• 28901
    ..... orta yuvarlağa gittim ve bayrağı oraya diktim. içeri sağ salim ulaşmam için başımın üstünde tutulan sandalyelerin refakatinde tünele yöneldim. tam kurtuldum diye düşünürken, tünelde fenerbahçeli bir taraftarla karşılaştım. biraz gürültü-patırtı koptu haliyle... soyunma odasına gittim ve ‘evet işte bu. yarın buradan ilk uçakla ayrılacağım. kesin beni kovacaklar’ diye düşündüm. ancak galatasaraylı yöneticiler aşağı geldiklerinde, gözlerinde yaş vardı ve ben bıyıklı adamlarla hayatımda hiç bu kadar çok öpüşüp, kucaklaşmamıştım!”
    graeme souness
    daha detaylı olarak (bkz: graeme souness/#2269321)
  • 28903
    "bir genel kurul üyesi ve basketbol adamı olarak, galatasaray'ın basketbolda önümüzdeki yıllarda daha ileriye gitmesi için elimden gelen ne varsa göstereceğim. galatasaray taraftarları şundan emin olsun, mutlaka bir gün galatasaray basketbolunun yeniden avrupa'nın zirvesine çıkması için yönetimde söz sahibi olarak geri döneceğim. hatta ilerleyen yıllarda bunu kulüp nezdinde de görebiliriz. bu fikrimden hiçbir zaman geri adım atmış değilim. 10 yılımı doldurduktan sonra inşallah galatasaray kulübü başkanlığı'na aday olmayı düşünüyorum."

    "hedeflerim doğrultusundaki kulüplerden beklediğim teklifler gelmedi, başka teklifler aldım. ben de açıkcası bulunmuş olduğum seviyede bunları değerlendirmedim çünkü seviyeyi düşürmek istemedim."

    "bu dönemde de kendimi, son 20 yılda yapamadıklarıma adadım. tabii ki bu dinleneceğim demek değil. italya basketbol federasyonu başkanı gianni petrucci ile yaz döneminde görüşmelerimiz oldu. italya milli takımı antrenörlüğüne ciddi bir adaydım. petrucci, çok da istekli görünüyordu ama son anda beni arayarak yerli bir antrenörle devam etmek istediklerini belirtti. bu da çok doğaldı. sonuçta milli takımlarda bugün baktığınız zaman işin doğasında zaten yerli hocalar var. tabii ben uzun yıllar italya'da çalıştığım ve italyan kültürü ile italya basketbolunu yakından tanıdığım için olabilir diye düşünüyordum ama son anda olmadı."

    "hiçbir zaman galatasaray'ı bir taraftar grubu olarak düşünmedim, galatasaray benim için bir bütün. profesyonel hayatta değişimler olabiliyor. yönetimlerin kararına saygı duymak lazım. galatasaray'dan zaten görev sürem devam ederken gönderilmedim. buna saygı duymak lazım ama basketbolu yöneten yöneticilerin de yaptıklarıma saygı duymalarını bekliyorum. basketboldan sorumlu yönetim kurulu üyesi can topsakal'ın ayrıldığım gün divan kurulunda '5 yıl içinde ergin ataman galatasaray'a 55 milyon dolar harcattı ve zarar verdi.' demesi beni yaraladı."

    ergin ataman
  • 28908
    "geçen pazar akşamından beri derbiyi değil koreografiyi konuşuyoruz.

    çünkü bunu konuşmamızı istiyorlar.

    cüneyt çakır’ı değil, yetersiz federasyonu değil, koreografiyi konuşmalıyız.

    sistem, galatasaray’a zarar verilebilecek alan neresiyse orayı konuşmamızı dayatıyor.

    konuşmayacağız.

    sadece anlatacağız.

    efendim, salya sümük ağlamasıyla meşhur, bir dönem muktedirlerin önünde el pençe divan durdukları ilkokul mezunu imam efendi, koreografiden iki gün önce “ayağa kalk” diye bir şiir okumuş da, koreografi bununla alakalıymış.

    ne şahane komplo teorisi, tabii ki bir koreografinin nasıl hazırlandığını bilmeyenler için.

    kulüpte çalıştığım dönemde, eurocup finali öncesinde, ultraslanuni’nin nasıl koreografi hazırladığına bizzat tanık oldum.

