mircea lucescu

	Mircea Lucescu
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	Romanya
	Yaş	:	79
	Uyruk	:	Romanya

• 126

  kanimca rijkaard dan bile daha iyi teknik direktör, futbol zekasi oyuncu kullanisi ile zamaninda bircok seyi yoktan var etmis zor olanaklarla takimimizi sampiyon yapmistir, sampiyonlar liginde ceyrek final ve süper kupada cabasidir, bjk e gitmis onlarida 100 yilda sampiyon yapmistir.
• 127

  kariyerindeki 2. süper kupa finaline 28 agustos 2009 fc barcelona shakhtar donetsk macinda çıkan hoca. ancak bu sefer isi daha zor. karsısında komple bir ekip var, kendi takımı ise galatasaray kadar kaliteli değil. lakin belli olmaz. lucescu kurt bir hocadır. ufacıkta olsa eğer varsa sansı, onu kullanır.
• 128

  genelde çalıştırdığı takım küçük takımlara karşı kötü büyük takımlara karşı iyi oynamaktadır. hatırladığım kadarıyla geçen yıl barcelonayı ispanya'da 3-2 yenmişti takımı.
• 129

  gözünün feri sönmüş sanki, çökmüş adam. hocam bırak hocalığı, gel türkiye'ye bodrum'a falan yerleş, yorma kendini soğuk iklimde demek istiyorum kendisine.
• 130

  hocam hagi'n yok bu sefer daha temkinli ol kalbimiz seninle demek istediğimdir.
• 131

  28 agustos 2009 fc barcelona shakhtar donetsk macini 0-0'a bağlamış penaltılara doğru götürmektedir. arada sürpriz bir gol bulursa da kimse şaşırmasın.
• 132

  geçirdiği kalp krizi sonrasından mıdır, monaco'nun o anlık havasından mıdır bilinmez 28 ağustos 2009 fc barcelona shakhtar donetsk maçında her an yere yığılacakmış gibi hali olan eski teknik direktörümüz. yapma etme lucescu gel emekli ol hayatının geri kalanını rahat rahat yaşa, içim parçalandı seni öyle görünce.
• 133

  hocalığı tartışılamayacak, fakat oynattığı sıkıcı hatta bayıcı futbol tarzı ile maç seyredenleri uyutabilecek kapasiteye sahip futbol adamı.
• 134

  türk milli futbol takımı için biçilmiş kaftan olan, galatasarayımız'ın össan abinin yediği halt yüzünden hakkını yediği futbol üstadı. türkiye'den haketmediği bir biçimde ayrılmıştır.
• 135

  oynattığı futbolu hiç sevmediğim bir adamdır. herkes onu anlatırken, perezli, victorialı kadroyu şampiyon yaptığını söyler ancak uefa şampiyonu olmuş kadro ile fenere geçilmesinden bahsetmez. iyi bir insandır, vasatın üstünde de bir hocadır ama o kadar.
• 136

  eğer fatih terim milli takımdan giderse kesinlikle teknik direktör olması gereken kişi. türk futbolunu yakından takip etmesi,2 büyük takımı şampiyon yapması en büyük artıları.
• 137

  2001-2002 sezonunda galatasaray tarihinin en vasat kadrolarından birini şampiyon yapmıştır. bana göre de gayet güzel futbol oynatıyordu o kadroya göre. keza 2000-2001 sezonunda çalınan şampiyonluğumuz olmasa üst üste gelen 5. şampiyonluğumuz oluyordu. o sezon şampiyonlar liginde yapılan çeyrek final başarısı ayrıca unutulmamalıdır. 2001-2002 sezonu şampiyonlar liginde çeyrek finali yakalıyorduk neredeyse. lucescu'nun galatasaray'ı kim ne derse desin top oynuyordu. eğer össan abi faciasını yaşamasaydık lanet olasıca duraklama dönemine de girmezdik.
• 138

  kendisinin bir laneti olduğunu olduğunu düşünüyorum, kovulduğu ya da sorunlu ayrıldığı takımlar ( galatasaray, beşiktaş, inter ), kendisinin halefi hocalar ( fatih terim, beşiktaş'ın ondan sonra gelen bütün hocaları ), onun başarısızlığında doğrudan payı olan futbolcular ( çubukla tosun, okansız, sergen yalçın ), uzunca bir süre kendilerine gelemiyorlar. bu lanet luce yeni bir takımdan kovulduğunda bu yeni takıma geçiyor. veya büyük bir başarı kazandığında kısa süreliğine ortadan kalkıyor.
  
