• 1153
    --- alıntı ---
    ey türk gençliği!

    birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
    mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel senin en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

    ey türk istikbalinin evladı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen türk istiklâl ve cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
    --- alıntı ---
  • 1154
    20. yüzyılın dünyaca kabul görmüş, tartışmasız en büyük insanı. geleceğe ışık tutan sözleriyle aklında karışıklık olan türk gencine çok önceden ne yapması gerektiğini söylemiştir. çocuklara geleceğin bir gülü ve ikbal ışığı diyen, türk kadınına, sen omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın diyen, spocusuna zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim diyen, türk gençliği, birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir diyen bir liderdi. bugün ve her zaman özlemle ve saygıyla anıyorum.

    --- alıntı ---

    memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir.

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    milletlerin tarihinde bazı devirler vardır ki, muayyen maksatlara erişebilmek için maddî ve mânevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete yöneltmek lâzım gelir. yakın senelerde milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin mühim neticelerini kavramıştır. memleketin ve inkılâbın, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır. aynı cinsten olan kuvvetler, müşterek gaye yolunda birleşmelidir.

    --- alıntı ---
  • 1160
    kurduğu partinin başında ben ''dersimli''(u: keşke herkes bunun ne demek olduğunu bilecek bilgi ve kültür birikimine sahip olsa) kemal diyen bir adam var,
    kurduğu partiye kendisine düşman olan kişiler yerleşti, birini istanbul il başkanı yaptılar.
    kurduğu partide azınlıkta da olsa terör partisine oy verip kendisine sallayan barış atay'ı meclise sokacak seçmenler var.

    beyler kimse kusura bakmasın ama atamızın kemiklerini seçim sonuçlarından çok daha fazla sızlatacak şeyler sürekli kendi kurduğu partinin içinde oluyor gördüğünüz gibi. koyu bir atatürkçü ve türkçü olarak söylüyorum. seçim sonuçları falan deyip de kendinizi avutmayın. asıl konudan uzaklaşıyorsunuz o zaman.
  • 1164
    https://twitter.com/.../1021470150283980800

