• 33451
    "galatasaray niye kazandi? futbolcular hakeme kizip tempo artirdiği için"

    galatasaray'ın 5-0 kazandığı antalyaspro maçıyla ilgili konuşan altaylı, "maç 1-0 iken antalya: 5 - galatasaray: 1 olabilirdi. olmamasının sebebi muslera. 3 kesin olurdu. ilk yarıyı antalya 3-1 önde kapayabilirdi rahatlıkla ama galatasaray'ı allah korudu. sonrasında galatasaray niye kazandı biliyor musun? arda kardeşler iğrenç bir hakem olduğu için... hakem çok kötüydü. galatasaray, onyekuru'nun pozisyonundan sonra oynamaya başladı. kim 10, kim 8 numaraydı anlamadım. ilk yarıda başıboş bir galatasaray, 1 gol attıktan sonra 1 golün üstüne yatmaya çalıştı. rakip de antalyaspor... kalesinde atak üstüne atak görüyor niye? çünkü galatasaray'ın hiçbir taktiği, anlayışı, hiçbir futbol anlayışı, mantalitesi yok! savunmaya çekilmiş, en ufak preste kaybedilen toplar, abuk subuk paslar, çıkarılamayan, orta sahayı geçirilemeyen toplar..." dedi.

    "teknik direktöre rağmen fark attilar"

    galatasaray-antalyaspor maçıyla ilgili konuşmayı sürdüren altaylı, "galatasaray tempoyu artırarak? tempoyu da futbolcular, hakeme kızdığı için artırdılar. onyekuru'nun faul pozisyonundan sonra... taktik maktik bıraktılar ve dediler ki 'biz, bize verilen taktiğin ya da verilemeyen taktikten öte bir takımız' galatasaray, tempoyu artırdığında rakibini parçalayan bir takım! tempoyu artır, o zaman yenilirsen yenil. arkada al gülüm ver gülüm böyle bir futbol var mı? bir seyirciler iki de futbolcular... teknik direktöre rağmen fark attılar" ifadelerini kullandı.

    "diagne'yi beslemiyorsan nasil gol atacak?"

    30 gün sonra gol atan mbaye diagne'nin performansını değerlendiren altaylı, "bundan sonra da toparlanmaz. galatasaray, diagne'yi niye aldı? niye durduk yerde 10 milyon euro verdi? sorumlu bir galatasaray yönetimi ve sorumlu bir teknik direktör, 'ben takımımı bu oyuncuya göre oynatmam' ve 'biz bu saatten sonra bu paraya forvet almayız' diyen bir yönetim lazımdı. diagne evet gol attı ama kaç kez topla buluştu? bir tane emre akbaba'dan hatırlıyorum. bu adamı beslemiyorsan nasıl gol atacak? bu oyun, diagne'nin gol atmasına yönelik değil! diagne de kötü oynuyor... galatasaray illa diagne'ye uygun oyun oynamalı demiyorum ancak madem öyle oynamayacaktın o zaman neden 10 milyon euro'yu sokağa attın"

    fatih altaylı

    bir kaideyi taciz eden istisna'da bir de kendisinde kral çıplak deme cesaretini goruyorum. kabul edelim kötüyüz. belli bir oyun kurgumuz, planimiz yok. hoca formsuz.
  • 33452
    “her maçı aynı şekilde ele alamayız. hocamız bizim oyunumuzu etkiliyor, kendimizi geliştirmemiz için bize taktikler veriyor ve bize yardımcı oluyor. biz de oyuncular olarak bunun için buradayız, kendimizi geliştirmek için buradayız. bu gece benim attığım golden çok aldığımız üç puan önemliydi.

    her maçın ayrı olarak ele alınması gerekiyor, her maçın ayrı özellikleri var. bu hafta içerisinde önce iyi bir şekilde dinlenip daha sonra iyi çalışarak bursaspor maçına hazırlanmak ve üç puanı almak istiyoruz.”

