• 15351
    “g.saray her açıdan zengin bir kulüp. istanbul’un çeşitli yerlerinde bir çok tesisimiz var. ve dünyanın dört bir yanında 25 milyon taraftarımız var. ama 2011’de göreve geldiğimde kulübün 328 milyon dolar borcu vardı.”

    “ben patron değilim ve yüzlerce milyon dolar harcamak için burada değilim. ben sadece bu kulübe ciddi bir yapı kurmak için buradayım. gerçekçi, şeffaf ve iyi denetlenmiş olmamız gerekiyor her açıdan. çünkü her yeni gün yeni durumları beraberinde getiriyor.”

    “biz akdeniz insanlarıyız, bunun için de oyuncularımız beyaz çizgiyi geçmek için bazen ekstra motivasyona ihtiyaç duyuyor. terim onların motivatörü. o tahmin edilemez biri, aynı zamanda ateşli de. oyuncuları nereden geliyorsa gelsin arjantin, kamerun, ispanya veya galatasaray akademisi’nden gelen küçük çocuklar onun verdiği mesajı alırlar.''

    (bkz: ünal aysal)
  • 15352
    türkiye’de o kadar olaylar yaşanırken televizyonların buna kayıtsız kalmasına üzüldüm. bu duruma sessiz kalan kurumların kendine gelmesi için bir şeyler yapmak gerektiğini düşünüyordum. belki de herkesin istediği masum bir tepkiyi, elime de fırsat geçmişken göstermiş oldum..

    (ntv mikrofonuna konuşmaması ile ilgili)

    (bkz: cenk akyol)

    (bkz: helal olsun)
  • 15354
    "kendi kurum ve kurul kararlarının dahi arkasında duramayıp bu konuda uefa’ dan "randevu dahi alamayan" ve türkiye futbol federasyonu’nu uefa nezdinde “bir hiç” konumuna getirenlerin, fenerbahçe adına konuşması ve fenerbahçe adına katkı sağlamasının beklendiği iddiası ise spekülasyondan başka bir şey değildir.

    ancak düşündürücü olan adında türkiye ibaresi taşıyan bir kurumun başında bulunanların, 3. sınıf mafya tavrıyla yüzlerine karşı yapılan hakaretlerden korkarak; temsil ettikleri kulüpleri ve camiaları anında terk edecek karakterde olduklarına kamuoyunun tanıklık etmek zorunda kaldığıdır."

    (fenerbahçe resmi web sitesi)
  • 15357
    "evet, 10 yabancı durumunu kabul ediyoruz. 6+4 değil 6+2 olsun' diye bir yazı hazırladık. bunu da tff'ye sunduk. (gbkz: 18 kulübün içinde sadece fenerbahçe'nin buna muvafakat etmemesi ve bu yazıya imza atmaması bana göre düşündürücüdür.) fenerbahçe'nin dün gene bu kadar yabancı oyuncu olmasına rağmen, 2 oyuncuyu da kadrolarına katmaları dolayısıyla ne yapmak istediklerini anlamış değilim."

    "dün yangından mal kaçırır gibi hemen toplanıp, 'bu karar bizim vermiş olduğumuz bir karardır, bundan dönemeyiz' demelerini bugün basından okuduk. tff'nin 'ben yaptım, bu doğrudur' demesini kesinlikle doğru bulmuyorum. (gbkz: bu yönetim bizim oylarımızla geldi. eğer bu tutumları devam ederse nasıl geldilerse göndermesini biliriz. bunu tff başkanı demirören'in çok iyi bilmesi ve anlaması gerekir.)"

    "bizim örnek aldığımız ülkeler sırbistan ve slovakya gibi sporda başarısı tartışılan ülkeler midir? bir ağabeyiniz olarak soruyorum. milli takımında asgari fransa, hollanda, almanya hatta başka ülkelerden sadece annesi babası türkiye'de doğmuş insanları oynatıyorlar. yabancı oyuncu dışında altyapıya önem verebilmemiz için tff'nin bize çeşitli önerileri olması lazım. gençlerbirliği olarak altyapımıza büyük önem veriyoruz ama tff tarafından ne bir teveccüh ne de bir ödül almış değiliz."