    şunu paylaşmak istedim, karizmaya bak yahu. malum o zorluklar içinde mustafa kemal 'şerif', enver paşa 'hamdi' ismiyle trablusgarp'a gidip halkı örgütleyip yerel direnişlerle ufak da olsa zaferler kazandırdılar. o yokluk içinde osmanlı'nın yetiştirdiği bu subaylar daha sonra devlet kurdular. ruhları şad olsun.
  • 1165
    çok basit bir örnek vereyim atatürk'e neden borçlu olduğumla ilgili.
    bir görme engelli olarak, ben eğer bir şekilde hukuk fakültesini bitirmişsem, iyi şartlarda lise eğitimimi alabilmişsem ve birkaç ay sonra resmi olarak avukat olacaksam işte tüm bunlar atatürk'ün, onun kurduğu cumhuriyetimizin sayesindedir.
    (bkz: yüce önder, mareşal gazi mustafa kemal atatürk)
  • 1170
    uzun süredir kendisiyle ilgili yazmak istiyordum aslında. normalde, çok rahat bir şekilde meramımı anlatan ve hissettiklerimi yazıya döken bir insanım. ancak konu atatürk olunca konuşurken de, yazarken de çok zorlanıyorum hep. ilk olarak hangi cümleyi yazacağımı, nasıl devam ettireceğimi hiç bilmiyorum. ama bir gerçek var ki, ben atatürk'ümü çok seviyorum. nasıl sevmem ki?
    ben hayatımda hiçbir zaman görmememi problem yapmadım. hatta "şu anda görmek ister misin?" deseler kesinlikle "hayır." diye cevap veririm bu soruya. zira ben hayatımdan memnunum. ama tek bir şey için sadece bir saniyeliğine görmek isterim. fotoğraflardan veya eski görüntülerden de olsa atatürk'ü görmeyi çok isterdim. onun görünüşünü, yüz hatlarını çok merak ediyorum. kocatepedeki resmini, 10. yıl nutkunu okuduğu esnadaki resmini, evladı ülkü ile oynarkenki resmini, kurduğu orman çiftliğinde, çiftliği fransız büyükelçiye tanıtırken hayvanları sevdiği görüntüleri, cumhuriyet ilan edildiği andaki yüz ifadesini, 29 ekim 1938'de ağır hastayken, onu ziyarete gelen öğrenciler üzülmesin diye son bir güçle doğrulduğundaki yüz ifadesini, gülen yüzünü, çocukları sevdiği, başlarını okşadığı resimlerini, elinde tebeşir ile halka yeni harfleri öğrettiği resimleri, maden işçileriyle görüşmek için onlarla beraber yerin metrelerce altına indiğindeki resmini, zeybek oynayışını, bana hep anlatılan ve hep hayal ettiğim mavi gözlerini, yine bana hep anlatılan ve benim hep hayal ettiğim sarı saçlarını, masasında duran küçük bozkurt heykelini, büyük taarruzu planladığı küçük lambayı ve şu anda unuttuğum pek çok kendisiyle ilgili resmi görmeyi çok isterdim. ama sesini duyuyorum. bazı zamanlar, herhangi bir konuşmasını youtube'da açıp dinliyorum ve hayata daha sıkı sarılmak istiyorum o anda. kendimi, onun sesini duyunca daha güçlü hissediyorum. sanki bir anda çıkıp gelecekmiş gibi hissediyorum. ilkelerine, devrimlerine, düşünce sistemine sıkı sıkıya bağlıyım. bununla da gurur duyuyorum. göğsümde rozetini taşıyorum. eve gelince saygıyla çıkarıp masama koyuyorum. ama kalbimin derinliklerinde manevi rozeti duruyor, ölene kadar da durmaya devam edecek. amasız ve fakatsız hiçbir zaman yanılmadığını, tarih karşısında hep bir numaralı devlet adamı olduğunu, dünyada gelmiş geçmiş en büyük devlet başkanı olduğunu düşünüyorum. onu anlamanın, anmak kadar önemli olduğunu düşünüyorum. aslında ben onu görüyorum. bu sabah yine gördüm. yarın sabah yine göreceğim. ben atatürk'ü mehmetçiğin gözlerinde, öğretmenlerin gözlerinde, çocukların gülüşlerinde görüyorum. hep galatasaraylı rüyalar başlığına yazıyorum. atatürk ile ilgili de pek çok rüya görüyorum. uzun lafın kısası ben atatürk'ü çok seviyorum. iyi ki doğmuş. iyi ki bizim önderimiz olmuş. asker olmasına rağmen hep barışı ön planda tutan, herkesin saygı duyduğu, zarif, milletine en kalbi hislerle bağlı, dahi ve gerçek bir kahramansın sen atatürk'üm. sen şu anda tüm canlılığınla yaşıyorsun. biz, seni kalbimizde, zihnimizde yaşatıyoruz. çünkü biliyoruz ki nerede bir türk varsa, orada bir atatürk vardır. nur içinde yat.
  • 1171
    dünyaya başkaldırarak bu ulusa, sana, bana, türk milletine bağımsızlığını armağan eden, dünyanın önde gelen bir çok ülkesinden önce seçme, seçilme ve kadın hakları doğrultusunda muazzam vizyoner adımlar atan ulu önder; başbuğ...

    dünyanın gıpta ettiği, bir çok ülkede heykeli bulunan bir devlet adamı...

    bugün, sözde “din” propagandası ile kendisine laf eden ancak kendisi olmasaydı bu coğrafyada islamın en iyi ihtimalle azınlık dini olacağının, kendisini doğuran annesine laf eden ancak o ana ve atatürk olmasaydı anasını anneannesini hangi ülke askerinin gondikleyeceğini bile bilmeyen cahil ve soysuz ... çocuklarının, bedenen aramızdan ayrılışının ardından 80 yıl geçmesine rağmen kabusu olan, dizlerini titreten büyük insan.

    emanetin hakkını veremediğimiz için bir birey olarak kendisinin ve bizlere 30 ağustos zafer bayramı’nı kutlamayı nasip eden aziz şehitlerimizin karşısına mahcup gidecek; “doğduğum günden son nefesimi verdiğim ana kadar açtığın yoldan, gösterdiğin hedeften sapmadım; ancak yetemedim ata’m” diyeceğim sanırım.

