resim
Milot Rashica
Takım:Beşiktaş
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:28
Boy:1.78
Uyruk:Kosova
  • 575
    2011-2012 sezonunda son yılların en heyecan verici futbolunu oynayarak şampiyon olmuştuk. ertesi sene hedef takımı geliştirmekti. forvete burak yılmaz geldi ama net şekilde daha iyi hale getirilebilecek yer belliydi: kanatlarda oynayan emre çolak ve engin baytar.

    o sezon başında en büyük odağımız kanat transferleriydi. sağ kanada real madrid'ten hamit altıntop, sola ise ligde fırtına gibi esen nordin amrabat geldi. kanatlar artık çok daha yetenekliydi. ama takım çok daha iyi oynadı mı? oynamadı.

    ocak ayında sneijder-drogba takviyesi ile kalite koyarak yine şampiyon bitirdik. 11-12'deki oyunu hala övüyorduk; önder özen'in ntv'de "galatasaray'a önlem alınamıyor" diye anlattığı oyunun hala tadı damağımızdaydı ama işte yıldızlarla, drogbalarla, snejiderlerle de şampiyon olmuştuk. üstelik avrupa başarısı da gelmişti. o zaman 12-13 sezonu daha iyi diyebilirdik. bir sene önceki "takımı geliştirme" görevi başarılı olmuştu.

    12-13 sezonundaki muhteşem başarı bize neyi unutturdu biliyor musunuz krallar, 11-12 sezonundaki iyi oyunda emre-engin profilinin önemini unutturdu. bakın isimleri öne çıkarmıyor ve profil diyorum çünkü belli ki emre de engin de kişi olarak bir sonraki sezon dahi aynı performansı verecek kişiler değillerdi (hatta engin sezonun ilk maçında hakemin boynuna yapıştı ve sezonu kapattı) ama ertesi sene o kanatları geliştirmek için aynı profile değil farklı profillere gittik. kanatlara pres yapan, tempolu, savunmasına yardım eden, orta saha gibi de oynayabilen oyuncular almak yerine, top ayağındayken çok daha iyi kullanan, kaliteli isimler almayı denedik.

    sonra ne oldu? hamit-amrabat kanatları ile selçuk-melo eskisi kadar ileri çıkamadılar. forvette de burak varken takım topu ileri getirip yetenekle gol aramaya başladı. toplu savunan ve toplu hücum eden bir takım olmaktan uzaklaştık. bir önceki senenin akışkan takımı gitti, daha kaliteli ama daha önlem alınabilir bir takım geldi. dediğim gibi ocak ayında kaliteyi 3-4 doz daha artırınca bunlar unutuldu ama ben unutmadım. çünkü çocukluğumda hastası olduğum galatasaray'a en yakın olan takım yıldızlarla dolu 12-13 değil, güçlü ve tempolu bir oyuna sahip 11-12 takımıydı.

    milot rashica'yı çok tuttum çünkü mertens-ıcardi-sergio'lu takımın ona, boey'e, torreira'ya çok ihtiyacı var. teknik kapasitesi yüksek oyuncuların yanında mücadeleci kanat ve orta sahalar ideal dengeyi sağlıyor. bu sayede baskılı, boğucu ve akıllı bir takım olabiliyoruz. bu sayede hayal edilen tam paket galatasaray gibi olabiliyoruz. takım mücadeleden de kalite savaşından da geri kalmıyor. sadece rashica gibi adamlarla olmuyor, sadece mertens gibilerle de olmuyor. sadece rashica gibilerle geçen sene haşat olduk. diğeri içinse 19-20 sezonunu ya da 22-23 sezonundaki kayseri deplasmanını akla getirmek yeterli.

    böyle dediğime bakmayın rashica sadece savunma yardımı yapan biri de değil, pasları asistlerinin yanına geçmişte yapabildiği iyi şutlar ve çalımları da eklerse bize bambaşka bir oyuncu da izletebilir.

    yarın öbürgün di maria gelir, lucas moura falan gelir kaliteyle birçok maçı alırız ve "daha iyi oldu" diyebiliriz ama emin olun oyun daha iyi olmayacak. bu sezon birçok maçta küçüklüğümün galatasaray'ından esintiler görüyorum ve açıkçası bunun devam etmesini istiyorum. o yüzden rashica yerine bir kanat transferi olacaksa bile, bu oyuncu rashica profilinde olmalı. çok doğru bir kimya ve oyun bulma yolunda ilerliyoruz. elimizde ıcardi, mertens, kerem gibi rahat oynayınca skor patlaması yapabilecek isimler varken, hepimizi rashica tarzı adamların dağa taşa fırlattığı iki topa karşı daha toleranslı olmaya davet ediyorum.
  • 2550
    5+2 milyon euro bonservis ile transfer oldu beşiktaş’a, 2.5 milyon euro da maaş maliyetini düşününce limite yansıyan kısmı yaklaşık 10 milyon euro.
    bakın ısrarla aptala anlatır gibi anlattı erden timur.
    fred, szmanski ve rashica transferlerinin neden olmadığını.
    sürekli tete örneği veriliyor ama adamın ilk yıl limite yansıyan maliyeti 4 milyon euro civarı.
    bunu anlamak bu kadar mı zor?
    hem rashica, hem fred, hem de szmanski’nin limit içindeki maliyeti 30 milyon eurodan fazla.
    oyuncu satışı yok, şampiyonlar ligi garanti değil.
    yazın nelsson’u 15-16’ya satsak yer yerinden oynardı ucuza gitti diye.
    yahu bir sene evvel marcao 12’ye gitti diye neler yazıldı. yerine 2.7’ye abdulkerim’i aldık.
    şimdi marcao nerede? abdulkerim nerede?
    2 sene gedson konuştuk, şimdi de rashica mı konuşacağız.
    gedson beşiktaş’a transfer olduğundan beri 1,5 yılda ligde kaybettiğimiz maç sayısı 5 ya beş.
    rashica yok ama yediğimiz gol sayısı 9, gol yemediğimiz maç sayısı 10.
    ya tamam ikisi de iyi oyuncuydu, çok katkılar verdiler ama adamlar gitti.
    hayır takım da iyi ama yordu artık bu mevzular.
  • 1618
    galatasaray’ın 2022-2023 sezonunu çok gol atarak değil az yiyerek kazandığını farketmeyenler için hücumu yetersiz futbolcudur.
    johan elmander 2011-2012 sezonunda 12 gol filan atmıştı yanlış hatırlamıyorsam, aynı gol katkısını eren derdiyok da vermiştir bir sezonda ama taraftarın gözünde ikisinin yeri karşılaştırılamaz bile.
    işte rashica, 2022-2023 sezonunun johan elmander’idir.
    4-4-2 oynayan takımın savunma yaparken 3. orta sahasıydı elmander.
    milot da bu takımın savunma gücünü arttırmıştır.
    zaha’yı tartışacak değilim, kerem’i de çok beğenen biriyimdir.
    imkan olsa ve yabancı sınırı olmasa gider sol kanada rashica’nın savunma yönü gibi kuvvetli, hücumu daha yetenekli birine parayı basardım.
    orta sahaya da mükemmel bir genç alır önüme bakardım.
    biz 2011-2012 kadrosunu güçlendirelim derken aslında iyi yaptığımız şeyden vazgeçip başka bir yola girmiştik.
    doğruydu yanlıştı tartışılır ama bir daha o 2011-2012 kadrosunun keyfini alamamıştık.
    bence kulağımıza küpe olması gereken bir yaşanmışlıktır o sezon.

    edit: yazmayı unutmuşum.
    savunma yardımı, gol katkısı önemli tabii ama aslında değerli olan bir şey de rashica’nın sahada takımın duruşunu düzeltmesidir.
    olmadığında nasıl dağıldığını hep beraber izliyoruz.
    he şunu da yazayım, max 6 milyon euro vermeliyiz.
    ki zaten erden bey de onun için uğraşıyor.
  • 1701
    serpme kahvaltı yaptığınızı varsayalım.

    muslera - ekmek
    boey - patates kızartması
    nelsson - yeşil zeytin
    abdülkerim- salatalık
    angelino- bal
    torreira- beyaz peynir
    kerem demirbay- domates
    zaha - siyah zeytin
    zaniolo - pastırma
    kerem akturkoglu - kaymak
    icardi - sucuklu yumurta

    milot rashica - çay.

    olmasa ne yediginizden bir şey anlarsınız, ne keyfi kalır.
    ama çay varsa her şey yenir. sindirimi kolaylaştırır.
    ayrıca bitmek bilmez, çay sınırsızdır.
  • 2050
    gectigimiz sene son gun zerre kadar hesapta yokken "iyi lan madem sen de gel bari" diyerek plansiz, programsiz kadromuza kattigimiz cok da katki aldigimiz eski oyuncumuz. hatta redmond mu rashica mi muhabbeti olmustu. besiktasa redmond dustu bize rashica. bakin ne okan buruk olctu bicti, ne yonetim hesapladi. son gun aksam pazarinda ne kaldi diye baktilar. iyi sar bunu dediler, her sey spontane.

    neyse bugune gelirsek transfer donemi ingilitere'de yine 1 eylul'de kapaniyor, biz de ise 15 eylul. rashica kadar uyum saglar saglamaz bilinmez ama istersek 14 eylul aksami ayni tarz kamyonla oyuncu dusurebilecegimize inaniyorum. ben de kendisini sevenlerdenim ama nedense agit yakacak yerlerim agriyor herhalde hic etkilenmedim gidisinden. emeklerin icin tesekkurler milot efendi.
  • 751
    tam bir görev adamı. seneye zaniolo kalsa da kesinlikle bonservisi alınmalı. zaniolo gidip yerine kanat oyunucusu alınacaksa da bonservisi alınmalıdır.

    böyle asker oyunculara her zaman ihtiyaç var. mata'ya ayırdığımız yabancı kontenjanı rashica için ayırmak gerektiğini düşünüyorum.

    skor katkısı verip vermemesinden ziyade oyun için mücadelesi savunma katkısı falan bana visca'nın başakşehir'de sağladığı devamlılığı hatırlatıyor.
  • 670
    taş gibi oyuncu. takıma yıldız doldurunca yine herkes gaza gelip birilerini gönderiyor. rashica rotasyona dahil olmasaydı bu takım tıkanma noktasına gelmişti. sağ kanadı kimse işletemiyordu. rashica takıma girince, bizim de oynadığımız oyunun çehresi değişti ve verimli bir takım ortaya çıktı. formsuzluk ve kötü olmak ayrı şeyler. biraz ritmini kaybetmiş olabilir ama uygun maliyetlerle takımda kalması gereken joker bir oyuncu rashica.
  • 2208
    her ne olursa olsun, masadan kalktık, masaya oturduk vs zerre ilgilenmiyorum.
    ingiltere'de bonservisi bulunan 27 yaşında milli bir futbolcunun sakatlık geçmişi de olmayan haliyle beşiktaşa gelmesi net olarak vizyonunu gösterir.

    rashica'yı çok severdim. garry rodrigues gibi çok severdim.
    ancak net olarak akıl eksikliği yaşıyormuş.
    başka izahı olamaz.

    istanbul'da devam etme zorunluluğu niye?
    beşiktaş istemese nereye gidecektin, pendikspor'a mı?
    vizyonsuz.
  • 2539
    hakkında saçma sapan yorumlar yapılan oyuncu.

    mesela ben yıllardır premier lig maçlarını para vererek takip ederim. haftada en az 2 maça bakarım. özellikle değil ama müsait olduğum zamanlar ''hangi maça baksam'' dediğimde, palace maçı varsa o anda zaha için muhakkak açar bakardım palace maçlarına. rakip defansları nasıl paçavraya çevirecek acaba diye ama en azından şu ana kadar olmadı bizde zaha, bu zaha'nın kötü bi' oyuncu olduğunu göstermez. rashica örneği de buna benzer cadı kazanına dönen cimnastik kulübünde gözle görünür bi' şeyler ortaya koyamaması adamı almayışımız adına lehte bi' argüman olarak ortaya konamaz. bize alışmış, ortaya net şeyler koyan bi' oyuncuydu. onun yerini doldursun diye alınanlar, onun performansının yarısını bile ortaya koyamadı. almamak büyük hata oldu.
  • 1704
    diğer oyuncularla kıyaslanırken "rashica ile sadece ligde başarı kazanırsın" deniyor ya, bu bakış açısı beni mahvediyor.

    zaniolo ile kıyaslayıp zanio'yu gömmek de mantıklı değil, o da bizim aslanımız. ikisi de bizde olursa, maça göre ikisi de epey süre bulur eminim. ancak taraftarımızda futbola olan bakışın bu kadar esneklikten uzak, bu kadar katı olması yıllardır bu spora şahit olmanın bize pek bir şey öğretemediğini gösteriyor bence.

    futbol müthiş bir öğretmen aslında. mesela ıcardi konusunda bana da öğretti. gelir goygoy yapar gider diyordum, soyunma odasında arkadaşlarını haşlayan bir lidere dönüştü. o yüzden fikrimiz ne olursa olsun çok coşmadan dile getirmek lazım. hele ki bu fikrimiz "rashica ile sadece yerel başarı gelir" ise...

    1- ilk olarak, futbol sadece kadro kalitesini artırarak başarıyı yakaladığımız bir oyun değil. öyle olsa sene başında kağıda yazılıp "bu kadro avrupada çeyrek final yapar" dediğimiz takımlar çeyrek final yapar, derbi maçları öncesi bolca ">" ve "<" kullanılarak yapılan analizler bize maçların sonucunu çok önceden verirdi.

    doğru takım kurmanın, en iyi en yetenekli 11'i bir araya getirmekle olmadığını milyon defa gördük. 3 yetenekli adamın arkasına 8 tane hamal koymak olmadığını da gördük. gördüğüm iyi takımlardaki en mühim özellik, takım olmaları. birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için diyecek ekibi bir araya getirmeleri. bunun için çalışkan oyuncunun yeteneğine, yetenekli oyuncunun çalışmasına da ihtiyaç var. böyle takım olunuyor, avrupa'da ses getirdiğimiz nadir anlar da bu sağlanınca gerçekleşiyor.

    biz avrupa kupasını sağ kanatta robert pires'le değil okan buruk ile aldık. ön liberoda scholes değil suat vardı. böyle yıldızlar topluluğu bir kadro olsak avrupa'da kupa alır mıydık? belki yine alabilirdik. ama işte okan buruk'la da, kariyerinde edirne dışını görmemiş suat'la da alabileceğinin örneği müzede duruyor.

    üstelik muhtemelen yıldız karması olası bir takımdan daha iyi takım oldu suatlı, okanlı takım. hagi efsane. takımda 2 hagi olsa, bu büyük yetenek x2 avantajını kullanmak için ayarlamaya çalışırsın. orta sahada 3 hagi, epey zorlar. orta sahada 4 hagi, geçmiş olsun. hagi'den çok daha yeteneksiz oyunculardan kurulu kadrolara teslim olursun. aynı durum 4 okan, 4 suat, 4 ümit için de geçerli.

    savunmada 2 popescu sıkıntılı, 2 bülent korkmaz da sıkıntılı. futbolun denge işi olduğunu defalarca idrak ettik, o yüzden bin kere de söylemek lazım. hamza hamzaoğlu'nun sıkça telaffuz etmesi bu cümleyi haksız yapmıyor. böyle ele alınca her kavramı kişisine, maçına, anına göre değerlendirip fenerbahçeli twitter fenomenlerine dönüyor insan.

    2- ikincisi, rashica öyle yeteneksiz, düz bir adam değil ki? vitesse sonrası bremen'de yaptıklarıyla avrupa'da epey ses getiren, 2020 yılında leipzig, liverpool, milan ve bayern gibi takımların ciddi hedefi olan biri. açın izleyin o dönemde yaptıklarını. münih'e, dortmund'a attığı gollere bakın. bizde çok çalışkan ve takıma oynayan bir görüntü vermesi yeteneksiz olduğunu düşündürmesin. futbolcuların tahmini bonservis değerlerini belirlemesi ve türkiye'deki sorumlularının sarı lacivert aşkıyla alev alev yanmasıyla bilinen transfermarkt sitesinde 2020 ocak ayında piyasa değeri 35 milyon euro'ya kadar çıkıyor. hatta oyuncunun yurt dışı için olan 38 milyon euro olan serbest kalma bedeli almanya içinde geçersiz olmasa, muhtemelen oyuncuyu çok isteyen nagelsmann kullandıracak ve biz bugün oyuncuyu daha fazla adam yerine koyacaktık.

    bir sene önce de almanya ligini yakından takip eden orhan uluca transferi için 50 milyon istense yeridir diyor kendisi için.
    https://twitter.com/.../1149252632093036544

    diyeceksiniz bu adam 38 ya da 50 milyonluk adamsa bugün neden 5'e almaya çalışıyoruz? 2020 yazında bremen'in tavizsiz tavrı nedeniyle transfer olmuyor. 2020-2021 sezonu ilk yarısını sakatlıklar nedeniyle neredeyse tamamen kaçırıyor, sonrasında da bremen'in aşırı kötü performansla küme düşmesi bir fırsat yaratıyor.

    bu fırsatı ise o sezon premier lig'e yeni çıkan ve yıldız oyuncusu buendia'yı aston villa'ya satan norwich kullanıp kendisini 11 milyona alıyor. norwich'in çok çok kötü premier lig sezonu da rashica'nın sonraki sezon bize gelmesini sağlıyor.

    yani kişisel performans açısından majör bir vaka yaşamadan bonservisi 6'da birine kadar iniyor rashica'nın. verimli yaşında, tıpkı torreira gibi çok uyguna alma şansımız olan bir fırsata dönüşüyor ve rashica ihtimalini "alırsak yerel oluruz, almazsak kral oluruz" tarzı ezberlerle asla küçümsememek lazım.

    bu senenin hala en çok beklediğim hamlelerinden biri, umarım gelir ve aynı çalışkanlığı ile daha fazla yetenek sergilediği, double-double yaptığı bir sezon izletir bize. hadi kardeş katıl takıma da şu entry'yi sildirtme bana.
  • 1617
    bir gün gece saatlerinde izlediğim bir programda berk göl ve uğur karakullukçu'nun kendisi hakkındaki yorumları çok üzmüştü. rashica konuşurken açıp transfermarkt'tan gol ve asist sayılarına baktılar ve rashica'nın yetersiz olduğuna kanaat getirdiler.

    bu program devre arasındaydı ve rakamlar çok daha düşüktü. ama benim esas takıldığım kısım, kanlı canlı izlediğimiz oyuncunun yorumunu transfermarkt verisiyle yapmak. transfermarkt'ta gördüğümüz veriler alex'i hagi'den daha efektif gösterebilir ya da güiza'nın süper lig performansının elmander'den daha iyi olduğunu düşündürtebilir. mini etek saçmalığına falan girmeyeceğim, tabii ki gol-asist istatistiği son derece önemli ama izlediğimiz bir oyuncuyu değerlendirmek için bakacağımız son kriterlerden olmalı.

    rashica ile ilgili "sadece savunmaya yardım ediyor, başka numarası yok" algısını da bu istatistikler besliyor biraz. iyi de, bu istatistikler hiç fena değil ki?

    kosecki istatistik merkezi sunar:

    biraz rashica istatistiği bakalım. kendisi ilk 10 hafta neredeyse topa değmiyor. sonrasında ligde 1710 dakikada 4 gol 6 asist yapıyor (transfermarkt 7 gösteriyor ama penaltı yaptırmayı da asist sayıyor onlar. istanbulspor maçındaki asist iptal yani).

    20 maç bile etmeyecek sürede 10 gol katkısı. 2 maçın birinde skora direkt katkı. sadece savunmaya yardım ettiği düşünülen biri için baya baya iyi. daha da iyisi var.

    2 tane gizli skor katkısı atlanıyor transfermarkt'ta. biri deplasmandaki kayseri maçı, içeri çevirdiği topu barış alper gol yapıyor. ama top barış'ın vuruşunda savunmaya çarptığı için asist yazılmıyor. ya da harika deparla getirip çevirdiği topun ters dokunuşla ağlara gittiği başakşehir maçı. 3. gol idi ve maçı kopardı. o gol de rashica'nın skora direkt katkısıdır ama transfermarkt'a bakınca çıkmaz.

    12 gol katkısı yaptı bile.

    tabii bunun yanında etkin rol oynadığı goller var. ilk beşiktaş maçında arka direğe ters ayakla kestiği nefis orta, sivas deplasmanında ilk gol öncesi araya girip kaptığı top, içeride karagümrük maçında boey'in önüne bıraktığı top da transfermarkt'ta yok. istanbulspor maçında yaptırdığı penaltı var ama onu ben saymadım. isterseniz siz sayıp gol katkısını 13'e çıkarabilirsiniz.

    rashica'nın esas faydasını deplasmanda araya girip aldığı toplarda, geriye koşarak bitirdiği rakip ataklarda ya da içerideki sivas maçı ilk golde icardi nasıl bu kadar rahat topla buluştu sorusunun cevabında bulabilirsiniz ama işin transfermarkt kısmında da hiç yabana atılacak bir performansı yok.

    şampiyonlar ligi kadrosuna yazarken birçok taraftarın eli gitmiyor anlıyorum ama en azından geniş kadro için büyük bir hevesle beklemek lazım bu adamı. tamam yıldızlar önemlidir ama onların daha iyi ışıldaması için birilerinin ortalığı karartması lazım. hagi olmasa uefa kupasını alamazdık ama takımda 4 tane hagi olsa da alamazdık. kadro ne kadar iyi olursa olsun oyunun iki yanında da iyi olan okanlar, ümit'ler, arif'ler lazım bize ve rashica o gösterişsiz ve yararlı oyunculardan biriydi geçen sene.
  • 2636
    türk insanındaki okuduğunu ve dinlediğini anlama sıkıntısının ispatı olan oyuncu.
    istedik mi? istedik. erden timur ne dedi? limitimiz yoktu bonservis için, tete’yi de bonservisi elinde diye tercih ettik.
    bu yaz kime bonservis ödedik? icardi ve davinson ki davinson’u da limit açıldıktan sonra alabildik.
    rachica 5-5,5 bonservis ve 2,5 paraya beşiktaş’a gitmedi mi?
    şimdi burada suçlu taraf nasıl biz oluyoruz ben anlamıyorum? hakkaten kafanız mı çalışmıyor yoksa okuma sıkıntısı mı yaşıyorsunuz?
App Store'dan indirin Google Play'den alın