kendisini savunanların neye göre savunduklarını anlayamadığım insan.
sezon başından beri kendisi hakkındaki şüphelerimi artık su yüzüne çıkarmıştır. son model ferrariyi hayatında murat 124'ten başka araba kullanmamış birine teslim edersek olacağı budur. kimse masal anlatmasın yok leverkusen'i başarıdan başarıya koşturmuş da yok almanya milli takımında görev almış da. leverkusen'deki en büyük başarısı bizi 5-1 yenmek, almanya milli takımından da kısa sürede kovulmuş bi adamdan bahsediyoruz.
22 subat 2009 galatasaray kocaelispor maci'ndaki izlenimlerime değinirsek;
(ara:
konsantrasyon)
kendisi bu konuda koca bir ''0''. takımı saklamak adına maça iki tane can damarından yoksun
** çıkarsan karşı takımı böyle gaza getirirsin işte. ilk yarı bitsin, neticeye bakarsın 2-3 farkı yakalarsın ondan sonra dinlendirirsin.
takımda ciddiyet olmadığı her halinden belli. ilk yarıda kewell-sabri bir ara kanat değiştirdiler. zaten bu değişikliğin sonunda da 2. golü yedik. eğer bu değişiklik senin tercihinse hiç durma pılını-pırtını topla kaybol. he yok, kewell'in fikriyse eğer; bu ne laubaliliktir? bu ne gevşekliktir ki, oyuncular kendi aralarında konuşup taktik değişikliğine gidiyorlar. mehmet güven seçimini, sabrı ısrarını zaten es geçiyorum.
ikinci yarı takım sahaya geliyor, bakıyorum arda kenarda girmek üzere. gözlerim sabri'yi arıyor. heralde diyorum sabri-arda değişikliğine gidicek. ama o da ne? ümit karan sahada yok. ilk yarı boyunca yetersiz kalan ancak buna rağmen nonda'nın 2 katı boğuşan, top tutan ümit çıkmış yerine arda giriyor. bu da demek oluyor ki; sahada operadaki hayalet gibi gezinen nonda tek forvet olarak mücadele edecek. buyur burdan yak.
arda'nın girişiyle kanatlar işlemeye başlıyor. atak üzerine atak yapıyoruz. ama nonda'nın varlığı ile yokluğu bir olduğu için 2'yi yakalayamıyoruz bir türlü. hadi diyorum artık girsin baros, ohooo dk. 60 küsür olmuş, biz 3.golü ağlarımızda görmüşüz. baros apar topar oyuna giriyor.
he tabi bu arada hemen karşı fikirler çıkabilir. ''penaltıyı skibbe mi kaçırdı, golleri skibbe mi yedi'' şeklinde. beyler&bayanlar; takım oyunu açamıyorsa, arkaya atılan her top pozisyon olarak kalemize geliyorsa, ilerde çoğalamıyorsak bunun 1 numaralı müsebbibi skibbe'dir. sen bunların hepsini yapacak-engelleyecek taktik varyasyonlarını uygulayamıyorsan, bunları sahadaki futbolculara empoze edemiyorsan, iki elini bağlayıp kukla gibi kenardan maçı izliyorsan bunun 1 numaralı suçlusu sensin skibbe.
emin olun, şu sözlükten 5 kişi çıkartsak, soyunma odasına inip ''hadi aslanlarım hadi koçlarım'' desek skibbe'den daha faydalı oluruz takıma. takım bugün çatır çatır oynayıp 5-2 yenilseydi eminim ki hepimiz sadece üzülürdük. ama böyle bir hocanın yönetiminde böyle rezil bir futbolla 5 tane yiyince öfkelenmemiz gayet normal.
mabedde bu sezon ilk kez ''skibbe istifa'' sesleri yankılandı. sanırım bu hafta içi yönetim de skibbe'yi dinlendirir...