    başlık altında özel bir ricam olacak; basit bir kodla kendisinin sol frame ve başlık girisinin büyük harfler ile yazılması mümkün ise bu şekilde düzeltilmesini talep ediyorum.
  • 1173
    türk tarihinin en önemli figürü. türk tarihini yaklaşık 4 bin yıl olarak ele alırsak onlarca devlet, yüzlerce komutan, binlerce devlet yöneticisi, onbinlerce asker gelip geçmiştir. atatürk bu kadar insanin içerisinde vizyonu, dünyaya bakışı, kadın ve çocuklara olan yaklaşımı ile yaşamış en değerli türk olarak karşımıza çıkmaktadır. dünyada bazı kişiler toplumların içerisine öyle yerleşir ki aynaya bakan herkes o adamı karşısında görür. atatürk sevenleri ve sevmeyenleri ile türk toplumundaki her bireyin aynaya baktığında göreceği ilk kişidir. kimileri gurur duyarken kimileri nefret ile bakacaktır ama aynada başka birisini göremeyecektir. benim için gazi mustafa kemal atatürk insan turnusoludur ve insanları tek yargıladıgım konu ataturk'e bakış acısıdır.

    mustafa kemal atatürk sadece türk toplumuna değil dünyaya kazınmış bir insandır. dünyanın her yerinde saygı gören, her yerde izi bulunan birisidir. askeri, siyasi, sosyal, toplumsal ve kültürel bilgisi ile bir insanın kapasitesinin çok üzerinde donanıma sahiptir. öyle ki sadece türkiye cumhuriyetini değil dünyadaki birçok halkı biçimlendirmiş, birçok millete umut ışığı olmuş binlerce insanın yasam standartlarını yukarı taşımış bir kahramandır. tarihten adini silmeye uğraşanlar oldukça daha fazla insanin sıkı sıkı sarıldığı, değerinin daha da anlaşıldığı bir kahraman olarak karşımıza çıkmaktadır. bilinmelidir atatürk bu toplumun temelidir ve üst katları dökülse dahi temel sapasağlam kalacaktır. birileri üst katları yaktıkça değeri daha fazla açığa çıkacaktır.

    bütün sözlük ailesinin, atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkan bütün vatan evlatlarının ve türk olmak ile şeref duyan bütün milletimizin bayramını kutlarım.
  • 1174
    kahraman mehmetçik, 30 ağustos 1922 günü'nden 9 eylül 1922 gününe kadar, tam 10 gün boyunca, çok ama çok zor şartlar altında yaklaşık 400km yürümek suretiyle işgalcileri kovaladı.
    9 eylül 1922 günü, saat 15:00 sularında şanlı türk ordusu izmir'e girdi.
    ertesi gün, yani 10 eylül 1922'de ise atatürk'ümüz izmir'e geldi.
    kendisine yöneltilen müzakere teklifiyle ilgili olarak şöyle diyor:
    "“doğrudan doğruya bana gönderilen bir telsiz telgrafta, izmir’deki itilaf devletleri konsoloslarına benimle görüşmelerde bulunma yetkisinin verildiği bildirilerek onlarla hangi gün ve nerede buluşabileceğim soruluyordu. buna verdiğim cevapta, 9 eylül 1922’de nif(kemalpaşa)’te mülakat edebileceğimizi bildirdim. dediğim gün ben oradaydım fakat görüşme isteyenler orada yoktu. çünkü ordularımız izmir rıhtımında ilk verdiğim hedefe akdeniz’e ulaşmış bulunuyordu!
    (…)
    efendiler, işte şimdi diplomasi alanına geçebiliriz…”
    işte “askeri olmayan”, “siyasi”, “diplomatik” çözüm isteyenlerle “masa”ya bu şartlarla oturulur efendiler;
    ellerinde şakağına dayayacakları bir tek namlu, tek atımlık barut kalmadığına emin olduktan sonra, vatanına kast edeni döktüğün deniz manzarasına karşı…"
  • 1175
    300-400 yıl önce osmanlı'ya liderlik etse muhtemelen şu an dünyanın en büyük devletiydik. 40 sene padişahlık yapmış olsa dünya tarihi değişirdi. avrupa + amerika osmanlı olurdu. dünyada açık ara tek devlet olurdu. belki 100 sene önce insanoğlu mars'a gitmişti. dünya tarihinin seyrini değiştirdi. belki 300 sene önce gelip tüm insanlığı kurtarmadı ama 1900de gelip anadolu'yu kurtardı. büyük komutan, büyük lider.
App Store'dan indirin Google Play'den alın