mike marsh

	Michael Andrew Marsh
	Görev	:	Yardımcı Antrenör
	Takım	:	Preston
	Yaş	:	55
	Uyruk	:	İngiltere

• 1

  graeme souness'in tavisyesi üzerine barry venison ile birlikte getirilen bir diğer futbolcu.
  oyun stili açısından günümüz maldonadosu da diyebiliriz.*
• 2

  21 temmuz 1969 dogumludur.michael andrew marsh sadece 3 mac oynamistir.
• 3

  galatasaray'da oynamış ender britanyalılardan...
• 4

  bir vanspor deplasmanıydı yanılmıyorsam bu arkadaş biraz fazla alkol alıp otelin balkonundan naralar atmıştı, zaten bizde sergilediği en ilginç performans da o naralardı sanırım..
• 5

  futbolu, tipi, nereden geldiği ve nereye gittiği hatırlanmasa da mike marsh transferinden akıllarda kalan tek şey bu transferi faks ile yaptık diye övünen yöneticilerdi.
• 6

  van deplasmanında marsh ile içip azıtanların arasında saunders'in de olduğu dedikodusu yayılmıştı. ama saunders i yollamak göt istediği için sözleşmesinde tazminatsız gönderilebilir maddesi olan marsh kurban olmuştu. buradan alkol problemi olan marsh ve galatasaray yönetiminin bu tip bir pazarlık sonrası sözleşme imzaladığını anlayabiliyoruz.
• 7

  bir diğer ihtimal de o zamanlar futbol şube sorumlusu olan adnan polat'ın nezihi ile bu işin gitmeyeceğini anladığından yabancı bir kaleci alabilmek için marsh'a otelin barında devamlı bira ısmarlamasıdır. bu da olabilir yani.
• 8

  yugoslav ve afrika kökenli futbolculara alışık olan bünyeleri, sadece saçlarıyla heyecanlandırabilecek olan vennison ve kadim kankası saunders ile birlikte; souness getirmişti bu futbolcuyu britanyadan. o zaman "ara-p-ası atkinson mı daha iyi yoksa saunders mı?" şeklinde mahallede kavgaya tutuştuğumuzu hatırlıyorum. kariyer olarak bakıldığında, saunders çok daha iyi ve önemli bir futbolcuydu. fakat hayrettin, buna izin veremezdi, değil mi?
  
  neyse, her unutulan serisinde olduğu gibi, unuttuğumu kanıtlarcasına, gene bıraktık mike marsh'ı, başka şeyler anlatmaya başladık. hatırladığım babamın "tugay varken, buna ne gerek var?" sözüydü. galiba, galatasaray yönetimi ilk defa babamı dinledi ki, adamı bir iki hafta sonra gönderdiler. gerçi babama kalsa, capone arka direkte çok gol atıyor diye, galatasaray'da hala oynaması gerekiyor. haksız da sayılmaz, sabri'yi düşününce.
  
  ingiliz taifasından ilk giden olması, unutturdu. fakat birazcık araştırma yaptığımda, liverpool'da 100 maça çıkmış, 6 gol atmış. fena bir kariyer sayılmaz. west ham, zamanının coventry city'si (fifa 98 sevenlere bol bol selam, southampton'daki le tissier'e devam) gibi takımlar da var cv'sinde. liverpool'un sitesinde, mike marsh için şu yorumlara yer verilmiş:
  
  despite his obvious quality, marsh couldn't hold down a regular place in his favoured central midfield role and was sold by souness along with david burrows to west ham united in 1993 in a swap deal for julian dicks.
  
  yani, "gözle görülür kalitesine rağmen, orta sahanın göbeğinde oynayabilecek kadar düzenli yer bulamadı ve souness tarafından, west ham'dan julian dicks takasında kullanıldı vs .." along with ne demekti ya? bu prepositionlu bağlaçlardan nefret ediyorum.
  
  bu şekilde bağlayalım. gönüller hoş olsun.
  
  http://ohabeprekazi.blogspot.com/...ar-6-mike-marsh.html
• 9

  gelişi, gidişi gibi hızlı olan futbolculardandır. onu en iyi tanımlayan isim sözlüğümüzde de yazar olan ich tir.
  
  --- ekşi ---
  
  doksanların başında liverpool da parlamışken tanındı. bu üç ingiliz'in transferi bir zaman premier lig takip etmiş herkesi heyecanlandırmıştı. seneler sonra tekrar bir ingiliz sistemi, venison, saunders, marsh gibi sıradan olmayan isimler taraftarlara acaba başarı mı geliyor diye sordurmuştu.
  ancak vakti-i zamanında paul merson ve tony adams gibi belki de anılmayı hakedecekleri yerin daha altında anılan oyuncular gibi mike marsh'da alkole teslim olmuştu. kısa sürdü galatasaray macerası. ali sami yen'e bile çıkamadan gitti.
  
  saç tıraşı tam evimiz holywood'da modeli saç tıraşı idi. vennison ne kadar porno stara benzerse bu marsh'da o kadar porno filmlerde arkada sırasını beklerken masturbasyon yapan heriflere benzerdi. allah günahlarını affetsin.
  
  --- ekşi ---
  
  http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=10502000
• 10

  bir başka vasat souness transferi daha..aslında isme ve geldiği yere baktığında o dönem tugay'la birlikte orta sahanın isabetli pas oranını yükseltecek bir adamdı.zira bir önceki sezon avrupa arenasında kritik iki göteborg maçını kaybetmemizin temel nedeni dan-dun yerini bulmayan pas isabetsizliğiydi.ama o da buraya futbol oynamaya değil,kafa dinlemeye gelmişti.zira oynadığı tek iyi maç 95-96 hazırlık kampında yapılan dinamo zagreb karşılaşmasıydı.van'da çıkan patlaktan sonra apar topar gönderildi.
• 11

  bir merseyside yerel kulübü olan kirkby town'da futbol hayatına başladıktan sonra liverpool paf takımı koçu phil thompson tarafından kenny dalglish'e önerilmiş ve 21 ağustos 1987 tarihinde liverpool ile sözleşme imzalamıştır. liverpool formasını da ilk kez 1 mart 1989 liverpool charlton maçında giyme fırsatını bulmuştur. maçın 58. dakikasında jan mölby yerine oyuna dahil olmuştur. 1991-92 sezonuna kadar rotasyon oyuncusu olarak görev aldıktan sonra, bu sezondan itibaren düzenli olarak ilk 11 oyuncusu olmayı başarmıştır. sezondaki ilk golüne de uefa kupası 2. tur 2.maçı olan 6 kasım 1991 liverpool auxerre maçında ulaşmıştır. liverpool, deplasmanda aldığı 2-0'lık yenilginin ardından karşılaşmada 1-0 öne geçmiş ve marsh'ın 30.dakikadaki golüyle de eşleşmede skor dengesini yakalamıştı.
  
  kendisi hakkında ilginç olan nokta ise marsh'ın hem liverpool'dan gitmesini isteyen hem de galatasaray'a transferini sağlayan ismin greame souness olması. marsh, gaşatasaray'a gelmeden 15 ay (eylül 93 - aralık 94) west ham ve 6 ay (aralık 94 - haziran 95) coventry forması giymiştir.
  
  galatasaray'a transfer olurken kendisi için ödenen bonservis ücreti ise 500.000 pound olarak kayıtlara geçmiştir. 3 aylık galatasaray macerası sonrası yine aynı bonservis ücreti ile kendisini southend united'a kazandıran isim ise eski liverpool kaptanı ronnie whelan idir.
  
  düzeltme: anlam bozukluğu
• 12

  memleketimizdeki ilk sarı lüle lüle uzun saçlı ingiliz olan venison'un gölgesinde kalmıştı doğal olarak mike marsh. venison o saçlarıyla banu alkan ile aşık atarken marsh kendini içkiye, aleme verdi. adnan polat tarafından sepetlenmesi uzun sürmedi.
• 13

  geldigi günlerde hangi gazete idi hatirlamiyorum, tugay için dinamo benzetmesi yapilip, onunla birlikte orta sahanin dinamo & mar$i olacak denmi$ti. sonra mar$ basmadi ama dinamo* mar$siz da çali$ti. 4 sene üst üste gelecek $ampiyonluktan 1 sene önce idi yanli$ hatirlamiyorsam.
  
  ondan bir yil sonra da 4 yillik serüvenin temel ta$larini atan karpatların maradonası gelecekti zaten.
• 14

  donemin dzemaili tipindeki ortasaha futbolcusuydu fakat hem daha ucuza gelmis hem de fazla zaman kaybetmeden birkac hafta icinde gonderilmisti.
• 15

  aslında sağ kanatta da oynayabilen ingiliz orta saha oyuncumuzdu. kariyerinde liverpool, coventry (o dönem premeier league ilk kurulduğunda mühim takımlardandı baya büyük statları vardı cine 5'ten izlerdik :) premier leaguei), west ham gibi takımlarda forma giymiş bize geldiğinde iyi bir kariyeri olan futbolcuydu. performansından yahut alkol probleminden değil yabancı sınırından ötürü adnan polat başkan kendisini sepetlemişti.
  
  sözleşmesi feshedilmemiş coventry'e ödediğimiz bonservise alt lig takımı southend'e gönderilmişti. galiba 3 maç filan oynamış olması lazım zira tek deplasman görmüştü ve yaz bitmeden ingiltere'ye geri dönmüştü... rüzgar gibi geçenlerden...
• 16

  geldiği gibi giden, vasat souness transferiydi. internet sitelerinde üç maç oynadığı yazar ama, beş maçta oynamıştı sanırım. 95-96 sezonunda, sparta prag'la oynadığımız, oynarken de kaleye nezihi'yi koyma gafletinde bulunduğumuz uefa kupası maçlarında da forma giymişti.
  
  1995-96 sezonunun ilk deplasmanı olan vanspor maçında, otelde alkol aldığı ve bağırıp çağırdığı, akabininde de kaptan bülent tarafından dövüldüğü rivayet edilir, bilmem ne kadar doğru. zaten 15 gün sonra da gönderilmişti.
• 17

  ingiliz ekolü diye takımımıza gelen ama hemen giden bir garip topçuydu. ya kendisi yada barry venison olması lazım bir maç sonrası içip içip otel penceresinden alişen başkan fenerbahçe şampiyon diye bağırmıştı. şaka maka 3 adet ingiliz gelmişti takıma (gerçi dean saunders gallerliydi ama olsun ) bu adamların en ünlüsü bile zar zor çıkarken ülkeden biz 3 tanesini nasıl getirdik halan anlam veremiyorum.
  
  çok ama çok kısa macerası için kendisine teşekkür ettiğim eskinin futbolcusu.