• 17
    - metin abi, gazeteler senin için "fenerbahçe hayranıydı" diye yazıyorlar, inanmak istemiyoruz abi
    - doğrudur çocuklar
    - yapma abi, olamaz
    - bunda ne var ki, neden bu isyanınız?
    - fenerbahçeli misin yani? olamaz
    - elbette ben galatasaraylıyım, rakibimin güçlü olmasını isterim ki onu yenince utanmayım. fenerbahçe daima en güçlü kadrolarıyla geldi karşımıza ama ne kalecileri dayanabildi, ne ağları.. güçlüydüler ama galatasaray'a denk değildiler. hep denediler, bırakmadılar, bu hayranlık duyulacak bir şey değil mi sizce?
    - eee.. şeey ..kem küm
    - yenildiklerinde bile doymamalarına, semtinin deniz havasına, oradaki efendi dostlarıma hayranım. başka soru var mı?
    - ne diyeceğimizi bilemiyoruz abi, biz eşşeğiz di mi?
    - estağfurullah, o nasıl söz? gelin size adamızda birer soğuk bira ısmarlayım, futbol topu üzerine konuşuruz.
    - bizi affedebilecek misin metin abi ?
    - rica ederim çocuklar ama bir şey soracağım, nedir bu fenerbahçe alerjisi, düşmanlığı? kim bu aziz yıldırım? savcı bey neden futbola müdahil?
    - metin abi sen nerde yaşıyorsun yaa?

    - çook çok uzaklarda çocuklar, orada sadece yemyeşil sahalar, meşin top ve alınteri var.
  • 23
    uçan manda özcan'ın koruduğu kalenin ağlarını yırtınca, rakip takıma ayıp olmasın diye yırtığa bir şemsiye takmıştı metin oktay. cemal süreya'nın yazdığı gibi bir cemile de içeriyordu bu hareket, "fenerlilerin gönülleri yeteri kadar kırıldı daha fazla incinmesinler maç boyunca" diye düşünmüştü belki kral kimbilir...

    şimdi bu bahse konu haberi yazan gazeteci ve yahut habere kaynaklık eden kitabı yazan - bunamış olması kuvvetle muhtemel - zat; ezeli rakibinin taraftarının dahi gönlünü korumak derdindeki bu beyfendinin o günkü hareketine, kral için iftiraların en büyüğünü atarak mı cevap veriyorlar?

    kendi cümleleriyle galatasaraylı'lığı "bir din, bir mezhep gibi birşey" diye tarif eden metin oktay'a başka bir takımın sempatizanıydı demek ancak şöyle olmuş olabilir; 10'un centilmenliğinden yerleştirdiği şemsiye ağlardaki deliğe değilde, bazı kişilerin münasip deliğine girmiş ve her geçen sene daha da büyüyen "metin oktay galatasaraylılığı" gibi onlarda eşi benzeri asla bulunmayacak bir fenomenin gelişimine müteakip, münasip delikteki şemsiye açılmıştır.

    asla sahip olamayacakları bir duygunun da eklenmesiyle açılan şemsiyenin acısı, hem 81 yaşındaki kitap yazarının hem de malum gazetedeki yazarın dengesini bozmuş ve böylesine mesnetsiz bir yöntem deneyecek hale getirmiştir.

    metin oktay sen huzur içinde yat, sen asla sevenlerini üzmedin baba!

    not: onlara saygı duyduğumdan filan değil; metin oktay'dan bahseden bir girdide edepli yazmak gerektiğinden, seviyeyi bozmadan malum şahısların anlayacağı dilden yazmaya çalıştım.

    saygılar, sevgiler...
App Store'dan indirin Google Play'den alın