mustafa sarp'ı savunan adamın futbol bilgisi

• 17

  leo franco, lucas neill, elano, harry kewell, abdul kader keita ve milan baros ile yabancı hakkını dolduran galatasaray ön liberoda mehmet topal ve mustafa sarp ikilisine sahiptir. futbolcu olarak milan ve hollanda milli takımı ile, teknik direktör olarak barcelona ile avrupa futboluna damga vuran frank rijkaard bu durumda mustafa'yı seçmiştir. yani aşağı yukarı rijkaard kadar futbol bilgisi vardır. rijkaard'ın futbol bilgisi tartışılabilir ama anasını avradını siktiğiminin futbolunda rijkaard kadar futbol bilgisi olmak da yeterli değilse kapatalım gidelim sözlüğü. o yıllardan bugüne geldiğimizde kadromuzda mustafa sarp'ın bölgesinde taylan antalyalı yer almaktadır. orta sahanın muhtemelen diğer parçaları da alexandru cicaldau ve berkan kutlu olacaktır. aytaç kara, emre kılınç, atalay babacan hatta sofiane feghouli, arda turan, ömer bayram gibi isimler de eğer başka bir transfer olmazsa yedek rotasyonunu oluşturacaktır. kısacası kimsenin aytaç'ı, emre kılınç'ı, atalay'ı, soso'yu, arda'yı, ömer'i ilk on bir için düşündüğü yoktur. elbet böyle olduğunu söyleyerek sadece insanlara laf sokmak için girdi girenler, insanları manipüle etmeye çalışanlar olacaktır veya olabilir. onlara prim vermeyiniz. vasata alışan taraftar olun ama yalancı taraftar olmayın.
• 18

  ülkemizde nedensellik ve pragmatizmin ne denli görülemediğinin ispatı şahıstır. yukarıda yazılmiş ama, kadroda leo franco, lucas neill, elano, harry kewell, abdul kader keita ve milan baros varken ön liberoda oynamasina ses çıkartmazdik. zira keita sağdan yardirsin, kewell solda sihir yapsin, baros iğne deliginden geçirsin bize yeterdi. kimse mustafa muazzam demezdi ama yabanci kadromuz o kadar keyif vericiydi ki sarp marp hikayeydi yani.
  ayrica mustafa sarp'li o kadronun oyunu, bugünkü ne idüğu belirsiz debelenmelerimize 100 falan basardi herhalde.
• 19

  mustafa sarp'ın ve hatta yanında oynayan barış özbek ile ayhan akman'ın yetersizliğinden ziyade dönemin takımını kurgulayan adamların futbol bilgisini sorgulamak gerekir. halı saha maçlarında olduğu gibi iyi olanları öne atıp,
  geriye "sen de orada takıl baba" diyeceğin adamların koyarsan elbette futbolun adaleti sana okkalı bir tokat atacaktır. ileri uçta arda, elano, kewell, keita, baros olunca her maç 5-6 atıp kazanacağız sanılıyordu herhalde. dönemin başarısızlığını mustafa sarp, ayhan akman ve barış özbek'in yetersizliği üzerinden okuyup bunu da dalga konusu yapan her kimse, o dur benim gözümde futbol bilgisizi. andres flerquin hep çok iyi hatırlanır. oysa ki mustafa sarp dan çok da farklı bir oyuncu değildi. tek şansı çevresinde doğru oyuncularla ve iyi organize olmuş bir takımda oynuyor olmasıydı.