    düz beyaz bez parçalarının, yüzlerce kişinin katılımı ve günlerce süren bir emekle nasıl görsel bir şova dönüştüğünü an be an izledim.

    kaldı ki o görsel şov, tavan yüksekliği arena’nın 3’te 1’i, seyirci kapasitesi arena’nın kale arkası tribünü kadar olan abdi ipekçi salonu için hazırlanmıştı.

    aslında bu yazıyı yazmayacaktım.

    aslında galatasaray’dan ayrıldıktan sonra yazı yazıp yazmamakta da kararsızdım.

    ancak hafta içinde bir toplantıda karşılaştığım divan kurulu üyesi iki duayenimizin, “ne gerek vardı böyle bir koreografiye” demesi ve galatasaray taraftarını suçlayan ifadeler kullanması beni delirtti.

    kayda geçsin diye yazmaya karar verdim.

    bir; o koreografi önce bilgisayar ortamında 3 boyutlu olarak tasarlanıyor.

    duayenlerin ‘cahil’ dedikleri taraftar tarafından…

    hangi koltuğa, hangi renk kartonun bırakılacağı tek tek belirleniyor.

    kartonlar, boyalar, kumaşlar galatasaray taraftarı işadamlarınca sağlanıyor.

    o beyaz bez parçaları yüzlerce taraftar tarafından statta, buz gibi otoparkta yatıp kalkarak boyanıyor.

    tribüne taşınıyor.

    adeta cambazlık yaparcasına ipler çatıya bağlanıyor.

    defalarca prova yapılıyor.

    seremoni sırasında sadece iki dakika görünecek iş için bir dünya emek sarf ediliyor.

    ve bunu türkiye’de sadece galatasaray taraftarı becerebiliyor.

    çünkü bunun için köklü bir tribün kültürü, bir adanmışlık, bir birikim gerekiyor.

    efendim koreografinin sloganı yanlışmış.

    olabilir.

    ama düne kadar kişisel hesaplarından sümüklü imama methiyeler düzenlerin, kendi karanlık geçmişlerini aklamak için galatasaray’a saldırmaları kabul edilemez.

    galatasaraylıların buna sessiz kalması hiç kabul edilemez.

    spor bakanı arayıp hesap sordu diye kulübün içine kapanması asla kabul edilemez.

    ne şeyhler, ne dervişler, ne tarikatlar, ne iktidarlar geçti bu ülkeden.

    galatasaray’ı galatasaray yapan değerler 1481’den bu yana hiç değişmedi.

    imparatorluğun yükselişinde de, bağımsızlık mücadelesinde de, cumhuriyet’in kuruluşunda da var galatasaray.

    ve hep var olacak.

    bugün kulübü arayıp hesap soranları ise hiç kimse hatırlamayacak."

    - iskender baydar
  • 28910
    "iyi türk oyuncu yetişmeden yabancıyı kapatalım dediğinizde olmaz. türk futbolcu yetiştirememenin sebebi yabancılar değil. biz sporcu yetiştirebiliyor muyuz? öyle bir düzenimiz var mı? bunun için ne kadar yatırım yapıyoruz?ne kadar oynama alanı var? buradaki en son sorgulanacak şey yabancı sayısı. (gülerek) sorun yabancılarda değil sorun türklerde."

    okan buruk
  • 28911
    takım çok iyi durumda. aldığımız sonuçlar da bunu gösteriyor. zorlu bir döneme girdik ama hazırlıklıyız.
    bursaspor ve karabükspor maçlarında mücadeleyi bırakmayıp kazandık ancak maçı daha erken koparmalıydık.
    derbinin tarihi hakkında zaten bilgi sahibiydik. kazanmak istedik ancak başaramadık. iyi oynadığımızı düşünüyorum.
    derbide oyuna ağırlığımızı koyduğumuz anda 10 kişi kaldık ve dengeler doğal olarak değişti.
    her hafta kararlılıkla çalışıyoruz. başarının sırrı bu. odaklandığımız tek şey şampiyonluk.
    maicon oyun kurarken bizi çok rahatlatıyor. birbirimizi çok iyi tanıyoruz, bu da avantaj. ayaklarına da çok hakim bir futbolcu.
    yeni takımlarda adaptasyon sorunu olur, bizde çok şükür olmadı. bunun nedeni çok istekli çalışmamız ve mütevazi olmamız.
    galatasaray taraftarı mükemmel. 12. adamımız diyebilirim. bu performansımızda onların da emeği var. bizi öne itiyorlar.
    ndiaye ile oynadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. inanılmaz mücadele ediyor ve çok koşuyor. gerçekten şanslıyım.
    tudor çok zeki bir hoca. işine inanılmaz bağlı. ve fiziksel anlamda bizi çok iyi hazırladı. taktiksel olarak da iyi bir hoca.
    antrenmanda beni en çok zorlayan isim feghouli. diğer taraftan selçuk da çok zorluyor. rodrigues de çok hareketli oyuncu.
    boş zamanlarımda türkçe öğreniyorum.