    ''evet, bu karar değişmez ise, olağanüstü genel kurula gidebilmek için neyse şartlar onu yapacağız. olur veya olmaz. (gbkz: bu karar değişmezse o zaman federasyon değişecek. kulüplerin arzusunu yerine getiren, mantıklı olan federasyon gelecektir.)"

    ''heralde fenerbahçe kulübümü kendi maçlarında 10-12 yabancı oyuncuyu oynatacak. biz oynatamayacağımıza göre o oynatabilir. acı ama gerçek, bugün türkiye'de fenerbahçe ne derse o oluyor"

    (bkz: ilhan cavcav)
  • 15359
    ”tff’nin yabancı sınırlaması ile ilgili tutumu, türk futbolunun ileri gitmesini engellemek adına atılmış bir adımdır. tff’nin göreve gelirken belli olan misyonunu geçtiğimiz iki sezon boyunca gördük. süreçte hiç şaşırmadık. son kararla birlikte vizyonunun da aynı sığlıkta olduğunu görmekteyiz. ve ne yazık ki yine şaşırmıyoruz. tff başkanı yıldırım demirören’in genel kurulda herkese izlettiği barko vizyon gösterisinin neredeyse yarısı galatasaray’ın yıldız futbolcularıyla ya da başarılarıyla dolu. konuşmasında da galatasaray şampiyonlar ligi’nde çeyrek final oynadı diyor. peki tff’nin övündüğü bu durumda kendilerinin hiç payı var mı? bu soruyu biraz kendilerine sormaları gerekiyor.''

    ''kulüpler birliği’nden 17 takımın imzasını taşıyan taslak çalışması çıkıyor. ve tff bunu ciddiye bile almıyor. peki o zaman soruyorum siz hangi kulüplerin federasyonusunuz? hadi onu da geçtim, o zaman kulüpler birliği niye var? tff yönetimi kendi arasında tartışmış! kimle, hangi yöneticiyle, hangi vizyonla? içlerinde yıldırım demirören dışında büyük kulüp tecrübesi olan başka bir yönetici var mı? türk futbolu böyle yönetilmeyi hak etmiyor!''

    ''yabancı kararı için avrupa insan hakları mahkemesi’ne kadar gideceğiz. bizi kendi dar ve sığ vizyonlarına çekemeyecekler! galatasaray öndeyse ‘onu da yanımıza çekelim, lokal mecramızda yarışalım’ diye düşünenler o koltukta oturmamaları gerekiyor. ‘yaptım oldu’ demekle olmuyor. tff nereyi ve kimleri yönettiğini bir kez daha gözden geçirmeli. galatasaray’ı da başka kulüplerle karıştırmamalı..''

    (bkz: ünal aysal)
  • 15361
    "iniesta bu dünyadan değil. uruguay karşısında yaptıkları inanılmazdı. bazen karşısında sanki çocuklar varmışçasına rahat oyunuyor. rakiplerini o denli kolay geçebiliyor. victor valdes'e geçtiğimiz günlerde, sadece bir günlüğüne iniesta'nın yeteneklerine sahip olmayı hayâl ettiğimi söylemiştim. gerçekten inanılmaz bir oyuncu. eğer rakibinizse, başınız dertte demektir. sizi inanılmaz zorlar ve vereceğiniz santimlik boşlukları bile değerlendirir. ama onunla yan yana oynarsanız, onu izlerken büyük keyif alırsınız."