  (bkz: mircea '' merlin '' lucescu)
• 139

  adı milli takımımızla anılıyor. ya da futbolig ekibi zorla andırdı. "teklif gelsin, ondan sonra konuşalım" dedi kendisi...
• 140

  (bkz: buralardan uzak)
• 141

  bir gün galatasaraya geri dönmesini çok istediğim hoca.
• 142

  ntvmsnbc'deki 'milli takımın başına kim gelsin' anketinde yabancılar arasında en fazla oyu alan teknik adam.
• 143

  milli takımın başına yabancı hoca geleceklse lucescu gelsin.
• 144

  özhan canaydın tarafından bitirilen yükseliş devri'nin son padişahı, başlatılan fetret devrinin ilk kurbanıdır.
  
  göze hoş gelmese de, eleştirilse de, izleyeni boğsa da kısıtlı kadroyla başarıya ulaşan bir sistem yaratmıştır. galatasaray tarihinde onun kadar sefil ve o sefilliğe rağmen bu denli başarılı bir teknik adam daha oldu mu bilmiyorum.
  
  kendisini her zaman saygıyla anıyorum.
• 145

  eger olurda frank rijkaard bir gün görevini tamamladigini düsünüp takimdan ayrilirsa tekrar takimin basina gelmesini istedigim teknik direktördür. zamaninda mali krizde olan icinde cok az yildizi olan bir takimdan takim yapmisti hatta sampiyon yapmis ve sampiyonlar liginde ceyrek finale yükseltmisti. ama saglik sorunlari varmis bir daha gelirmi türkiyeye bilemem. milli takimin basinida gecebilir.
• 146

  (bkz: frank rijkaard) ve (bkz: eric gerets) ile birlikte bu gözlerin gördüğü, stadyumda yumruk şovlarını izlediği en büyük hocadır.
• 147

  frank rijkaard deseler eminim dur yeğenim otur bi soluklan daha büyük abdesti kanalizasyona ulaşmadı derdi diye düşündüğüm büyük hocadır.
  
  başka türlü düşünen varsa maldır demiyorum.allaha havale ediyorum.
  
  efsane kadrolara inat yokluklar içinde başarı diye bir başlık olsaydı kesinlikle bakınız verirdim.
  ne güzel sistemimizde vardı o günlerde...çok zor gol yerdik hemde o kadroya rağmen.
  
  şimdi bir sistemimiz olsun diye uğraşıyoruzda beceremiyoruz.
• 148

  kesinlikle bi taktik adamı olan mircea lucescu'nun nefret ettiğim şeyi futbol anlayışıdır. şu sıralar milli takım için adı geçince aklıma geldi bu yazıyı yazmak. gelin bakalım neler yapmış lucescu galatasaray'dayken.
  
  galatasaray'da görev yaptığı süre içinde neredeyse hiçbir maçımızdan tat almıyorduk. çünkü yıllardır süregelen galatasaray futboluyla alakası yoktu oynattığı futbolun. alışık değildik 1 gol atıp defansa çekilmeye. biz, iki için takımı hareketlendirmeye uğraşırken o skoru sağlama almaya çalışıp forvet çıkarıp orta sahaya çapa alırdı.
  
  şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynattı. hem de çift gruplu statünün olduğu zamanlardı. başarılıydık. ama bizim takımımız hep ileri oynayan bi takımdı alışmıştık biz. nerdeyse hiç yenilmeden gruptan çıkamıyorduk takımdaki son senesinde. son maçlara girildiğinde galatasaray aldığı 5 beraberlikle gruptan çıkamama riskini taşıyordu. son maç istanbul'da barcelona'ylaydı. düşünsenize o maçta berabere kalsak gruptan yenilmeden çıkamamış olacaktık. kaybettik o maçı öyle çıkamadık. o sene istanbul'da liverpool önünde 1-0 öne geçtik defansa çekildik, 1-1 bitti maç. yine istanbul'da roma maçı 1-0 öne geçtik, takım yine defansa çekildi yine golü yedik 90+3'te. italya'daki roma maçı yine aynı senaryo 1-0 öne geçtik maç 1-1 bitti. ispanya'da barca maçı bu kez 2-0 öne geçtik ilk yarıda, takımı yine yasladı geriye 2-2'ye geldi maç. e şimdi bu tesadüf mü? zaten biz defans yapmayı bilen bi futbol kültürüne de sahip değiliz. çıkamadık biz o gruptan 5 puanla. şaka gibiydi. golleri bulana kadar müthiş bi takım olurdu sahada saldıran, maçın her anı ısıran, ama golden sonra topla tüfekle savunma yapmaya çalışan, yapamayan.
  
  futbol ne için seyredilir. kazanmak için mi? hayır. bence tamamen zevk almak, iyi vakit geçirmek için. ama ben zevk almadım hiç onun oynattığı futboldan. varsın yenilsin takımım. varsın kazanamasın. ama karşısındakine oyununu kabul ettirsin. galatasaray böyle oynar desin herkes yense de yenilse de. çünkü;
  
  (bkz: yendiğinde sevmedik yenildiğin kadar)
• 149

  an itibari ile kanaltürk'te çok içten bir röportajı yayınlanmaktadır. daha da sevdim bu adamı şimdi.
• 150

  ne zaman bir türk takımıyla adı geçse, shaktar'la 2 yıllık sözleşmesinin bulunduğunu belirten teknik direktör. yıllar geçti, tarık daşgün'ün saçları döküldü, ali osman renklibay aktif teknik direktörlük yaşamına son noktayı koydu; ama bu 2 yıl hiç değişmedi.
  
  dön artık saçlarını tertiplediğim.