• 1422
    iletişim konusunda inanılmaz zayıf olan yönetim. divanlarda çıkıp cevap vermekle iletişim kurulmuş olmuyor. yani maç sonu açıklamalardan federasyonla olan diyolaglara kadar, hiç bir konuda taraftarı basını yeterince bilgilendirmeyi beceremiyorlar. bu defoları da 2018 2019 futbol sezonunda tff ve diğer kulüplerle yaşadığımız sıkıntılarda ve kadro yapılanması problemlerinde iyiden iyiye kendini belli etti.

    30 milyon taraftarı olan bir kulübün, transferde verilmiş sözleri tutamamış bir yönetiminden biri, transferler sorulduğunda biz de merak ediyoruz diyemez.

    desteklerim kendileriyleydi. ancak rodrigues satışından gelen paraya rağmen hala forvet transferinin açıklanmamış olması ve iletimsizlik problemleri kendilerine olan güvenimi büyük ölçüde azalttı.(bkz: #2578874).

    son olarak da, sezonun ikinci yarısına liderin 6 puan gerisinde, kadro kalitesi azalmış şekilde başlamayı bir galatasaray yöneticisinin açıklaması gerekir. hadi bu maçta puan kaybı yaşanırsa, sizi o koltukta rahat oturtacaklarını mı sanıyorsunuz.

    taraftarlar olarak dua ediyoruz ki şans yanımızda olsun, bu süreci kayıpsız atlatabilelim.
  • 1423
    --- alıntı ---

    muhabir: "transferler ile ilgili ne söyleyeceksiniz? taraftarlar merak ediyor."

    abdurrahim albayrak: "biz de çok merak ediyoruz." (trt spor)

    --- alıntı ---

    çok özür dileyerek soruyorum bu ne demek abi?

    hoca çıkıyor 'ben listeyi 2 ay önce yetkili isimlere verdim' diyor. başkan çıkıyor 'ben birebir transferle ilgili değilim zaten' diyor.

    o değil bu değil kim ilgileniyor abi galatasaray'ın transfer meselesiyle?

    mesela marcao'yu kim buldu hadi bi şekilde bulundu peki kim gidip anlaştı hem oyuncuyla hem kulübüyle?

    niye gerektiği gibi açık olamıyoruz? neyi kimden neden saklıyorsunuz arkadaş? yeter ya.
  • 1424
    beceriksiz yönetim,
    yazsam mı yazmasam mı düşünüp durdum... biraz üşendim de yazmaya ama artık dayanamayacağım sanırım. son derece sakin, soğukkanlı olmaya çalışacağım. ki öyleyim şu an...

    sezon başını hatırlayalım, gomis öyle yada böyle gönderilmiş, ki bu oluyor ise belli ki daha öncesinden planlanmış ayrılık. sonuç? koca bir transfer dönemi forvet alınmadı ve son 1-2 gün wagner love haberleri çıkacak kadar kaotik bir ortama bürünülmüş işin sonunda 31 ağustos'u 1 eylül'e bağlayan gece takım sezona forvetsiz başlamış. 6-0'lık alanya maçının etkisi ile taraftarın belli bir kısmı tepkili olsa bile ''yaa bir şey olmaz abi baksana tüm takım gol atıyor.'' diye bir avuntuya girişti. açıkcası ben bile biraz bu şekilde avutmaya çalışdım kendimi fakat sadece 1 gün sonra trabzon'da ilk 5-10 dakika hariç oynana rezil oyun ve 4-0'lık tokat bazı şeylerin fragmanı gibi idi adeta. ve öyle ya da böyle özellikle son 5-6 haftası çok büyük bir kriz ve kaos ile de olsa takım o kadar probleme rağmen (fener maçı sonrası süreç cezalar hocanın cezasıi, bursa maçı ve sonrasında takımın neredeyse yarısının sakatlanması) devre arasına sadece 6 puan fark ile girildi (normalde başarısızlık fakat bu şartlarda olabilecek en iyi pozisyon) ve ilk devrenin son maçından hemen sonra * sayın 2.başkanımız abdurrahim albayrak çıkıp ''ocak ayında yapacağımız transferler ile beraber...'' şeklinde devam eden bir açıklama yapıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=8Z4iSSxC2EQ

    peki bugün durum ne?

