''fifa yılın en iyi teknik direktörü seçildiğim için onur duyuyorum ama elimde bir ödülle tek başıma koca bir sahnede durmaktan hoşlanmıyorum. bu oyunda başardığım her şey, tamamen çevremdeki insanlar sayesinde mümkün oldu. sadece oyuncularım değil; ailem, çocuklarım ve başından beri, ben çok sıradan bir insanken yanımda olan insanlar sayesinde.
20 yaşımdayken gelecekten biri gelse ve hayatımda olacakları bana söylese, açıkçası buna inanmazdım. hatta eğer michael j. fox uçan kaykayıyla gelse ve olacakları bir bir anlatsa, bunun imkansız olduğunu söylerdim.
20 yaşımdayken hayatımı tamamen değiştiren bir şey tecrübe ettim. henüz yeni baba olmuştum ama hala çocuktum aslında. doğruya doğru, zamanlama mükemmel değildi. amatör futbol oynuyordum ve üniversiteye gidiyordum. okul masraflarını ödeyebilmek için sinema salonlarına film stoklayan bir depoda çalışıyordum. gençler yanlış anlamasın, dvd’lerden bahsetmiyorum. her şeyin makara filmler halinde olduğu 80’lerin sonundaydık. kamyonlar sabah saat 6’da gelir ve yeni filmleri alırdı. biz de büyük teneke kutuları yükleyip boşaltırdık. çok ağırlardı. ben-hur’daki gibi 4 makaralı filmler gelmesin diye dua ederdik; aksi takdirde o gün kötü bir gün olurdu.
her gece 5 saat uyur, sabahları depoya gider, günün geri kalanında okulda olurdum. akşamları idmana gider, sonrasında eve gelip oğlumla vakit geçirmeye çalışırdım. çok zor günlerdi; ama bana hayatın gerçeklerini öğretti. genç yaşta çok ciddi bir insan haline geldim. arkadaşlarım gece kulübüne gidelim diye arardı ve iliklerime kadar “evet, evet, gitmek istiyorum” demek isterdim. ama tabii ki de gidemezdim, çünkü artık sadece kendim için yaşamıyordum. bebekler yorgun olduğunuzu ve öğlene kadar uyumak istemenizi umursamazlar.
dünyaya getirdiğin küçük bir insanın geleceği hakkında endişelendiğinde, bu gerçek bir endişedir, gerçek bir zorluktur. futbol sahasında olan hiçbir şey bununla kıyaslanamaz.
bazen insanlar bana neden sürekli gülümsediğimi sorar. kaybettiğimiz bir maçtan sonra bile gülmeye devam ederim. çünkü oğlum dünyaya geldiğinde futbolun hayat memat meselesi olmadığını anladım. hayat kurtarmıyoruz. futbol, acı ve nefret saçan bir şey olmamalı. futbol, özellikle çocuklar için bir eğlence ve ilham kaynağı olmalı.
küçücük yuvarlak bir topun, birçok futbolcumun hayatını nasıl değiştirebileceğini gördüm. mo salah, sadio mane, roberto firmino ve oğlum gibi olan pek çok oyuncumun bireysel yolculukları kesinlikle inanılmaz. onların aşmak zorunda olduğu şeylerle kıyaslandığında, genç klopp’un almanya’da yaşadığı sıkıntılar hiçbir şey değildi.
öyle günler oldu ki her şeyden kolayca vazgeçebilirlerdi; ama pes etmeyi reddettiler. onlar tanrı değiller. onlar, sadece hayallerinden asla vazgeçmeyen çocuklar.''
jürgen klopphttps://www.goal.com/...mg1n5xm1qgcft4ej5isi (bu harika röportajın tamamı)
https://www.theplayerstribune.com/...n-klopp-liverpool-fc (orijinali)