    (bkz: javi martinez)
  • 15365
    --- alıntı ---
    yıldırım demirören başkanlığındaki türkiye futbol federasyonu, genel kurul iradesiyle seçilip göreve başladığı tarihten itibaren, futbolumuzun dönemsel olarak en önemli sorunu olan kaos ortamını ortadan kaldırmaya özel bir önem ve öncelik vererek yoğun bir çaba göstermiştir.

    nitekim o çabaların sonucunda, 3 temmuz sürecinin oluşturduğu karabasandan büyük ölçüde kurtulunmuş ve dönemin koşullarına göre futbolumuz, çok daha huzurlu, çok daha güvenli, çok daha barışçıl bir sürece adım atmıştır.

    elbette bu dönem içerisinde futbola yakışmayan, başta federasyonumuz olmak üzere, futbol kamuoyunu rahatsız eden münferit saha olayları yaşanmış, yangına körükle gitmeyi alışkanlık haline getiren bazı odakların tahrik edici söylemleriyle tesis etmeye çalıştığımız huzur ortamına zaman zaman darbe vurulmak da istenmiştir.

    salı günü gerçekleştirdiğimiz olağan genel kurul sırası ve sonrasında, bazı kulüp başkanlarımızın yapmış oldukları maksadını aşan açıklamalar, futbolumuzu yeniden bir kaos ortamının eşiğine taşımaktadır.

    bu, taraftarlar arasında bölünmelere ve olası çatışmalara yol açabilecek düzeysizliği içeren son derece tehlikeli bir gelişmedir. öncelikle şunu belirtmekte yarar görüyoruz:

    yabancı futbolcu sayısını 10′la sınırlamak, maç kadrolarında yalnızca 6 yabancı oyuncunun yer almasına izin vermek, bugünün kararı değildir.

    bu karar, yönetim kurulumuz tarafından 1 yılı aşkın bir süre önce, 13 haziran 2012 tarihinde, üstelik de kulüpler birliği’nin değerli üyelerinin ittifakla birleşmeleri üzerine alınmış bir karardır.

    bu karar, sanki yeni alınmış gibi, çok değerli kulüp yöneticilerimizin adeta birbirleri ile yarışırcasına yaptıkları açıklamalar, hem şaşırtıcı, hem de üzüntü vericidir.

    kararın alındığı dönemde itiraz etmek bir yana, bunun doğru bir adım olduğu konusunda ortak fikir beyan edenlerin, şimdi tam tersine bir duruş göstermeleri iyi niyetten, sözün arkasında durmaktan, futbol adamlığı ciddiyeti ve tutarlılığından malesef çok uzak görülmektedir.

    önemle hatırlatmak, vurgulamak isteriz ki türkiye ve türk futbolunda, “bunu yaparsan kalırsın, bunu yapmazsan gidersin” dönemi sona ermiştir.

    bir diğer ve önemli konu, iki büyük, iki değerli kulübümüzün hakaret, tahrik içeren karşılıklı suçlamalarıdır.

    federasyonumuzu da tartışmaların içine çekmeye çalışarak sürdürülen bu girişimler, adeta ateşin üzerine benzin dökmeyi çağrıştırmaktadır.

    türkiye futbol federasyonu yönetimi, görevi ve sorumlulukları içerisinde, tüm kulüplere eşit mesafede durmaya, türk futbolunun hak ve doğrularını savunmaya, değerlerine sahip çıkmaya devam edecektir.

    yeni bir kaos ortamının yaratılması için, bazı odakların yönlendirmesi ile yapılan bu tür girişimlere görevi ve sorumlulukları kapsamında izin vermeyecektir.

    değerli yöneticilerimizi, futbolumuzun dinamiklerini yok etmeye yönelik bu girişimlerden uzak durmaya, gerilimi daha fazla tırmandırmamaya, sağduyulu davranmaya ve yalnızca kulüplerinin değil, türk futbolunun değerlerini korumaya davet ediyoruz.

    fikir ayrılıkları demokrasilerin gereğidir ve elbette olmalıdır. düzeyli tartışmalar futbolumuzun yararınadır. bunları hep saygıyla karşıladık. bundan sonra da saygıyla karşılamaya devam edeceğiz.

    ancak, ülkemizde huzura en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde ve yeniden sakinleşmeye doğru gidilirken; toplumumuzu futbolla tahrik etmeye çalışanların da karşısında kararlılıkla duracağız. artniyetli, tahrikkar, tahripkar, kışkırtıcı ve bölücü davranışlara asla izin vermeyeceğiz.

    unutulmamalıdır ki; türk futbolunu kulüpler değil, türkiye futbol federasyonu yönetir.

    aklın, mantığın, sağduyunun en büyük dostumuz olduğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.

    kamuoyuna saygıyla duyurulur.

    türkiye futbol federasyonu

    --- alıntı ---

    sanıyorum bu saçmalığı tayyip erdoğan'ın metin yazarı hazırlamış. aynı ağız, aynı bakış açısı, aynı demagoji.

    lafa gel "önemle hatırlatmak, vurgulamak isteriz ki türkiye ve türk futbolunda, “bunu yaparsan kalırsın, bunu yapmazsan gidersin” dönemi sona ermiştir." evet çünkü sayenizde artık uefa tarafından görevden alınan futbol federasyonları dönemi başlayacaktır pek yakında.

    "unutulmamalıdır ki; türk futbolunu kulüpler değil, türkiye futbol federasyonu yönetir." ve bittabi ki her şeyi ben bilirim edebiyatı...
  • 15366
    "galatasaray'dan teklif almam çok sevindirici. transferim hakkında bir kaç gün önce didier drogba'yı aradım. bana 'galatasaray çok büyük bir kulüp. istanbul muhteşem. mutlaka gelmelisin' dedi. uzun süredir chelsea forması giyiyorum. artık buradan ayrılma zamanı geldi. henüz yaşım 26 ve şampiyonlar ligi'nde büyük işler yapan galatasaray'ın beni istemesi mutluluk verici."

    ''ben chelsea'nin gerekli kolaylığı sağlayacağını düşünüyorum. pazarlıklarda önemli ilerleme kaydedildi. benim açımdan para ile ilgili bir sıkıntı yok. yeter ki kulüpler anlaşsın.''

    (bkz: john obi mikel)
  • 15367
    "isco'nun transferi için görüşmeler yapıyoruz. ama onun takımdan ayrılması için en üst limitteki teklifi görmemiz lazım. isco'nun takımdan ucuza ayrılmasını istemiyoruz. parayı yeterli görmezsek satmayız. kimse onu kiralamak istemedi bunu da belirtmeliyim. herkes onun takımda kalmasından yana. eğer doğru teklif gelmezse, o da takımda kalacak bu kadar basit."

    malaga asbaşkanı; (bkz: moayad shatat)
  • 15369
    "selçuk, burak bence avrupa'nın ilk 100 oyuncusu içinde. türk – avrupalı diye ayırmamak lazım. türklerin burada olması bizi mutlu eder. galatasaray olarak biz üst kalitede oyuncuları kadromuza katıyoruz. bu kulüp stratejisiyle alakalı bir durum. 2 senedir söylüyoruz, şampiyonlar ligi kupası'nı türkiye'ye getirmek istiyoruz ve çalışmalarımız bu yönde.''

    "transfer futbol komitesiyle alakalı bir durum. benim şahsi düşüncem, bir kulübün transfer yapması önemli değil. taraftar açısından bakınca, sen sezon sonunda ne yaptın, şampiyon oldun mu, bunlar önemli. 2 sene önce semih kaya'yı kim tanıyordu? biz yetiştirdik, taraftarımız da bağrına bastı. şu rakip bunu aldı, biz de alalım gibi bir yarışma zihniyetimiz yok. bizim için önemli olan takım planlaması, en iyi maliyetle en iyi oyuncuların gelmesi. bazen dünyanın en iyi oyuncularını alırsınız başarısız olursunuz. galacticos deniyordu real madrid için ancak başarısız oldular."