    16 ocak 2019 tarihinde bulunuyoruz ve hava muhalefeti olmasa takım dün akşam kupa maçında çıkacaktı. kamplar bitti 3 gün sonra ligin 2.devresi başlıyor * ve takımın hala forveti olmadığı gibi serdar gibi bir stoperi kaybetmiş durumda ve bunun üzerine yeni bir stoper alındı. yani daha esas eksiği gidermeden başka yerde eksik yarattık ve kapattık. bu olabilir bunda bir sakınca yok fakat koca devre arası bitti bitecek 3 gün sonra lig maçı var ve hala forvet yok... bu işler kolay değil kulübün ekonomik sıkıntıları var evet biliyoruz. fakat bence bahane değil... kimse gidin ibrahimovic getirin demiyor zaten. isimsiz bile olsa ''yama'' gibi olacak bile olsa en azından yarım sezon takımın gol yükünü çekebilecek birini getirin diyor. durum nerden bakarsanız bakın felaket. mustafa cengiz'e hiç girmeyeceğim zaten uzun oldu ona girersem içinden çıkamam işin. son olarak albayrak'ın en son bir gazeteci/muhabir'in ''transferi merak ediyoruz.'' sorusu üzerine söylediği ''valla biz de merak ediyoruz.'' lafı artık işi cıvkından çıkarmış durumda. beceriksiz olursunuz plansız olursunuz şu olur bu olur ama taraftarla insanlarla dalga geçemezsiniz. yönetim olarak derhal kendilerine gelmeleri gerekiyor yoksa büyük tepki gelecek gibi... bir yönetimin uefa olayı harici tek vasfı ''dursun özbek sonrası gelmek'' olmamalı olamaz.
  • 1426
    bak mustafa cengiz yönetimi, sana iki çift lafım var;

    koskaca galatasaray’ı yönetiyorsunuz. maddi zorluklar olsa da rodrigues’i sattınız. transfer yapabilecek paranız var. milyonlarca taraftar ağzınızdan çıkacak bir lafa bakıyor. yakışır mı size taraftarla oynamak? yakışır mı bunca insana önce hayal satıp sonra hayalleriyle oynamak? ama nasıl yakışmasın! siz değil misiniz öz evladımız ozan kabak’a acımayan, taraftarın önüne atan. anlamıyor musunuz bu taraftar bu takımı her şeye rağmen çok seviyor. ama biz boşa konuşuyoruz. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi öğretmeye çalışıyoruz. hıh, sen, büyük başkan, büyük yönetim, milyarder fabrikalar sahibi mustafa cengiz bey! sen mi büyüksün? hayır, biz büyüğüz! biz, büyük galatasaray taraftarı! siz bizim yanımızda bir hiçsiniz, anlıyor musunuz bir hiç! gözümüzde pul kadar bile değeriniz yok. ama şunu iyi bilin! bir forvet, bir de orta saha transferi yapacaksınız. mecbursunuz. boynumuzu bükmeyeceksiniz. biz takımımıza transfer ile değil sevgiyle bağlıyız. biz bir aileyiz. bunu yıkmaya sizin gücünüz yeter mi sanıyorsunuz? dokunmayın ailemize! dokunmayın umutlarımıza! dokunmayın hayallerimize! eğer bunların kılına bile zarar gelirse, biz, ömrümüzde bir karıncayı bile incitmemiş olan biz, büyük galatasaray taraftarı, hiç düşünmeden o koltuktan atarız sizi! anlıyor musunuz, atarız ve dönüp arkamıza bakmayız bile!
  • 1427
    2018-2019 yılı şampiyonlar ligi kurasını abdürrahim bey ve mustafa bey el ele gülerek karşılamışlardı. güya, kura kolaydı aslı tartışılan da üst tura lider mi ikinci mi çıkılacağıydı.

    şimdi gelinen noktada, hücum oyuncusu olmamasından kaynaklı nal toplandı. kodronun nicelik olarak matematiği kurulamadığı için galatasaray elendi.
    bunun maddi götürüsü olmasına rağmen hiç konuşulmadı. sorumluları neredeyse hiç ağzını açmadı.

    şimdi sezon başındaki duruma benzer bir şekilde, yine eksik kadro ve olması gereken güçten yoksun bir şekilde sezona başlıyoruz. bu kez uefada olası gelir kaybı ve şampiyonluktan olma durumları var.

    “100 bin euro için gerekirse 100 gün pazarlık yaparım galatasaray’ın parasını kolay harcayamam “ cümlesi ve mantığı, duruma göre doğru olabilir. ama genel resme bakıldığında, ne kadar dar vizyon olduğu, arka tarafta 100 bin euro kazanacam derken milyonların kaybedildiği ve aslında son gün vagner love gibi saçma sapan adamlara zorunda kalındığını anlayabiliyorsunuz. ederinden daha fazla vererek tabi.

    bunların maalesef hesabı sorulmuyor sorulamıyor. yönetsel becereksizlikler takımda istikrar da sağlayamıyor. 2-3 yılda bir, bir sağa bir sola savruluyoruz.
  • 1428
    borç alacak farkımız 1 milyar lira.

    riva'dan gelecek para ile sanıyorum 300-400 milyona düşer bu fark. 300 milyon dediğimiz de 50 milyon euro.

    rodriges 9 milyon euro
    belhanda 9 milyon euro
    ozan 12 milyon euro
    fernando 6 milyon euro
    mariano 3 milyon euro
    serdar 3 milyon euro

    geri kalanları da 3'e 5'e satarsak borç alacak farkını sıfırlar, takımı kapatır gideriz artık.
  • 1429
    eylül ayında çok sık eleştirdiğim ama bu transfer döneminin başından beri haklarında hiçbir şey yazmadığım yönetim. çünkü bence onlardan daha çok suçlu olan bir kesim var ve ben onları izlemeyi tercih ediyorum. kim mi bu kesim?

