3026
başta mustafa cengiz olmak üzere yönetimdeki her ismin gerçekten iyi niyetli olduğuna canı gönülden inanmaktayım. lakin 2010'lardan sonra türkiye'de futbol kulübü yönetmek doğrudan doğruya en az türkiye'yi yönetmek kadar zorlu bir durumdur.
özellikle 2010 ve sonrasını işaret etmemdeki sebep borç yüklerinin kur farkından dolayı önüne geçilemez bir hal almasıdır. yönetim tarzı ne olursa olsun, mali bir darboğazda iseniz hamle imkanınız o kadar kısıtlanıyor ki verdiğiniz en önemsi kararın dahi aşırı olumsuz getirileri olabiliyor.
peki neden böyle bir giriş yaptım? artık galatasaray'da vaktinde ünal aysal'ın başarısız olduğu ve mali anlamda ciddi olumsuz etkilerini halen bugün bile hissettiğimiz kurumsallaşmanın, akıllıca ve profesyonel bir biçimde teşkil edilmesi gerekmektedir. geleneksel yönetim tavrı ile bulunduğumuz durumdan çıkabilmemiz ve sürdürülebilir başarı sağlayabilmemiz mümkün değildir.
başkan adaylığında ismi geçen burak elmas'ın 115 yıllık eski tavrın tamamiyle terkedilmesi için temelleri atabileceğini düşünüyorum. artık ingiltere'den bağlantılı olduğu organizasyon şirketleriyle anlaşıp bir şema mı hazırlar yoksa mali yönden bir devrim yapıp halka arz noktasında ciddi farklılıklar mı yaratır bilemiyorum ancak bir gerçek var ki, galatasaray artık eskisi gibi yönetilemez. ya biz bu tarzı değiştirip diğer kulüplere örnek olacağız ya da başakşehir fk önümüzdeki yıllarda yapacağı hamleler ile ülke futbolunun kaderini değiştiren oluşum olarak tarihe ismini kazıyacak.
bu ülkenin futbolu kurtulacaksa yine galatasaray aklı sayesinde kurtulmalıdır. temiz, onurlu ve şerefli bir duruşu ancak ve ancak biz gösterebiliriz yine yalnızca ancak biz lokomotif olabiliriz.
özellikle 2010 ve sonrasını işaret etmemdeki sebep borç yüklerinin kur farkından dolayı önüne geçilemez bir hal almasıdır. yönetim tarzı ne olursa olsun, mali bir darboğazda iseniz hamle imkanınız o kadar kısıtlanıyor ki verdiğiniz en önemsi kararın dahi aşırı olumsuz getirileri olabiliyor.
peki neden böyle bir giriş yaptım? artık galatasaray'da vaktinde ünal aysal'ın başarısız olduğu ve mali anlamda ciddi olumsuz etkilerini halen bugün bile hissettiğimiz kurumsallaşmanın, akıllıca ve profesyonel bir biçimde teşkil edilmesi gerekmektedir. geleneksel yönetim tavrı ile bulunduğumuz durumdan çıkabilmemiz ve sürdürülebilir başarı sağlayabilmemiz mümkün değildir.
başkan adaylığında ismi geçen burak elmas'ın 115 yıllık eski tavrın tamamiyle terkedilmesi için temelleri atabileceğini düşünüyorum. artık ingiltere'den bağlantılı olduğu organizasyon şirketleriyle anlaşıp bir şema mı hazırlar yoksa mali yönden bir devrim yapıp halka arz noktasında ciddi farklılıklar mı yaratır bilemiyorum ancak bir gerçek var ki, galatasaray artık eskisi gibi yönetilemez. ya biz bu tarzı değiştirip diğer kulüplere örnek olacağız ya da başakşehir fk önümüzdeki yıllarda yapacağı hamleler ile ülke futbolunun kaderini değiştiren oluşum olarak tarihe ismini kazıyacak.
bu ülkenin futbolu kurtulacaksa yine galatasaray aklı sayesinde kurtulmalıdır. temiz, onurlu ve şerefli bir duruşu ancak ve ancak biz gösterebiliriz yine yalnızca ancak biz lokomotif olabiliriz.