    irileri ortaya bir şeyler atıyor, sonra o haber gerçekmiş gibi, 400-500 internet sitesinde yayılıyor. ortada kavga gürültü varmış gibi gösteriliyor ancak galatasaray'da böyle şeyler olmadı. fikirlerin çeşitliliğinden zenginlik çıkartan bir camiayız. son yıllar için konuşmuyorum, 108 yıldır bu böyle. fatih hoca, teknik heyet ve yönetim de ciddi bir uyumla çalıştı bu sene ve başarılı olduk. bunu devam ettirmemek için bir neden yok. çok çalışmak, uyum, fedakarlık bunları sağladı. yine aynı şeyler olursa, başarılı olmamamız için bir neden yok."

    "başkanımızın yabancı oyuncu sınırlaması yönündeki sözlerini bir tehdit gibi algılamak doğru değil. bir çok cümle kuruyor biz de kendi aramızda konuşurken, bunun bilinçli bir karar olmadığı üzerinde duruyoruz. bazı takımları yaralayacak karar olmasından ziyade, bazı bilgilerin, bazı şeylerin yeterince incelenmemiş olmasından bu kararın alındığı konuşuldu. g.saray olarak biz iki sene önce daha yeni seçildiğimizde yabancı futbolcu konusunda hukuki bir inceleme yaptık. ancak o dönem ki karışıklıkta, 3 temmuz süreci ve play-off gibi konular, sezon içi sıkıntılardan dolayı yeni bir tartışma yaratmak istemedik. yapmış olduğumuz açıklamayı geçen yıla bıraktık. mayıs ayı başında tff'ye bir dilekçe verdik ve yabancı sınırlaması henüz tartılmıyorken yaptık bunu."

    "ab ile türkiye arasında devletler arası antlaşmalar var. anlaşma değil antlaşma diyorum özellikle. bunlara tüm kurumlar bağlı. gümrük birliği de bunun sonucudur mesela. şimdi burada da buna benzer bir durum var. 12 eylül 1963 yılında ab ekonomik topluluğu ile ankara antlaşması imzalandı. 1970'de sanıyorum 19 aralık'ta da ek protokol imzalandı. mealen bu anlaşmaya bakarsak ankara antlaşması gereği ne türkiye ne de ab ülkeleri vatandaşlarına uyrukluk dolayısıyla ayrımda bulunamıyorlar. örnek verecek olursak türkiye'de sadece petrol sektöründe sadece türk vatandaşlarının çalışmasına izin veriyor varsayalım; ama buna rağmen 1963 protokolü ve ortaklık konseyi nedeniyle, ab vatandaşlarını da bu sektörde türk vatandaşı gibi değerlendirmek zorundasın. bu ayrımcılığı ab vatandaşı için yok etmek zorundasınız. bunun karşılığı da aynı şekilde. futbolda nihat kahveci kararı da bunun örneği."

    "nihat ispanya futbol federasyonu'na ‘benim ülkemle ab arasında bir antlaşma var ve beni yabancı değil ab statüsünde kabul etmeniz lazım' dedi. ispanya federasyonu ret etti, sonra oradaki spor mahkemesine başvurdu, o da anlamadı. bu konu devletler hukuku'nu ilgilendirdiği için algılamak da kolay değil. nihat sonra avrupa adalet divanı'na başvurdu. ve ihtisas alanı bu tip konuları çözmek olan avrupa adalet divanı da; "nihat haklıdır, türkiye ile ab arasında bu konuda imzalanan 3 belge vardır, özellikle ankara antlaşmasının 10. maddesi bunu söylüyor" demiştir. 11. maddede ise türkiye aynı hakları ab vatandaşlarına sağlamayı vaat ediyor. türkiye ile ab arasında böyle bir anlaşma var ve size ‘ayrımcılık yapamazsınız' diyor."

    "hükümetimiz yıllardır serbest dolaşım için, vizesiz gitme gibi konular için çalışıyor. bunların hepsi bizim talep ettiğimiz haklar. konu avrupa adalet divanı'na yansıyınca türkiye lehine karar çıkıyor. hollanda, almanya, fransa'da ve bir çok ab ülkesinde bunun örnekleri var. ab mahkemeleri bu konuda net bir tutum içindeler."

    "siz bu antlaşmaları kullanmazsanız, karşı taraf da size verdiği imtiyazları uygulamaz. tff'nin içerideki incelemesini yeterli hızda yapılıp yönetim kuruluna sunulduğunu sanmıyorum. biz galatasaray olarak bir çok şeyi toz kaldırmadan, rencide etmeden yapmaya çalışıyoruz. biz bunu zamanında ilettik ama yönetim kurulu gündemine girdiğini sanmıyorum. onlar için de yeni bir konu. ben biliyorum konuyu ama oradaki hukukçu kardeşlerin bu konuda bilgi birikimi olmayabilir. belki tff yönetimi bir üniversiteye sundu ve görüş bekliyor, sonra onaya sunacaklar belki. ancak transfer sezonu geldiği için bu konudan haberdar olmadan karar alabileceği için iş zaman açısından sıkıntıya girdi. hızlıca bu kararın gözden geçirilmesi lazım. bunun hızlıca hallolacağını düşünüyorum. sonuçta tff uluslararası bir antlaşmayı çiğneyecek harekete girmeyecektir. bu durum, türklerin de gelecekte haklarının elinden alınabileceği bir ortam oluşturabilir. tff'nin 1-2 hafta içinde avrupa birliği açısından kuralları düzene sokacağını düşünüyorum."

    "şimdi 10 kontrat hakkı veriyorsunuz; 6+0+4 olarak adlandırılıyor bu. kulübede kimse yok, 4 yabancı tribünde oluyor. şimdi kadronuzda bulundurabileceğiniz ab üyesi hariç 10 yabancı ile 30 yabancıyla sözleşme serbestliği arasında fark yok. ben belki 15 tane brezilya'dan gelecek vadeden oyuncuyla sözleşme imzalayacağım ve onları yetiştireceğim, sonra belki oynatacağım belki oynatmayacağım ve satacağım. 10 sözleşme ile serbestliğimi elimden alıyorsun. ‘6+4 kuralı uygular, yine istediğin kadar sözleşme yapabilir ama 10 futbolcuyu bildirirsin, 1 yıl içinde de bunu değiştirmezsin' dersin, bunu anlarım. ben kiralıyorum adamı kadromda değil belki, benim ekonomik özgürlüğümü sen nasıl engellersin? sözleme hakkı anayasal bir haktır. bunları yerli yerine koymak lazım. sadece futbol değil, diğer branşlarda da bunları düzene sokmak, ekonomik gerçeklere ayak uydurmak gerekir."

    "bir başkanlık ve yönetim seçimi var önümüzde. bundan sonra tff kararı hakkında yeni yönetim karar verecek. bizim başlattığımız prosedürün devam etmesini istiyoruz ancak karar uygulanmazsa, bireysel başvurular da söz konusu olacak. galatasaray'ın tff'ye yol gösterici bir başvurusuydu bu. ancak asıl olan futbolcular da başvuracaktır. ab vatandaşı olan futbolcularımız, diğer branşlardaki sporcular, başka takımda oynayanlar içinde geçerli, bireysel başvuru yapabilirler. tff kararı bu yönde olursa, tahkim'e de gidilecektir. ama kararın bu yönde kalacağını düşünmüyorum."

    "12 ay transfere hazırlanan bir takımız. chedjeou ile ocakta anlaşmıştık mesela. 10 kontratımız var şuanda ve hukuk neyi gerektirirse, bunu yapacağız."