    --- alıntı ---

    muhabir: "transferler ile ilgili ne söyleyeceksiniz? taraftarlar merak ediyor."

    abdurrahim albayrak: "biz de çok merak ediyoruz." (trt spor)

    --- alıntı ---

    gördüğünüz üzere taraftarlarla resmen dalga geçiyorlar. çok da iyi yapıyorlar. çünkü taraftarın bir kesimine müstahak bu. beceriksizliklerini bilenlere zaten bu açıklamalar tuhaf gelmiyor ama asıl sorun diğer kesim.

    koca yaz sezonu sonunda üç kulvarda mücadele edecek takımı forvetsiz bırakan bir yönetimi hala ölümüne destekleyen ve eleştirenlere de hakaret edenler vardı burada. ardından başkan çıkıp 7 forvetimiz var diyip dalga geçtiğinde de yine "canım başkanım" diyenlerle doluydu burası. tepki vermek lazım dediğimizde bizi yangıncı taraftar olarak yaftalayan o kesim zamanında tepki gösterseydi bu yönetim sözde değil gerçekten de yanlış yaptığının farkına varır ve ona göre tarih 1 ocak'ı gösterdiğinde forveti istanbul'a getirmiş olurdu. sen tepki göstermedikçe hatalarının farkına bile varmadılar. anthony modeste için yaptıklarını şimdi de alan carvalho için yapıyorlar. ne tesadüftür ki transfer olmayacak haberleri düşmeye başlayınca adamın 1 sene daha kontratı olduğu ortaya çıktı. şaka gibi değil mi? ama bunlar neden oluyor biliyor musun? çünkü hatalardan ders almadılar. senin yüzünden sözde yangıncı olmayan ama takımı yangına sürükleyen taraftar.

    şimdi otur ve keyifle senle dalga geçilmesini ve gönül verdiğin takımının ne hallere düşürüldüğünü seyret.
  • 1430
    dünyanın en plansız, programsız yönetimi olabilir. körü körüne savunulmasını anlamıyorum bu adamların. hayatım boyunca galatasaray’ın bu denli saçma yönetildiğini görmedim ben. neyi amaçlıyorlar bilmiyorum ama taraftarın sabrı falan kalmadı. dursun özbek’in kurduğu kadroyla şampiyon olmak başarı değil. fatih terim’in de en az bizim kadar memnun olmadığını düşünüyorum bu yönetimden.
  • 1432
    fatih terim'i florya'da karanlık bir odaya zincirleyip ondan habersiz bütün kadroyu dağıtan şer odağı yönetim. abdürrahim albayrak ve şükrü hanedar da fatih terim'den ziyade senelerdir mustafa cengiz'in bekası için çalışan adamlar zaten.

    değilse bile öyleymiş gibi davranalım nedir yani? sonuçta yönetimin henüz kulüp için manevi bir değeri yok. bütün suçu günahı yükleyelim gitsin. biraz da "hocama ihanet ediliyor." sosu koyarsak herkesi ikna etmiş oluruz.
  • 1434
    transfer gorusmelerini kimin yaptigini merak ettigim yonetim.
    terim'in ekibinden sukru hanedar ve yonetim'den albayrak mi yurutuyor bu sureci ?
    mesela marcao transferinde portekiz'de gorusmeye kim gitti ? ya da gidildi mi ?
    cunku terim'in sezon basi "masa basinda transfer yapilmaz" dedigi gibi marcao'yla ve kulubuyle hic birebir gorusmeden aracilarla mi transfer yapildi ?
    alan icin ya da baska bir forvet icin cin'e kimse gitti mi ? gittiyse kim gitti ?
    modeste icin cin'e gidilmis miydi mesela ? yoksa mustafa cengiz'in dedigi gibi transferi tam bitirecekken cin kulubunun uyari mailiyle sozlesmede sikinti oldugunu mu ogrendik ?
    albayrak biz de transferi merak ediyoruz diyor, cengiz bizim onumuze imza gelmedi diyor, herkes topu birbirine atiyor. e kim sorumlu kardesim bu transferden fatih terim bizzat gidip kendi mi gorusecek oyuncularla ?
  • 1436
    taraftarın sabrını taşırmakta olan yönetim. gerçekten susalım susalım diyorum ama bu kadar iş bilmezlik başka hiçbir kurumda olmaz sanırım. eyvallah borç yükümüzü hafifletiyorlar ancak bunun dışında yaptıkları hiçbir şey yok gibi geliyor bana. mustafa cengiz'in, dursun özbek'in başkan olduğu dönemde genel kurulda yapmış olduğu eleştiri konuşmasını hatırlamayanımız yoktur sanırım. başkanlığa aday olduğu dönem böyle çat çat konuşan adamlar gelsin başımıza dedik, taraftar gibi düşünen insanlar gelsin dedik hep beraber. mustafa cengiz'in yapmış olduğu transfer açıklamaları da taraftarın arzuladığı galatasaray'a yakışır transfer açıklamalarıydı. ancak önce yaz transfer dönemi daha sonra 18/19 sezonunun ilk yarısında doğrandığımız maçlar sonucunda taraftarın gazını almak için yaptıkları açıklamalar (bkz: #2553344) ve şimdi ara transfer dönemi... borç yükü dışında vermiş oldukları vaatlerin hiçbirini gerçekleştirmemiş yönetimdir. gerçekten beceremiyorsanız bırakın.

