takımla çalışsın burnu sürtsün" dedim.

    göktürk iyi oyuncu oldum havasına girdi bu çok yanlış ama genç takımda iyi çalışmış raporlarını aldım tek sorunu savunması.

    geçen yaz galatasaray'a oyuncu transferi yaparken hata yaptım. yanlış adamları aldık.

    hatalı transferler yaptım ama markohvili'yi tutabilirdik bilerek bıraktık onun istediği paraya micov ve pocius'u aldık.

    jawai ile ilk sezon 1.5 milyon usd'ye anlaştık sakatlığı sonrası 500.000 usd'ye anlaştık kumar oynadım kaybettim.

    nolan smith ile ucuza anlaştık ama 3. guard olmayı kabullenemedi gönderdim ama şimdi olsa göndermezdim iyi katkı verirdi.

    maric mecburiyetten yapılan bir transferdi.javtokas ve bonsu’ya gittik ama javtokas astronomik bir rakam istediği için vazgeçtik.

    nba’de ön planda olan hassan whiteside ile de ilgilendik o dönemde ancak o da çin’e gitti.

    euroleague için benim en iyi 5'im; spanoulis, fernandez, perperoglou, nemanja bjelica, tomic.

    gs'ye 3 yıllık bir proje için geldim ve ünal aysal dönemi ile ilk iki yılım muhteşem geçti. sonrası ekonomik sorunlar...

    gs yönetimi bana küçülmeyi düşünüyoruz derse başımızın çaresine bakarız. hedefsiz bir takımda ergin ataman’ın işi olmaz.

    10-15 milyon usd’lik bir bütçe olmasına da gerek yok, biz beşiktaş’ta 7 milyon usd’lik bir takımla 3 kupayı birden aldık.

    galatasaray'da rasyonel, mantıklı, düzgün işleyen bir proje olursa o projeye liderlik etmekten mutluluk duyarım.

    ergin ataman
  • 22790
    "beşiktaş bu sezon harikalar yaratıyor. onları izlemekten büyük gurur duyuyorum. daha önce galatasaray ve fenerbahçe de bu tarz başarılara imza atmıştı. bu sezon ise beşiktaş kendisinden söz ettiriyor. umarım avrupa ligi'nde sonuna kadar yollarına devam ederler."

    "ligi yakından takip ediyorum. üç takım da şampiyonluk için şu an eşit şansa sahip. kimin favori olduğunu söylemek için henüz erken. bir kaç hafta sonra durumlar biraz netleşir."

    "türkiye gereksiz puanlar kaybederek grupta gerilere düştü. ama bu durumu düzeltebilirler. hollanda maçı çok zorlu olacak. ama bu maçı mutlaka kazanmalılar. türkiye'nin euro 2016'ya katılmasını isterim."

    mesut özil
  • 22791
    8/3/2015 fb-gs maçı için,

    "bizim fıtratımızda, yapımızda sahaya beraberlik için çıkmak yoktur. o amaçla çıktık, kaybettik. pas atmadı, o yüzden gol yediler diye abuk sabuk haberler yapılıyor. tamamen yalan. biz yola birlikte çıktık selçuk ile, 16-17 yıldır birlikteyiz. o pozisyonda futboldan anlayan insanlar görür, selçuk ve sneijder tercihim vardı, ben sneijder'i tercih ettim. ahmet, mehmet diye pas atmamak yapmam. kimse beni bunlarla itham etmesin. gol olabilir, futbol hatalar oyunu, ben de kendi kaleme gol atabilirim"

    "bir de sosyal medyada saçma sapan videolar dolanıyor. yok ben geri gelmemişim 20 saniye falan. ben ileri çıktığım zaman umut'un bana yardım etmesi gerekiyordu. o da yardım etti. biz de insanız yoruluyoruz, yorgunluğumuzu atabilmek için 15-20 saniye geçmesi gerekiyor. dediğimiz gibi her zamanki senaryolar"

    "sonra yok seramonide elimi kalbime koymamışım. kimse bana metin oktay ruhunu anlatmaya kalkmasın. ben burada büyüdüm, bunu en iyi bilen benim. böyle soğuk havalarda çocukları daha sıkı giydirmemiz lazım. çocuğun inanılmaz titrediğini duydum, dişlerinin sesini duydum, ben de babayım, benim de evladım var. soğuk havada enim çocuğumu dışarı çıkarsanız içim kan ağlar. o sırada gelişen olaylardan dolayı elim kalbimde olmamış. ben yıllardır bu haberlerle uğraştım, uğraşmadım da umursamadım"

    biz büyük bir camiayız. kaybedilen 3 puan var, ama yarışa devam edeceğiz. şampiyonluğa inanmış vaziyetteyiz. buradan ricam, saçma sapan haberlere kimse inanmasın. kimse bunlara itibar etmesin. biz şampiyonluğu kazanacağız. şampiyonluk yolunda büyük bir kenetlenme vaziyetindeyiz. 4. yıldızı sezon sonunda kutlayacağız. personelle birlikte kenetlenmiş vaziyetteyiz. hiçbir futbolcunun, hiçbir futbolcu ile sorunu yok. uu haberi yapan delikanlı ise, bu bunu söyledi, diye söylesin. ama söyleyemiyorlar, kafada bir yalan mekanizması var. benim galatasaraylılığımı, azmimi, hırsımı kimse tartışamaz. ben sağlığım el verdiği sürece kulübüm için elimden geleni yapacağım."

    sabri sarıoğlu
  • 22794
    8/3/2015 fb-gs maçı sonrası çubuklu tosun'un hareketleriyle ilgili,

    "bu tip hareketler şiddeti körüklüyor. derbiyi kazandığınızda rakibinizle alay edebilirsiniz ama kırıcı olmamak lazım. emre'yi camiamız etik bulmuyor. 2005'teki türkiye-isviçre maçında çıkan olay dolayısıyla cas'ta emre'nin avukatlığını yapmıştım."

