kendilerine yapılan çok ayıp. burası kesin. dursun özbek yönetimini ibra edip, bu yönetimi ibra etmemek inanılacak bir durum değil, burası da son derece açık. zaten hepimiz az çok tanıyoruz bizim genel kurulu maalesef. yalnız çok üzülerek gördüğüm bir kaç şeyi de eklemek zorunda hissediyorum bir galatasaraylı olarak. umarım ciddiye alanlar, benim gibi düşünenler vardır.
1. seçim istenmesi ve yönetimin beğenilmemesi son derece normal. çünkü eksileri artılarından çok daha fazla. bu elbette göreceli bir kavram; ancak yönetimi beğenmeyenlere öyle çocukça argümanlar ile saldırılıyor ki inanılmaz. (bakın genel kurulu destekleyenlere falan demiyorum, ben de desteklemiyorum, samimi şekilde yönetimi beğenmeyenlere yapılan linçten bahsediyorum.)
2. mustafa cengiz'i beğenmemek dursun özbek'i beğenmek demek değildir. "bu yönetim gitse, kim gelecek abi? o yüzden gitmesin" mantıklı bir argüman değildir.
kulübün en iyi şekilde yönetilmesini beklemek, bizim en doğal hakkımız. benim bir tane bile tanıdığım gs üyesi yok, kimse de babamın oğlu değil. en baştan beri yönetimi çok destekledim ama istikrarlı şekilde azaldı benim desteğim.
3. bir kulübün finansal geleceği sadece şampiyonlar ligine bağlı ise, iyi yönetilmiyor demektir. kar ediyorlar abi diyenler üzgünüm ki bunu anlamıyorlar. yeni bir sponsorluk var mı? yok. teknokent? yok. basketbol salonu? yok. büyük basketbol sponsorluğu sözleri? ortada yok. gssstore düzgün yönetiliyor mu? hayır. "başarıya odaklı" gelirler dışında yaratılabilmiş doğru düzgün bir gelir var mı? yok.
yani en yakın rakiplerimizden birisi bjk. onlardan ders alalım; çünkü şu an taraftarımızın finansal durumumuz ile ilgili yaşadığı hezeyanın, onların iki sene boyunca yaşadıklarından farkı yok. iki sezon boyunca şampiyonlar liginde bizden kat kat daha fazla gelir elde ettiler ve hemen her finansal raporlama döneminde de kar açıkladılar. o dönemde bjk taraftarı kar ettiği için kendini zengin, takımın finansal durumunu da süper sanıp neler söylüyordu hatırlayalım:
"başkanım bize rivayı al"
"talisca'nın bonservisi 20m euro muymuş? alırız abi ne var?"
aldılar. ama ne aldılar, gördük. şampiyonlar ligine gidemedikleri ilk sezon takım çöktü. küçülmek zorunda kaldılar. önümüzdeki sezon bu daha da artacak, daha da küçüleceklerini açıkladılar.
bizim taraftar da öyle şeyler diyor ki akıl almaz. yok efendim parayı görenler hemen üşüşmüş, operasyon yapıyorlarmış. hangi parayı?
* yani her sezon şl bileti alamayacağımızı anlamak zor değil. daha önce de oldu, yine olabilir. ligimizde şampiyon olabilecek başka takımlar da var. umarım kötü geçirdiğimiz sezon sonrasında siz de finansal durumu görünce "paralar nerede fikret başkan" cümlesinin bir benzerini kurmak zorunda kalmazsınız.
4. transferler konusunda bizim yönetimimizin başarılı olduğunu düşünmek için futbolu bilmiyor olmak lazım. yazın yaşanan transfer fiyaskosunu, hocanın istediği oyuncuların alınmamasını geçtim, takımın ligin ilk devresini forvetsiz oynamasını da unutalım mı? devre arasında çok iyi iki stoper aldık ve iyi bir transfer operasyonu oldu. düşük maaşlı ama katkı verebilecek stoperler aldık, helal olsun. umarım yazın da böyle devam eder. biz de alkışlarız.
ama peki devre arasında hocanın listesinden bir tane bile forvet alabildik mi? yoksa son anda yav biz kimseyi alamadık para elimizde kalmasın diye mecburen diagne'ye 10m euro mu gömdük?
bunun dışında oyuncu satma konusunda da rezalet pazarlık yapıyor bence yönetim. sürekli min bedele satıyoruz. atıyorum birisi 10m teklif ediyorsa, 12 istemezsin güzel kardeşim ya. 20 istersin. bir an önce satalım çünkü "sattığın kadar al" var diyerek de bu kadar amatörce hareket edilmez.
5. medya önünde sürekli pot kırılmasını da eklemek lazım. koskoca camiamızın içerisinde basının önüne çıkan adamın albayrak olması da inanılmaz. kendisini severim ama bu kadar duygularıyla konuşan ve ağzından bir şey kaçırmaya meyilli bir adama emanet edilmez bu işler. zaten elli kere neredeyse altından kalkamayacağı şeyler çıktı ağzından. sürekli biz şöyle iyi yönetimiz, şunları yaptık falan demelerini de sevmiyorum.
velhasıl, benim için başarısız bir yönetim. ben de seçime gidip en azından güven oyu tazelemelerini beklerdim. fatih terim'in başarılarının arkasına sığınıp yapılan yönetim eğreti duruyor. galatasaray genel kurulunun dalaverelerini de yıllardır görüyorum. yine saçma sapan birisi gelirse ne olacak diye ben de düşünüyorum. bu da beni geriyor. ama sırf genel kurulu sevmiyorum diye de işini iyi yapamayan bir yönetimin önüne kendimi atacak kadar da aklı evvel değilim.
saygılar.