    fernando reges

    sen allahın bir lütfusun fernando francisco reges! bu adamı nasıl aldık hala bilmiyorum ama, takım içinde lider ruhlu oyuncuların başında geliyor. yokluğuyla sınanmayalım asla! koşadur aslanım.
  • 28912
    (gbkz: galatasaray transfer için önemli bir yatırım yaptı. seni galatasaray'a çeken şey ne oldu?)

    ''bu benim için bir meydan okumaydı. brezilya'dan fransa'ya giderek avrupa hayalimi gerçekleştirdim. daha sonra ispanya'da devam ettim. hedefleri ve zorlukları biliyordum. büyük liglerdeki mücadeleleleri seviyorum. türkiye'de bunlardan biriydi. galatasaray'ın renkleri için savaşıp, ligde şampiyon olmak ve şampiyonlar ligi'ne dönmek...''

    (gbkz: mariano için şampiyonluk zamanı geldi mi? daha önceki kulüplerinde bu gerçekleşmemişti...)

    ''(gülerek) tanrım, evet bunun için savaşıyoruz. lideriz ve en yakın rakibimizin 6 puan önündeyiz. 7 galibiyet, 2 beraberliğimiz var. lig şampiyonluğu bu sezon ana hedefimiz. bordeaux'ta fransa kupası, sevilla'da avrupa ligi kazandım. galatasaray'da da bu başarıları tekrar edip, kupa kaldırmak istiyorum.''

    sevilla'dan neden ayrıldın?

    ''sevilla yeni bir sözleşme teklifinde bulunmadı. kısa bir süre sonra galatasaray'dan teklif geldi. sevilla bu konuyu benimle görüşmek istedi. konuştuk ve her iki taraf için de bunun iyi olacağına karar verdik. sevilla beni zaten satmak istediğini açıkça belirtmişti. ayrıca 31 yaşındayım ve ekonomik olarak da düşünmem gerekiyor. ayrılık için doğru zamandı. sevilla'ya her şey için minnettarım, iki güzel sezon geçirdim. hala sevilla taraftarıyla arkadaşlığım devam ediyor.''

    (gbkz: sevilla'da kendini başarılı görüyor musun? yoksa daha fazla mı başarılı olmalıydın?)

    ''ben her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. sevilla'ya geldim, avrupa ligi'ni kazanarak görevimizi yerine getirdik. sevilla kariyerimi başarıyla kapattığımı söyleyebilirim.

    (gbkz: dani alves ayrıldıktan sonra barcelona ile bir görüşmen oldu mu? barça'ya gitmek ister miydin?)

    ''bu söylentileri ben de basından okudum. barcelona'dan bana kimse gelmedi, görüşmedi. bunlar basında yer alan şeylerdi. barcelona ile adımın geçmesi benim için büyük bir lütuftu. elbette gitmek isterdim ama kimse benimle iletişime geçmedi. ama umut her zaman vardır.''

    (gbkz: brezilya milli takım hocası tite ile daha önce de çalıştın. milli takım için şansın hala var mı?)

    ''tite ile tanışmak, onunla çalışmak büyük onur benim içindi. şu ana kadar bana şans gelmedi. tite daha çok tanıdığı oyuncularla çalışmayı seven bir antrenördür. tercihlerinde de harika işler çıkartıyor. ben olsam da olmasam da umarım milli takım rusya'da başarılı olur. galatasaray'da şu an çok iyiyim. böyle de devam edeceğim. umarım bana da bir fırsat gelir. her şey olabilir.

    allah'ın lütfu mariano ferreira filho
  • 28917
    20 ekim 1927 tarihinde şanli ata tbmm kürsusunde alti gun boyunca genclige hitabe ile bitirdigi nutuk'u okumustur.

    21 ekim 1927 tarihinde ankara hukuk mektebi ogrencileri saat 13:00 da toplanarak "genclige hitabe"yi okumuslar ve basina su bildiriyi vermislerdir.

    ey türklüğün büyük teşahhusu, ey bizim aziz babamız!
    ruhlarına heyecan, dimağlarına nur saldığın gençlik sana diyor ki:
    senin sevgini gönlünde, irşatlarını şuurlu adımlarının istikametinde bulan gençlik, şüphesiz ki senin dehan ve azminle türklüğe hediye edilen cumhuriyet'i hayatından daha aziz ve mukaddes tanımıştır. onun müdafaası için hiç bir fedakârlıktan çekinmeyecek, onu gözlerken çok kıskanç davranacaktır. bugünü, bugünde seni görmekle bahtiyar olan gençlik, tarihte masum ve asil kalmış olan milletimize köşe köşe dahili ve harici tuzaklar hazırlayan bu tarihi nasıl değiştirdiğinden ve bunların acı neticelerinden habersiz ve hissiz kalamaz ve kalmayacaktır. dedelerinin gafletiyle yuvarlandıkları çukurlara bir daha düşmemek için bugünün dersini pek kara ve karanlık olan dünden halâs ve intibahının hassasiyetini ise senin mevcudiyetinden ve iradenin ateşinden alacaktır. milletinin hissiyatı ve sevgisini ondan aldığı saf ve mert kanla damarlarında dolaştıran gençlik, türk istikbalinin evlatları, milletin varlığına ve onun kalbi olan aziz cumhuriyet'ine en ufak yan bakışların bile tahayyül ve tasavvuruna uyuşuk ve hareketsiz kalamaz. adı türk, kanı türk, bütün mevcudiyeti türk olan millet ve onun gençleri kendisini yokluktan varlığa, ölümden hayata, karanlıktan ışığa is'âl edenlerin açtıkları kurtarış çığırında her vakit istiklal ve istikbalinin koruyucusu, kan ve candan çizilmiş hudutların bekçisi olacak ve ebediyete kadar da öyle kalacaktır.

    ankara hukuk mektebi talebeleri
  • 28920
    ”takdir haklarını devamlı rakipten yana kullanan ve bizi oynatmayan bir hakeme karşı oynadık.bizi oynatmayan bir hakeme karşı oynadık. bırakın top oynayalım. rakipler bizi futbolla geçsin. hakem kararlarıyla bizi geçmeleri şık olmuyor. iyi futbol oynadığımız için lideriz ama ne yazık ki bugün top oynamamıza izin verilmedi. bırakın top oynayalım. 90 dakika boyunca istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. duran toptan yemememiz gereken bir gol var.”

    (bkz: fernando reges)

    mevzu bu kadar.
  • 28921
    “kabul etmek lazım ki istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. ikinci yarıya iyi başlamamız lazımdı. ama duran toptan yemememiz gereken bir gol yedik. hakem de takdir haklarını sürekli rakipten yana kullandı. bizi oynatmayan, devamlı durduran bir hakeme karşı oynadık. böyle bir hakeme karşı oynayınca da işiniz daha da zorlaşıyor.”

    “sonuçta biz lideriz. niye lideriz? iyi futbol oynadığımız için lideriz. ama bizim top oynamamıza izin verilmiyor. rakiplerin çalışıp bizi futbolla geçmeleri gerekiyor. böyle hakem hataları ile geçmeleri hoş olmuyor. bugün hakemin sonuçta ne kadar etkili olduğunu görebilirsiniz.”