    "emre galatasaray altyapısında yetişti, meşhur oldu. bir kahvenin kırk yıl hatırı var. biz emre'ye çok ekmek yedirdik. herhalde 100-200 yıl emre'de hatırımızın olması lazım. ama o doğru yapmıyor. yalnız bize değil herkese antipatik geliyor. o yüzden zaten diğer stat ve diğer şehirlerde de top ayağına geldiğinde yuhalanıyor."

    hamdi yasaman
  • 22796
    "ben bu işi g.saray için yaptım. camia bana gerekli desteği vermedi. kırgınım. artık başkan olmak gibi bir düşüncem yok. adaylığım söz konusu değil. defteri kapadım. kongre kararı almama neden olan divan kurulu toplantısında üyelerin yaptığı eleştirilere halen kırgınım. genel kurul ne isterse o şekilde hareket ederiz. eğer ayrı ibra oylamasında karar kılınırsa, ben çıkıp kendi dönemimi üyelere anlatırım. hatalarımı da onlara aktarmaktan çekinmem. endişem yok."

    ünal aysal

    kaynak pek sağlam değil yalnız, asparagas olabilir.
  • 22797
    “galatasaray zorlukları sever. bundan sonraki maçlarda da yüreklerini ortaya koyup ve şampiyonluğu kazanacağımıza inanıyorum. bunu her şeyden evvel galatasaraylı olduğum için söylüyorum”

    “benim başkanlık yaptığım dönemlerde, fenerbahçe ile aramızda ciddi bir dostluk vardı. ben maça geldiğimde ali şen beni kapıda karşılıyordu. beraber oturuyor, maçı beraber izliyorduk. galatasaray kazanınca ben seviniyordum, fenerbahçe kazanınca ali seviniyordu. şu anda dostluğun biraz zoraki olduğunu görüyorum. böyle icap ediyor denilerek yapılıyor gibi geliyor bana.”

    alp yalman
  • 22799
    "prandelli kalsaydı ligdeki durumumuz değişirdi. öncelikle prandelli çok iyi bir insan. benim gördüğüm en iyi insanlardan biri. futbol adamı olarak insan karakteri olarak. insanın herşeyi yüzüne söylüyor. futbol adına yanlışları olabilir. ama herkesin var, benim de hatalarım olabilir. şu andaki hocamızın da yanlışı olabilir, herkesin yanlışı olabilir. türkiye'yi tanımıyordu. futbolcuyu, taraftarı, basını tanımıyordu. kalsaydı bu sürüçte daha çok puan kaybeder zirveden kopardık diye düşünüyorum."

    "hamza hoca bizim takıma uydu. yaptığı şey herkesi kendi mevkinde oynatıyor. burak santrafor, sneijder forvet arkası, selçuk ön libero. futbolcu gerçek mevkinde oynarsa performansı artıyor. hocanın bizi, türk futbolu'nu tanıması ve geldi taşları yerine koydu. allaha şükür ki takımda gayet iyi gidiyor."

    burak yılmaz

    kaynak dha
  • 22800
    (gbkz: * sezon başında yapılan 4. yıldız kareografisi sizde baskı oluşturdu mu?)

    "galatasaray her sezona her zaman şampiyonluk için başlıyor. bu sezonda şampiyonluğu amaçladığımız her hangi sezondan biri bizim için. ama işin uçunda 4. yıldız olunca herkes tarafından ve rakibimiz tarafından istenilen bir başarı olunca, bu sezonu daha farklı kıldı bizim için. sezon başında yapılan 4. yıldız kareografisi de bizlerin, yönetimin ve camianın ne kadar şampiyonluğa inandığını gösterir. işler o kareografiden sonra kötü gitmeye başladı. biz de, böyle bir şey yaptık ama şimdi ligde iyi gitmiyoruz. insanlar bizim hakkımızda ne düşünür dedik. ama çok şükür sonrasında toparlandık ve şu anda lideriz. istediğimiz hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. bu hafta maçı kaybetmiş olabiliriz ama şampiyonluğa olan inancımızı kaybetmedik."

    "fenerbahçe ile 4'üncü yıldız savaşımız var. beşiktaş'ın ise rahmetli efsane başkanının isminin verildiği sezon. onlar da bu sezon mutlaka kazanmak istiyorlar. şampiyon olmak istiyorlar ve iyi bir takımları var. ben her iki takımı da bize rakip olarak görüyorum. işte fenerbahçe'nin bu hafta kazanıp moral bulması beşiktaş'ın da sivas'ta galip gelerek kendine gelmesi, çünkü önemli bir deplasmandı. ama ben bu hafta kazanılan maçlara göre değil takım olarak bakıyorum ve her ikisi de bizim rakibimiz.

    (gbkz: *fenerbahçe yenilgisi inancınızı sarstı mı ?)

    "biraz daha emin adımlarla yere basıyoruz. kaybettik ama bizden inancımızı ya da hedefimizden sapma gibi durum yaratmadı. sadece bir maç kaybettik ama kesinlikle yere daha sağlam basıyoruz. yaptığımız hataları, düştüğümüz pozisyonları görerek hiç bir hedeften sapma ya da inançta kırılma yok. hatta belki biraz havaya girmiş olabilirdik, şimdi daha emin adımlarla hedefimize gitmek istiyoruz. her şerde bir hayır vardır derler. biz de bu mağlubiyetten bunu çıkarıp yolumuza devam ediyoruz."

    burak yılmaz
App Store'dan indirin Google Play'den alın