eski sevgiliden ayrılma sendromu yaşadığımız sevgili oyuncumuz.
bu adamı içimizde sevmeyen yoktur eminim, bu adam galatasarayın en kotu yıllarında elinden geldiğince takıma katkı sağladı, elinden geldiğince mücadele etti, goller attı vs.. ama artık onunla gitmediğini hissediyoruz. formda olmadığını yazın euro 2012de göstermişti. ben şuanda da formsuz olduğunu düşünüyorum. oynamayan adamın form durumunu nerden biliyorsun diyecekseniz ben de bu takımın başında
fatih terim var derim size. terim isme değil hak edene formayı verir, bu yüzdendir ki 5milyon €luk
burak yılmaz ve 8milyon €luk
nordin amrabat kenarda hala sıralarını bekliyorlar. onların yerine sezon başında yedek olarak bekleyecekleri düşünülen
emre çolak ve
umut bulut oynuyor.
burdan da anlayacağımız üzere
milan baros demekki antremanlarda da eski baros değil, hala toparlanamamış, hala eski gücüne kavuşamamış. tekrar söylemek istiyorum ki ben de bu adamı cok seviyorum. 10 yıldır en cok sevdiğim 3 yabancıdan biri bu adam. ama olmuyor, gitmiyor. fatih hoca da bunu hissediyor ki onu ilk 18e dahi almıyor. biz ise hala cok duygusal bakıyoruz sevdiğimiz için kıyamıyoruz burda
* milan baros gitsin mi, kalsın mı, iyi futbolcu mudur, kötü futbolcu mudur diye tartışıyoruz.
eski sevigili sendromundan kurtulup kalbimizle değil beynimizle bakmaya başlamalıyız artık,
fatih terimin de dediği gibi
aslolan galatasaraydır çünkü. galatasarayın menfaatleri için de
milan barosu tribünde kalacağını bile bile takımda tutmamız
galatasaraya ihanettir. ayrıca milan baros gibi yıllarca dünyada en önemli forvet oyuncularından biri olmuş bir oyuncuya da hakarettir.
bu yüzden umarım baros hakettiği şekilde, saygı gösterilerek takımdan ayrılır, uzak bir ülkenin iyi bir takımında futbola devam eder. arada bir attığı bir gol bu sayfaya düşer; biz de onun adına sevinir, gülümseyerek eski sevgiliyi anarız.