    (bkz: sedat doğan)
  • 15370
    ''türkiye’de çok kaliteli oyuncular var. ama yeterli sayıda kaliteli oyuncu maalesef yetişmiyor. futbol federasyonu bir karar aldı. benim için galatasaray’ın, en büyük görevi ve hedefi yurt dışındaki başarılarını geliştirmek olmalı. bir avrupa kulübü olarak oturması gerekli. ancak benim karşımdaki avrupalı 11 oyuncunun, 10 tanesini değişik ülkelerden karma yapıp en iyi isimleri oynattığı zaman, benim 6 oyuncu ile limitte olmam doğru değil. bunun sakatlığı var, cezası var, oynayamaması, oyun içinde yorulması var. bunları değiştirecek oyuncu dahi bulamayacak olmam kulübede beni sıkıntıya sokuyor. bu karar değişmezse, galatasaray’da artık ne çilek ne de kayısı olmayacak. elimizdeki imkanlarla yaşamanın yollarını arayacağız.''

    ''galatasaray’ın türkiye’deki başarısına bu sistem bir sıkıntı getirmez. benim türkiye’deki rekabet yönünden bir endişem olmaz. ama avrupa’da çok büyük sıkıntı yaratır. yalnız bana değil, diğer avrupa’da oynayan takımlarımıza da yaratır. bunun bir de mali olarak şu noktası var. siz türkiye’de suni bir türk oyuncu karaborsası yaratıyorsunuz, bu sistemle. yabancı kısıtlaması, türkiye’de değeri 100 olan oyuncuyu 300-400-500’e alma zorunluluğu getirecek. almanya örneği çok iyi bir model önümüzde. almanya’da yabancı kısıtlaması yok, serbest. şampiyonlar ligi finalini iki alman takımı oynadı. almanya milli takımı ise şu anda altın çağını yaşıyor. her şey ortada. bizde kulüplerin hepsinin alt yapısı şu anda sıfır kilometrede. bizim alt yapılarımızı hazırlamamız en aşağı 5 sene sürer. böyle bir karar alınacak olsa dahi ben faydasına inanmıyorum.''

    ''tff seçimlerini kulüpler yapıyor. bu oyları biz veriyoruz. 17 kulübün imzası ile vermiş olduğu eski sistemin değiştirilmemesine dönük bir karar var ortada. bunu sadece bir kulüp imzalamadı. siz seçmeninizin kararına karşı ertesi gün bir başka karar alıyorsanız, demek ki bir sonraki seçimde aday olmayacaksınızdır veya aday olmamanız için herkes çalışacaktır. bir tek kulüp burada sırf rekabet endişesi ile buna “evet bu kararı destekliyorum” diyebilir. diğer 17 kulübün hepsi bu karara karşıdır. bizim sorunumuz başkan yıldırım demirören ile değil, tff ile.''

    ''son 1 seneye baktığınız zaman g.saray, bir takım yeniliklerle sadece günü kurtarmak değil, istikbalini garanti etmek üzere bir düzenleme içine girdi. her şey hukuki, ahlaki formüller içerisinde yürütüldü. 153 milyon hissemiz var. sadece 410 hisse sahibi, bu konuda organize edildi, spekülasyon ortamı yaratıldı. teşviklerle bazı insanlar organize edildi. mahkemeler, yargı ve idari kurumlar, spk tesir altında tutulmaya çalışıldı. ama her zaman adalet yerini bulur ve adaletten kaçılmaz. rakiplerimiz, galatasaray’ı yıpratmak ve hamlesini durdurmak için bir takım hukuki ve bürokratik hamlelere başvurdular. bize 1 sene kaybettirdiler. onlar yönünden başarılı bir işlemdi. galatasaray önümüzdeki dönemde bu 1 seneyi süratle kapatacaktır.''

    ''fenerbahçe’nin eski dönemdeki başarıları, nasıl tesadüf değilse, bu dönemde galatasaray’ın başarı ve yükselişi de tesadüf değil. bunların hepsi bir çalışma ve emek mahsulü. hiçbir başarı tesadüf değildir. bu sene fenerbahçe ile aramızdaki rekabette 7-1’lik bir galibiyet sonucu var lehimize. demek ki bu dönem biz daha başarılıyız.''

    ''terim ve ergin ataman gibi iki hocaya sahip olduğum için çok şanslıyım. iki hocam da başarıya endeksli teknik adamlar. onlar da benim gibi, başarısızlığı rüyalarında dahi görmek istemiyorlar. ikisi de ne kadar başarılı olduklarını ispat ettiler. başkanlığım sürecince futbolda fatih terim, basketbolda ise ergin ataman ile devamlılığın sağlanması için elimden geleni yapacağım.''

    ''transferde chedjou’yu alıp, diğer bütün opsiyonlarımız hazırken frene bastık. bütün bu karar sonrası imkanlarımızı nasıl kullanalım, nasıl yönlendirelim, oyuncu sayımızı nasıl hesaplayalım, bunun hesabı içerisindeyiz. yani, her şey sil baştan olacak.''

    ''tarihe geçmeyi elbette herkes gibi ben de isterim. bu bir gönül ve özveri işi. bu özverinin arkasında tek beklenti, takdir edilmek. başka hiçbir beklentimiz yok. bunun kararını, tarihe nasıl geçeceğimi galatasaraylılar verecek ve belirleyecek. bu işler genellikle insanlar öldükten sonra olur. yaşadığı sürece de tarih çalışmaz.''

    ''fatih terim ile geçtiğimiz dönemlerde konuşmadığımız kadar, daha sık konuşuyoruz. bence kimseye ihtiyacı yok. fatih hoca zaten florya’yı kendisi yönetiyor. biz ona bu yetkileri vermişiz. hocanın desteğe yardıma ihtiyacı olsa, zaten ilk arayacağı insan kulüp başkanıdır. futbolun başında o var.''

    ''galatasaray başkanı olduğum vakit, zannediyordum ki, kendi işlerimde olduğu gibi özel hayatıma da zaman ayırabilirim. başladığım günden bu yana devamlı artan bir yükü taşımaya başladım. baktığımda, ortalama yüzde 85 zamanım galatasaray için geçiyor.''

    (bkz: ünal aysal)
  • 15371
    "kuyt, fenerbahçe'yi seçtiğinde kendisine saygı duyduk. fakat şu çok açık; bizimle onun arasında çok iyi bir ilişki var. feyenoord'da oynayacak kadar genç değil belki ama yeter ki bizimle olmak istesin, gerisi kolay. kısa süreli anlaşma için bonservis ödemek ise pek gerçekçi görünmüyor. eğer rakam uygun olursa olur, kuyt'ı transfer edebiliriz"

    feyenord sportif direktörü martin van geel, bilindiği üzere feyenord dirk kuyt'ın eski takımı.
  • 15374
    "bayern münih, özellikle de günündeyse herkesi yenebilecek kapasiteye sahip. çok farklı bir futbol oynuyorlar. sadece haftadan haftaya değil, bütün sezon boyunca inanılmaz bir seviye tutturdular. geçen sezon herkesten bir adım öndeydiler. hatta barcelona'dan bile. bana 1995 ajax'ını anımsattılar. fakat bayern münih hükümdarlığından bahsetmek için daha erken. açıkçası barcelona, bayern münih'i hâlâ mağlup edebilir ama onların da gününde olmaları şart."

    (bkz: ronald de boer)
  • 15375
    "bildiğiniz gibi mkhitaryan hakkında çok fazla şey yazılıp çiziliyor. ama henüz liverpool’dan teklif almadık. o önemli bir oyuncu. kadromuzda bulunmasını isteriz. ancak gelecek teklifleri de oturup değerlendiririz. çok önemli iki oyuncumuzu sattık. ama bu sadece satıcı bir kulüp olduğumuza gelmiyor. kısa sure içerisinde yeni isimleri kadromuza katacağız."

    shakhtar donetsk’in ceo’su ; (bkz: sergei palkin)
App Store'dan indirin Google Play'den alın