    (bkz: istifa da bir hizmettir)
  • 1439
    1905 yılında kurulmuş galatasaray spor kulübü nün 37. başkanı sayın mustafa cengiz ve yönetimi için bugüne kadar mümkün mertebe sustum, eleştirenleri de elimden geldiğince uyararak dizginleştirmeye çalıştım.

    ama...

    artık yeter!

    hoş suç sizde değil, size güvenen bizlerde. koca yaz transfer dönemi boyunca bir forvet alamayan yönetimden ocak ayında forvet almasını bekledik. bize de yazıklar olsun, bu camiaya ait olan herkesi gönlümüze bastık, koşulsuz inandık.

    satın bütün takımı, finansal fair play boncuğu takarlar yakanıza.
  • 1443
    belhandayı 7'ye satmayıp yıllık 4 milyon euro maaş yükünden kurtulmak varken, ozanı 11'e satan bir acayip zihniyettedeler.

    yahu ikisinin de alternatifi yok zaten. para yok adam satalım diyosun eyvallah. bir yanda 18 yaşında yazın 15 olabilecek bir adam var. maaş maliyeti neredeyse yok. diğer yanda yıllık 4 milyon euro verdiğin ve tartışmalı bir oyuncun var. o da yazın değeri büyük olasılıkla 3-4 arasına düşecek.

    soru şu hangisini satarsın?

    edit: geçen sene şampiyonlar ligine gidemeseydik görürdüm ben mali tablolardaki rakamları. bu takım eğer mali olarak düzelmek istiyorsa her sene şampiyonlar ligine gitmeyi hedeflemeli. hem şampiyonluk hem cl'den gelecek parayı hiç bir oyuncuyu satarak kazanamazsın.

    bu sene yarışta fener yokken, beşiktaş o kadar sorunla uğraşırken ve tek rakibin başakşehir gözüküyorken bu yatırımı yapamıyorsan zaten yönetim doğru stratejiyle hareket etmiyor demektir.
  • 1444
    galatasaray ligi 16. bitirse dahi benim için ve galatasaray'ın önceliklerini kendi öncelikleriyle karıştırmayanlar için çok bir şey ifade etmeyecek. fatih terim için de aynı şeyi diyorum. en fazla bir sene şampiyon olmaz, olur biter. şu anda galatasaray yönetiminin ve başkanın birinci önceliği mali yapıyı düzeltmek. onu başardıkları sürece transfer başarısızlıkları benim için ikinci plandadır. zira transfer bugünü, mali disiplin geleceği ilgilendiren bir şey.

    ufkumuz bugünle sınırlı olacak kadar dar olmadığı için de 3. sınıf kahvehane goygoylarına teslim edecek zihnimiz yok. transfer ve şampiyonluk fetişizmi olanlar içinse diyebileceğim bir şey yok. insanlar türlü türlü.
  • 1445
    bu zamana kadar her türlü linç girişimine karşı desteklediğim ancak bugünden itibaren kendileri hakkında tek bir iyi görüşümün olmayacağı yönetim. ozan kabak'ın 12 milyon euro gibi bir bedelle satışına izin verilmesi kesinlikle kabul edilemez. geleceği bu kadar parlak bir oyuncunun sezon ortasında bu fiyatlara satışına izin verilmesi ne mali açıdan, ne kadro yapısı ne de başka bir şey ile açıklanamaz. kimse kusura bakmasın ama bu şekilde takım zor toparlanır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın