51
çok güzel falso alan top. biraz alışmak lazım sadece. beden derslerinde ne oynardık bunla ah ulan ah.
mikasa
-
-
5296-97 yılları arasında izmirspor altyapısında oynardım ve bu futbol topu demeye bin şahit cisim yüzünden çocuk yaşta futbolu bırakacaktım neredeyse. zaten ufak, çelimsiz bir velettim. var gücümle vuruyorum top bel hizasından yukarıya kalkmıyor. yemin ederim o toplar olmasaydı belki de daha ileri noktalara gelebilirdi bir nesil. hayır anlamıyorum, bu topu icat eden japonlar da 1,50 boyunda hobbit gibi adamlar. o topraklardan hangi akla hizmet böyle bir gülle çıkar çok enteresan. amaç futbol gibi boş işlerden soğutup eğitime, üretime, teknolojiye yöneltmekti herhalde. başka bir açıklama göremiyorum.
-
53en eski doğum kontrol yöntemi. acılı ama etkili.
-
54(bkz: kames)
-
55genelde mikasa yazısı topun üzerinde oyuk olarak yazılır. bu yüzden vücuda sert şekilde geldiğinde ,eğer tam yazıya denk gelirse, mikasa yazısı iz bırakır.
-
56bunun voleybol için olanları vardı bir de. ne zaman parmakları "cugara" birini görsem aklıma gelir. belli bir süre parmak ve tırnak ayrı kalırdı. hani rahmetli ibrahim erkal diyor ya ayrılır mı et tırnaktan? evet ayrılırdı.
-
57efsane top markası.
bunun ıslanmış olanının yüzüne çarptığını düşün :( -
58biraz uzun olacak ama kendisiyle tanışıklığım okullar arası futbol turnuvasına dayanır. canımı çok yakmıştır çoook...
o dönem ankara yahya kemal beyatlı lisesi'nde okuyan ben, sol bek oynuyorum. karşılaşacağımız komşu okul olan mustafa kemal lisesi'nde uzun boylu, hızlı, yakışıklı, sağ açık oynayan elemanı tutacağım, ki ismi bile aklımdadır: celal...
neyse efendim o dönem sınıftan bir kıza vurgunum. maçı izlemeye gelmiş. ben sol tarafta koştururken, kız da saha kenarındaki tribünümsü yerde beni izliyor. ama ben öyle gaza geldim ki celal'e adım attırmıyorum. hatta zaman zaman da çaktırmadan pis fauller yapıyorum.
ikinci yarı oldu, baktım benim yanık olduğum kız da benimle beraber yer değiştirmiş. benim olduğum kanada yakın maçı izliyor. ben iyice gaza gelip sert oyunu abarttım, celali kızdırdım. bir pozisyonda celal sinirle topu suratıma doğru attı ki, çıkan "çat" sesini hala unutamam. burnumun kanını durduramadık. oyuna da devam edemedim. :(
kenarda otururken benim vurulduğum kız ve arkadaşı geldiler. arkadaşı seslendi:
"gördün mü, senin aşık olduğun celal, garibimin suratına topu nasıl attı..." bunu duyunca bir kez daha vuruldum sözlük. :( meğer hatun beni değil, celal'i izliyormuş. mikasa canımı o kadar yakmamıştı. -
592005 yıllarında amatör kulüpte top oynarken kulüp malzeme odasında bir file topun içinde araya serpiştirilmiş halde 2-3 adet bulunan toptu.
o kadar sert ki mikasa deyince aklıma pis burun topa vurmak gelir. başka şekilde topa yeterli gücü uygulayamıyorsun. yüzüne veya başka bir yerine geldiğinde de direk beton etkisi yapıyor.
(bkz: gözümde canlanır koskoca mazi)