    badou ndiaye
    11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı
  • 33453
    galatasaray yüksek baskıyla, kendi standartında oyuna başladı. ancak hakan özmert’in buna karşı çıkıp driplinglerle mesafe kat etmesi galatasaray’ın bildik iç saha oyunundan yavaş yavaş kopmasına sebep oldu. fernando’nun yokluğunda galatasaray’ın dönenleri toplayıp hemen oyuna sokması zorlaşıyor. onun dengi kadroda yok. burada galatasaray ön alan oyuncularının da birbirlerini anlamakta zorluk çektiklerini söylemek lazım. donk oyuna girdikten sonra, tabii bülent hoca da risk almaya başlayınca oyun, dönenleri toplamaktan çok mesafeyi hızlı kat etme gereksinimine yol açtı. muslera kritik kurtarışlarla direnç noktası oldu. galatasaray da 2. en iyi bildiği işi yapmaya başladı. feghouli ve onyekuru’yu iki kanattan hızlı ve efektif kullandılar. bu da yetti.

    gecenin sorusu

    hafta içi muslera’yla vedalaşma haberleri sonrası bu performans... onu yollamak kolay mı?

    maçın starı

    direnci ortaya koyan muslera. ilk ateşi o yaktı. uzun süredir sallanan performansına bir dur dedi. her türlü şutta etkiliydi. reflekslerini tamir etmiş uyanık bir ustaydı. bu olunca galatasaray’ın performansı katlanıyor.

    maçın olayı

    diagne ilk yarıdaki dar alan oyununda eliyle düzeltip soluyla vurduğu şut ve feghouli’nin golünde verdiği pas dışında kayboldu. ikinci yarıdaki geniş alan oyununda ise faydası stoperleri oyalayıp arkadaşlarına alan açmasıydı.

    kısa mesaj

    emre akbaba’ya bir pozisyon bulmak lazım. vasatlığa da mahkum etmemek. bu yazın görevi bu olacak.

    mehmet demirkol
    11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı
  • 33454
    galatasaray yüksek tempolu, etkili hücum presle rakibe nefes aldırmayan bir ilk 25 dakika sergiledi. bu yoğun baskıda her iki kanat kullanılıyordu. diğer varyasyonlar da deneniyor ama net pozisyon bulunamıyordu. atılan gol de feghouli'nin şutunda topun doğukan'ın kafasına çarpıp yön değiştirmesinden geldi. devrenin son 15 dakikasında galatasaray'ın temposu ve presi düştü. yorgunluk başlayınca orta sahada ciddi sıkıntı meydana geldi. ndiaye'nin yapısı tek ön liberoya kesinlikle uygun değil. belhanda ve emre'nin de defansif yönleri yeterli olmadığından kontrol antalyaspor'a geçti. bu bölümde muslera'dan çok kritik iki kurtarış geldi. fatih terim bu tabloyu görünce çok doğru bir değişikliğe gitti ve emre'yi çıkarıp gerçek bir ön libero olan donk'u sahaya sürdü. ndiaye de istediği gibi daha öne oynama özgürlüğüne kavuşmuş oldu. ikinci yarı da kora kor başladı ve bu arada maçın kırılma anı gündeme geldi. bir korner atışında antalyasporlu hakan özmert'in net kafa vuruşu direkten döndü, 18'e düşen topa bu sefer diego mükemmel vurdu; ama muslera aynı güzellikle bir kurtarışla golü önledi. bir dakika sonra da galatasaray ilk defa içe kat etmeyi düşünen onyekuru ile kendisini rahatlatan golü attı. kısa süre sonra da ndiaye maçı kopardı.
    galatasaray takım olarak iyi oynayarak farklı bir galibiyet elde etti ama bunun 1 numaralı mimarı, tek farklı skor avantajı varken üç müthiş kurtarış yapan muslera'dır. emre'nin fizik olarak daha çok eksiği olduğu bu maçta görüldü. diagne'de de attığı gole rağmen değişen olumlu bir şey göze çarpmadı. antalyaspor kısıtlı kadrosu ile iyi mücadele etti ama muslera'yı aşamayıp bir de ikinci golü yiyince çözüldüler. bu sezon ilk defa büyük-küçük ayrımı yapmadan çok cesur ve çok objektif bir hakem izlemek gözümün pasını sildi. tebrikler arda kardeşler.

    ömer üründül
    11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı
  • 33455
    galatasaray'ın 5-0 kazandığı maça muslera'dan bahsederek başlanır mı? en sonda söylenecek olanı en başta söylemek lazım. 8 yıl önce copa america'yı kazanıp geldiğinde "elleri küçük" denilen muslera, uruguay tarihinin en çok forma giyen kalecisi. bir zamanlar sneijder'e yapılan itibarsızlaştırma dedikoduları onun için de şimdi "ama ayakları kötü" diye yapılıyor. galatasaray, muslera ile çok kupa kazandı, uruguaylı dün de tek golle önde olan takımını iki kez ipten aldı.
    ilk yarıda ndiaye'yi tek bırakıp sağda mariano-feghouli ve belhanda geniş üçgenini solda iki emre ve onyekuru ile kuran terim, son haftalarda defansı dibe vurmuş antalya'nın işini ikinci yarıya bırakmamaya kararlıydı. orta kalitesi hâlâ soru işareti ama feghouli'nin arayan oyunu skoru getirdi.
    bülent korkmaz'ın elinde orta saha yok, dün rakip kalede 7 kez çerçeveyi buldular ama tabelada sıfırda kaldılar.
    ikinci yarıda geriye dönemeyen rakibi karşısında g.saray farka koşarken bu oyun antalya için ankaragücü'nden 4 yedikleri maçın bir tekrarıydı.
    3 haftalık ara öncesi ligin en çok berabere kalan takımı bursa'ya konuk olacak olan g.saray, kayıpsız çıkarsa 20 günlük boşlukta dün en sonunda siftah yapan diagne'yi assolist olarak son 8 haftada sahneye sürebilir.
    onyekuru'nun asist özürlü oyununa sabreden terim dün bu ısrarının karşılığını oyuncusunun tek vuruş becerisiyle aldı. ndiaye pas tercihlerinde biraz daha sakin kalabilse ve emre akbaba da artık çok teknik de olsa ayakta kalamıyorsa bugünün futbolunda işin zor gerçeğini kabul edip arada bol bol salonda çalışırsa, kalan haftalarda forma ve arma zaten tarihten...

    bülent timurlenk
    11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı
  • 33456
    galatasaray teknik direktörü fatih terim, takımının iç saha performansına dayanarak iyi bir oyun ve iyi bir skor bekliyordu. önce skoru buldu. feghouli’nin golü için (dk.17) çok beklemedi.

    o dakikadan sonra önde olmanın keyfiyle daha yaratıcı daha etkin bir oyun sergilemesi beklenirdi. ama olmadı. şampiyonluk yolunda başakşehir’in görünen en güçlü rakibi, ilk yarı sonuna kadar doğru dürüst gol pozisyonuna giremedi. buna karşılık kaleci muslera’nın her iki yarıda toplam dört olağanüstü kurtarışı vardı.
    maçı zor ve sıkıntılı hale getiren olay, oyunun merkezinde ndiaye-belhanda ikilisinin merkezde tutuk ve verimsiz oyunu oldu. doğru koşular ve baskıyla celustka-amilton hattından sık sık atağa kalkıp doukara’yı pozisyona sokmaya çalışan antalyaspor, iki bek mariano ve emre taşdemir üzerinde de etkinlik sağladı. ilk yarının sonuna kadar oyunun parlayan tarafı konuk ekipti.
    terim, tabloyu değiştirmek için radikal bir değişikliğe karar verdi: çok istekli olduğu için sahaya sürdüğü emre akbaba’yı kenara aldı hoca... ikinci yarıya donk hamlesiyle başladı. aslında tek hamlenin de ötesinde etkin oldu bu değişiklik...
    ndiaye-donk ikilisi daha iyi çalışmaya başladı. orada tutuk kalan belhanda, akbaba’nın yerini (10 numara) alınca hücum organizasyonları daha da gelişti ve çeşitlendi. onyekuru’nun attığı golde belhanda’nın asisti doğru değişikliğin kanıtı gibiydi. sonrasında hem tribündeki 32 bin taraftar, hem de takım coştu. onyekuru (2) ve ndiaye’nin golleri beklenen “büyük patlamayı” tamamladı.
    sahi, maçın bir de diagne tarafı var... bildiğim kadarıyla fatih terim kamuoyu önünde gomis’ten boşalan santrfor mevkiine ısrarla adam ararken, asıl büyük hedefini dikkatlerden kaçırdı.
    o adam luyindama idi. ne yazık ki marcao ile ikisi savunma göbeğinde henüz uyum sağlayamadılar. muslera’nın dört önemli kurtarışında bu arızanın etkisi var. diagne’ye bakacak olursak... üç yanıyla da hayal kırıklığı yaratan bir durum var ortada: galatasaray umduğunu bulamadı.
    kasımpaşa yerini dolduramadı ve diagne henüz golleri sıralamaya başlayamadı. bir santrforun bu kadar hayal kırıklığı yaratması boşuna değil.
    belli ki aldığı 4 maç ceza ile tatili birleştiren ligimizin gol kralı adayı, üstünü kirletmemek için masadaki pastalara dokunmaktan kaçınan cici çocuklar gibi... o kadar baskılı ve coşkulu oyuna ayak uyduramadı. sonunda geçerli bir gol buldu ama...
    maç boyunca arkadaşlarının aradığı pozisyonlarda bulunamadı.
    her neyse... galatasaray sıkı takibe devam ediyor. şampiyonluğun da ikinciliğin de en büyük adayı onlar... bülent korkmaz’ın takımını ağır skorla fena halde dağıttılar belki. serdar özkan ve sissoko değişiklikleri de işe yaramadı.
    maçı kahramanını soracak olursanız... muslera, derim... oyunun akışına ayar verdi. yeniden kendini gösterdi!
    beş gole rağmen muslera...

    atilla gökçe
    11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı
  • 33459
    mustafa cengiz’den acı gerçekler: ‘herkes gülümsüyor ama kan içiyor’

    galatasaray başkanı mustafa cengiz, türkiye’deki kulüplerin mali durumları hakkında konuştu. kulüplerin zor durumda olduğunu söyleyen cengiz, “artık deniz tükendi. hiçbir şey göründüğü gibi değil. herkes gülümsüyor ama kan içiyor” yorumunu yaptı. cengiz, türkiye futbol federasyonu’nun kulüplerin mali yapıları için bir lisanslama çalışması da yaptığını belirterek, “ süper lig’deki 18 kulübün borcu 15 milyar tl. gelirleri de bunun 4’te biri kadar. bu kar bu güneşe dayanmaz, erir” dedi.

    galatasaray başkanı mustafa cengiz, türk telekom stadı’nda, basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. türk futbolu ve galatasaray’ın mali yapıları ile ilgili değerlendirmeler yapan cengiz, “galatasaray'ı mali açıdan daha sağlıklı bir duruma getirmek istiyoruz. bu konuda her fırsatı değerlendiriyoruz. sineğin yağını çıkarmaya çalışıyoruz bir nevi. burada 65 tane mağazamız var. bir avm gibi. bu anlaşmadan da bir yarar sağladık” ifadelerini kullandı.

    dün oynanan antalyaspor maçını uzun bir aradan sonra tribünden takip ettiğini belirten başkan mustafa cengiz, “4 ay sonra ilk defa kendi stadımızda maç izledim. talimat değiştiği için izledim. teşekkür ediyorum türkiye futbol federasyonu'na. bazen tff’yi hem istifaya çağırıyoruz hem de teşekkür ediyoruz. yiğidi öldür hakkını yeme. bizim hakemlerimiz de dahil tff ile hiçbir kişisel sorunumuz yok. biz hepsinin özünde iyi niyetli olduğuna inanıyoruz. kimseye özel bir düşmanlığımız yok. rakiplerimiz de değerli. yarışmacı arkadaşlarımız. kimseye bir düşmanlığımız yok. işin maddi kısmına gelirsek, burada bir maç oynadığımızda güvenliğe ödediğimi para 200-250 bin lira. temizliğe her maç sadece 30 bin tl veriyoruz. elektriğe 6-7 milyon tl ödüyoruz. 2 ay için ciddi destek aldık denizbank'tan. önümüzdeki sezon da reklam ve destek olarak çalışmalarımız devam edecek” şeklinde konuştu.

    “kar bu güneşe dayanmaz”

    türk kulüplerinin mali açıdan büyük bir sıkıntı içinde olduklarını belirten sarı-kırmızılıların başkanı, “artık deniz tükendi. hiçbir şey göründüğü gibi değil. herkes gülümsüyor ama kan içiyor. kulüpler için iyi niyetli konuşuyorum ama geçmişten gelen bir zorlama var. kulüplerimizin ortalama gelirleri giderlerinin 4 kat altında. süper lig'deki 18 kulübün borç 15 milyar tl. gelirleri de bunun 4'te biri kadar. kar bu güneşe dayanmaz, erimek durumunda. ben de devletten geldim. devlet müdahale etti. devlet yol gösterici, düzenleyici ve yapıcıdır. bizi en çok rahatsız eden siyaset yönündeki söylemler oldu. diyorlar ki; ‘ziraat bankası tarlaya, çiftçiye gitmeli’. o zaman denizbank da balıkçılıkla uğraşsın. bu dar mantıkla bir yere varılmaz. ziraat bankası devlet bankasıdır. yapılandırmaya aralık ayında start verdi. devlet hep bize sordu, araştırdı. biz galatasaray kulübü olarak harcamaların kontrol altına alınması ve yönetimlerin denetlenebilir olmasını izledik. uluslararası bir kuruluşla denetlenmesi ve borçların yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledik. devletimize de bu konuda teşekkür ediyoruz. türkiye futbol federasyonu bünyesinde bir lisanslama geliyor. uefa bizim mali çalışmaları görerek bize fırsat verdi ve yeniden yapılandırma istedi. devlet de bir nevi finansal fair play anlaşması gibi bir sistem yapıyor. her kulübün parası milli servetti. şimdi bir lisanslama yapılacak. kulüpler mali lisans alacak artık. biz nasıl uefa'ya harcamalarımız, transferimiz hakkında bilgi veriyorsak artık tüm kulüpler bu lisanslamada bilgi verecek. devletimizden bu işi bir an önce sonlandırmasını istiyoruz. borcu ödenebilir, kulüpleri yönetilebilir hale getirmeye çalışıyoruz. birçok kulübümüz için bu son şans. biz galatasaray olarak efektif olarak kara geçtik. bunu sürdürülebilir yapmak istiyoruz. ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız” yorumunu yaptı.

    “biz koltuğa yapişik değiliz”

    mustafa cengiz, 24 mart'ta yapılacak olan mali kongre’de ibra edilememe gibi bir endişesinin olmadığını belirterek, “yöneticilik, kalecilik gibidir. çabaları gösteriyorsunuz ama küçük görülüyor. bizim en büyük silahımız doğruluğumuz ve açıklığımız. bazı eleştirileri görüyorum. hepsi bizim camiamız ve galatasaray'ın iyi olmasını isteyen insanlar. biz hiçbir koltuğa yapışık değiliz. bu bir sosyal görev. bir galatasaray sevdası. ben geçmiş yönetimlere de teşekkür ediyorum. biz herkesi galatasaray'ın hizmetkarı olarak görüyoruz. ibra edilmeme gibi bir endişem de yok.

    mustafa cengiz
  • 33460
    ekşi'den alıntı,

    hoş geldin reis. galatasaray tahminen feneri kadıköy'de ne zaman yener?

    cevad prekazi: ben bütün gücümle inanıyorum ki bu sene (18-19) galatasaray fenerbahçe'yi deplasmanda yenecek. eğer benim düşüncelerim gerçekleşirse o maçtan sonra fenerbahçe küme düşecek maalesef. çünkü en büyük suçlu fenerbahçe'yi bu duruma getiren, tabii ki transferleri kim getirmiş kim yapmışsa, işte onlar. onlar istifa etmeli.

    fenerbahçe gibi büyük bir camiaya bu duruma gelmek yakışmıyor. türk futboluna da yakışmıyor. türk futbolu 4 büyük takımlardan birisi bu duruma geldiği zaman çok kötü oluyor. 4 büyük takımsız türk futbolu ileri gitmez.

    tabii ben bunları, bir galatasaray taraftarı olarak söylüyorum.
  • 33465
    "bu saatten sonra futbolun mucizeleri olması lazım ki başakşehir’in şampiyonluğu gerçekleşmesin. ancak bunu çok uzak bir ihtimal olarak görüyorum. futbolda yüzde yüz konuşmak doğru değildir ama başakşehir’in geçen sezonlarda liderliği bırakmasını ya da yarışta geride kalması durumunu bu yıl yaşamayacağı inancındayım."

    rüştü reçber
  • 33466
    galatasaray'ı temsil eden herkese saygı göstermemiz gerekiyor. buradaki gündemin ana maddesi mali divan öncesi siz genel kurul üyelerini mali açıdan bilgilendirmek. maalesef insanların bir dikkat süreci var ve sizin de dikkatiniz dağılıyor. asıl dinlememiz ve denetlememiz gereken mali konular arkaya itiliyor. hiç kimseyi köfteye benzetmedim, neden üstünüze alınıyorsunuz? hiçbiriniz köfteye benzemiyorsunuz. ben kendime derim size yine demem.

    'ben galatasaray başkanı olarak ben beni eleştirenlerin de yanındayım. galatasaray var olma mücadelesi gösteriyor. eğer beka savaşı varsa, şu anda galatasaray için var. cas süresince çok hayati sınavlar verdik. şu anda borsanın en değerli şirketiyiz. bize karşı bütün tezgahlara rağmen, cas'ta davayı kazandık'

    141 üyenin galatasaray kulübüne yaptığı başvurunun reddedilmesi de divan kurulu toplantısında tartışmalara neden oldu. başkan mustafa cengiz, " bu konuda üyelik başvurusunda bulunan arkadaşların beşiktaşlı, fenerbahçeli olanların yer aldığı söylendi. araştırma yapıldı sosyal medyada... başvuruda imza atıp referans olan kişilere sorduk...hiçbirinin haberi yok... ayın 31'inde kapanıyordu. ancak 30'u gecesi hepsi tek dosya halinde geldi. imzaları görseniz imza değil. imza sahiplerinin haberi yok. ama şunu söyleyeyim. bizi dinliyorlarsa, 141 arkadaşımız kesinlikle üye olacaklar... gelin diyoruz, gelmiyorlar... biz ne yapabiliriz...."

    mustafa cengiz
  • 33469
    "iki haftadır futbol adına çıkıştayız. çok fazla gol çalışması yapıyoruz, inşallah bu sahaya yansır ve galibiyetle birlikte rahat bir nefes alırız"

    “takım planlamasını, duruş pozisyonunu iyi ayarlamak lazım, ona çalışıyoruz. yetenekli oyuncuları var, onlara karşı biraz temas oyununa çalışıyoruz. iki haftadır futbol adına çıkıştayız, hem içeride oynadığımız demir grup sivasspor maçı, hem deplasmandaki mke ankaragücü maçları. bu maçlarda çok pozisyon yakaladık, değerlendirdik de diyelim. daha iyisini yapmamız lazım. böyle maçlarda girdiğiniz pozisyonları yapamayınca, skora çeviremeyince sıkıntı başlıyor, oyuncuların biraz özgüveninde sarsılma başlıyor. çok fazla gol çalışması yapıyoruz, inşallah bu sahaya yansır ve galibiyetle birlikte daha rahat bir nefes alırız”

    “sivasspor maçında biliyorsunuz maçı kazandıran taraftarlar oldu. ondan önceki maçta da sıkıntı yaşamamıza neden olan taraftardı. demek ki iyi yapınca her şey doğru gidiyor, takımın özgüveni artıyor, oyuncuların iştahı, coşkusu artıyor. kötü gidince de takım zaten bunu kaldıracak güçte değil, o nedenle biz sivasspor maçındaki desteği, bize olan güvenlerini, desteklerini bekliyoruz”

    “en büyük özelliğimiz takım coşkusu. böyle kaliteli oyuncuların olduğu bir takıma temas etmeniz lazım. bunları yaparsanız, bir de girdiğimiz pozisyonlarda oyunun şeklini değiştiremiyoruz. çok pozisyona giriyoruz, atabilsek ondan sonraki planda o coşkuyu daha da artırabileceğiz. inşallah bu maçta, o şans faktörü bizden yana olur. takımımızın çok mücadeleci, çok koşan, çok isteyen, çok coşkulu oynayan kadrosu var. galatasaray’ın belli bölgelerde güçleri var, o alanlarda daha dikkatli ve disiplinli oynayıp zaaflarından da yararlanıp maçı kazanmak istiyoruz”

    “her an her şey olabilir. her takım her şeyi yapabilir. biz şu iki maçta bayağı çıkış yaptık diye düşünüyorum, mke ankaragücü maçını kazansaydık puan anlamında da biraz daha rahatlamış olurduk. biz galatasaray maçından sonra kolay bir fikstüre giriyoruz, maçlarımız kolaylaşıyor. rakiplerin maçları zorlaşıyor. puan puandır, içerideki maçları kazanacaksınız. her takım ummadığınız yerde ligi bitirebilir”

    “en iyisini yapmaya çalışıyoruz. oyuncularımızın hazır olanını oynatmaya çalışıyoruz. bu kadronun içerisindeki oyunculara adil ve adaletli davranmazsanız o zaman bu takım bütünlüğüne zarar verir, o bütünlüğü sağlayamazsınız. takım bütünlüğümüz iyi, sahaya da yansıyor. bizim üzüntümüz niye daha önce bu işleri halledemedik, birtakım maçlarda var’a ve şanssızlığa takıldık, penaltıları kaçırdık. biz hala oradayız, keşke onları aşabilseydik şu anda biz daha genç oyunculara öncelik tanıyan, altyapının gücünü ortaya çıkarmaya çalışan bir takım planlaması düşünmüştük. onu uyguluyorduk, biraz gecikti tabii”

    “genç oyuncular kaybolmadı tabii ki ama etkili olamadılar. benim beklentime cevap veremediler maalesef, şimdi onlar tırmalayacaklar yeni sezonda başlayacaklar. onlar bu işin, planın bir parçasıydı. onlar hiç etkili olamayınca biz o bölümde biraz etkisiz kaldık. birkaç tanesinin bazı şeyleri artıracağını düşünüyorduk, olmadı. artık onları yeniden planlamalarını kendileri yapması lazım. burada her türlü ortam kendilerini geliştirmeleri için müsait. sadece performans ile ilgili sorunu aşamadılar”

    “devre arasına kadar yusuf’tan hiç memnun değildim. hatta yönetime birkaç kez onun değişimi ile ilgili de talepte bulundum. devre arası kamp çalışmasında inanılmaz çalıştı. oyuncu hazırlandı. sonraki performansı üst üste artınca antrenman ve maçta, takımın değişilmez oyuncusu oldu. üzerine katması lazım. yusuf erdoğan tam hazır mı, üretiyor mu derseniz bana göre eksik şu anda. daha iyi isim yapabilir”

    samet aybaba
  • 33470
    "kulüpler finansal ve yönetimsel olarak eski düzende yönetilemez. bu sorun kulüplerin kendi içinde ve kulüpler birliği vakfı'nda da dillendirilmeye başlandı. cumhurbaşkanımız, gençlik ve spor bakanlarımız, hazine ve maliye bakanlarımıza arzlarımız oldu. onlar da konuya vakıf oldular. bu zamana kadar gelen; ben borçlanayım yeter ki şu takımı yeneyim diye yapılan pahalı transferler yapılmamalı ve bu düşünce gidilmemeliydi. aksi halde kulüp artık kendini çeviremez şu an olduğu gibi birçok kulübün batık şirket durumunda olduğunu görüyoruz. bunun çözümü için türkiye futbol federasyonu, kulüpler birliği vakfı ve kulüpler kendilerince çare aradı. en son gelinen noktada hükümet bu konuda milat başlatacak. kimsenin borcunu diğeri ödemeyecek ya da borcu silinmeyecek, borcu artmayacak. borçsuz kulübe borç gelmiyor. kişilere verilen ihtiyaç, konut veya ticari krediler nasıl yapılandırılıyorsa kulüplerin borçları da öyle yapılandırılacak. bankaya olan borçların yaklaşık yüzde doksanı istanbul kulüplerinin ve trabzonspor'un. yapılandırma sonrası kulüplerin gelirleri teminat altına alınacak. önümüzdeki seneden itibaren kulüplerin bütçeleri yüzde 30 ila 50 oranında daralacak. borcu olmayan kulüpten yüzde 10 civarında para alınacak oda yedek akçe gibi olacak"

    "yapılandırmadan sonra kulüplere gelen paranın bir bölümü otomatik olarak borca gidecek. kulüpler borçlanma da yapamayacak. bu nedenle ya ellerindeki futbolculara o kadar paraya ikna etmeye çalışacak ya da daha az maliyetli futbolcu transfer edecek. herkes aynı yapacağı için rekabette sıkıntı olmayacak. pahalı futbolcu alınamayacak, borçlanamayacak. borcu arttıran ya da yükümlülüğe uyulmazsa federasyon puan silme, liga almama gibi yaptırımlar uygulayabilecek"

    "kulüplerin borcu yapılandırıldıktan sonra kurallara uymayan kulüp başkanları ve yetkililer de sorumlu tutulmalı. başkan dahil yöneticiler müteselsil olmalıdır. kulüp başkanı kefil olup bu borçtan sorumlu olsun. yoksa borçlanmaya devam eder sonra bırakır gider, takım zarar görür. bu bakımdan onunda konulması lazım. türkiye futbol federasyonu, avrupa arenasında mücadele edecek olan takımların lisanslama yetkisini de istedi. tff, 28 şubat'a kadar süre istemişti; ama uefa 15 mart'a kadar süre verdi. uefa her yetkiyi tff'ye verdi, kendisi sadece denetleyici oldu. türkiye bankalar birliği'nin çalışması hazır. hazine ve maliye bakanımızdan randevu istedik. o tamam dedikten sonra imzalar atılıp bu iş tamamlanacak. o zaman ne olacak? eğer, borçlar yapılandırılırsa takımların hemen hemen hepsinin futbol piyasasına borcu kalmayacak. transfer nedeniyle takıma ya da futbolcuya borcu kalmıyor. 15 mart milat olacak. eğer biz bunları tamamlayamazsak iş gelecek sezona kalacak. gelecek sezona kalması demek hemen hemen her kulübümüzün avrupa kupalarına gidememesi ve borçlanan kulüplerin yetkililerinin gitmesi demektir. şuan takımlarımızda bulunan yabancılara aldıklarının yarısını vereceğini söylersek durmazlar. bana belli bir bütçe verilince ben mecbur alt yapıdan sporcu yetiştirmek zorunda kalacağım. isterse yabancı alabilme sayısı 24 olsun"

    "sadece mali sınırlamaları getirdiğimiz zaman yerlilerin sayısı direkt artacaktır. isim vermeyim bir takımımız maliyetli diye yabancı isimlerle yollarını ayırdı. alt yapıdan çıkarttıkları futbolcular çatır çatır oynuyor. biz diğer rakip takımlarla rekabet edebilme adına gençleri kadroya koyamıyorduk. ekonomik neden devreye girince herkes alt yapıya biz de karpuzatan tesisleri'mize daha fazla bakacağız"

    erol bedir
  • 33471
    manchester city'den ayrılarak galatasaray'a gittiğimde, sözleşmemde turnuvaya hazırlanabilmem için bir ay içinde en fazla üç maçta oynama maddesi ekletmiştim. yani birçok maçta yedek kulübesindeydim.

    brezilya basını bu durumu öfkeyle karşıladı çünkü anlamamışlardı. ama ben evde hazırlıklarımı yapıyordum. psikolojik ve fiziksel olarak hazırlanıp beslenmeme dikkat ediyordum. dunga da bunu biliyordu. türkiye'ye giderken de ona danışmıştım.

    city'de daha uzun süre kalabilirdim, sözleşmem devam ediyordu. galatasaray'a transfer olmak ve türkiye'de oynamak da çok iyiydi ama city'de daha uzun kalmam gerektiğini hissediyorum. zamanla kadroda kendime yer bulabilirdim. pişmanlığımın sebebi de bu.

    elano blumer
  • 33474
    --- alıntı ---
    uefa ile üç yıllık bir anlaşma yaptık, mayıs ayında bitiyor. 3 yıllık gelir gider tablosunda 30 milyon euro eksi yapma hakkımız var. bugün eksi 90 milyondayız. mayıs ayına kadar 60 milyon euro kar etmemiz lazım ki, böyle bir şey söz konusu değil.

    ceza almakla karşı karşıyayız fakat bunu hep beraber aşabiliriz. bizim kulübe koyduğumuz sermaye ve 18 bin ayrı küçük hissedarın katılımıyla koyduğumuz sermayenin bir kısmının uefa tarafından gelir olarak kaydedilme imkanı var.

    ffp konusunu aşamazsak, sadece ve sadece sattığımız kadar oyuncu alabiliyoruz hatta bir adım daha ileri gideyim, transfer yasağına kadar iş gidebilir. içinde bulunduğumuz mali tabloyu, sıkıntıları ve ffp cezalarını muhtemelen hep beraber çözebiliriz.

    kitlesel kaynak yaratma projemizi başlatıyoruz. inşallah sizlerin desteğiyle bu engelleri aşma imkanını sağlayabiliriz. dünyada bizim yapmak istediğimizi şimdiye kadar yapmış hiçbir kulüp yok. bizim yapacağımız kampanya, fenerbahçe'nin mali bağımsızlığı için bir adım.

    fenerbahçe, başarısı bir sezonluk maçların sonuçlarıyla ölçülecek bir kulüp değil. fenerbahçe, hepimizin bildiği gibi şampiyonluklardan ve galibiyetlerden daha büyük bir kulüptür. ben doğru yolda olduğumuza inanıyorum.

    hepimizin gurur duyacağı bir fenerbahçe'yi hep beraber yaratacağız. bunların da tohumları ekiliyor. inanın fenerbahçe'niz emin ellerde, inanın futbolda da önümüzdeki sezon çok güzel günler bizleri bekliyor.
    --- alıntı ---

    ali koç

    https://twitter.com/...199514329468929?s=19
App Store'dan indirin Google Play'den alın