    - fernando

    (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 28923
    “temposu yüksek bir maç oldu. geçen haftadan sonra, izleyenlerin bizi görmeye alıştığı futbolu sergileyemedik. bu ortada. biz bundan derslerimizi alacağız. asıl önemli olan; bir takım iyi oynamayabilir. ama bundan dolayı bütün takdir haklarının bizim aleyhimize kullanılması gerekmiyor. gösterilen kartlar, gösterilmeyen kartlar. geçen haftadan sonra bu polemikler nerede bitecek, onu ben de bilmiyorum. ilk yarıda fernando’ya yapılan pozisyonu herkes gördü. kart yok. olcay atılacağını önceden biliyor. hakem gelmeden biliyor zaten. hakem kartı göstermiyor, feghouli işin içine sokuluyor. ağır bir kart, kırmızı! badou’nun gördüğü kırmızı da... onun gibi kaç pozisyon var ama kart yok. biz kötü oynadık; bundan ders çıkaracak teknik heyet ve oyuncular. hakemin yani oyuna hakim olan kişinin böyle kötü yönetme lüksü olamaz. onların bizden daha çok daha fazla ders alması lazım.”

    “sürekli bizim aleyhimize gelişiyor takdir hakları. maçı kaybedebilir ya da kazanabilirsiniz. bu bizim sorumluluğumuz. maçı yöneten insanın bu şekilde yönetmemesi lazım. maç 4 dakika uzadı, sadece 6 tane oyuncu değişikliği var. goller sonrası kaç kişi yerlerde yatı. biraz daha uzatsa gol atma riskimiz mi olacak? o mu kapatılıyor? geçen hafta oyun oynayamadık. bu hafta biz kendimiz oynayamazken bütün kararlar aleyhimize geliyor. ne yapılması lazım? biz nasıl kendi hatalarımızın ve eksiklerimizin hesabını sorabilirsek bu sistemi yönetenlerin de bunu ayırt etmesi lazım artık. kararların lehimize dönmesi için illa bağıralım mı? oyuncularımız hak ediyorsa kırmızı kartı görür. rakip neden görmüyor? fernando’nun pozisyonu, kart bile yok. orta sahada olunca kart gösterilmiyor mu?”

    “geçen hafta ilk 30 dakikada 3 sarı kart. oynayamıyorsun ki oyunu. burada… tamam kötü oynuyorsun, olabilir. kötü oynamamıza rağmen golümüzü attık. belki 2-2 olacak, belki o goller olmayacak. kartlar adaletli dağıtılsın, ona göre bakalım. şemdi ben bu oyunu nasıl değerlendireyim? önümüzdeki haftalara da taşıyoruz üstelik bunu...”

    “nelerin olduğunu biliyoruz. talimatlar değişiyor. ne oluyor, kimi koruyoruz ki? ülke futbolunu mu? sonra da yabancı-yerli oyuncu... 3 senedir var bu regülasyon. 11 yabancıyı soruyorlar. 8 yabancı ile çıkılınca ne oluyor çorum maçına? biz regülasyonun etrafından mı dolaştık. 11 adamla çıkabilirsin diye yazmış oraya. memleketin konusu bu mu?”

    “hoca gomis’in oyunundan tatmin olmadı, oyuna eren derdiyok’u aldı. isviçre milli takımı’nın oyuncusu. yıllardır bu ligi domine etmiş bir isim. oynamıyor bu kadar zamandır. bir beklentisi var hocanın ve aldı oyuna. ama iş oraya kadar gelemiyor ki…”

    (aykut kocaman’ın açıklamalarının sorulması üzerine) “bildiği bir şeyler varmış demek ki. kapasiteyi nasıl göreceklerine dair… 2 haftadır biz de görüyoruz. biz şampiyon olacağız. bu kadar net. moral de motivasyon da o çocuklar da nelerin döndüğünü biliyorlar. radikal tabloya gerek yok. yapılan hatalar ortada bunlar da düzeltilecek…”

    “hepimiz bu topraklarda yaşıyoruz. ben dışarıda dolaşırken ‘iki haftadır konuşulanlar ortada, ‘hakemler sizi doğrayacak’ diyorlar. onlar da bunları duyuyorlar. 14 yabancımız var, oynayan oynar oynamayan oynamaz. takım içinde neden yabancı tartışması olsun ki. lig devam ediyor, statü ortada. bakalım neye döndürmeye çalışacaklar? devre arasında da yabancılar gidecek yabancılar gelecek. takımlar şimdi devre arasında türk mü toplayacaklar? yok öyle bir şey. biz gücümüzün de eksiğimizin de farkındayız.”

    - cenk ergün

    (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın